» 8 / Enfâl  54:

Kuran Sırası: 8
İniş Sırası: 88
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75

 » 8 / Enfâl  Suresi: 54
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. كَدَأْبِ (KD̃ÊB) = kede'bi : (Evet) gidişi gibi
2. الِ ( ËL) = āli : ailesi
3. فِرْعَوْنَ (FRAVN) = fir'ǎvne : Fir'avn
4. وَالَّذِينَ (VELZ̃YN) = velleƶīne : ve kimselerin
5. مِنْ (MN) = min :
6. قَبْلِهِمْ (GBLHM) = ḳablihim : onlardan öncekilerin
7. كَذَّبُوا (KZ̃BVE) = keƶƶebū : yalanlamışlardı
8. بِايَاتِ (B ËYET) = biāyāti : ayetlerini
9. رَبِّهِمْ (RBHM) = rabbihim : Rablerinin
10. فَأَهْلَكْنَاهُمْ (FÊHLKNEHM) = feehleknāhum : biz de onları mahvetmiştik
11. بِذُنُوبِهِمْ (BZ̃NVBHM) = biƶunūbihim : günahlarıyle
12. وَأَغْرَقْنَا (VÊĞRGNE) = ve eğraḳnā : ve boğmuştuk
13. الَ ( ËL) = āle : ailesini
14. فِرْعَوْنَ (FRAVN) = fir'ǎvne : Fir'avn
15. وَكُلٌّ (VKL) = ve kullun : ve hepsi de
16. كَانُوا (KENVE) = kānū :
17. ظَالِمِينَ (ƵELMYN) = Zālimīne : zulmedicilerdi
(Evet) gidişi gibi | ailesi | Fir'avn | ve kimselerin | | onlardan öncekilerin | yalanlamışlardı | ayetlerini | Rablerinin | biz de onları mahvetmiştik | günahlarıyle | ve boğmuştuk | ailesini | Fir'avn | ve hepsi de | | zulmedicilerdi |

[D̃EB] [EVL] [] [] [] [GBL] [KZ̃B] [EYY] [RBB] [HLK] [Z̃NB] [ĞRG] [EVL] [] [KLL] [KVN] [ƵLM]
KD̃ÊB ËL FRAVN VELZ̃YN MN GBLHM KZ̃BVE B ËYET RBHM FÊHLKNEHM BZ̃NVBHM VÊĞRGNE ËL FRAVN VKL KENVE ƵELMYN

kede'bi āli fir'ǎvne velleƶīne min ḳablihim keƶƶebū biāyāti rabbihim feehleknāhum biƶunūbihim ve eğraḳnā āle fir'ǎvne ve kullun kānū Zālimīne
كدأب آل فرعون والذين من قبلهم كذبوا بآيات ربهم فأهلكناهم بذنوبهم وأغرقنا آل فرعون وكل كانوا ظالمين

 » 8 / Enfâl  Suresi: 54
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
كدأب د ا ب | D̃EB KD̃ÊB kede'bi (Evet) gidişi gibi Like (the) way
آل ا و ل | EVL ËL āli ailesi (of) people
فرعون | FRAVN fir'ǎvne Fir'avn (of) Firaun
والذين | VELZ̃YN velleƶīne ve kimselerin and those who
من | MN min (were) from
قبلهم ق ب ل | GBL GBLHM ḳablihim onlardan öncekilerin before them.
كذبوا ك ذ ب | KZ̃B KZ̃BVE keƶƶebū yalanlamışlardı They denied
بآيات ا ي ي | EYY B ËYET biāyāti ayetlerini (the) Signs
ربهم ر ب ب | RBB RBHM rabbihim Rablerinin (of) their Lord,
فأهلكناهم ه ل ك | HLK FÊHLKNEHM feehleknāhum biz de onları mahvetmiştik so We destroyed them
بذنوبهم ذ ن ب | Z̃NB BZ̃NVBHM biƶunūbihim günahlarıyle for their sins
وأغرقنا غ ر ق | ĞRG VÊĞRGNE ve eğraḳnā ve boğmuştuk and We drowned
آل ا و ل | EVL ËL āle ailesini (the) people
فرعون | FRAVN fir'ǎvne Fir'avn (of) Firaun
وكل ك ل ل | KLL VKL ve kullun ve hepsi de and (they) all
كانوا ك و ن | KVN KENVE kānū were
ظالمين ظ ل م | ƵLM ƵELMYN Zālimīne zulmedicilerdi wrongdoers.

8:54 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

(Evet) gidişi gibi | ailesi | Fir'avn | ve kimselerin | | onlardan öncekilerin | yalanlamışlardı | ayetlerini | Rablerinin | biz de onları mahvetmiştik | günahlarıyle | ve boğmuştuk | ailesini | Fir'avn | ve hepsi de | | zulmedicilerdi |

[D̃EB] [EVL] [] [] [] [GBL] [KZ̃B] [EYY] [RBB] [HLK] [Z̃NB] [ĞRG] [EVL] [] [KLL] [KVN] [ƵLM]
KD̃ÊB ËL FRAVN VELZ̃YN MN GBLHM KZ̃BVE B ËYET RBHM FÊHLKNEHM BZ̃NVBHM VÊĞRGNE ËL FRAVN VKL KENVE ƵELMYN

kede'bi āli fir'ǎvne velleƶīne min ḳablihim keƶƶebū biāyāti rabbihim feehleknāhum biƶunūbihim ve eğraḳnā āle fir'ǎvne ve kullun kānū Zālimīne
كدأب آل فرعون والذين من قبلهم كذبوا بآيات ربهم فأهلكناهم بذنوبهم وأغرقنا آل فرعون وكل كانوا ظالمين

[د ا ب] [ا و ل] [] [] [] [ق ب ل] [ك ذ ب] [ا ي ي] [ر ب ب] [ه ل ك] [ذ ن ب] [غ ر ق] [ا و ل] [] [ك ل ل] [ك و ن] [ظ ل م]

 » 8 / Enfâl  Suresi: 54
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
كدأب د ا ب | D̃EB KD̃ÊB kede'bi (Evet) gidişi gibi Like (the) way
Kef,Dal,,Be,
20,4,,2,
P – prefixed preposition ka
N – genitive masculine noun
جار ومجرور
آل ا و ل | EVL ËL āli ailesi (of) people
,Lam,
,30,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
فرعون | FRAVN fir'ǎvne Fir'avn (of) Firaun
Fe,Re,Ayn,Vav,Nun,
80,200,70,6,50,
"PN – genitive masculine proper noun → Pharaoh"
اسم علم مجرور بالفتحة بدلاً من الكسرة لأنه ممنوع من الصرف
والذين | VELZ̃YN velleƶīne ve kimselerin and those who
Vav,Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
6,1,30,700,10,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
REL – masculine plural relative pronoun
الواو عاطفة
اسم موصول
من | MN min (were) from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
قبلهم ق ب ل | GBL GBLHM ḳablihim onlardan öncekilerin before them.
Gaf,Be,Lam,He,Mim,
100,2,30,5,40,
N – genitive noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
كذبوا ك ذ ب | KZ̃B KZ̃BVE keƶƶebū yalanlamışlardı They denied
Kef,Zel,Be,Vav,Elif,
20,700,2,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form II) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
بآيات ا ي ي | EYY B ËYET biāyāti ayetlerini (the) Signs
Be,,Ye,Elif,Te,
2,,10,1,400,
P – prefixed preposition bi
N – genitive feminine plural noun
جار ومجرور
ربهم ر ب ب | RBB RBHM rabbihim Rablerinin (of) their Lord,
Re,Be,He,Mim,
200,2,5,40,
N – genitive masculine noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
فأهلكناهم ه ل ك | HLK FÊHLKNEHM feehleknāhum biz de onları mahvetmiştik so We destroyed them
Fe,,He,Lam,Kef,Nun,Elif,He,Mim,
80,,5,30,20,50,1,5,40,
CAUS – prefixed particle of cause
V – 1st person plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
الفاء سببية
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
بذنوبهم ذ ن ب | Z̃NB BZ̃NVBHM biƶunūbihim günahlarıyle for their sins
Be,Zel,Nun,Vav,Be,He,Mim,
2,700,50,6,2,5,40,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine plural noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
جار ومجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وأغرقنا غ ر ق | ĞRG VÊĞRGNE ve eğraḳnā ve boğmuştuk and We drowned
Vav,,Ğayn,Re,Gaf,Nun,Elif,
6,,1000,200,100,50,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 1st person plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
آل ا و ل | EVL ËL āle ailesini (the) people
,Lam,
,30,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
فرعون | FRAVN fir'ǎvne Fir'avn (of) Firaun
Fe,Re,Ayn,Vav,Nun,
80,200,70,6,50,
"PN – genitive masculine proper noun → Pharaoh"
اسم علم مجرور بالفتحة بدلاً من الكسرة لأنه ممنوع من الصرف
وكل ك ل ل | KLL VKL ve kullun ve hepsi de and (they) all
Vav,Kef,Lam,
6,20,30,
REM – prefixed resumption particle
N – nominative masculine indefinite noun
الواو استئنافية
اسم مرفوع
كانوا ك و ن | KVN KENVE kānū were
Kef,Elif,Nun,Vav,Elif,
20,1,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
ظالمين ظ ل م | ƵLM ƵELMYN Zālimīne zulmedicilerdi wrongdoers.
Zı,Elif,Lam,Mim,Ye,Nun,
900,1,30,40,10,50,
N – accusative masculine plural active participle
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |كَدَأْبِ: (Evet) gidişi gibi | الِ: ailesi | فِرْعَوْنَ: Fir'avn | وَالَّذِينَ: ve kimselerin | مِنْ: | قَبْلِهِمْ: onlardan öncekilerin | كَذَّبُوا: yalanlamışlardı | بِايَاتِ: ayetlerini | رَبِّهِمْ: Rablerinin | فَأَهْلَكْنَاهُمْ: biz de onları mahvetmiştik | بِذُنُوبِهِمْ: günahlarıyle | وَأَغْرَقْنَا: ve boğmuştuk | الَ: ailesini | فِرْعَوْنَ: Fir'avn | وَكُلٌّ: ve hepsi de | كَانُوا: | ظَالِمِينَ: zulmedicilerdi |
Kırık Meal (Harekesiz) : |كدأب KD̃ÊB (Evet) gidişi gibi | آل ËL ailesi | فرعون FRAWN Fir'avn | والذين WELZ̃YN ve kimselerin | من MN | قبلهم GBLHM onlardan öncekilerin | كذبوا KZ̃BWE yalanlamışlardı | بآيات B ËYET ayetlerini | ربهم RBHM Rablerinin | فأهلكناهم FÊHLKNEHM biz de onları mahvetmiştik | بذنوبهم BZ̃NWBHM günahlarıyle | وأغرقنا WÊĞRGNE ve boğmuştuk | آل ËL ailesini | فرعون FRAWN Fir'avn | وكل WKL ve hepsi de | كانوا KENWE | ظالمين ƵELMYN zulmedicilerdi |
Kırık Meal (Okunuş) : |kede'bi: (Evet) gidişi gibi | āli: ailesi | fir'ǎvne: Fir'avn | velleƶīne: ve kimselerin | min: | ḳablihim: onlardan öncekilerin | keƶƶebū: yalanlamışlardı | biāyāti: ayetlerini | rabbihim: Rablerinin | feehleknāhum: biz de onları mahvetmiştik | biƶunūbihim: günahlarıyle | ve eğraḳnā: ve boğmuştuk | āle: ailesini | fir'ǎvne: Fir'avn | ve kullun: ve hepsi de | kānū: | Zālimīne: zulmedicilerdi |
Kırık Meal (Transcript) : |KD̃ÊB: (Evet) gidişi gibi | ËL: ailesi | FRAVN: Fir'avn | VELZ̃YN: ve kimselerin | MN: | GBLHM: onlardan öncekilerin | KZ̃BVE: yalanlamışlardı | B ËYET: ayetlerini | RBHM: Rablerinin | FÊHLKNEHM: biz de onları mahvetmiştik | BZ̃NVBHM: günahlarıyle | VÊĞRGNE: ve boğmuştuk | ËL: ailesini | FRAVN: Fir'avn | VKL: ve hepsi de | KENVE: | ƵELMYN: zulmedicilerdi |
Abdulbaki Gölpınarlı : Firavun'un soyuyla onlardan önce gelip geçenlerin gidişleri gibi hani. Rablerinin âyetlerini yalanladılar da suçlarına karşılık helâk ettik onları ve Firavun'un soyunu sulara garkettik, hepsi de zâlimdi onların.
Adem Uğur : (Evet bunların durumu), Firavun ailesi ve onlardan öncekilerin durumuna benzer. Onlar Rablerinin âyetlerini yalanlamışlardı; biz de onları günahlarından ötürü helâk etmiştik ve Firavun ailesini (denizde) boğmuştuk. Hepsi de zalimler idiler.
Ahmed Hulusi : Tıpkı Firavun hanedanı ve onlardan öncekilerin vaziyeti gibi (durumları)! (Onlar) Rablerinin işaretlerindeki varlığını (Rabbanî özelliklerini) yalanladılar, (biz de) onları suçları sonucu helâk ettik ve Âl-i Firavun'u da suda boğduk! Hepsi zâlimlerdi.
Ahmet Tekin : İnkârları, baskı ve zulümleri, Allah’ın kitabını ve rasullerini yalanlamaları sebebiyle, Allah’ın azâbına maruz kalan inanmayanların hali, Firavun hanedanının, devlet görevlilerinin, yandaşlarının ve onlardan öncekilerin haline benzer. Onlar Rablerinin âyetlerini, Rableri tarafından kendilerine verilen imkânları ve nimetleri yalanlamışlardı. Biz de onları günahlarından dolayı helâk etmiştik. Firavun’un kavmini, ordusunu denizde boğmuştuk. Bunların hepsi inkâr ile isyan ile baskı, zulüm ve işkence ile temel hak ve hürriyetleri, Allah yolunu ve Allah yolundaki faaliyetleri engelleyen zalim, müşrik kimselerdi.
Ahmet Varol : Tıpkı Firavun hanedanıyla ondan öncekilerin gidişatı gibi. Onlar Rabblerinin ayetlerini yalanladılar, biz de onları günahlarından dolayı helak ettik ve Firavun ailesini (denizde) boğduk. Onların hepsi zalimdiler.
Ali Bulaç : Firavun ailesinin ve onlardan öncekilerin gidiş tarzı gibi. Onlar, Rablerinin ayetlerini yalanladılar; biz de günahları dolayısıyla onları helak ettik. Firavun ordusunu suda boğduk. Onların tümü zulmeden kimselerdi.
Ali Fikri Yavuz : Evet, aynen Firavun hanedânıyla onlardan öncekilerin âdetine benzer şekilde; onlar, Rablerinin âyetlerini yalanladılar. Biz de günahları yüzünden kendilerini helâk ettik; ve Firavun hanedânını denizde boğduk. Bunların (Kureyş kâfirleri ile Firavun hanedânının) hepsi zâlimdiler.
Bekir Sadak : Firavun taifesi ve onlardan oncekilerin gidisi gibi, Rablerinin ayetlerini yalanladilar da onlari gunahlarindan oturu yok ettik. Firavun taifesini suda bogduk, hepsi zalimlerdi.
Celal Yıldırım : (Bunların tutumu ve gidişi) Fir'avn'ın ve onlardan öncekilerin tutum ve gidişi gibidir. Rablarının âyetlerini yalan saydılar, o sebeple onları günahları karşılığında yok ettik; Fir'avn tarafdarını (denizde) boğduk. Onların hepsi zâlimler idi.
Diyanet İşleri : Bunların durumu, tıpkı Firavun ailesi ve onlardan öncekilerin durumu gibidir. Onlar Rablerinin âyetlerini yalanlamışlar, biz de onları günahları sebebiyle helâk etmiştik ve Firavun ailesini de suda boğmuştuk. Hepsi de zalim kimselerdi.
Diyanet İşleri (eski) : Firavun taifesi ve onlardan öncekilerin gidişi gibi, Rablerinin ayetlerini yalanladılar da onları günahlarından ötürü yok ettik. Firavun taifesini suda boğduk, hepsi zalimlerdi.
Diyanet Vakfi : (Evet bunların durumu), Firavun ailesi ve onlardan öncekilerin durumuna benzer. Onlar Rablerinin âyetlerini yalanlamışlardı; biz de onları günahlarından ötürü helâk etmiştik ve Firavun ailesini (denizde) boğmuştuk. Hepsi de zalimler idiler.
Edip Yüksel : Örneğin, Firavun'un yandaşları ve onlardan öncekiler gibi. Rab'lerinin ayetlerini yalanladılar. Biz de günahlarından ötürü onları yıkıma uğrattık. Firavun'un yandaşlarını suda boğduk. Hepsi de zalim idiler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Tıpkı Firavun'un izinden gidenlerle onlardan öncekilerin gidişi gibi, Rabblerinin âyetlerini yalanladılar. Biz de onları günahları yüzünden helâk ettik. Firavun ile arkasından gidenleri suda boğduk. Hepsi de zalim idiler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Tıpkı Firavun hanedanı ve onlardan öncekilerin gidişi gibi. Onlar, Rablerinin ayetlerine yalan dediler, Biz de kendilerini günahları yüzünden helak ettik ve Firavun hanedanını suda boğduk. Onların hepsi zalim kimselerdi.
Elmalılı Hamdi Yazır : Tıbkı ali Fir'avnin ve onlardan evvelkilerin gidişi gibi ki rablarının âyetlerini tekzib ettiler biz de kendilerini günahlariyle helâk ettik ve ali Fir'avni gark eyledik, hepsi de zalimdiler
Fizilal-il Kuran : Bu kâfirlerin durumu tıpkı Firavunoğulları ile daha önceki kâfirlerin durumu gibidir. Onlar Rabblerinin ayetlerini yalanladılar, biz de onları günahları yüzünden yokettik, Firavunoğulları'nı denizde boğduk. Bunların hepsi zalimdi.
Gültekin Onan : Firavun ailesinin ve onlardan öncekilerin gidiş tarzı gibi... Onlar, rablerinin ayetlerini yalanladılar; biz de günahları dolayısıyla onları helak ettik. Firavun ordusunu suda boğduk. Onların tümü zulmeden kimselerdi.
Hakkı Yılmaz : "Tıpkı Firavun'un yakınları ve onlardan öncekilerin gidişi gibi, onlar da Rablerinin âyetlerini/ alâmetlerini/ göstergelerini yalanladılar. Biz, onları günahları yüzünden değişime/yıkıma uğrattık; Firavun'un yakınlarını suda boğduk. Hepsi de kendi benliklerine haksızlık eden kimseler idiler. "
Hasan Basri Çantay : (Evet bunların Haali) Fir'avn haanedâniyle onlardan evvelkilerin gidişi gibidir. Onlar Rablerinin âyetlerini yalan saymışlardı da biz de, günâhları yüzünden, kendilerini helak etmiş, Fir'avn haanedânını suda boğmuşduk. (Bunların) hepsi zaalimdiler.
Hayrat Neşriyat : (Bunların âdeti) Fir'avun ehlinin ve onlardan öncekilerin âdeti gibidir. (Onlar da)Rablerinin âyetlerini yalanlamışlardı. Bunun üzerine (biz de) onları günahları sebebiyle helâk etmiş ve Fir'avun ehlini (denizde) boğmuştuk. Çünki (onların) hepsi zâlim kimseler idiler.
İbni Kesir : Firavun hanedanıyla, onlardan öncekilerin gidişi gibi. Rabblarının ayetlerini yalanlamışlardı da, Biz de günahlarından dolayı onları helak etmiş ve Firavun hanedanını suda boğmuştuk. Hepsi de zalimlerdi.
İskender Evrenosoğlu : (Onların, Bedir'de savaşan Kureyşlilerin) hali, firavunun (firavun ordusunun) ve onlardan önceki kimselerin hali gibidir. Rab'lerinin âyetlerini yalanladılar. Böylece günahları dolayısıyla onları helâk ettik. Firavun topluluğunu (ordusunu) boğduk. Ve (onların) hepsi zalimler (zulmeden kimseler) oldular.
Muhammed Esed : Firavun yandaşlarının ve onlardan önce yaşayıp gidenlerin başlarına ne geldiyse (bunların da başına benzeri gelecek:) Onlar Rablerinin ayetlerine yalan gözüyle bakmışlardı; ve bu yüzden, Biz de onları (bu) günahlarına karşılık helak ettik; boğuverdik o Firavun yandaşlarını; onların hepsi zalim kimselerdi çünkü.
Ömer Nasuhi Bilmen : Fir'avun'un kavminin ve onlardan evvelkilerin âdeti gibi ki, Rablerinin âyetlerini tekzîp ettiler. Artık onları günahları sebebiyle helâk ettik. Ve Fir'avun'un kavmini gark eyledik. Ve hepsi de zalimler olmuşlardı.
Ömer Öngüt : Bunların hâli Firavun hânedânı ile daha evvelkilerin hâli gibidir. Onlar Rablerinin âyetlerini yalanlayıp inkâr etmişlerdi, biz de onları günahları ile helâk ettik. Firavun'un hânedânını denizde boğduk. Onların hepsi zâlim idiler.
Şaban Piriş : Firavun hanedanı ve onlardan öncekilerin gidişatı gibi, Rab’lerinin ayetlerini yalanladılar, biz de onları günahları sebebiyle helak ettik. Firavun hanedanını suda boğduk. Hepsi de zalim idi.
Suat Yıldırım : Evet, tıpkı Firavun hanedanının ve onlardan öncekilerin tutumu gibi: Rab’lerinin âyetlerini yalan saydılar. Biz de günahları sebebiyle onları imha ettik. Firavun ve beraberindekileri de denizde boğdu. Doğrusu, bunların hepsi de zalim idiler.
Süleyman Ateş : (Evet) Fir'avn âilesi ve onlardan öncekilerin gidişi gibi: Rablerinin âyetlerini yalanlamışlardı; biz de onları günâhlarıyle mahvetmiştik ve Fir'avn âilesini boğmuştuk. Hepsi de zulmedicilerdi.
Tefhim-ul Kuran : Firavun ailesinin ve onlardan öncekilerin gidiş tarzı gibi. Onlar, Rablerinin ayetlerini yalanladılar; biz de günahları dolayısıyla onları yıkıma uğrattık, Firavun ordusunu suda boğduk. Onların tümü zulme sapanlardı.
Ümit Şimşek : Firavun hanedanı ile daha öncekilerin hali de böyleydi. Onlar Rablerinin âyetlerini yalanlamışlardı. Biz de onları günahlarıyla helâk ettik ve Firavun hanedanını boğduk. Zira onların hepsi zalimdi.
Yaşar Nuri Öztürk : Tıpkı Firavun hanedanı ve onlardan öncekilerin tavırları gibi. Rablerinin ayetlerini yalanlamışlardı. Biz de onları günahları yüzünden mahvettik. Firavun hanedanını da boğmuştuk. Bunların tümü zulme sapanlardı.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}