» 27 / Neml  47:

Kuran Sırası: 27
İniş Sırası: 48
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93

 » 27 / Neml  Suresi: 47
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. قَالُوا (GELVE) = ḳālū : dediler
2. اطَّيَّرْنَا (EŦYRNE) = TTayyernā : uğursuzluğa uğradık
3. بِكَ (BK) = bike : senin yüzünden
4. وَبِمَنْ (VBMN) = ve bimen : ve bulunanların yüzünden
5. مَعَكَ (MAK) = meǎke : seninle beraber
6. قَالَ (GEL) = ḳāle : dedi
7. طَائِرُكُمْ (ŦEÙRKM) = Tāirukum : uğursuzluğunuz
8. عِنْدَ (AND̃) = ǐnde : katındadır
9. اللَّهِ (ELLH) = llahi : Allah
10. بَلْ (BL) = bel : doğrusu
11. أَنْتُمْ (ÊNTM) = entum : siz
12. قَوْمٌ (GVM) = ḳavmun : bir toplumsunuz
13. تُفْتَنُونَ (TFTNVN) = tuftenūne : sınanan
dediler | uğursuzluğa uğradık | senin yüzünden | ve bulunanların yüzünden | seninle beraber | dedi | uğursuzluğunuz | katındadır | Allah | doğrusu | siz | bir toplumsunuz | sınanan |

[GVL] [ŦYR] [] [] [] [GVL] [ŦYR] [AND̃] [] [] [] [GVM] [FTN]
GELVE EŦYRNE BK VBMN MAK GEL ŦEÙRKM AND̃ ELLH BL ÊNTM GVM TFTNVN

ḳālū TTayyernā bike ve bimen meǎke ḳāle Tāirukum ǐnde llahi bel entum ḳavmun tuftenūne
قالوا اطيرنا بك وبمن معك قال طائركم عند الله بل أنتم قوم تفتنون

 » 27 / Neml  Suresi: 47
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قالوا ق و ل | GVL GELVE ḳālū dediler They said,
اطيرنا ط ي ر | ŦYR EŦYRNE TTayyernā uğursuzluğa uğradık """We consider you a bad omen"
بك | BK bike senin yüzünden """We consider you a bad omen"
وبمن | VBMN ve bimen ve bulunanların yüzünden and those
معك | MAK meǎke seninle beraber "with you."""
قال ق و ل | GVL GEL ḳāle dedi He said,
طائركم ط ي ر | ŦYR ŦEÙRKM Tāirukum uğursuzluğunuz """Your bad omen"
عند ع ن د | AND̃ AND̃ ǐnde katındadır (is) with
الله | ELLH llahi Allah Allah.
بل | BL bel doğrusu Nay,
أنتم | ÊNTM entum siz you
قوم ق و م | GVM GVM ḳavmun bir toplumsunuz (are) a people
تفتنون ف ت ن | FTN TFTNVN tuftenūne sınanan "being tested."""

27:47 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

dediler | uğursuzluğa uğradık | senin yüzünden | ve bulunanların yüzünden | seninle beraber | dedi | uğursuzluğunuz | katındadır | Allah | doğrusu | siz | bir toplumsunuz | sınanan |

[GVL] [ŦYR] [] [] [] [GVL] [ŦYR] [AND̃] [] [] [] [GVM] [FTN]
GELVE EŦYRNE BK VBMN MAK GEL ŦEÙRKM AND̃ ELLH BL ÊNTM GVM TFTNVN

ḳālū TTayyernā bike ve bimen meǎke ḳāle Tāirukum ǐnde llahi bel entum ḳavmun tuftenūne
قالوا اطيرنا بك وبمن معك قال طائركم عند الله بل أنتم قوم تفتنون

[ق و ل] [ط ي ر] [] [] [] [ق و ل] [ط ي ر] [ع ن د] [] [] [] [ق و م] [ف ت ن]

 » 27 / Neml  Suresi: 47
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قالوا ق و ل | GVL GELVE ḳālū dediler They said,
Gaf,Elif,Lam,Vav,Elif,
100,1,30,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
اطيرنا ط ي ر | ŦYR EŦYRNE TTayyernā uğursuzluğa uğradık """We consider you a bad omen"
Elif,Tı,Ye,Re,Nun,Elif,
1,9,10,200,50,1,
V – 1st person plural (form V) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
بك | BK bike senin yüzünden """We consider you a bad omen"
Be,Kef,
2,20,
P – prefixed preposition bi
PRON – 2nd person masculine singular personal pronoun
جار ومجرور
وبمن | VBMN ve bimen ve bulunanların yüzünden and those
Vav,Be,Mim,Nun,
6,2,40,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
P – prefixed preposition bi
REL – relative pronoun
الواو عاطفة
جار ومجرور
معك | MAK meǎke seninle beraber "with you."""
Mim,Ayn,Kef,
40,70,20,
LOC – accusative location adverb
PRON – 2nd person masculine singular possessive pronoun
ظرف مكان منصوب والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
قال ق و ل | GVL GEL ḳāle dedi He said,
Gaf,Elif,Lam,
100,1,30,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
طائركم ط ي ر | ŦYR ŦEÙRKM Tāirukum uğursuzluğunuz """Your bad omen"
Tı,Elif,,Re,Kef,Mim,
9,1,,200,20,40,
N – nominative masculine active participle
PRON – 2nd person masculine plural possessive pronoun
اسم مرفوع والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
عند ع ن د | AND̃ AND̃ ǐnde katındadır (is) with
Ayn,Nun,Dal,
70,50,4,
LOC – accusative location adverb
ظرف مكان منصوب
الله | ELLH llahi Allah Allah.
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
بل | BL bel doğrusu Nay,
Be,Lam,
2,30,
RET – retraction particle
حرف اضراب
أنتم | ÊNTM entum siz you
,Nun,Te,Mim,
,50,400,40,
PRON – 2nd person masculine plural personal pronoun
ضمير منفصل
قوم ق و م | GVM GVM ḳavmun bir toplumsunuz (are) a people
Gaf,Vav,Mim,
100,6,40,
N – nominative masculine indefinite noun
اسم مرفوع
تفتنون ف ت ن | FTN TFTNVN tuftenūne sınanan "being tested."""
Te,Fe,Te,Nun,Vav,Nun,
400,80,400,50,6,50,
V – 2nd person masculine plural passive imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مبني للمجهول والواو ضمير متصل في محل رفع نائب فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |قَالُوا: dediler | اطَّيَّرْنَا: uğursuzluğa uğradık | بِكَ: senin yüzünden | وَبِمَنْ: ve bulunanların yüzünden | مَعَكَ: seninle beraber | قَالَ: dedi | طَائِرُكُمْ: uğursuzluğunuz | عِنْدَ: katındadır | اللَّهِ: Allah | بَلْ: doğrusu | أَنْتُمْ: siz | قَوْمٌ: bir toplumsunuz | تُفْتَنُونَ: sınanan |
Kırık Meal (Harekesiz) : |قالوا GELWE dediler | اطيرنا EŦYRNE uğursuzluğa uğradık | بك BK senin yüzünden | وبمن WBMN ve bulunanların yüzünden | معك MAK seninle beraber | قال GEL dedi | طائركم ŦEÙRKM uğursuzluğunuz | عند AND̃ katındadır | الله ELLH Allah | بل BL doğrusu | أنتم ÊNTM siz | قوم GWM bir toplumsunuz | تفتنون TFTNWN sınanan |
Kırık Meal (Okunuş) : |ḳālū: dediler | TTayyernā: uğursuzluğa uğradık | bike: senin yüzünden | ve bimen: ve bulunanların yüzünden | meǎke: seninle beraber | ḳāle: dedi | Tāirukum: uğursuzluğunuz | ǐnde: katındadır | llahi: Allah | bel: doğrusu | entum: siz | ḳavmun: bir toplumsunuz | tuftenūne: sınanan |
Kırık Meal (Transcript) : |GELVE: dediler | EŦYRNE: uğursuzluğa uğradık | BK: senin yüzünden | VBMN: ve bulunanların yüzünden | MAK: seninle beraber | GEL: dedi | ŦEÙRKM: uğursuzluğunuz | AND̃: katındadır | ELLH: Allah | BL: doğrusu | ÊNTM: siz | GVM: bir toplumsunuz | TFTNVN: sınanan |
Abdulbaki Gölpınarlı : Biz dediler, seninle ve yanında bulunanlarla uğursuzluğa uğramadayız. O, uğradığınız uğursuzluk, Allah katından gelmede; hattâ siz, sınanmakta olan bir topluluksunuz dedi.
Adem Uğur : Şöyle dediler: Senin ve beraberindekilerin yüzünden uğursuzluğa uğradık. Sâlih: Size çöken uğursuzluk (sebebi), Allah katında (yazılı)dır. Hayır, siz imtihana çekilen bir kavimsiniz, dedi.
Ahmed Hulusi : Dediler ki: "Sen ve sana tâbi olanlar yüzünden uğursuzluğa uğradık. " (Sâlih) dedi ki: "Sizin uğursuzluğunuz Allâh indîndedir. . . Hayır, siz imtihan edilen bir toplumsunuz. "
Ahmet Tekin : Onlar: 'Senin ve beraberinde olan kimselerin yüzünden, başımızdan uğursuzluk, kıtlık eksik olmuyor' dediler. Sâlih: 'Uğurlarınız ve uğursuzluklarınız, hayır ve şerden paylarınız Allah katında yazılıdır. Belki siz, hayır ihsan edilerek, şerre maruz bırakılarak imtihana tâbi tutulan bir kavimsiniz.' dedi.
Ahmet Varol : Dediler ki: 'Biz senin ve beraberindekilerin yüzünden uğursuzluğa uğradık'. (Salih de): 'Sizin uğursuzluğunuz Allah katındadır. [2] Hayır siz imtihan edilmekte olan bir kavimsiniz' dedi.
Ali Bulaç : Dediler ki: "Senin ve seninle birlikte olanlar yüzünden uğursuzluğa uğradık." Dedi ki: "Sizin uğursuzluğunuz (başınıza gelenler) Allah katında (yazılı)dır. Hayır, siz denenmekte olan bir kavimsiniz."
Ali Fikri Yavuz : (Onlar peygambere) dediler ki: “- Biz, sen ve beraberindekilerle (müminlerle) uğursuzluğa uğradık, (başımıza çeşitli musibetler geldi)”. Salih onlara şöyle dedi: “- Size gelen uğursuzluk, Allah katında takdir edilmiştir. Doğrusu siz, imtihana çekilen bir kavimsiniz.”
Bekir Sadak : «Ben ve beraberindekiler yuzunden ugursuzluga ugradik» dediler. Salih: «Ugursuzlugunuz Allah katindandir; belki imtihana cekilen bir milletsiniz» dedi.
Celal Yıldırım : Kavmi ona: «Biz seninle ve beraberinde bulunanlar sebebiyle uğursuzluğa uğradık» dediler. O da. «sizin uğursuzluğunuz Allah yanında (kötü amelinizden dolayı)dır. Hayır, siz ciddi bir imtihandan geçiriliyorsunuz!» dedi.
Diyanet İşleri : Onlar, “Sen ve beraberindekiler yüzünden uğursuzluğa uğradık” dediler. Salih, “Sizin uğursuzluğunuzun sebebi Allah katında (yazılı)dır. Aslında siz imtihan edilmekte olan bir kavimsiniz” dedi.
Diyanet İşleri (eski) : 'Sen ve beraberindekiler yüzünden uğursuzluğa uğradık' dediler. Salih: 'Uğursuzluğunuz Allah katındandır; belki imtihana çekilen bir milletsiniz' dedi.
Diyanet Vakfi : Şöyle dediler: Senin ve beraberindekilerin yüzünden uğursuzluğa uğradık. Sâlih: Size çöken uğursuzluk (sebebi), Allah katında (yazılı)dır. Hayır, siz imtihana çekilen bir kavimsiniz, dedi.
Edip Yüksel : Dediler ki, 'Sen ve beraberindekiler bize uğursuzluk getirdiniz.' Dedi ki, ' Sizin uğursuzluğunuz ALLAH'tan gelmektedir. Doğrusu siz sınava sokulan bir toplumsunuz.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Cevap verdiler: «Senin ve beraberindekilerin yüzünden uğursuzluğa uğradık.» Salih: «Size çöken uğursuzluk (sebebi) Allah katında (yazılı)dır. Belki siz imtihana çekilen bir kavimsiniz» dedi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Onlar: «Biz, senin ve beraberindekilerin yüzünden uğursuzluğa uğradık.» dediler. O da: «Sizin uğursuzluğunuzun sebebi Allah tarafından biliniyor. Doğrusu siz imtihana çekilen bir kavimsiniz.» dedi.
Elmalılı Hamdi Yazır : Biz, sen ve maıyyetindekiler ile teşe'üm ettik dediler, sizin dedi: şeâmetinizin sebebi Allaha ma'lûm doğrusu siz öyle bir kavmsiniz ki imtihan olunuyorsunuz
Fizilal-il Kuran : Semudoğulları, Salih'e «Sen ve yanındakiler bize uğursuzluk getirdiniz» dediler. Salih dedi ki; «Sizin kısmetiniz Allah katında belirlenmiştir. Aslında siz toplum olarak sınavdan geçiriliyorsunuz.»
Gültekin Onan : Dediler ki: "Senin ve seninle birlikte olanlar yüzünden uğursuzluğa uğradık." Dedi ki: "Sizin uğursuzluğunuz (başınıza gelenler) Tanrı katında (yazılı)dır. Hayır, siz denenmekte olan bir kavimsiniz."
Hakkı Yılmaz : Onlar, “Senin sebebinle ve seninle beraber olan kişiler sebebiyle başımıza uğursuzluk geldi/seni ve beraberindekileri uğursuzluk belirtisi sayıyoruz” dediler. Sâlih, “Uğursuzluğunuz Allah katındadır. Daha doğrusu siz, kendini ateşe atan/imtihana çekilen bir topluluksunuz” dedi.
Hasan Basri Çantay : Dediler: «Senin yüzünden ve maiyyetinde bulunan kimseler (mü'minler) yüzünden uğursuzluğa uğradık». (Saalih de:) «Sizin (bütün) amel (ve hareketler) iniz Allah nezdinde (gizli değildir, yazılı) dır. Belki siz imtihaana çekilmekde olan bir kavmsiniz» dedi.
Hayrat Neşriyat : (Onlar:) 'Senin ve berâberinde bulunanların yüzünden uğursuzluğa uğradık' dediler. (Sâlih:) 'Sizin uğursuzluğunuz(un sebebi) Allah katındadır (O takdîr etmiştir); hayır, siz imtihâna çekilen bir kavimsiniz' dedi.
İbni Kesir : Dediler ki: Senin ve beraberindekilerin yüzünden uğursuzluğa uğradık: O da: Uğursuzluğunuz Allah katındandır. Belki siz, imtihana çekilen bir kavimsiniz, dedi.
İskender Evrenosoğlu : "Sen ve seninle beraber olanlar, bize uğursuzluk getirdiniz." dediler. (Salih A.S): "Sizin uğursuzluğunuz Allah'ın katındadır. Hayır, siz fitneye düşmüş bir kavimsiniz." dedi.
Muhammed Esed : "Biz sende ve seninle beraber olanlarda uğursuzluk görüyoruz!" diye karşılık verdiler. (Salih:) "Uğurumuz ya da uğursuzluğumuz Allah'ın elindedir!" dedi, "İşin gerçeği, sizler sınanan bir toplumsunuz!"
Ömer Nasuhi Bilmen : Dediler ki: «Biz seninle ve seninle beraber olanlar ile teşe'üm ettik. (Hazreti Sâlih de) Dedi ki: «Sizin şeametiniz, Allah indinde (malûm)dur. Hayır. Siz imtihana tutulur bir tâifesinizdir.»
Ömer Öngüt : Dediler ki: “Senin ve beraberindekilerin yüzünden uğursuzluğa uğradık. ” Sâlih dedi ki: “Uğursuzluğunuz Allah katındadır. Doğrusu siz imtihana çekilen bir kavimsiniz. ”
Şaban Piriş : -Sen ve beraberindeki kimseler, bize uğursuzluk getirdiniz dediler. -Uğursuzluğunuz Allah katındandır. Esasında imtihan oluyorsunuz, dedi.
Suat Yıldırım : "Biz" dediler, "senin ve sana bağlı olanların yüzünden uğursuzluğa uğradık."Salih: "Uğursuzluk dediğiniz şey Allah katında takdir edilmiştir. Doğrusu siz imtihana tutulan bir toplumsunuz." diye cevap verdi.
Süleyman Ateş : Dediler: "Senin ve seninle beraber bulunanların yüzünden uğursuzluğa uğradık." Dedi: "Uğursuzluğunuz(un sebebi), Allâh'ın yanındadır (herşey O'nun takdiriyle olur). Doğrusu siz (bu olaylarla) sınanan bir toplumsunuz."
Tefhim-ul Kuran : Dediler ki: «Senin ve seninle birlikte olanlar yüzünden uğursuzluğa uğradık.» Dedi ki: «Sizin uğursuzluğunuz (başınıza gelenler) Allah katında (yazılı)dır. Hayır, siz denenmekte olan bir kavimsiniz.»
Ümit Şimşek : Onlar 'Senin ve beraberindekilerin yüzünden uğursuzluğa uğradık' dediler. Salih ise 'Sizin uğursuzluğunuz Allah katında yazılıdır,' dedi. 'Aslında siz sınanmakta olan bir topluluksunuz.'
Yaşar Nuri Öztürk : Dediler: "Sen ve beraberindekiler yüzünden başımıza uğursuzluk geldi/sen ve beraberindekileri uğursuzluk belirtisi sayıyoruz." Dedi: "Uğursuzluk kuşunuz Allah katındadır. Daha doğrusu siz, imtihana çekilen bir topluluksunuz.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}