» 11 / Hûd  21:

Kuran Sırası: 11
İniş Sırası: 52
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123

 » 11 / Hûd  Suresi: 21
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. أُولَٰئِكَ (ÊVLÙK) = ulāike : işte onlar
2. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : kimselerdir
3. خَسِرُوا (ḢSRVE) = ḣasirū : zarara sokan(lardır)
4. أَنْفُسَهُمْ (ÊNFSHM) = enfusehum : kendilerini
5. وَضَلَّ (VŽL) = ve Delle : ve kaybolmuştur
6. عَنْهُمْ (ANHM) = ǎnhum : yanlarından
7. مَا (ME) = mā : şeyler
8. كَانُوا (KENVE) = kānū :
9. يَفْتَرُونَ (YFTRVN) = yefterūne : uydurdukları
işte onlar | kimselerdir | zarara sokan(lardır) | kendilerini | ve kaybolmuştur | yanlarından | şeyler | | uydurdukları |

[] [] [ḢSR] [NFS] [ŽLL] [] [] [KVN] [FRY]
ÊVLÙK ELZ̃YN ḢSRVE ÊNFSHM VŽL ANHM ME KENVE YFTRVN

ulāike elleƶīne ḣasirū enfusehum ve Delle ǎnhum kānū yefterūne
أولئك الذين خسروا أنفسهم وضل عنهم ما كانوا يفترون

 » 11 / Hûd  Suresi: 21
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
أولئك | ÊVLÙK ulāike işte onlar Those
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimselerdir (are) the ones who
خسروا خ س ر | ḢSR ḢSRVE ḣasirū zarara sokan(lardır) (have) lost
أنفسهم ن ف س | NFS ÊNFSHM enfusehum kendilerini their souls,
وضل ض ل ل | ŽLL VŽL ve Delle ve kaybolmuştur and lost
عنهم | ANHM ǎnhum yanlarından from them
ما | ME şeyler (is) what
كانوا ك و ن | KVN KENVE kānū they used
يفترون ف ر ي | FRY YFTRVN yefterūne uydurdukları (to) invent.

11:21 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

işte onlar | kimselerdir | zarara sokan(lardır) | kendilerini | ve kaybolmuştur | yanlarından | şeyler | | uydurdukları |

[] [] [ḢSR] [NFS] [ŽLL] [] [] [KVN] [FRY]
ÊVLÙK ELZ̃YN ḢSRVE ÊNFSHM VŽL ANHM ME KENVE YFTRVN

ulāike elleƶīne ḣasirū enfusehum ve Delle ǎnhum kānū yefterūne
أولئك الذين خسروا أنفسهم وضل عنهم ما كانوا يفترون

[] [] [خ س ر] [ن ف س] [ض ل ل] [] [] [ك و ن] [ف ر ي]

 » 11 / Hûd  Suresi: 21
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
أولئك | ÊVLÙK ulāike işte onlar Those
,Vav,Lam,,Kef,
,6,30,,20,
DEM – plural demonstrative pronoun
اسم اشارة
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimselerdir (are) the ones who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
خسروا خ س ر | ḢSR ḢSRVE ḣasirū zarara sokan(lardır) (have) lost
Hı,Sin,Re,Vav,Elif,
600,60,200,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
أنفسهم ن ف س | NFS ÊNFSHM enfusehum kendilerini their souls,
,Nun,Fe,Sin,He,Mim,
,50,80,60,5,40,
N – accusative feminine plural noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم منصوب و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وضل ض ل ل | ŽLL VŽL ve Delle ve kaybolmuştur and lost
Vav,Dad,Lam,
6,800,30,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض
عنهم | ANHM ǎnhum yanlarından from them
Ayn,Nun,He,Mim,
70,50,5,40,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
ما | ME şeyler (is) what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
كانوا ك و ن | KVN KENVE kānū they used
Kef,Elif,Nun,Vav,Elif,
20,1,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
يفترون ف ر ي | FRY YFTRVN yefterūne uydurdukları (to) invent.
Ye,Fe,Te,Re,Vav,Nun,
10,80,400,200,6,50,
V – 3rd person masculine plural (form VIII) imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |أُولَٰئِكَ: işte onlar | الَّذِينَ: kimselerdir | خَسِرُوا: zarara sokan(lardır) | أَنْفُسَهُمْ: kendilerini | وَضَلَّ: ve kaybolmuştur | عَنْهُمْ: yanlarından | مَا: şeyler | كَانُوا: | يَفْتَرُونَ: uydurdukları |
Kırık Meal (Harekesiz) : |أولئك ÊWLÙK işte onlar | الذين ELZ̃YN kimselerdir | خسروا ḢSRWE zarara sokan(lardır) | أنفسهم ÊNFSHM kendilerini | وضل WŽL ve kaybolmuştur | عنهم ANHM yanlarından | ما ME şeyler | كانوا KENWE | يفترون YFTRWN uydurdukları |
Kırık Meal (Okunuş) : |ulāike: işte onlar | elleƶīne: kimselerdir | ḣasirū: zarara sokan(lardır) | enfusehum: kendilerini | ve Delle: ve kaybolmuştur | ǎnhum: yanlarından | : şeyler | kānū: | yefterūne: uydurdukları |
Kırık Meal (Transcript) : |ÊVLÙK: işte onlar | ELZ̃YN: kimselerdir | ḢSRVE: zarara sokan(lardır) | ÊNFSHM: kendilerini | VŽL: ve kaybolmuştur | ANHM: yanlarından | ME: şeyler | KENVE: | YFTRVN: uydurdukları |
Abdulbaki Gölpınarlı : Onlar, öyle kişilerdir ki kendilerine zarar verdiler ve uydurdukları şeyler de onlardan çekildi, kaybolup gitti.
Adem Uğur : İşte onlar kendilerini ziyana uğrattılar. Uydurmakta oldukları şeyler de kendilerinden kaybolup gitti.
Ahmed Hulusi : İşte bunlar nefslerini hüsrana uğratanlardır! Uydurmakta oldukları şeyler de (varsandıkları tanrılar) onlardan kaybolup gitti.
Ahmet Tekin : Onlar kendilerini, birbirlerini hüsrana uğratanlardır. Uydurmakta oldukları şeyler de, bir fayda sağlamamış, kendilerini terkedip kaybolmuştur.
Ahmet Varol : İşte onlar kendilerini zarara sokanlardır ve uydurdukları [4] yanlarından kaybolmuştur.
Ali Bulaç : İşte bunlar, kendilerini hüsrana uğratanlardır ve yalan olarak uydurdukları (düzme tanrılar da) onlardan uzaklaşıp kaybolmuşlardır.
Ali Fikri Yavuz : İşte bunlar, kendilerine yazık etmiş kimselerdir. Allah’a şefaatçi diye uydurdukları putlar da kendilerinden kaybolup gitmiştir.
Bekir Sadak : Iste bunlar kendilerine yazik edenlerdir. Uydurduklari putlar da onlardan uzaklasip kaybolmustur.
Celal Yıldırım : İşte bunlar kendilerine yazık edenlerdir ve uydurdukları şeyler (putlar ve benzeri uydurma ilâhlar) de kendilerine yan çizip gitmiştir.
Diyanet İşleri : İşte bunlar, kendilerini ziyana uğratan kimselerdir. Uydurmakta oldukları şeyler de kendilerini yüz üstü bırakıp kaybolup gitmiştir.
Diyanet İşleri (eski) : İşte bunlar kendilerine yazık edenlerdir. Uydurdukları putlar da onlardan uzaklaşıp kaybolmuştur.
Diyanet Vakfi : İşte onlar kendilerini ziyana uğrattılar. Uydurmakta oldukları şeyler de kendilerinden kaybolup gitti.
Edip Yüksel : Onlar, kişiliklerini yitirenlerdir. Uydurdukları şeyler bile kendilerini terkedip kaybolmuştur.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Onlar kendilerine yazık etmiş olan kimselerdir. O iftira edip uydurdukları da kendilerinden yüz çevirip gitmişlerdir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : İşte bunlar kendilerine yazık etmiş kimselerdir ve uydurdukları uydurmaları da kendilerini bırakarak kaybolup gitmişlerdir.
Elmalılı Hamdi Yazır : İşte bunlar kendilerine yazık etmiş kimselerdir ve o iftira ettikleri uydurmaları hep kendilerinden gâib olup gitmişlerdir
Fizilal-il Kuran : Bunlar kendilerini hüsrana düşürmüşler ve uydurdukları ilahlar ortalıkta görünmez olmuşlardır.
Gültekin Onan : İşte bunlar, kendilerini hüsrana uğratanlardır ve yalan olarak uydurdukları (düzme tanrılar da) onlardan uzaklaşıp kaybolmuşlardır.
Hakkı Yılmaz : İşte onlar kendilerine zarar vermiş olan kimselerdir. O uydurdukları şeyler de kendilerinden uzaklaşıp kaybolmuşlardır.
Hasan Basri Çantay : Onlar nefislerine ziyan edenlerdir. Uydurmakda oldukları şeyler (putlar) da kendilerinden uzaklaşıb gaybolmuşdur.
Hayrat Neşriyat : İşte onlar kendilerini hüsrâna uğratanlardır ve uydurmakta oldukları şeyler (o hesab günü) kendilerinden uzaklaşmıştır.
İbni Kesir : Kendilerini kayba uğratanlar, işte bunlardır. Uydurdukları şeyler de kendilerinden kaybolup gitmiştir.
İskender Evrenosoğlu : İşte onlar nefslerini hüsrana düşüren kimselerdir. Ve uydurmuş oldukları şeyler onlardan uzaklaştı (gitti).
Muhammed Esed : İşte kendi kendilerine (kendi güçlerine, yeteneklerine) yazık edenler böyleleridir; onların o yalana dayalı çürük tezlerinin kendilerine (Hesap Gününde) bir yararı olmayacak:
Ömer Nasuhi Bilmen : İşte onlar o kimselerdir ki, kendi nefislerine yazık etmişlerdir. Ve onlardan iftira eder oldukları şeyler de gaib olup gitmiştir.
Ömer Öngüt : İşte onlar kendilerine yazık ettiler. Uydurdukları şeyler de kendilerinden kaybolup gitti.
Şaban Piriş : Bunlar kendilerini mahvedenlerdir. Onları uydurdukları da terketmiştir.
Suat Yıldırım : İşte bunlar kendilerini büyük ziyana uğratmışlar ve uydurdukları tanrılar da, ortalıkta görünmez olmuşlardır.
Süleyman Ateş : İşte onlar canlarını ziyana sokan kimselerdir. Ve uydurdukları şeyler, kendilerinden kaybolup gitmiştir.
Tefhim-ul Kuran : İşte bunlar, kendilerini hüsrana uğratanlardır ve yalan olarak uydurmakta oldukları (düzme tanrılar da) onlardan uzaklaşıp kaybolmuşlardır.
Ümit Şimşek : İşte onlar kendilerini hüsrana düşürmüş olanlardır. Uydurdukları şeyler ise kendilerini bırakıp kaybolmuştur.
Yaşar Nuri Öztürk : İşte bunlardır öz benliklerini hüsrana uğratanlar. İftira için kullandıkları şeyler de kendilerini bırakıp kaybolmuştur.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}