» 21 / Enbiyâ  71:

Kuran Sırası: 21
İniş Sırası: 73
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112

 » 21 / Enbiyâ  Suresi: 71
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَنَجَّيْنَاهُ (VNCYNEH) = ve necceynāhu : ve onu kurtardık
2. وَلُوطًا (VLVŦE) = velūTen : ve Lut'u
3. إِلَى (ÎL) = ilā : (getirerek)
4. الْأَرْضِ (ELÊRŽ) = l-erDi : bir yere
5. الَّتِي (ELTY) = lletī :
6. بَارَكْنَا (BERKNE) = bāraknā : bereketli kıldığımız
7. فِيهَا (FYHE) = fīhā :
8. لِلْعَالَمِينَ (LLAELMYN) = lil'ǎālemīne : alemlere
ve onu kurtardık | ve Lut'u | (getirerek) | bir yere | | bereketli kıldığımız | | alemlere |

[NCV] [] [] [ERŽ] [] [BRK] [] [ALM]
VNCYNEH VLVŦE ÎL ELÊRŽ ELTY BERKNE FYHE LLAELMYN

ve necceynāhu velūTen ilā l-erDi lletī bāraknā fīhā lil'ǎālemīne
ونجيناه ولوطا إلى الأرض التي باركنا فيها للعالمين

 » 21 / Enbiyâ  Suresi: 71
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ونجيناه ن ج و | NCV VNCYNEH ve necceynāhu ve onu kurtardık And We delivered him
ولوطا | VLVŦE velūTen ve Lut'u and Lut
إلى | ÎL ilā (getirerek) to
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDi bir yere the land
التي | ELTY lletī which
باركنا ب ر ك | BRK BERKNE bāraknā bereketli kıldığımız We (had) blessed
فيها | FYHE fīhā [in it]
للعالمين ع ل م | ALM LLAELMYN lil'ǎālemīne alemlere for the worlds.

21:71 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve onu kurtardık | ve Lut'u | (getirerek) | bir yere | | bereketli kıldığımız | | alemlere |

[NCV] [] [] [ERŽ] [] [BRK] [] [ALM]
VNCYNEH VLVŦE ÎL ELÊRŽ ELTY BERKNE FYHE LLAELMYN

ve necceynāhu velūTen ilā l-erDi lletī bāraknā fīhā lil'ǎālemīne
ونجيناه ولوطا إلى الأرض التي باركنا فيها للعالمين

[ن ج و] [] [] [ا ر ض] [] [ب ر ك] [] [ع ل م]

 » 21 / Enbiyâ  Suresi: 71
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ونجيناه ن ج و | NCV VNCYNEH ve necceynāhu ve onu kurtardık And We delivered him
Vav,Nun,Cim,Ye,Nun,Elif,He,
6,50,3,10,50,1,5,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 1st person plural (form II) perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
ولوطا | VLVŦE velūTen ve Lut'u and Lut
Vav,Lam,Vav,Tı,Elif,
6,30,6,9,1,
"CONJ – prefixed conjunction wa (and)
PN – accusative proper noun → Lut"
الواو عاطفة
اسم علم منصوب
إلى | ÎL ilā (getirerek) to
,Lam,,
,30,,
P – preposition
حرف جر
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDi bir yere the land
Elif,Lam,,Re,Dad,
1,30,,200,800,
N – genitive feminine noun
اسم مجرور
التي | ELTY lletī which
Elif,Lam,Te,Ye,
1,30,400,10,
REL – feminine singular relative pronoun
اسم موصول
باركنا ب ر ك | BRK BERKNE bāraknā bereketli kıldığımız We (had) blessed
Be,Elif,Re,Kef,Nun,Elif,
2,1,200,20,50,1,
V – 1st person plural (form III) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
فيها | FYHE fīhā [in it]
Fe,Ye,He,Elif,
80,10,5,1,
P – preposition
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
جار ومجرور
للعالمين ع ل م | ALM LLAELMYN lil'ǎālemīne alemlere for the worlds.
Lam,Lam,Ayn,Elif,Lam,Mim,Ye,Nun,
30,30,70,1,30,40,10,50,
P – prefixed preposition lām
N – genitive masculine plural noun
جار ومجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَنَجَّيْنَاهُ: ve onu kurtardık | وَلُوطًا: ve Lut'u | إِلَى: (getirerek) | الْأَرْضِ: bir yere | الَّتِي: | بَارَكْنَا: bereketli kıldığımız | فِيهَا: | لِلْعَالَمِينَ: alemlere |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ونجيناه WNCYNEH ve onu kurtardık | ولوطا WLWŦE ve Lut'u | إلى ÎL (getirerek) | الأرض ELÊRŽ bir yere | التي ELTY | باركنا BERKNE bereketli kıldığımız | فيها FYHE | للعالمين LLAELMYN alemlere |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve necceynāhu: ve onu kurtardık | velūTen: ve Lut'u | ilā: (getirerek) | l-erDi: bir yere | lletī: | bāraknā: bereketli kıldığımız | fīhā: | lil'ǎālemīne: alemlere |
Kırık Meal (Transcript) : |VNCYNEH: ve onu kurtardık | VLVŦE: ve Lut'u | ÎL: (getirerek) | ELÊRŽ: bir yere | ELTY: | BERKNE: bereketli kıldığımız | FYHE: | LLAELMYN: alemlere |
Abdulbaki Gölpınarlı : Onu da, Lût'u da kurtarıp âlemlere kutlu ettiğimiz yere ulaştırdık.
Adem Uğur : Biz, onu ve Lût'u kurtararak, içinde cümle âleme bereketler verdiğimiz ülkeye ulaştırdık.
Ahmed Hulusi : Biz Onu (İbrahim'i) da Lût'u da, insanlar için bereketlendirdiğimiz o bölgeye eriştirip, kurtardık.
Ahmet Tekin : Onu da, Lût’u da, âlemler için, insanlar için kutsal kıldığımız topraklara ulaştırıp kurtardık.
Ahmet Varol : Onu da Lut'u da içinde alemler için bereketler verdiğimiz yere (ulaştırıp) kurtardık.
Ali Bulaç : Onu ve Lut'u kurtarıp içinde, alemler (insanlık) için bereketler kıldığımız yere (ülkeye) çıkardık.
Ali Fikri Yavuz : Böylece İbrâhîm’i ve (kardeşinin oğlu) Lût’u, (Nemrud ve kavminden) kurtardık ve onları, içinde alemlere bereketler verdiğimiz arza (Şam’a) ulaştırdık.
Bekir Sadak : Onu da, Lut'u da, alemler icin kutsal kildigimiz yere ulastirip kurtardik.
Celal Yıldırım : Hem ibrahim'i, hem Lût'u âlemler için mubarek kıldığımız ülkeye (ulaştırıp) kurtardık.
Diyanet İşleri : Onu Lût ile beraber kurtarıp, içinde âlemler için bereketler kıldığımız yere ulaştırdık.
Diyanet İşleri (eski) : Onu da, Lut'u da, alemler için kutsal kıldığımız yere ulaştırıp kurtardık.
Diyanet Vakfi : Biz, onu ve Lût'u kurtararak, içinde cümle âleme bereketler verdiğimiz ülkeye ulaştırdık.
Edip Yüksel : Onu ve Lut'u, tüm insanlar için kutsal kıldığımız topraklara ulaştırıp kurtardık.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Onu da, Lût'u da, âlemler için bereketli ve kutsal kıldığımız yere ulaştırıp kurtardık.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Onu Lut ile beraber kurtarıp içinde alemlere bereketler verdiğimiz yere çıkardık.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve onu Lût ile beraber kurtarıp içinde âlemîne bereketler verdiğimiz Arza çıkardık
Fizilal-il Kuran : Arkasından İbrahim'i, Lut ile birlikte kurtararak onları insanlar için verimli ve bereketli kıldığımız bir bölgeye yerleştirdik.
Gültekin Onan : Onu ve Lut'u kurtarıp içinde, alemler (insanlık) için bereketler kıldığımız yere (ülkeye) çıkardık.
Hakkı Yılmaz : İbrâhîm'i de, Lût'u da, âlemler için, içinde bolluklar bulunan topraklara kurtardık.
Hasan Basri Çantay : Onu da, Lutu da — içinde âlemler için bereketler verdiğimiz arza (ulaşdırıb) — kurtardık.
Hayrat Neşriyat : Onu ve (kardeşinin oğlu) Lût’u, içinde âlemler için (maddî-ma'nevî) bereketler kıldığımız yere (Şam’a ulaştırıp) kurtardık.
İbni Kesir : Onu da, Lut'u da alemler için mübarek kıldığımız yere ulaştırıp kurtardık
İskender Evrenosoğlu : Âlemler içinde bereketli kıldığımız arz'a, onu ve Hz. Lut'u (ulaştırıp) kurtardık.
Muhammed Esed : ve o'nu da, (kardeşinin oğlu) Lut'u da, gelecek bütün çağlar için kutlu kıldığımız bir beldeye ulaştırarak kurtardık.
Ömer Nasuhi Bilmen : (71-72) Ve O'nu ve Lût'u kurtarıp bir yere kavuşturduk ki, o yerde âlemler için bereketler vardır. Ve O'na İshak'ı ve fazla olarak da Yakub'u ihsan ettik ve hepsini de sâlihler kıldık.
Ömer Öngüt : Biz onu ve Lut'u kurtarıp, âlemlere bereketler verdiğimiz yere ulaştırdık.
Şaban Piriş : Onu da Lût’u da alemler için mübarek kıldığımız yere ulaştırıp, kurtardık.
Suat Yıldırım : Onu Lût ile beraber kurtarıp, bütün insanlar için kutlu ve feyizli kıldığımız diyara ulaştırdık.
Süleyman Ateş : Onu ve Lût'u kurtarıp, âlemlere bereketli kıldığımız bir yere getirdik.
Tefhim-ul Kuran : Onu ve Lut'u kurtarıp içinde, alemler (insanlık) için bereketler kıldığımız yere (ülkeye) çıkardık.
Ümit Şimşek : Onu ve Lût'u kurtararak bütün insanlar için mübarek kıldığımız bir diyara ulaştırdık.
Yaşar Nuri Öztürk : Biz onu da Lût'u da kurtarıp içinde âlemlere bereketler sakladığımız toprağa ulaştırdık.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}