» 8 / Enfâl  67:

Kuran Sırası: 8
İniş Sırası: 88
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75

 » 8 / Enfâl  Suresi: 67
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. مَا (ME) = mā :
2. كَانَ (KEN) = kāne : yakışmaz
3. لِنَبِيٍّ (LNBY) = linebiyyin : hiçbir peygambere
4. أَنْ (ÊN) = en :
5. يَكُونَ (YKVN) = yekūne : olmak
6. لَهُ (LH) = lehu : sahibi
7. أَسْرَىٰ (ÊSR) = esrā : esirler
8. حَتَّىٰ (ḪT) = Hattā : kadar
9. يُثْخِنَ (YS̃ḢN) = yuṧḣine : ağır basıncaya
10. فِي (FY) = fī :
11. الْأَرْضِ (ELÊRŽ) = l-erDi : yeryüzünde
12. تُرِيدُونَ (TRYD̃VN) = turīdūne : siz istiyorsunuz
13. عَرَضَ (ARŽ) = ǎraDe : geçici malını
14. الدُّنْيَا (ELD̃NYE) = d-dunyā : dünya
15. وَاللَّهُ (VELLH) = vallahu : Allah ise
16. يُرِيدُ (YRYD̃) = yurīdu : istiyor
17. الْاخِرَةَ (EL ËḢRT) = l-āḣirate : ahireti
18. وَاللَّهُ (VELLH) = vallahu : Allah
19. عَزِيزٌ (AZYZ) = ǎzīzun : daima üstün
20. حَكِيمٌ (ḪKYM) = Hakīmun : hüküm ve hikmet sahibidir
| yakışmaz | hiçbir peygambere | | olmak | sahibi | esirler | kadar | ağır basıncaya | | yeryüzünde | siz istiyorsunuz | geçici malını | dünya | Allah ise | istiyor | ahireti | Allah | daima üstün | hüküm ve hikmet sahibidir |

[] [KVN] [NBE] [] [KVN] [] [ESR] [] [S̃ḢN] [] [ERŽ] [RVD̃] [ARŽ] [D̃NV] [] [RVD̃] [EḢR] [] [AZZ] [ḪKM]
ME KEN LNBY ÊN YKVN LH ÊSR ḪT YS̃ḢN FY ELÊRŽ TRYD̃VN ARŽ ELD̃NYE VELLH YRYD̃ EL ËḢRT VELLH AZYZ ḪKYM

kāne linebiyyin en yekūne lehu esrā Hattā yuṧḣine l-erDi turīdūne ǎraDe d-dunyā vallahu yurīdu l-āḣirate vallahu ǎzīzun Hakīmun
ما كان لنبي أن يكون له أسرى حتى يثخن في الأرض تريدون عرض الدنيا والله يريد الآخرة والله عزيز حكيم

 » 8 / Enfâl  Suresi: 67
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ما | ME Not
كان ك و ن | KVN KEN kāne yakışmaz is
لنبي ن ب ا | NBE LNBY linebiyyin hiçbir peygambere for a Prophet
أن | ÊN en that
يكون ك و ن | KVN YKVN yekūne olmak (there) should be
له | LH lehu sahibi for him
أسرى ا س ر | ESR ÊSR esrā esirler prisoners of war
حتى | ḪT Hattā kadar until
يثخن ث خ ن | S̃ḢN YS̃ḢN yuṧḣine ağır basıncaya he has battled strenuously
في | FY in
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDi yeryüzünde the land.
تريدون ر و د | RVD̃ TRYD̃VN turīdūne siz istiyorsunuz You desire
عرض ع ر ض | ARŽ ARŽ ǎraDe geçici malını (the) commodities
الدنيا د ن و | D̃NV ELD̃NYE d-dunyā dünya (of) the world,
والله | VELLH vallahu Allah ise but Allah
يريد ر و د | RVD̃ YRYD̃ yurīdu istiyor desires
الآخرة ا خ ر | EḢR EL ËḢRT l-āḣirate ahireti (for you) the Hereafter.
والله | VELLH vallahu Allah And Allah
عزيز ع ز ز | AZZ AZYZ ǎzīzun daima üstün (is) All-Mighty,
حكيم ح ك م | ḪKM ḪKYM Hakīmun hüküm ve hikmet sahibidir All-Wise.

8:67 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

| yakışmaz | hiçbir peygambere | | olmak | sahibi | esirler | kadar | ağır basıncaya | | yeryüzünde | siz istiyorsunuz | geçici malını | dünya | Allah ise | istiyor | ahireti | Allah | daima üstün | hüküm ve hikmet sahibidir |

[] [KVN] [NBE] [] [KVN] [] [ESR] [] [S̃ḢN] [] [ERŽ] [RVD̃] [ARŽ] [D̃NV] [] [RVD̃] [EḢR] [] [AZZ] [ḪKM]
ME KEN LNBY ÊN YKVN LH ÊSR ḪT YS̃ḢN FY ELÊRŽ TRYD̃VN ARŽ ELD̃NYE VELLH YRYD̃ EL ËḢRT VELLH AZYZ ḪKYM

kāne linebiyyin en yekūne lehu esrā Hattā yuṧḣine l-erDi turīdūne ǎraDe d-dunyā vallahu yurīdu l-āḣirate vallahu ǎzīzun Hakīmun
ما كان لنبي أن يكون له أسرى حتى يثخن في الأرض تريدون عرض الدنيا والله يريد الآخرة والله عزيز حكيم

[] [ك و ن] [ن ب ا] [] [ك و ن] [] [ا س ر] [] [ث خ ن] [] [ا ر ض] [ر و د] [ع ر ض] [د ن و] [] [ر و د] [ا خ ر] [] [ع ز ز] [ح ك م]

 » 8 / Enfâl  Suresi: 67
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ما | ME Not
Mim,Elif,
40,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
كان ك و ن | KVN KEN kāne yakışmaz is
Kef,Elif,Nun,
20,1,50,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
لنبي ن ب ا | NBE LNBY linebiyyin hiçbir peygambere for a Prophet
Lam,Nun,Be,Ye,
30,50,2,10,
P – prefixed preposition lām
N – genitive masculine indefinite noun
جار ومجرور
أن | ÊN en that
,Nun,
,50,
SUB – subordinating conjunction
حرف مصدري
يكون ك و ن | KVN YKVN yekūne olmak (there) should be
Ye,Kef,Vav,Nun,
10,20,6,50,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb, subjunctive mood
فعل مضارع منصوب
له | LH lehu sahibi for him
Lam,He,
30,5,
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
جار ومجرور
أسرى ا س ر | ESR ÊSR esrā esirler prisoners of war
,Sin,Re,,
,60,200,,
N – nominative masculine plural noun
اسم مرفوع
حتى | ḪT Hattā kadar until
Ha,Te,,
8,400,,
P – preposition
حرف جر
يثخن ث خ ن | S̃ḢN YS̃ḢN yuṧḣine ağır basıncaya he has battled strenuously
Ye,Se,Hı,Nun,
10,500,600,50,
V – 3rd person masculine singular (form IV) imperfect verb, subjunctive mood
فعل مضارع منصوب
في | FY in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDi yeryüzünde the land.
Elif,Lam,,Re,Dad,
1,30,,200,800,
N – genitive feminine noun
اسم مجرور
تريدون ر و د | RVD̃ TRYD̃VN turīdūne siz istiyorsunuz You desire
Te,Re,Ye,Dal,Vav,Nun,
400,200,10,4,6,50,
V – 2nd person masculine plural (form IV) imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
عرض ع ر ض | ARŽ ARŽ ǎraDe geçici malını (the) commodities
Ayn,Re,Dad,
70,200,800,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
الدنيا د ن و | D̃NV ELD̃NYE d-dunyā dünya (of) the world,
Elif,Lam,Dal,Nun,Ye,Elif,
1,30,4,50,10,1,
ADJ – accusative feminine singular adjective
صفة منصوبة
والله | VELLH vallahu Allah ise but Allah
Vav,Elif,Lam,Lam,He,
6,1,30,30,5,
"CONJ – prefixed conjunction wa (and)
PN – nominative proper noun → Allah"
الواو عاطفة
لفظ الجلالة مرفوع
يريد ر و د | RVD̃ YRYD̃ yurīdu istiyor desires
Ye,Re,Ye,Dal,
10,200,10,4,
V – 3rd person masculine singular (form IV) imperfect verb
فعل مضارع
الآخرة ا خ ر | EḢR EL ËḢRT l-āḣirate ahireti (for you) the Hereafter.
Elif,Lam,,Hı,Re,Te merbuta,
1,30,,600,200,400,
N – accusative feminine singular noun
اسم منصوب
والله | VELLH vallahu Allah And Allah
Vav,Elif,Lam,Lam,He,
6,1,30,30,5,
"CONJ – prefixed conjunction wa (and)
PN – nominative proper noun → Allah"
الواو عاطفة
لفظ الجلالة مرفوع
عزيز ع ز ز | AZZ AZYZ ǎzīzun daima üstün (is) All-Mighty,
Ayn,Ze,Ye,Ze,
70,7,10,7,
N – nominative masculine singular indefinite noun
اسم مرفوع
حكيم ح ك م | ḪKM ḪKYM Hakīmun hüküm ve hikmet sahibidir All-Wise.
Ha,Kef,Ye,Mim,
8,20,10,40,
ADJ – nominative masculine singular indefinite adjective
صفة مرفوعة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |مَا: | كَانَ: yakışmaz | لِنَبِيٍّ: hiçbir peygambere | أَنْ: | يَكُونَ: olmak | لَهُ: sahibi | أَسْرَىٰ: esirler | حَتَّىٰ: kadar | يُثْخِنَ: ağır basıncaya | فِي: | الْأَرْضِ: yeryüzünde | تُرِيدُونَ: siz istiyorsunuz | عَرَضَ: geçici malını | الدُّنْيَا: dünya | وَاللَّهُ: Allah ise | يُرِيدُ: istiyor | الْاخِرَةَ: ahireti | وَاللَّهُ: Allah | عَزِيزٌ: daima üstün | حَكِيمٌ: hüküm ve hikmet sahibidir |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ما ME | كان KEN yakışmaz | لنبي LNBY hiçbir peygambere | أن ÊN | يكون YKWN olmak | له LH sahibi | أسرى ÊSR esirler | حتى ḪT kadar | يثخن YS̃ḢN ağır basıncaya | في FY | الأرض ELÊRŽ yeryüzünde | تريدون TRYD̃WN siz istiyorsunuz | عرض ARŽ geçici malını | الدنيا ELD̃NYE dünya | والله WELLH Allah ise | يريد YRYD̃ istiyor | الآخرة EL ËḢRT ahireti | والله WELLH Allah | عزيز AZYZ daima üstün | حكيم ḪKYM hüküm ve hikmet sahibidir |
Kırık Meal (Okunuş) : |: | kāne: yakışmaz | linebiyyin: hiçbir peygambere | en: | yekūne: olmak | lehu: sahibi | esrā: esirler | Hattā: kadar | yuṧḣine: ağır basıncaya | : | l-erDi: yeryüzünde | turīdūne: siz istiyorsunuz | ǎraDe: geçici malını | d-dunyā: dünya | vallahu: Allah ise | yurīdu: istiyor | l-āḣirate: ahireti | vallahu: Allah | ǎzīzun: daima üstün | Hakīmun: hüküm ve hikmet sahibidir |
Kırık Meal (Transcript) : |ME: | KEN: yakışmaz | LNBY: hiçbir peygambere | ÊN: | YKVN: olmak | LH: sahibi | ÊSR: esirler | ḪT: kadar | YS̃ḢN: ağır basıncaya | FY: | ELÊRŽ: yeryüzünde | TRYD̃VN: siz istiyorsunuz | ARŽ: geçici malını | ELD̃NYE: dünya | VELLH: Allah ise | YRYD̃: istiyor | EL ËḢRT: ahireti | VELLH: Allah | AZYZ: daima üstün | ḪKYM: hüküm ve hikmet sahibidir |
Abdulbaki Gölpınarlı : Hiç bir peygamber, yeryüzünde kâfirlere üstolup onları iyice kahretmedikçe tutsak almamıştır. Siz, geçici dünyâ malını istiyorsunuz, Allah'sa âhireti istemekte ve Allah, üstündür, hüküm ve hikmet sâhibidir.
Adem Uğur : Yeryüzünde ağır basıncaya (küfrün belini kırıncaya) kadar, hiçbir peygambere esirleri bulunması yaraşmaz. Siz geçici dünya malını istiyorsunuz, halbuki Allah (sizin için) ahireti istiyor. Allah güçlüdür, hikmet sahibidir.
Ahmed Hulusi : Bir Nebiye, arzda ağır basıncaya kadar, (savaşsız) esirler sahibi olması sahih olmaz. . . Siz (düşmanınızı öldürmek yerine esir almayı istemekle) dünyanın malını diliyorsunuz; Allâh ise sonsuz geleceği diliyor. . . Allâh Aziyz'dir, Hakiym'dir.
Ahmet Tekin : Hiçbir Peygamberin, ülkede, yeryüzünde ağırlığını hissettirip düşmanlarının kolunu kanadını kıpırdatamaz hale getirmedikçe, tamamen kuvvetlenmedikçe, esirlerin hayatta kalmalarını sağlaması, fidye hesabı yapması doğru değildir. Siz dünya malını istersiniz. Oysa Allah âhireti, ebedî yurdu kazanmanızı murad eder, Allah kudretli, hikmet sahibi ve hükümrandır.
Ahmet Varol : Bir Peygamber'e yeryüzünde kesin galibiyet sağlamadan esir almak yaraşmaz. Siz dünya varlığını istiyorsunuz Allah ise (sizin için) ahireti istiyor. Allah yücedir, hakimdir.
Ali Bulaç : Hiç bir peygambere, yeryüzünde kesin bir zafer kazanıncaya kadar esir alması yakışmaz. Siz dünyanın geçici yararını istiyorsunuz. Oysa Allah (size) ahireti istemektedir. Allah, üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.
Ali Fikri Yavuz : Hiç bir Peygamber için, yeryüzünde ağır basmadıkça (düşmana üstün gelmedikçe), esirleri bulunmak (ve ondan fidye almak) vâki olmamıştır. Siz, geçici dünya malını istiyorsunuz. Halbuki Allah âhireti kazanmanızı diliyor. Allah Aziz’dir (dostlarını düşmanlarına üstün kılar), hükmünde hikmet sahibidir.
Bekir Sadak : Yeryuzunde savasirken, dusmani yere sermeden esir almak hicbir peygambere yarasmaz. Gecici dunya malini istiyorsunuz, oysa Allah ahireti kazanmanizi ister. Allah Guclu'dur, Hakim'dir.
Celal Yıldırım : Hiç bir peygambere yeryüzünde ağır basıp zafer elde etmedikçe esirler edinmesi uygun olmamıştır. Siz, dünya malını istiyorsunuz. Allah ise Âhireti (elde etmenizi) istiyor. Allah çok üstündür ve yegâne hikmet sahibidir.
Diyanet İşleri : Yeryüzünde düşmanı tamamıyla sindirip hâkim duruma gelmedikçe, hiçbir peygambere esir almak yakışmaz. Siz geçici dünya menfaatini istiyorsunuz, hâlbuki Allah ahireti (kazanmanızı) istiyor. Allah, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Diyanet İşleri (eski) : Yeryüzünde savaşırken, düşmanı yere sermeden esir almak hiçbir peygambere yaraşmaz. Geçici dünya malını istiyorsunuz, oysa Allah ahireti kazanmanızı ister. Allah Güçlü'dür, Hakim'dir.
Diyanet Vakfi : Yeryüzünde ağır basıncaya (küfrün belini kırıncaya) kadar, hiçbir peygambere esirleri bulunması yaraşmaz. Siz geçici dünya malını istiyorsunuz, halbuki Allah (sizin için) ahireti istiyor. Allah güçlüdür, hikmet sahibidir.
Edip Yüksel : Hiç bir peygambere, yeryüzünde savaşa katılmaksızın esirler edinmesi yakışmaz. Siz bu dünyanın geçici malını istiyorsunuz; ALLAH ise (sizin için) ahireti ister. ALLAH Üstündür, Bilgedir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Hiçbir peygamberin, yeryüzünde ağır basmadıkça (kesin zafere ulaşıp üstün gelmedikçe) esirleri olması layık değildir. Siz dünya malını istersiniz, oysa Allah ahireti kazanmanızı murad eder. Allah azizdir, hakimdir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Hiçbir peygamberin, yeryüzünde ağır basmadıkça (kafirlere karşı ezici bir üstünlük sağlamadıkça), esirlerinin olması doğru değildir. Siz dünya varlığını istiyorsunuz, Allah ise ahireti kazanmanızı istiyor. Allah, güçlüdür, hikmet sahibidir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Hiç bir Peygamber için Arzda ağır basmadıkça esirleri olmak doğru değildir, siz, Dünya uruzunu istiyorsunuz Allah ise Âhıreti kazanmanızı dileyor ve Allah azîzdir hakîmdir
Fizilal-il Kuran : Yeryüzünde üstünlüğünü perçinlemedikçe hiçbir peygamberin esir alması yerinde değildir. Siz geçici dünya malını istiyorsunuz. Oysa Allah sizin hesabınıza ahireti istiyor. Allah üstün iradeli ve hikmet sahibidir.
Gültekin Onan : Hiç bir peygambere, yeryüzünde kesin bir zafer kazanıncaya kadar esir alması yakışmaz. Siz dünyanın geçici yararını istiyorsunuz. Oysa Tanrı (size) ahireti istemektedir. Tanrı, üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.
Hakkı Yılmaz : "Yeryüzünde ağır basmadıkça; savaşta kesin ve tam üstünlük sağlamadıkça, kendisi için esirler oluşturması hiçbir peygambere uygun değildir. Siz, dünya genişliğini istersiniz, Allah da âhireti ister. Ve Allah, en üstün, en güçlü, en şerefli, mağlûp edilmesi mümkün olmayan/mutlak galip olandır, en iyi yasa koyan, bozulmayı iyi engelleyen/sağlam yapandır. "
Hasan Basri Çantay : Hiç bir peygamberin yer yüzünde ağır basıb (harb edib) zaferler kazanıncaya kadar (muhaarib düşmandan) esirler alması (vaaki) olmamışdır. Siz geçici dünyâ malını arzu ediyorsunuz. Halbuki Allah âhireti (daha çok âhiret sevabını kazanmanızı, âhireti düşünmenizi) ister. Allah azizdir (dostlarını düşmanları üzerine gaalib kılandır), hakimdir (her haale lâyık olanı hakkıyle ve hikmetiyle bilendir).
Hayrat Neşriyat : Yeryüzünde (küfrün belini kırıp) ağır basmadıkça, bir peygamberin esirlerinin olması (fidye alması) muvâfık değildir! (Siz) şu dünyanın geçici menfaatini istiyorsunuz; Allah ise âhireti (arzulamanızı) istiyor. Çünki Allah, Azîz (kudreti dâimâ üstün gelen)dir, Hakîm (her işi hikmetli olan)dır.
İbni Kesir : Hiç bir peygambere yeryüzünde savaşırken zaferler kazanıncaya kadar esirler alması yaraşmaz. Geçici dünya malını istiyorsunuz. Allah ise ahireti istiyor. Ve Allah; Aziz'dir, Hakim'dir.
İskender Evrenosoğlu : Bir nebî (peygamber) için yeryüzünde kesin zafer kazanıncaya kadar onun esirlerinin olması, olmaz (uygun değildir). Siz, dünya malını istiyorsunuz ve Allah, ahireti istiyor. Ve Allah; Azîz'dir, Hakîm'dir.
Muhammed Esed : Kıyasıya girdiği zorlu bir meydan savaşı sonucu değilse, esir almak bir peygamber için yakışık almaz. Siz bu dünyanın geçici kazançlarına talip olabiliyorsunuz, ama Allah (sizin için) sonraki hayatın (güzel/iyi olmasını) murad ediyor: çünkü, Allah doğru hüküm ve hikmetle edip eyleyen en yüce iktidar sahibidir.
Ömer Nasuhi Bilmen : Hiç bir peygamber için yerde tamamen kuvvetlenmedikçe esirler edinmesi muvafık değildir. Siz dünya menfaatini istersiniz. Allah Teâlâ ise ahireti irâde buyurur. Ve Allah Teâlâ azîzdir, hakîmdir.
Ömer Öngüt : Hiçbir peygambere yeryüzünde ağır basıp düşmanı yere sermeden esir almak yaraşmaz. Siz geçici dünya malını istiyorsunuz. Oysa Allah ahireti kazanmanızı istiyor. Allah Azîz'dir, yegâne hikmet sahibidir.
Şaban Piriş : Yeryüzünde savaşırken, düşmanı yere sermeden esir alma hiç bir peygambere yaraşmaz! Geçici dünya malını istiyorsunuz. Oysa Allah, ahireti kazanmanızı ister. Allah güçlüdür, hakimdir.
Suat Yıldırım : Bir Peygamberin, dünyada zafer kazanıp küfrü zelil kılmadıkça, esirler edinip onları fidye karşılığında serbest bırakması uygun düşmez. Siz dünya metâını istiyorsunuz. Allah ise âhireti kazanmanızı istiyor. Allah azizdir, hakîmdir (üstün kudret, tam hüküm ve hikmet sahibidir).
Süleyman Ateş : Yeryüzünde ağır bas(ıp küfrün belini iyice kır)ıncaya kadar hiçbir peygambere esirler sâhibi olmak yakışmaz. Siz, geçici dünyâ malını istiyorsunuz, Allâh ise (sizin için) âhireti istiyor. Allâh dâimâ üstün, hüküm ve hikmet sâhibidir.
Tefhim-ul Kuran : Hiç bir peygambere, yeryüzünde kesin bir zafer kazanıncaya kadar esir alması yakışmaz. Siz dünyanın geçici yararını istiyorsunuz. Oysa Allah (size) ahireti istemektedir. Allah, üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.
Ümit Şimşek : Yeryüzünde iyice güçlenmedikçe esirler almak, hiçbir peygamber için uygun değildir. Siz dünyanın gelip geçici menfaatini istiyorsunuz; Allah ise âhireti murad ediyor. Allah'ın kudreti herşeye üstündür, her işi ve her hükmü hikmet iledir.
Yaşar Nuri Öztürk : Hiçbir peygamber için, yeryüzünde ağır basmadıkça, esirlere sahip olmak uygun değildir. Siz şu iğreti dünyanın nimetini istiyorsunuz; Allah ise âhireti istiyor. Allah Azîz'dir, Hakîm'dir.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}