» 55 / Rahmân  7:

Kuran Sırası: 55
İniş Sırası: 97
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78

 » 55 / Rahmân  Suresi: 7
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَالسَّمَاءَ (VELSMEÙ) = ve ssemāe : ve göğü
2. رَفَعَهَا (RFAHE) = rafeǎhā : yükseltti
3. وَوَضَعَ (VVŽA) = ve veDeǎ : ve koydu
4. الْمِيزَانَ (ELMYZEN) = l-mīzāne : mizanı
ve göğü | yükseltti | ve koydu | mizanı |

[SMV] [RFA] [VŽA] [VZN]
VELSMEÙ RFAHE VVŽA ELMYZEN

ve ssemāe rafeǎhā ve veDeǎ l-mīzāne
والسماء رفعها ووضع الميزان

 » 55 / Rahmân  Suresi: 7
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
والسماء س م و | SMV VELSMEÙ ve ssemāe ve göğü And the heaven,
رفعها ر ف ع | RFA RFAHE rafeǎhā yükseltti He raised it
ووضع و ض ع | VŽA VVŽA ve veDeǎ ve koydu and He has set up
الميزان و ز ن | VZN ELMYZEN l-mīzāne mizanı the balance,

55:7 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve göğü | yükseltti | ve koydu | mizanı |

[SMV] [RFA] [VŽA] [VZN]
VELSMEÙ RFAHE VVŽA ELMYZEN

ve ssemāe rafeǎhā ve veDeǎ l-mīzāne
والسماء رفعها ووضع الميزان

[س م و] [ر ف ع] [و ض ع] [و ز ن]

 » 55 / Rahmân  Suresi: 7
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
والسماء س م و | SMV VELSMEÙ ve ssemāe ve göğü And the heaven,
Vav,Elif,Lam,Sin,Mim,Elif,,
6,1,30,60,40,1,,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative feminine noun
الواو عاطفة
اسم منصوب
رفعها ر ف ع | RFA RFAHE rafeǎhā yükseltti He raised it
Re,Fe,Ayn,He,Elif,
200,80,70,5,1,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
فعل ماض و«ها» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
ووضع و ض ع | VŽA VVŽA ve veDeǎ ve koydu and He has set up
Vav,Vav,Dad,Ayn,
6,6,800,70,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض
الميزان و ز ن | VZN ELMYZEN l-mīzāne mizanı the balance,
Elif,Lam,Mim,Ye,Ze,Elif,Nun,
1,30,40,10,7,1,50,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَالسَّمَاءَ: ve göğü | رَفَعَهَا: yükseltti | وَوَضَعَ: ve koydu | الْمِيزَانَ: mizanı |
Kırık Meal (Harekesiz) : |والسماء WELSMEÙ ve göğü | رفعها RFAHE yükseltti | ووضع WWŽA ve koydu | الميزان ELMYZEN mizanı |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve ssemāe: ve göğü | rafeǎhā: yükseltti | ve veDeǎ: ve koydu | l-mīzāne: mizanı |
Kırık Meal (Transcript) : |VELSMEÙ: ve göğü | RFAHE: yükseltti | VVŽA: ve koydu | ELMYZEN: mizanı |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve göğü yüceltti ve ölçüyü koydu.
Adem Uğur : Göğü Allah yükseltti ve mîzanı (dengeyi) O koydu.
Ahmed Hulusi : Semâyı (bilinci; Levvâme mertebesinden Mardiye mertebesine kadar) yükseltmiş ve mîzanı (vahdet - kesret değerlerini dengeli yaşama özelliğini) yerleştirmiştir.
Ahmet Tekin : Göğü denge ve çekim kanunu işleterek Allah yükseltip tuttu. Yoğunluğunu hararetini, basıncını, çekimini düzenleyerek gökteki dengeyi O kurdu.
Ahmet Varol : Göğü de yükseltti ve mizanı (ölçüyü) koydu.
Ali Bulaç : Gökyüzü, Onu da yükseltti ve mizanı koydu.
Ali Fikri Yavuz : Göğü ise, yükseltti ve ölçüyü koydu,
Bekir Sadak : O, gogu yukseltmistir; tartiyi koymustur.
Celal Yıldırım : Gökyüzünü O yükseltti ve ölçü-tartıyı koydu.
Diyanet İşleri : Göğü yükseltti ve ölçüyü koydu.
Diyanet İşleri (eski) : O, göğü yükseltmiştir; tartıyı koymuştur.
Diyanet Vakfi : Göğü Allah yükseltti ve mîzanı (dengeyi) O koydu.
Edip Yüksel : Göğü yükseltti ve ölçüyü/dengeyi koydu.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Göğü yükseltti ve mizanı koydu.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Bak şu güzel göğe, onu yükseltti, mizanı koydu ki,
Elmalılı Hamdi Yazır : Bak şu güzel semaya verdi ona irtifa' vazeyledip mizânı
Fizilal-il Kuran : O, göğü yüksek yarattı ve tartı ilkesini koydu.
Gültekin Onan : Gökyüzü, onu da yükseltti ve mizanı koydu.
Hakkı Yılmaz : (7-9) Ve semayı da oluşturdu, onu yükseltti ve terazide/ölçüde/dengede taşkınlık etmeyesiniz diye teraziyi/ölçüyü/dengeyi koydu. Ölçüyü hakkaniyetle dikin/ayakta tutun, teraziye/ölçüye/dengeye zarar vermeyin.
Hasan Basri Çantay : Gök (e gelince:) Onu da (Allah) yükseltdi. Bir de mîzânı koydu,
Hayrat Neşriyat : Göğe gelince, onu yükseltti ve mîzânı (umum kâinâtta adâlet ve dengeyi) koydu.
İbni Kesir : Göğü yükseltmiş, mizanı koymuştur.
İskender Evrenosoğlu : Ve sema; onu yükseltti (astrofizik kurallara göre büyük patlama teorisi gereğince içten dışa bir genişleme ve yükselme olayını gerçekleştirdi) ve mizanı (ölçüyü, ağırlığı ve çekim kuvvetlerinin dengesini) vazetti.
Muhammed Esed : Ve O, gökleri yükseltti ve (her şey için) bir ölçü koydu
Ömer Nasuhi Bilmen : (7-8) Semayı yükseltti ve mizanı vaz'etti. Tâ ki, hadd-i tecavüz etmeyesiniz.
Ömer Öngüt : Gökyüzünü Allah yükseltti ve mizanı O koydu.
Şaban Piriş : (Allah) Göğü yükseltip, ona da bir ölçü koydu.
Suat Yıldırım : (7-8) Göğü bu âhenkle O yükseltti ve bu mîzânı koydu ki siz de ders alıp ölçü dışına taşmayasınız.
Süleyman Ateş : Göğü yükseltti ve mizânı koydu.
Tefhim-ul Kuran : Gök ise, onu da yükseltti ve mizanı yerleştirip koydu.
Ümit Şimşek : Göğü yükseltti ve ölçüyü koydu.
Yaşar Nuri Öztürk : Ve gök. Yükseltti onu. Ve koydu şaşmaz ölçüyü, mizanı.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}