» 27 / Neml  25:

Kuran Sırası: 27
İniş Sırası: 48
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93

 » 27 / Neml  Suresi: 25
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. أَلَّا (ÊLE) = ellā :
2. يَسْجُدُوا (YSCD̃VE) = yescudū : secde etmezler mi?
3. لِلَّهِ (LLH) = lillahi : Allah'a
4. الَّذِي (ELZ̃Y) = lleƶī :
5. يُخْرِجُ (YḢRC) = yuḣricu : açığa çıkaran
6. الْخَبْءَ (ELḢBÙ) = l-ḣab'e : gizleneni
7. فِي (FY) = fī :
8. السَّمَاوَاتِ (ELSMEVET) = s-semāvāti : göklerde
9. وَالْأَرْضِ (VELÊRŽ) = vel'erDi : ve yerde
10. وَيَعْلَمُ (VYALM) = ve yeǎ'lemu : ve bilen
11. مَا (ME) = mā : şeyleri
12. تُخْفُونَ (TḢFVN) = tuḣfūne : gizledikleri
13. وَمَا (VME) = ve mā : ve şeyleri
14. تُعْلِنُونَ (TALNVN) = tuǎ'linūne : açığa vurdukları
| secde etmezler mi? | Allah'a | | açığa çıkaran | gizleneni | | göklerde | ve yerde | ve bilen | şeyleri | gizledikleri | ve şeyleri | açığa vurdukları |

[] [SCD̃] [] [] [ḢRC] [ḢBE] [] [SMV] [ERŽ] [ALM] [] [ḢFY] [] [ALN]
ÊLE YSCD̃VE LLH ELZ̃Y YḢRC ELḢBÙ FY ELSMEVET VELÊRŽ VYALM ME TḢFVN VME TALNVN

ellā yescudū lillahi lleƶī yuḣricu l-ḣab'e s-semāvāti vel'erDi ve yeǎ'lemu tuḣfūne ve mā tuǎ'linūne
ألا يسجدوا لله الذي يخرج الخبء في السماوات والأرض ويعلم ما تخفون وما تعلنون

 » 27 / Neml  Suresi: 25
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ألا | ÊLE ellā That not
يسجدوا س ج د | SCD̃ YSCD̃VE yescudū secde etmezler mi? they prostrate
لله | LLH lillahi Allah'a to Allah,
الذي | ELZ̃Y lleƶī the One Who
يخرج خ ر ج | ḢRC YḢRC yuḣricu açığa çıkaran brings forth
الخبء خ ب ا | ḢBE ELḢBÙ l-ḣab'e gizleneni the hidden
في | FY in
السماوات س م و | SMV ELSMEVET s-semāvāti göklerde the heavens
والأرض ا ر ض | ERŽ VELÊRŽ vel'erDi ve yerde and the earth
ويعلم ع ل م | ALM VYALM ve yeǎ'lemu ve bilen and knows
ما | ME şeyleri what
تخفون خ ف ي | ḢFY TḢFVN tuḣfūne gizledikleri you conceal
وما | VME ve mā ve şeyleri and what
تعلنون ع ل ن | ALN TALNVN tuǎ'linūne açığa vurdukları you declare,

27:25 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

| secde etmezler mi? | Allah'a | | açığa çıkaran | gizleneni | | göklerde | ve yerde | ve bilen | şeyleri | gizledikleri | ve şeyleri | açığa vurdukları |

[] [SCD̃] [] [] [ḢRC] [ḢBE] [] [SMV] [ERŽ] [ALM] [] [ḢFY] [] [ALN]
ÊLE YSCD̃VE LLH ELZ̃Y YḢRC ELḢBÙ FY ELSMEVET VELÊRŽ VYALM ME TḢFVN VME TALNVN

ellā yescudū lillahi lleƶī yuḣricu l-ḣab'e s-semāvāti vel'erDi ve yeǎ'lemu tuḣfūne ve mā tuǎ'linūne
ألا يسجدوا لله الذي يخرج الخبء في السماوات والأرض ويعلم ما تخفون وما تعلنون

[] [س ج د] [] [] [خ ر ج] [خ ب ا] [] [س م و] [ا ر ض] [ع ل م] [] [خ ف ي] [] [ع ل ن]

 » 27 / Neml  Suresi: 25
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ألا | ÊLE ellā That not
,Lam,Elif,
,30,1,
SUB – subordinating conjunction
NEG – negative particle
حرف مصدري
حرف نفي
يسجدوا س ج د | SCD̃ YSCD̃VE yescudū secde etmezler mi? they prostrate
Ye,Sin,Cim,Dal,Vav,Elif,
10,60,3,4,6,1,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb, subjunctive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع منصوب والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
لله | LLH lillahi Allah'a to Allah,
Lam,Lam,He,
30,30,5,
"P – prefixed preposition lām
PN – genitive proper noun → Allah"
جار ومجرور
الذي | ELZ̃Y lleƶī the One Who
Elif,Lam,Zel,Ye,
1,30,700,10,
REL – masculine singular relative pronoun
اسم موصول
يخرج خ ر ج | ḢRC YḢRC yuḣricu açığa çıkaran brings forth
Ye,Hı,Re,Cim,
10,600,200,3,
V – 3rd person masculine singular (form IV) imperfect verb
فعل مضارع
الخبء خ ب ا | ḢBE ELḢBÙ l-ḣab'e gizleneni the hidden
Elif,Lam,Hı,Be,,
1,30,600,2,,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
في | FY in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
السماوات س م و | SMV ELSMEVET s-semāvāti göklerde the heavens
Elif,Lam,Sin,Mim,Elif,Vav,Elif,Te,
1,30,60,40,1,6,1,400,
N – genitive feminine plural noun
اسم مجرور
والأرض ا ر ض | ERŽ VELÊRŽ vel'erDi ve yerde and the earth
Vav,Elif,Lam,,Re,Dad,
6,1,30,,200,800,
"CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – genitive feminine noun → Earth"
الواو عاطفة
اسم مجرور
ويعلم ع ل م | ALM VYALM ve yeǎ'lemu ve bilen and knows
Vav,Ye,Ayn,Lam,Mim,
6,10,70,30,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
الواو عاطفة
فعل مضارع
ما | ME şeyleri what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
تخفون خ ف ي | ḢFY TḢFVN tuḣfūne gizledikleri you conceal
Te,Hı,Fe,Vav,Nun,
400,600,80,6,50,
V – 2nd person masculine plural (form IV) imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
وما | VME ve mā ve şeyleri and what
Vav,Mim,Elif,
6,40,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
REL – relative pronoun
الواو عاطفة
اسم موصول
تعلنون ع ل ن | ALN TALNVN tuǎ'linūne açığa vurdukları you declare,
Te,Ayn,Lam,Nun,Vav,Nun,
400,70,30,50,6,50,
V – 2nd person masculine plural (form IV) imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |أَلَّا: | يَسْجُدُوا: secde etmezler mi? | لِلَّهِ: Allah'a | الَّذِي: | يُخْرِجُ: açığa çıkaran | الْخَبْءَ: gizleneni | فِي: | السَّمَاوَاتِ: göklerde | وَالْأَرْضِ: ve yerde | وَيَعْلَمُ: ve bilen | مَا: şeyleri | تُخْفُونَ: gizledikleri | وَمَا: ve şeyleri | تُعْلِنُونَ: açığa vurdukları |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ألا ÊLE | يسجدوا YSCD̃WE secde etmezler mi? | لله LLH Allah'a | الذي ELZ̃Y | يخرج YḢRC açığa çıkaran | الخبء ELḢBÙ gizleneni | في FY | السماوات ELSMEWET göklerde | والأرض WELÊRŽ ve yerde | ويعلم WYALM ve bilen | ما ME şeyleri | تخفون TḢFWN gizledikleri | وما WME ve şeyleri | تعلنون TALNWN açığa vurdukları |
Kırık Meal (Okunuş) : |ellā: | yescudū: secde etmezler mi? | lillahi: Allah'a | lleƶī: | yuḣricu: açığa çıkaran | l-ḣab'e: gizleneni | : | s-semāvāti: göklerde | vel'erDi: ve yerde | ve yeǎ'lemu: ve bilen | : şeyleri | tuḣfūne: gizledikleri | ve mā: ve şeyleri | tuǎ'linūne: açığa vurdukları |
Kırık Meal (Transcript) : |ÊLE: | YSCD̃VE: secde etmezler mi? | LLH: Allah'a | ELZ̃Y: | YḢRC: açığa çıkaran | ELḢBÙ: gizleneni | FY: | ELSMEVET: göklerde | VELÊRŽ: ve yerde | VYALM: ve bilen | ME: şeyleri | TḢFVN: gizledikleri | VME: ve şeyleri | TALNVN: açığa vurdukları |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve bunu da, göklerde ve yeryüzünde gizli olan şeyleri meydana çıkaran ve neyi gizliyorlar, neyi açığa vuruyorlarsa hepsini bilen Allah'a secde etmemek için yapıyorlar.
Adem Uğur : (Şeytan böyle yapmış ki) göklerde ve yerde gizleneni açığa çıkaran, gizlediğinizi ve açıkladığınızı bilen Allah'a secde etmesinler.
Ahmed Hulusi : "Semâlarda ve arzda gizli ne varsa ortaya çıkaran; gizlediğinizi ve açığa çıkardığınızı bilen Allâh'a secde etmemeleri için (vehimleri onları kandırmıştı). " (25. âyet secde âyetidir. )
Ahmet Tekin : 'Göklerde ve yerde gizleneni açığa çıkaran, gönüllerinizde gizlediğinizi de, dillerinizle açığa vurduğunuzu da bilen Allah’a, ne diye secde etmiyorlar?'
Ahmet Varol : Göklerde ve yerde gizli ne varsa ortaya çıkaran, gizlediklerinizi de açığa vurduklarınızı da bilen Allah'a secde etmesinler diye (böyle yapıyorlar).'
Ali Bulaç : "Ki onlar, göklerde ve yerde saklı olanı ortaya çıkaran ve sizin gizlediklerinizi ve açığa vurduklarınızı bilen Allah'a secde etmesinler diye (yapmaktadırlar)."
Ali Fikri Yavuz : (Şeytan onlara amellerini süslü gösterdi ki), göklerde ve yerde gizli olan yağmur ve nebatı meydana çıkaran, gizledikleri ve açıkladıkları şeylerin hepsini bilen Allah’a secde etmesinler. (*)
Bekir Sadak : (22-26) Cok gecmeden Hudhud gelip Suleyman'a: «Senin bilmedigin bir seyi ogrendim. Sana Sebe'den dogru bir haber getirdim. Ora halkina hukmeden, herseyden kendisine bolca verilen ve buyuk bir tahta sahip olan bir kadin buldum; onun ve milletinin Allah'i birakip gunese secde ettiklerini grdum. Gklerde ve yerde gizli olanlari ortaya koyan, gizlediginiz ve acikladiginiz seyleri bilen Allah'a secde etmemeleri icin seytan, kendilerine, yaptiklarini guzel gstermis, onlari dogru yoldan alikoymustur. Bunun icin, dogru yolu bulamazlar. O cok buyuk arsin sahibi olan Allah'tan baska tanri yoktur» dedi. SÙ
Celal Yıldırım : (Şeytanın bu süslemesi ve alıkoyması), göklerde ve yerde gizli (her şeyi) ortaya çıkaran ve sizin gizlediklerinizi de açıkladığınızı da bilen Allah'a secde etmemeleri(ni sağlaması) içindir.
Diyanet İşleri : “Göklerde ve yerde gizli olanı ortaya çıkaran, sizin gizlediğiniz ve açığa vurduğunuz şeyleri bilen Allah’a secde etmesinler diye (şeytan onları yoldan çıkarmış.)”
Diyanet İşleri (eski) : (22-26) Çok geçmeden Hüdhüd gelip Süleyman'a: 'Senin bilmediğin bir şeyi öğrendim. Sana Sebe'den doğru bir haber getirdim. Ora halkına hükmeden, herşeyden kendisine bolca verilen ve büyük bir tahta sahip olan bir kadın buldum; onun ve milletinin Allah'ı bırakıp güneşe secde ettiklerini gördüm. Göklerde ve yerde gizli olanları ortaya koyan, gizlediğiniz ve açıkladığınız şeyleri bilen Allah'a secde etmemeleri için şeytan, kendilerine, yaptıklarını güzel göstermiş, onları doğru yoldan alıkoymuştur. Bunun için, doğru yolu bulamazlar. O çok büyük arşın sahibi olan Allah'tan başka tanrı yoktur' dedi.
Diyanet Vakfi : (Şeytan böyle yapmış ki) göklerde ve yerde gizleneni açığa çıkaran, gizlediğinizi ve açıkladığınızı bilen Allah'a secde etmesinler.
Edip Yüksel : 'Halbuki onlar, göklerde ve yerde gizleneni açığa çıkaran ALLAH'a secde etmeliydiler. O, onların gizlediklerini de açığa vurduklarını da bilir.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : «Göklerde ve yerde gizleneni açığa çıkaran, gizlediğinizi ve açıkladığınızı bilen Allah'a secde etmezler.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Göklerde ve yerde gizli olan herşeyi ortaya çıkaran ve sizin gizlediğiniz ve açığa vurduğunuz şeyleri bilen Allah'a secde etmesinler diye.
Elmalılı Hamdi Yazır : Allâha secde etmemeleri için o Allaha ki Göklerde ve Yerde gizliyi çıkarır ve neyi saklıyorlar, neyi açıklıyorlarsa bilir
Fizilal-il Kuran : Şeytanın amacı, onları göklerdeki ve yeryüzündeki gizli şeyleri meydana çıkaran gerek saklı tuttukları ve gerekse açığa vurdukları tüm duygularını bilen Allah'a secde etmelerini engellemektir.
Gültekin Onan : "Ki onlar, göklerde ve yerde saklı olanı ortaya çıkaran ve sizin gizlediklerinizi ve açığa vurduklarınızı bilen Tanrı'ya secde etmesinler diye (yapmaktadırlar)."
Hakkı Yılmaz : (22-26) Derken, çok beklemeden Hüdhüd geldi de, “Ben, senin bilmediğin bir şeyi öğrendim. Sebe'den sana çok doğru ve önemli bir haber getirdim. Şüphesiz ki, Sebelilere hükümdarlık eden, kendisine her şeyden verilmiş ve çok büyük bir tahta sahip olan bir kadın buldum. Onu ve toplumunu, Allah'ın astlarından güneşe boyun eğip teslimiyet gösterirler/taparlar buldum. Şeytan da göklerde ve yerde gizleneni açığa çıkaran, gizlediğinizi ve açıkladığınızı bilen Allah'a boyun eğip teslimiyet göstermesinler/kulluk etmesinler diye kendilerine yaptıklarını süslü göstermiş de onları doğru yoldan alıkoymuş. Bunun için de onlar kılavuzlanan doğru yolu bulamıyorlar. –Allah, Kendisinden başka ilâh diye bir şey olmayandır, büyük arşın sahibidir–” dedi.
Hasan Basri Çantay : «(Bunu) göklerdeki ve yerdeki her gizliyi (meydana) çıkaran, (kalblerinde) ne gizliyorlar, (dilleriyle) ne açıklıyorlarsa (hepsini) bilen Allaha secde etmesinler diye (yapıyorlar)».
Hayrat Neşriyat : '(Şeytan böyle vesvese vermiş ki) göklerde ve yerde gizli olanları (ortaya)çıkaran, ne gizlerseniz ve ne açıklarsanız bilen Allah’a secde etmesinler!'
İbni Kesir : Göklerde ve yerde gizli olanları ortaya koyan, gizlediğinizi ve açıkladığınızı bilen Allah'a secde etmesinler diye.
İskender Evrenosoğlu : Göklerde ve yerde saklı olanı (meydana) çıkaran ve sizin sakladığınızı da açıkladığınızı da bilen Allah'a, nasıl secde etmezler?
Muhammed Esed : Allah'ın huzurunda yere kapanmaktan kaçınmaları gerek(tiğine inanıyorlar); (oysa, fark etmiş olmaları gerekirdi ki) göklerde ve yerde saklı olan ne varsa ortaya çıkaran; gizli tuttuğunuzu da, açığa vurduğunuzu da bütün gerçeğiyle bilen O'dur;
Ömer Nasuhi Bilmen : Allah'a secde etmemeleri için (böyle yapmış). O Allah'a ki, göklerdeki ve yerdeki her gizliyi (meydana) çıkarır ve neyi gizlediğinizi ve neyi de âşikâre yaptığınızı bilir.
Ömer Öngüt : “Göklerde ve yerde gizlenenleri açığa çıkaran, gizlediklerini ve açığa vurduklarını bilen Allah'a secde etmeleri gerekmez miydi?”
Şaban Piriş : Onlar, ne diye göklerin ve yerin sırlarını ortaya çıkaran, gizlediğinizi de açıkladığınızı da bilen, Allah’a secde etmiyorlar?
Suat Yıldırım : Oysa göklerde ve yerde gizli olan her şeyi açığa çıkaran, sizin gizlediklerinizi de açıkladıklarınızı da bilen Allah’a secde ve ibadet etmeleri gerekmez mi?
Süleyman Ateş : "Göklerde ve yerde gizleneni açığa çıkaran ve gizlediklerini ve açığa vurduklarını bilen Allah'a secde etmeleri gerekmez mi?"
Tefhim-ul Kuran : «Ki onlar, göklerde ve yerde saklı olanı ortaya çıkaran ve sizin gizlediklerinizi de, açığa vurduklarınızı da bilmekte olan Allah'a secde etmesinler diye (yapmaktadırlar) .»
Ümit Şimşek : 'Göklerde ve yerdeki gizlilikleri meydana çıkaran ve sizin gizlediğinizi de, açığa vurduğunuzu da bilen Allah'a secde etmemeleri için şeytan onlara yaptıklarını güzel göstermiş.
Yaşar Nuri Öztürk : "Göklerde ve yerdeki sırrı açığa çıkaran, onların gizlediklerini de açıkladıklarını da bilen Allah'a secde etmemek gayretindeler."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}