» 27 / Neml  51:

Kuran Sırası: 27
İniş Sırası: 48
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93

 » 27 / Neml  Suresi: 51
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. فَانْظُرْ (FENƵR) = fenZur : bak
2. كَيْفَ (KYF) = keyfe : nasıl
3. كَانَ (KEN) = kāne : oldu
4. عَاقِبَةُ (AEGBT) = ǎāḳibetu : sonucu
5. مَكْرِهِمْ (MKRHM) = mekrihim : tuzaklarının
6. أَنَّا (ÊNE) = ennā : biz
7. دَمَّرْنَاهُمْ (D̃MRNEHM) = demmernāhum : onları yıktık yok ettik
8. وَقَوْمَهُمْ (VGVMHM) = ve ḳavmehum : ve kavimlerini
9. أَجْمَعِينَ (ÊCMAYN) = ecmeǐyne : hepsini
bak | nasıl | oldu | sonucu | tuzaklarının | biz | onları yıktık yok ettik | ve kavimlerini | hepsini |

[NƵR] [KYF] [KVN] [AGB] [MKR] [] [D̃MR] [GVM] [CMA]
FENƵR KYF KEN AEGBT MKRHM ÊNE D̃MRNEHM VGVMHM ÊCMAYN

fenZur keyfe kāne ǎāḳibetu mekrihim ennā demmernāhum ve ḳavmehum ecmeǐyne
فانظر كيف كان عاقبة مكرهم أنا دمرناهم وقومهم أجمعين

 » 27 / Neml  Suresi: 51
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فانظر ن ظ ر | NƵR FENƵR fenZur bak Then see
كيف ك ي ف | KYF KYF keyfe nasıl how
كان ك و ن | KVN KEN kāne oldu was
عاقبة ع ق ب | AGB AEGBT ǎāḳibetu sonucu (the) end
مكرهم م ك ر | MKR MKRHM mekrihim tuzaklarının (of) their plot,
أنا | ÊNE ennā biz that We
دمرناهم د م ر | D̃MR D̃MRNEHM demmernāhum onları yıktık yok ettik destroyed them
وقومهم ق و م | GVM VGVMHM ve ḳavmehum ve kavimlerini and their people
أجمعين ج م ع | CMA ÊCMAYN ecmeǐyne hepsini all.

27:51 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

bak | nasıl | oldu | sonucu | tuzaklarının | biz | onları yıktık yok ettik | ve kavimlerini | hepsini |

[NƵR] [KYF] [KVN] [AGB] [MKR] [] [D̃MR] [GVM] [CMA]
FENƵR KYF KEN AEGBT MKRHM ÊNE D̃MRNEHM VGVMHM ÊCMAYN

fenZur keyfe kāne ǎāḳibetu mekrihim ennā demmernāhum ve ḳavmehum ecmeǐyne
فانظر كيف كان عاقبة مكرهم أنا دمرناهم وقومهم أجمعين

[ن ظ ر] [ك ي ف] [ك و ن] [ع ق ب] [م ك ر] [] [د م ر] [ق و م] [ج م ع]

 » 27 / Neml  Suresi: 51
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فانظر ن ظ ر | NƵR FENƵR fenZur bak Then see
Fe,Elif,Nun,Zı,Re,
80,1,50,900,200,
REM – prefixed resumption particle
V – 2nd person masculine singular imperative verb
الفاء استئنافية
فعل أمر
كيف ك ي ف | KYF KYF keyfe nasıl how
Kef,Ye,Fe,
20,10,80,
INTG – interrogative noun
اسم استفهام
كان ك و ن | KVN KEN kāne oldu was
Kef,Elif,Nun,
20,1,50,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
عاقبة ع ق ب | AGB AEGBT ǎāḳibetu sonucu (the) end
Ayn,Elif,Gaf,Be,Te merbuta,
70,1,100,2,400,
N – nominative feminine noun
اسم مرفوع
مكرهم م ك ر | MKR MKRHM mekrihim tuzaklarının (of) their plot,
Mim,Kef,Re,He,Mim,
40,20,200,5,40,
N – genitive masculine noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
أنا | ÊNE ennā biz that We
,Nun,Elif,
,50,1,
ACC – accusative particle
PRON – 1st person plural object pronoun
حرف نصب من اخوات «ان» و«نا» ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
دمرناهم د م ر | D̃MR D̃MRNEHM demmernāhum onları yıktık yok ettik destroyed them
Dal,Mim,Re,Nun,Elif,He,Mim,
4,40,200,50,1,5,40,
V – 1st person plural (form II) perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
وقومهم ق و م | GVM VGVMHM ve ḳavmehum ve kavimlerini and their people
Vav,Gaf,Vav,Mim,He,Mim,
6,100,6,40,5,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative masculine noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
الواو عاطفة
اسم منصوب و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
أجمعين ج م ع | CMA ÊCMAYN ecmeǐyne hepsini all.
,Cim,Mim,Ayn,Ye,Nun,
,3,40,70,10,50,
N – accusative masculine plural noun
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |فَانْظُرْ: bak | كَيْفَ: nasıl | كَانَ: oldu | عَاقِبَةُ: sonucu | مَكْرِهِمْ: tuzaklarının | أَنَّا: biz | دَمَّرْنَاهُمْ: onları yıktık yok ettik | وَقَوْمَهُمْ: ve kavimlerini | أَجْمَعِينَ: hepsini |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فانظر FENƵR bak | كيف KYF nasıl | كان KEN oldu | عاقبة AEGBT sonucu | مكرهم MKRHM tuzaklarının | أنا ÊNE biz | دمرناهم D̃MRNEHM onları yıktık yok ettik | وقومهم WGWMHM ve kavimlerini | أجمعين ÊCMAYN hepsini |
Kırık Meal (Okunuş) : |fenZur: bak | keyfe: nasıl | kāne: oldu | ǎāḳibetu: sonucu | mekrihim: tuzaklarının | ennā: biz | demmernāhum: onları yıktık yok ettik | ve ḳavmehum: ve kavimlerini | ecmeǐyne: hepsini |
Kırık Meal (Transcript) : |FENƵR: bak | KYF: nasıl | KEN: oldu | AEGBT: sonucu | MKRHM: tuzaklarının | ÊNE: biz | D̃MRNEHM: onları yıktık yok ettik | VGVMHM: ve kavimlerini | ÊCMAYN: hepsini |
Abdulbaki Gölpınarlı : Düzenlerinin sonucu ne oldu, bak da gör; şüphe yok ki biz, onları da, topluluklarını da tamâmıyla helâk ettik.
Adem Uğur : Bak işte, tuzaklarının âkıbeti nice oldu: Onları da; (kendilerine uyan) kavimlerini de (nasıl) toptan helâk ettik!
Ahmed Hulusi : Onların tuzaklarının sonucu nasıl oldu bir bak! Onları da, onların toplumlarını da toptan yerle bir ettik!
Ahmet Tekin : İbret nazarıyla bak, incele, sinsice kurdukları planlarının âkıbeti nasıl oldu? Onları da, kavimlerini de nasıl, toptan helâk ettik.
Ahmet Varol : Onların tuzaklarının sonunun nasıl olduğuna bir bak! Biz onları ve kavimlerini topluca yerle bir ettik.
Ali Bulaç : Artık sen, onların kurdukları hileli düzenin uğradığı sona bir bak; biz, onları ve kavimlerini topluca yerle bir ettik.
Ali Fikri Yavuz : Ey Rasûlüm, şimdi bak ki, hilelerinin akıbeti nasıl oldu!... Hem (o imansızların) kendilerini, hem de kavimlerini toptan helâk ettik.
Bekir Sadak : Hilelerinin sonunun nasil olduguna bir bak! Biz onlari ve milletlerini, hepsini, yerle bir ettik.
Celal Yıldırım : Onların hile ve düzeninin sonuna bir bak! Doğrusu onları ve kavimlerinin hepsini yok edip (ülkelerinin) altını üstüne getirdik.
Diyanet İşleri : Bak, onların tuzaklarının sonucu nasıl oldu: Biz onları ve kavimlerini topyekûn helâk ettik.
Diyanet İşleri (eski) : Hilelerinin sonunun nasıl olduğuna bir bak! Biz onları ve milletlerini, hepsini, yerle bir ettik.
Diyanet Vakfi : Bak işte, tuzaklarının âkıbeti nice oldu: Onları da, (kendilerine uyan) kavimlerini de (nasıl) toptan helâk ettik!
Edip Yüksel : Planlarının nasıl sonuçlandığına bak; biz onları, halklarıyla birlikte yerle bir ettik.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : İşte bak! Tuzaklarının akibeti nice oldu: Onları da, kavimlerini de toptan helak ettik.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Şimdi bir bak! Tuzaklarının akibeti nasıl oldu? Kendilerini ve kavimlerini toptan helak ediverdik.
Elmalılı Hamdi Yazır : Şimdi bak! mekirlerinin akıbeti nasıl oldu? Kendileri ve kavimlerini toptan tedmir ediverdik
Fizilal-il Kuran : Şimdi bak bakalım, onların tuzaklarının sonu nice oldu? Biz onları ve soydaşlarını hep birlikte yok ettik.
Gültekin Onan : Artık sen, onların kurdukları hileli düzenin uğradığı sona bir bak; biz, onları ve kavimlerini topluca yerle bir ettik.
Hakkı Yılmaz : İşte bak! Onların tuzaklarının âkıbeti nice oldu, şüphesiz Biz onları ve toplumlarını toptan yerle bir ettik.
Hasan Basri Çantay : İşte bak, O tuzaklarının aakıbeti nice oldu! Çünkü biz onları da, kavmlerini de toptan helak etdik.
Hayrat Neşriyat : İşte bak tuzaklarının âkıbeti nasıl oldu; şübhesiz ki biz, onları ve kavimlerini hep berâber helâk ettik!
İbni Kesir : Düzenlerinin sonunun nice olduğuna bir bak. Biz; onları ve kavimlerini toptan yerle bir ettik.
İskender Evrenosoğlu : Bundan sonra onların hilelerinin sonunun nasıl olduğuna bak ki, onları ve onların kavminin tamamını nasıl yok ettik.
Muhammed Esed : Ve sonra, bak onların kurduğu bütün tuzakların sonu ne oldu: onları ve onların peşinden giden toplumu, hepsini yerle bir ettik;
Ömer Nasuhi Bilmen : Artık bak! Mekrlerinin âkibeti nasıl oldu? Muhakkak ki Biz, onları da kavimlerini de cümleten helâk ettik.
Ömer Öngüt : Tuzaklarının sonunun nice olduğuna bir bak! Biz onları da kavimlerini de hepsini helâk ettik.
Şaban Piriş : Onların planlarının sonu nasıl oldu bir bak! Biz, onları ve toplumlarını toptan kırıp geçirdik.
Suat Yıldırım : Bak işte onların tuzaklarının âkıbeti nasıl oldu! Biz onları da kendilerine uyan toplumlarını da imha ettik!
Süleyman Ateş : Bak, işte tuzaklarının sonucu nasıl oldu, (nasıl) biz onları ve kavimlerini toptan yıktık, yok ettik.
Tefhim-ul Kuran : Artık sen, onların kurdukları hileli düzenin uğradığı sona bir bak; biz, onları ve kavimlerini topluca yerle bir ettik.
Ümit Şimşek : İşte bak, tuzaklarının sonu ne oldu: Onları da, kavimlerini de toptan helâk ettik.
Yaşar Nuri Öztürk : Bir baksana nasıl oldu tuzaklarının sonu! İşte, onları da topluluklarını da hep birlikte yere geçirdik.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}