» 27 / Neml  43:

Kuran Sırası: 27
İniş Sırası: 48
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93

 » 27 / Neml  Suresi: 43
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَصَدَّهَا (VṦD̃HE) = ve Saddehā : ve onu alıkoymuştu
2. مَا (ME) = mā : şeyler
3. كَانَتْ (KENT) = kānet : olduğu
4. تَعْبُدُ (TABD̃) = teǎ'budu : tapmış
5. مِنْ (MN) = min :
6. دُونِ (D̃VN) = dūni : başka
7. اللَّهِ (ELLH) = llahi : Allah'tan
8. إِنَّهَا (ÎNHE) = innehā : çünkü kendisi
9. كَانَتْ (KENT) = kānet : idi
10. مِنْ (MN) = min : -den
11. قَوْمٍ (GVM) = ḳavmin : bir kavim-
12. كَافِرِينَ (KEFRYN) = kāfirīne : inkar eden
ve onu alıkoymuştu | şeyler | olduğu | tapmış | | başka | Allah'tan | çünkü kendisi | idi | -den | bir kavim- | inkar eden |

[ṦD̃D̃] [] [KVN] [ABD̃] [] [D̃VN] [] [] [KVN] [] [GVM] [KFR]
VṦD̃HE ME KENT TABD̃ MN D̃VN ELLH ÎNHE KENT MN GVM KEFRYN

ve Saddehā kānet teǎ'budu min dūni llahi innehā kānet min ḳavmin kāfirīne
وصدها ما كانت تعبد من دون الله إنها كانت من قوم كافرين

 » 27 / Neml  Suresi: 43
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وصدها ص د د | ṦD̃D̃ VṦD̃HE ve Saddehā ve onu alıkoymuştu And has averted her
ما | ME şeyler what
كانت ك و ن | KVN KENT kānet olduğu she used (to)
تعبد ع ب د | ABD̃ TABD̃ teǎ'budu tapmış worship
من | MN min besides
دون د و ن | D̃VN D̃VN dūni başka besides
الله | ELLH llahi Allah'tan Allah.
إنها | ÎNHE innehā çünkü kendisi Indeed, she
كانت ك و ن | KVN KENT kānet idi was
من | MN min -den from
قوم ق و م | GVM GVM ḳavmin bir kavim- a people
كافرين ك ف ر | KFR KEFRYN kāfirīne inkar eden who disbelieve.

27:43 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve onu alıkoymuştu | şeyler | olduğu | tapmış | | başka | Allah'tan | çünkü kendisi | idi | -den | bir kavim- | inkar eden |

[ṦD̃D̃] [] [KVN] [ABD̃] [] [D̃VN] [] [] [KVN] [] [GVM] [KFR]
VṦD̃HE ME KENT TABD̃ MN D̃VN ELLH ÎNHE KENT MN GVM KEFRYN

ve Saddehā kānet teǎ'budu min dūni llahi innehā kānet min ḳavmin kāfirīne
وصدها ما كانت تعبد من دون الله إنها كانت من قوم كافرين

[ص د د] [] [ك و ن] [ع ب د] [] [د و ن] [] [] [ك و ن] [] [ق و م] [ك ف ر]

 » 27 / Neml  Suresi: 43
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وصدها ص د د | ṦD̃D̃ VṦD̃HE ve Saddehā ve onu alıkoymuştu And has averted her
Vav,Sad,Dal,He,Elif,
6,90,4,5,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular perfect verb
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض و«ها» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
ما | ME şeyler what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
كانت ك و ن | KVN KENT kānet olduğu she used (to)
Kef,Elif,Nun,Te,
20,1,50,400,
V – 3rd person feminine singular perfect verb
فعل ماض
تعبد ع ب د | ABD̃ TABD̃ teǎ'budu tapmış worship
Te,Ayn,Be,Dal,
400,70,2,4,
V – 3rd person feminine singular imperfect verb
فعل مضارع
من | MN min besides
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
دون د و ن | D̃VN D̃VN dūni başka besides
Dal,Vav,Nun,
4,6,50,
N – genitive noun
اسم مجرور
الله | ELLH llahi Allah'tan Allah.
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
إنها | ÎNHE innehā çünkü kendisi Indeed, she
,Nun,He,Elif,
,50,5,1,
ACC – accusative particle
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
حرف نصب و«ها» ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
كانت ك و ن | KVN KENT kānet idi was
Kef,Elif,Nun,Te,
20,1,50,400,
V – 3rd person feminine singular perfect verb
فعل ماض
من | MN min -den from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
قوم ق و م | GVM GVM ḳavmin bir kavim- a people
Gaf,Vav,Mim,
100,6,40,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
كافرين ك ف ر | KFR KEFRYN kāfirīne inkar eden who disbelieve.
Kef,Elif,Fe,Re,Ye,Nun,
20,1,80,200,10,50,
ADJ – genitive masculine plural active participle
صفة مجرورة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَصَدَّهَا: ve onu alıkoymuştu | مَا: şeyler | كَانَتْ: olduğu | تَعْبُدُ: tapmış | مِنْ: | دُونِ: başka | اللَّهِ: Allah'tan | إِنَّهَا: çünkü kendisi | كَانَتْ: idi | مِنْ: -den | قَوْمٍ: bir kavim- | كَافِرِينَ: inkar eden |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وصدها WṦD̃HE ve onu alıkoymuştu | ما ME şeyler | كانت KENT olduğu | تعبد TABD̃ tapmış | من MN | دون D̃WN başka | الله ELLH Allah'tan | إنها ÎNHE çünkü kendisi | كانت KENT idi | من MN -den | قوم GWM bir kavim- | كافرين KEFRYN inkar eden |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve Saddehā: ve onu alıkoymuştu | : şeyler | kānet: olduğu | teǎ'budu: tapmış | min: | dūni: başka | llahi: Allah'tan | innehā: çünkü kendisi | kānet: idi | min: -den | ḳavmin: bir kavim- | kāfirīne: inkar eden |
Kırık Meal (Transcript) : |VṦD̃HE: ve onu alıkoymuştu | ME: şeyler | KENT: olduğu | TABD̃: tapmış | MN: | D̃VN: başka | ELLH: Allah'tan | ÎNHE: çünkü kendisi | KENT: idi | MN: -den | GVM: bir kavim- | KEFRYN: inkar eden |
Abdulbaki Gölpınarlı : Allah'ı bırakıp da kulluk ettiği şeyler, onu yoldan çıkarmıştı; şüphe yok ki o, kâfirler topluluğundandı.
Adem Uğur : Onu, Allah'tan başka taptığı şeyler (o zamana kadar tevhid dinine girmekten) alıkoymuştu. Çünkü kendisi inkârcı bir kavimdendi.
Ahmed Hulusi : (Bundan önce Melikeyi) Allâh dûnunda tapındığı şeyler alıkoymuştu. . . Muhakkak ki O hakikat bilgisini inkâr eden bir toplumdandı.
Ahmet Tekin : O’nu, Allah’ı bırakıp yarattıkları içinden taptığı şeyler müslüman olmaktan alıkoymuştu. Çünkü o kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kâfir bir kavimdendi.
Ahmet Varol : Onun Allah'tan başka taptığı şey(ler) kendisini (Allah'ın ibadetinden) alıkoymuştu. Çünkü o inkârcı bir kavimdendi.
Ali Bulaç : Allah'tan başka tapmakta olduğu şeyler onu (müslüman olmaktan) alıkoymuştu. Gerçekte o, inkâr eden bir kavimdendi.
Ali Fikri Yavuz : (Daha evvel Belkıs’ın) Allah’dan başka tapmış olduğu şey, müslüman olmasına engel olmuştu (yahut Süleyman, onu, daha önce Allah’dan başka taptığı şeyden alıkoydu, güneşe taptırmadı). Çünkü o, kâfirler kavminden idi.
Bekir Sadak : Melikeyi o zamana kadar alikoyan, Allah'tan baska taptigi seylerdi; cunku kendisi inkarci bir millettendi.
Celal Yıldırım : Melike'yi (bu teslimiyetten) alıkoyan, Allah'tan başka taptığı şeydi; çünkü o inkarcı bir milletten idi.
Diyanet İşleri : Daha önce Allah’tan başka taptığı şeyler ona engel olmuştu. Çünkü o inkâr eden bir kavimden idi.
Diyanet İşleri (eski) : Melikeyi o zamana kadar alıkoyan, Allah'tan başka taptığı şeylerdi; çünkü kendisi inkarcı bir millettendi.
Diyanet Vakfi : Onu, Allah'tan başka taptığı şeyler (o zamana kadar tevhid dinine girmekten) alıkoymuştu. Çünkü kendisi inkârcı bir kavimdendi.
Edip Yüksel : Onu, ALLAH'tan başka taptıkları saptırmıştı. İnkarcı bir topluluğun bir bireyi idi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : O'nu, Allah'tan başka taptığı şeyler alıkoymuştu. Çünkü kendisi inkârcı bir kavimdendi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Daha önce Allah'tan başka taptığı şeyler, on(un müslüman olmasın)a engel olmuştu; çünkü inkarcı bir kavimden idi.
Elmalılı Hamdi Yazır : Mukaddemâ Allahdan başka taptığı şeyler ona mâni' olmuştu çünkü kâfir bir kavmden idi
Fizilal-il Kuran : O'nu, Allah'ı bir yana bırakarak taptığı putlar doğru yola girmekten alıkoymuştu. Çünkü kafir toplumun bir üyesi idi.
Gültekin Onan : Tanrı'dan başka tapmakta olduğu şeyler onu (müslüman olmaktan) alıkoymuştu. Gerçekte o, kafir bir kavimdendi.
Hakkı Yılmaz : "Ve onu, Allah'ın astlarından taptığı şeyler alıkoymuştu. Şüphesiz ki o kâfirler; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddedenler toplumundandı. "
Hasan Basri Çantay : (Hayır) Onun Allâhı bırakıb tapmakda devam etdiği şey kendisi (nin İslâm) ına mâni' olmuşdu. Hakıykatde o, kâfirler gürûhundandı.
Hayrat Neşriyat : Zâten onu Allah’dan başka tapmakta olduğu şeyler, (o zamâna kadar Müslüman olmaktan) alıkoymuştu. Çünki o, kâfir bir kavimdendi.
İbni Kesir : Onun Allah'ı bırakıp da tapmaya devam ettiği şey, kendisine mani olmuştu. Ve gerçekten o, küfreden bir kavimdendi.
İskender Evrenosoğlu : Ve Allah'tan başka taptığı şeyler ona mani oldu. Muhakkak ki o, kâfirler kavmindendi.
Muhammed Esed : (ve daha önce) Allah'ı bırakıp da tapınageldiği şeylerin kendisini (doğru yoldan) uzaklaştırmış olduğu, üstelik, hakkı inkar eden bir toplumun üyesi olduğu halde, (sonunda doğru yolu bulduğunu görüyoruz)" dedi.
Ömer Nasuhi Bilmen : (42-43) Vaktâ ki (o hükümdar kadın) geldi, denildi ki, «Senin tahtın böyle midir?» Dedi ki: «Bu, sanki o. Maamafih bize ondan evvel bilgi verilmiş idi ve bizler müslümânlar olduk.» Onu Allah'ın gayrı tapar olduğu şey (İslâmiyet'ten) men etmiş idi. Şüphe yok ki o, kâfirler olan bir kavimden idi.
Ömer Öngüt : Onu, Allah'tan başka taptığı şeyler alıkoymuştu. Çünkü kendisi kâfir bir kavimdendi.
Şaban Piriş : Onu Allah’tan başka taptıkları alıkoymuştu. Çünkü o, kafir bir toplumdandı.
Suat Yıldırım : Öteden beri Allah’tan başka taptığı putlar, tevhid dinine girmesini engellemişti. Çünkü o kâfir bir millete mensup idi.
Süleyman Ateş : Onu, Allah'tan başka taptığı şeyler, (bu zamana dek tevhid dinine girmekten) alıkoymuştu. Çünkü kendisi, inkâr eden bir kavimden idi.
Tefhim-ul Kuran : Allah'tan başka tapmakta olduğu şeyler onu (müslüman olmaktan) alıkoymuştu. Gerçekte o, küfre sapan bir kavimdendir.
Ümit Şimşek : Aslında onu daha önce Allah'tan başka taptığı şey haktan alıkoymuştu. Çünkü o kâfir bir kavimden idi.
Yaşar Nuri Öztürk : Daha önce Allah dışında ibadet ettikleri, onu engellemişti. Çünkü o, küfre sapmış bir topluluktandı.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}