» 11 / Hûd  102:

Kuran Sırası: 11
İniş Sırası: 52
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123

 » 11 / Hûd  Suresi: 102
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَكَذَٰلِكَ (VKZ̃LK) = ve keƶālike : işte böyledir
2. أَخْذُ (ÊḢZ̃) = eḣƶu : yakalaması
3. رَبِّكَ (RBK) = rabbike : Rabbinin
4. إِذَا (ÎZ̃E) = iƶā : zaman
5. أَخَذَ (ÊḢZ̃) = eḣaƶe : yakaladığı
6. الْقُرَىٰ (ELGR) = l-ḳurā : şehirleri
7. وَهِيَ (VHY) = vehiye : ve o
8. ظَالِمَةٌ (ƵELMT) = Zālimetun : zulmeden
9. إِنَّ (ÎN) = inne : şüphesiz
10. أَخْذَهُ (ÊḢZ̃H) = eḣƶehu : O'nun yakalaması
11. أَلِيمٌ (ÊLYM) = elīmun : pek acı
12. شَدِيدٌ (ŞD̃YD̃) = şedīdun : pek şiddetlidir
işte böyledir | yakalaması | Rabbinin | zaman | yakaladığı | şehirleri | ve o | zulmeden | şüphesiz | O'nun yakalaması | pek acı | pek şiddetlidir |

[] [EḢZ̃] [RBB] [] [EḢZ̃] [GRY] [] [ƵLM] [] [EḢZ̃] [ELM] [ŞD̃D̃]
VKZ̃LK ÊḢZ̃ RBK ÎZ̃E ÊḢZ̃ ELGR VHY ƵELMT ÎN ÊḢZ̃H ÊLYM ŞD̃YD̃

ve keƶālike eḣƶu rabbike iƶā eḣaƶe l-ḳurā vehiye Zālimetun inne eḣƶehu elīmun şedīdun
وكذلك أخذ ربك إذا أخذ القرى وهي ظالمة إن أخذه أليم شديد

 » 11 / Hûd  Suresi: 102
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وكذلك | VKZ̃LK ve keƶālike işte böyledir And thus
أخذ ا خ ذ | EḢZ̃ ÊḢZ̃ eḣƶu yakalaması (is) the seizure (of) your Lord
ربك ر ب ب | RBB RBK rabbike Rabbinin (is) the seizure (of) your Lord
إذا | ÎZ̃E iƶā zaman when
أخذ ا خ ذ | EḢZ̃ ÊḢZ̃ eḣaƶe yakaladığı He seizes
القرى ق ر ي | GRY ELGR l-ḳurā şehirleri the cities
وهي | VHY vehiye ve o while they
ظالمة ظ ل م | ƵLM ƵELMT Zālimetun zulmeden (are) doing wrong.
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
أخذه ا خ ذ | EḢZ̃ ÊḢZ̃H eḣƶehu O'nun yakalaması His seizure
أليم ا ل م | ELM ÊLYM elīmun pek acı (is) painful,
شديد ش د د | ŞD̃D̃ ŞD̃YD̃ şedīdun pek şiddetlidir (and) severe.

11:102 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

işte böyledir | yakalaması | Rabbinin | zaman | yakaladığı | şehirleri | ve o | zulmeden | şüphesiz | O'nun yakalaması | pek acı | pek şiddetlidir |

[] [EḢZ̃] [RBB] [] [EḢZ̃] [GRY] [] [ƵLM] [] [EḢZ̃] [ELM] [ŞD̃D̃]
VKZ̃LK ÊḢZ̃ RBK ÎZ̃E ÊḢZ̃ ELGR VHY ƵELMT ÎN ÊḢZ̃H ÊLYM ŞD̃YD̃

ve keƶālike eḣƶu rabbike iƶā eḣaƶe l-ḳurā vehiye Zālimetun inne eḣƶehu elīmun şedīdun
وكذلك أخذ ربك إذا أخذ القرى وهي ظالمة إن أخذه أليم شديد

[] [ا خ ذ ] [ر ب ب] [] [ا خ ذ ] [ق ر ي] [] [ظ ل م] [] [ا خ ذ ] [ا ل م] [ش د د]

 » 11 / Hûd  Suresi: 102
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وكذلك | VKZ̃LK ve keƶālike işte böyledir And thus
Vav,Kef,Zel,Lam,Kef,
6,20,700,30,20,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
P – prefixed preposition ka
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
الواو عاطفة
جار ومجرور
أخذ ا خ ذ | EḢZ̃ ÊḢZ̃ eḣƶu yakalaması (is) the seizure (of) your Lord
,Hı,Zel,
,600,700,
N – nominative masculine verbal noun
اسم مرفوع
ربك ر ب ب | RBB RBK rabbike Rabbinin (is) the seizure (of) your Lord
Re,Be,Kef,
200,2,20,
N – genitive masculine noun
PRON – 2nd person masculine singular possessive pronoun
اسم مجرور والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
إذا | ÎZ̃E iƶā zaman when
,Zel,Elif,
,700,1,
T – time adverb
ظرف زمان
أخذ ا خ ذ | EḢZ̃ ÊḢZ̃ eḣaƶe yakaladığı He seizes
,Hı,Zel,
,600,700,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
القرى ق ر ي | GRY ELGR l-ḳurā şehirleri the cities
Elif,Lam,Gaf,Re,,
1,30,100,200,,
N – genitive plural noun
اسم مجرور
وهي | VHY vehiye ve o while they
Vav,He,Ye,
6,5,10,
CIRC – prefixed circumstantial particle
PRON – 3rd person feminine singular personal pronoun
الواو حالية
ضمير منفصل
ظالمة ظ ل م | ƵLM ƵELMT Zālimetun zulmeden (are) doing wrong.
Zı,Elif,Lam,Mim,Te merbuta,
900,1,30,40,400,
N – nominative feminine indefinite active participle
اسم مرفوع
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
,Nun,
,50,
ACC – accusative particle
حرف نصب
أخذه ا خ ذ | EḢZ̃ ÊḢZ̃H eḣƶehu O'nun yakalaması His seizure
,Hı,Zel,He,
,600,700,5,
N – accusative masculine verbal noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم منصوب والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
أليم ا ل م | ELM ÊLYM elīmun pek acı (is) painful,
,Lam,Ye,Mim,
,30,10,40,
ADJ – nominative masculine singular indefinite adjective
صفة مرفوعة
شديد ش د د | ŞD̃D̃ ŞD̃YD̃ şedīdun pek şiddetlidir (and) severe.
Şın,Dal,Ye,Dal,
300,4,10,4,
ADJ – nominative masculine singular indefinite adjective
صفة مرفوعة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَكَذَٰلِكَ: işte böyledir | أَخْذُ: yakalaması | رَبِّكَ: Rabbinin | إِذَا: zaman | أَخَذَ: yakaladığı | الْقُرَىٰ: şehirleri | وَهِيَ: ve o | ظَالِمَةٌ: zulmeden | إِنَّ: şüphesiz | أَخْذَهُ: O'nun yakalaması | أَلِيمٌ: pek acı | شَدِيدٌ: pek şiddetlidir |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وكذلك WKZ̃LK işte böyledir | أخذ ÊḢZ̃ yakalaması | ربك RBK Rabbinin | إذا ÎZ̃E zaman | أخذ ÊḢZ̃ yakaladığı | القرى ELGR şehirleri | وهي WHY ve o | ظالمة ƵELMT zulmeden | إن ÎN şüphesiz | أخذه ÊḢZ̃H O'nun yakalaması | أليم ÊLYM pek acı | شديد ŞD̃YD̃ pek şiddetlidir |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve keƶālike: işte böyledir | eḣƶu: yakalaması | rabbike: Rabbinin | iƶā: zaman | eḣaƶe: yakaladığı | l-ḳurā: şehirleri | vehiye: ve o | Zālimetun: zulmeden | inne: şüphesiz | eḣƶehu: O'nun yakalaması | elīmun: pek acı | şedīdun: pek şiddetlidir |
Kırık Meal (Transcript) : |VKZ̃LK: işte böyledir | ÊḢZ̃: yakalaması | RBK: Rabbinin | ÎZ̃E: zaman | ÊḢZ̃: yakaladığı | ELGR: şehirleri | VHY: ve o | ƵELMT: zulmeden | ÎN: şüphesiz | ÊḢZ̃H: O'nun yakalaması | ÊLYM: pek acı | ŞD̃YD̃: pek şiddetlidir |
Abdulbaki Gölpınarlı : İşte Rabbin, zulmeden şehirleri böyle alıverir, aldığı, azâbına uğrattığı zaman da şüphe yok ki onun kavrayışı pek elemlidir, pek çetindir.
Adem Uğur : Rabbin, haksızlık eden memleketleri (onların halkını) yakaladığında, onun yakalayışı işte böyle (şiddetlidir). Şüphesiz onun yakalaması pek elem vericidir, pek çetindir!
Ahmed Hulusi : Rabbinin, zâlimlerin olduğu şehirleri yakalaması işte böyledir! Muhakkak ki O'nun yakalaması çok acı verici ve şiddetlidir!
Ahmet Tekin : Baskıyı, zulmü, işkenceyi, isyanı ve küfrü alışkanlık haline getiren, Allah yolunu, Allah yolundaki faaliyetleri engelleyen bir memleketi cezalandırırken, senin Rabbin işte böyle cezalandırır. Onun cezalandırması çok can yakıcı, çok inletici, çok müthiştir.
Ahmet Varol : Rabbinin, zulmeden şehirleri yakaladığında yakalaması işte böyledir. Şüphesiz O'nun yakalaması pek acı, pek şiddetlidir.
Ali Bulaç : Onlar, zulüm işlemektelerken, ülkeleri (veya nesilleri) yakaladığı zaman... Rabbinin yakalaması işte böyledir. Gerçekten O'nun yakalaması pek acı, pek şiddetlidir.
Ali Fikri Yavuz : İşte Rabbin, zulümkâr memleketleri çarptığı zaman, böyle yakalayıp çarpar. Doğrusu onun cezalandırması çok acıklıdır, pek şiddetlidir.
Bekir Sadak : Allah, kasabalarin zalim halkini yakalayinca, boyle yakalar; yakalamasi da siddetli ve elimdir.
Celal Yıldırım : İşte Rabbin kasabalar halkını —zalimlikleri üzere— yakaladığı zaman böyle yakalar. Şüphesiz ki, O'nun yakalaması çok elîm ve şiddetlidir.
Diyanet İşleri : Zulme sapmış memleketlerin halkını yakaladığında, Rabbinin yakalaması işte böyledir! Şüphesiz O’nun yakalaması can yakıcı ve şiddetlidir.
Diyanet İşleri (eski) : Allah, kasabaların zalim halkını yakalayınca, böyle yakalar; yakalaması da şiddetli ve elimdir.
Diyanet Vakfi : Rabbin, haksızlık eden memleketleri (onların halkını) yakaladığında, onun yakalayışı işte böyle (şiddetlidir). Şüphesiz onun yakalaması pek elem vericidir, pek çetindir!
Edip Yüksel : İşte Rabbin, zulmetmekte olan kentleri yakaladığı zaman böyle yakalar. O'nun yakalaması acıdır, çetindir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : İşte Rabbin, zalim memleketleri cezalandırdığı zaman böyle cezalandırır. Çünkü O'nun cezası çok acı, çok çetindir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : İşte Rabbin, zulmetmekte olan medeniyetleri çarptığı zaman böyle çarpar; çünkü O'nun cezası çok acı, çok çetindir!
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve işte rabbın medeniyetleri zulmederlerken çarptığı vakıt böyle çarpar, çünkü onun muahazesi çok elîm, çok şiddetlidir
Fizilal-il Kuran : İşte Rabbin, zalim halkların şehirlerinin yakasından tutunca böyle tutar. Hiç kuşkusuz O'nun yakaya yapışması pek sert ve acıklıdır.
Gültekin Onan : Onlar, zulüm işlemektelerken, ülkeleri (veya nesilleri) yakaladığı zaman... rabbinin yakalaması işte böyledir. Gerçekten O'nun yakalaması pek acı, pek şiddetlidir.
Hakkı Yılmaz : "Ve Rabbin, halkı şirk koşarak yanlış; kendi zararlarına iş yapan kimseler olan kentleri yakaladığında, O'nun yakalayışı işte böyledir. Şüphesiz O'nun yakalaması pek acıklıdır, çok çetindir! "
Hasan Basri Çantay : Rabbinin yakalayışı — (ahâlîsi) zulmeder halde bulunan memleketleri yakaladığı zaman — işte böyle (olur). Şübhesiz ki Onun çarpması (cezası) pek acıklıdır, pek çetindir.
Hayrat Neşriyat : İşte, (halkı) zâlim bir hâlde bulunan şehirleri (azâbıyla) yakaladığı zaman, Rabbinin yakalaması böyledir. Şübhesiz ki O’nun yakalaması, pek elemlidir, pek şiddetlidir!
İbni Kesir : İşte böyledir Rabbının yakalayışı; kasabaların zalim halkını yakaladığı zaman. Çünkü O'nun yakalaması hem şiddetli, hem de acıklıdır.
İskender Evrenosoğlu : Halkı zalim olan ülkeleri ahzettiği zaman senin Rabbinin yakalaması işte böyledir. Onun ahzı (yakalaması), muhakkak ki çok şiddetlidir, çok elîmdir.
Muhammed Esed : İşte senin Rabbin, tepelediği zaman böyle tepeler; halkı zalim olan kasabaları. Gerçekten de O'nun tepelemesi çok acı verici, çok zorludur!
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve işte Rabbin yakalaması böyledir, karyeleri zalim oldukları halde yakaladığı zaman, şüphe yok ki O'nun yakalaması pek acıklıdır, pek şiddetlidir.
Ömer Öngüt : Halkı zâlim olan memleketi Rabbin yakaladığı zaman işte böyle yakalar. O'nun yakalaması pek acı ve pek şiddetlidir.
Şaban Piriş : Rabbin, zalim ülkeleri böyle yakalar. Şüphesiz O’nun yakalaması acı verici, şiddetlidir.
Suat Yıldırım : Halkı zalim olan ülkeleri cezaya çarptırdığı zaman Rabbinin çarpması işte böyle olur! Şüphesiz ki O’nun çarpması pek acı, pek çetindir!
Süleyman Ateş : İşte Rabbin zulmeden kentleri yakaladığı zaman böyle yakalar. Doğrusu O'nun yakalaması, çok acı ve çok çetindir.
Tefhim-ul Kuran : Onlar, zulüm işlemektelerken, ülkeleri (veya kuşakları) yakaladığı zaman, Rabbinin yakalayıvermesi işte böyledir. Gerçekten O'nun yakalayıvermesi pek acıklı, pek şiddetlidir.
Ümit Şimşek : Ahalisi zalim olan beldeyi Rabbin yakaladığı zaman işte böyle yakalar. Onun yakalayışı gerçekten pek acı ve pek şiddetlidir.
Yaşar Nuri Öztürk : Rabbin zulme sapan kentleri/medeniyetleri çarptığı zaman, işte böyle çarpar. O'nun çarpması gerçekten korkunçtur, şiddetlidir.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}