» 55 / Rahmân  Suresi:

Kuran Sırası: 55
İniş Sırası: 97

Hakkı Yılmaz Meali
(1-4) Rahmân [yarattığı bütün canlılara dünyada çokça merhamet eden Allah], Kur’ân'ı/ öğrenip öğretmeyi öğretti, insanı oluşturdu, ona hayır ve şerri, iyiyi, kötüyü ayırmayı öğretti. (55:1)
Güneş ve ay bir hesap ile akıp gitmektedir. (55:5)
Gövdesiz bitkiler ve ağaçlar da boyun eğip teslimiyet göstermektedirler. (55:6)
(7-9) Ve semayı da oluşturdu, onu yükseltti ve terazide/ölçüde/dengede taşkınlık etmeyesiniz diye teraziyi/ölçüyü/dengeyi koydu. Ölçüyü hakkaniyetle dikin/ayakta tutun, teraziye/ölçüye/dengeye zarar vermeyin. (55:7)
Ey cin ve ins toplulukları! Eğer göklerin ve yerin kenarlarından aşıp geçmeye güç yetirebilirseniz, hemen aşın, ancak üstün bir güç olmadan aşamazsınız. (55:33)
"Peki siz ikiniz, Rabbinizin güç yetirdiklerinin; eşsiz gücünün, eşsiz nimetlerinin hangisini yalanlıyorsunuz? "(55:13)
Ey ağırlığı olan iki grup! Yakında sizin hesabınıza bakacağız. (55:31)
İkinizin de üzerine ateşten alev ve duman gönderilir de siz yardımlanamazsınız. (55:35)
(10-12) Ve kendisinde, meyvelar ve salkımlı hurma ağaçları, yapraklı taneler ve hoş kokulu bitkiler olan yeryüzünü oluşturdu, onu oranın yaratıkları için alçalttı. (55:10)
(14,15) O, görünen, bilinen varlıkları pişmiş çamur gibi kuru balçıktan/değişken bir maddeden oluşturdu. Görünmez varlıkları, güçleri de ateşin dumansızından/enerjiden oluşturdu. (55:14)
Rahmân [yarattığı bütün canlılara dünyada çokça merhamet eden Allah], iki doğunun Rabbi ve iki batının Rabbidir. (55:17)
İki denizi birbirine kavuşmak üzere salıverdi. (55:19)
Aralarında bir engel vardır, birbirlerine geçip karışmıyorlar. (55:20)
İkisinden inci ve mercan çıkar. (55:22)
Denizde koca dağlar gibi yükseltilen gemiler de O'nundur. (55:24)
(26,27) Yeryüzünün üzerindeki her kişi gelip geçicidir. Ve o celal ve ikram sahibi Rabbinin bizzat Kendisi baki kalır. (55:26)
Göklerde ve yerde bulunan kimseler, O'ndan istekte bulunurlar. O, her an bir iştedir. (55:29)
Sonra da gök yarılıp zeytinyağı gibi bir gül olduğu zaman... (55:37)
Artık işte o gün, bildik-bilmedik, gelmiş-gelecek hiç kimse, bir başkasının günahından sorumlu tutulmaz. (55:39)
Suçlular, nişanlarından tanınır da alınlarından ve ayaklarından tutuluverirler. (55:41)
İşte bu, suçluların yalanladığı cehennemdir. (55:43)
Onlar, onunla kaynar su arasında dolaşır dururlar. (55:44)
Ve Rabbinin makamından korkan kimseler için iki cennet vardır. (55:46)
İkisinin de dalları vardır. (55:48)
İkisinde de akıp giden iki pınar vardır. (55:50)
İkisinde de her meyvedan çift çift vardır. (55:52)
Astarları kalın ipekten/atlastan yataklara yaslanmış kimseler olarak, iki cennetin de devşirmesi yakındır. (55:54)
"Oralarda, daha önce bildik, bilmedik, geçmiş, gelecek hiç kimse tarafından dokunulmamış; el ve göz değmemiş, bakışlarını dikenler vardır. "(55:56)
Sanki onlar yâkut ve mercandırlar. (55:58)
İyilileştirmenin-güzelleştirmenin karşılığı, iyileştirme-güzelleştirmeden başka olabilir mi? (55:60)
Bu ikisinin astından iki cennet daha vardır. (55:62)
Bunlar yemyeşildirler. (55:64)
İkisinde durmaksızın coşan iki pınar vardır. (55:66)
İkisinde de meyve, hurma ve nar vardır. (55:68)
O meyvelerin içlerinde iyilikler-güzellikler vardır. (55:70)
Çadırlara kapanmış parlak gözlüler vardır. (55:72)
Bunlardan önce onlara bildik-bilinmedik hiç kimse dokunmamıştır. (55:74)
"Yeşil yastıklara ve “Abkari” sergilere; hârikulâde güzel işlemeli döşeklere yaslananlar olarak… "(55:76)
Azamet ve büyüklük sahibi, emir ve yasak koyma hakkına sahip, saygınlaştırma sahibi Rabbinin adı, ne cömerttir! (55:78)


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{sure_meali.php}