» 21 / Enbiyâ  38:

Kuran Sırası: 21
İniş Sırası: 73
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112

 » 21 / Enbiyâ  Suresi: 38
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَيَقُولُونَ (VYGVLVN) = ve yeḳūlūne : ve diyorlar
2. مَتَىٰ (MT) = metā : ne zaman?
3. هَٰذَا (HZ̃E) = hāƶā : bu
4. الْوَعْدُ (ELVAD̃) = l-veǎ'du : tehdid(ettiğiniz azab)
5. إِنْ (ÎN) = in : eğer
6. كُنْتُمْ (KNTM) = kuntum : iseniz
7. صَادِقِينَ (ṦED̃GYN) = Sādiḳīne : doğru söyleyenler
ve diyorlar | ne zaman? | bu | tehdid(ettiğiniz azab) | eğer | iseniz | doğru söyleyenler |

[GVL] [] [] [VAD̃] [] [KVN] [ṦD̃G]
VYGVLVN MT HZ̃E ELVAD̃ ÎN KNTM ṦED̃GYN

ve yeḳūlūne metā hāƶā l-veǎ'du in kuntum Sādiḳīne
ويقولون متى هذا الوعد إن كنتم صادقين

 » 21 / Enbiyâ  Suresi: 38
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ويقولون ق و ل | GVL VYGVLVN ve yeḳūlūne ve diyorlar And they say,
متى | MT metā ne zaman? """When (will be fulfilled)"
هذا | HZ̃E hāƶā bu this
الوعد و ع د | VAD̃ ELVAD̃ l-veǎ'du tehdid(ettiğiniz azab) promise,
إن | ÎN in eğer if
كنتم ك و ن | KVN KNTM kuntum iseniz you are
صادقين ص د ق | ṦD̃G ṦED̃GYN Sādiḳīne doğru söyleyenler "truthful?"""

21:38 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve diyorlar | ne zaman? | bu | tehdid(ettiğiniz azab) | eğer | iseniz | doğru söyleyenler |

[GVL] [] [] [VAD̃] [] [KVN] [ṦD̃G]
VYGVLVN MT HZ̃E ELVAD̃ ÎN KNTM ṦED̃GYN

ve yeḳūlūne metā hāƶā l-veǎ'du in kuntum Sādiḳīne
ويقولون متى هذا الوعد إن كنتم صادقين

[ق و ل] [] [] [و ع د] [] [ك و ن] [ص د ق]

 » 21 / Enbiyâ  Suresi: 38
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ويقولون ق و ل | GVL VYGVLVN ve yeḳūlūne ve diyorlar And they say,
Vav,Ye,Gaf,Vav,Lam,Vav,Nun,
6,10,100,6,30,6,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
متى | MT metā ne zaman? """When (will be fulfilled)"
Mim,Te,,
40,400,,
INTG – interrogative noun
اسم استفهام
هذا | HZ̃E hāƶā bu this
He,Zel,Elif,
5,700,1,
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
اسم اشارة
الوعد و ع د | VAD̃ ELVAD̃ l-veǎ'du tehdid(ettiğiniz azab) promise,
Elif,Lam,Vav,Ayn,Dal,
1,30,6,70,4,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
إن | ÎN in eğer if
,Nun,
,50,
COND – conditional particle
حرف شرط
كنتم ك و ن | KVN KNTM kuntum iseniz you are
Kef,Nun,Te,Mim,
20,50,400,40,
V – 2nd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
صادقين ص د ق | ṦD̃G ṦED̃GYN Sādiḳīne doğru söyleyenler "truthful?"""
Sad,Elif,Dal,Gaf,Ye,Nun,
90,1,4,100,10,50,
N – accusative masculine plural active participle
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَيَقُولُونَ: ve diyorlar | مَتَىٰ: ne zaman? | هَٰذَا: bu | الْوَعْدُ: tehdid(ettiğiniz azab) | إِنْ: eğer | كُنْتُمْ: iseniz | صَادِقِينَ: doğru söyleyenler |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ويقولون WYGWLWN ve diyorlar | متى MT ne zaman? | هذا HZ̃E bu | الوعد ELWAD̃ tehdid(ettiğiniz azab) | إن ÎN eğer | كنتم KNTM iseniz | صادقين ṦED̃GYN doğru söyleyenler |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve yeḳūlūne: ve diyorlar | metā: ne zaman? | hāƶā: bu | l-veǎ'du: tehdid(ettiğiniz azab) | in: eğer | kuntum: iseniz | Sādiḳīne: doğru söyleyenler |
Kırık Meal (Transcript) : |VYGVLVN: ve diyorlar | MT: ne zaman? | HZ̃E: bu | ELVAD̃: tehdid(ettiğiniz azab) | ÎN: eğer | KNTM: iseniz | ṦED̃GYN: doğru söyleyenler |
Abdulbaki Gölpınarlı : Doğru söylüyorsanız derler, ne zaman yerine gelecek vaadiniz?
Adem Uğur : Eğer, diyorlar, doğru iseniz, ne zaman (gerçekleşecek) bu tehdit?
Ahmed Hulusi : "Eğer doğru söyleyenler iseniz şu vadedilen ne zamandır?" derler.
Ahmet Tekin : 'Söylediklerinde doğru isen, ne zaman gerçekleşecek bu tehdit, bu nihaî yargı?' diyorlar.
Ahmet Varol : Diyorlar ki: 'Eğer doğru sözlüler iseniz, şu vaad (kıyamet ve azap) ne zamandır?'
Ali Bulaç : "Eğer doğruyu söylüyor iseniz, bu vaid (edilen günün sorgu ve azabı) ne zamandır?" derler.
Ali Fikri Yavuz : Bir de (Mekke Kâfirleri): “- Doğru söyleyenler iseniz, bu va’d ne zaman?” diyorlar.
Bekir Sadak : «Dogru sozlu iseniz bildirin bu tehdit ne zamandir?» derler.
Celal Yıldırım : Onlar size, «eğer doğru söyleyenlerden iseniz, bu tehdidiniz ne zaman (gerçekleşir) ? derler.
Diyanet İşleri : Bir de “Eğer doğru söyleyenler iseniz, bu tehdit ne zaman gerçekleşecek?” diyorlar.
Diyanet İşleri (eski) : 'Doğru sözlü iseniz bildirin bu tehdit ne zamandır?' derler.
Diyanet Vakfi : «Eğer, diyorlar, doğru iseniz, ne zaman (gerçekleşecek) bu tehdit?»
Edip Yüksel : 'Doğru sözlü iseniz O verilen söz ne zaman gerçekleşecek,' diye meydan okuyorlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : «Doğru sözlü iseniz (bildirin) bu vaad ne zamandır?» derler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Bir de: «Bu tehdit ne zaman gerçekleşecektir; eğer doğru söylüyorsanız?» diyorlar.
Elmalılı Hamdi Yazır : Bir de bu va'd ne zaman? Doğru iseniz, diyorlar
Fizilal-il Kuran : Eğer söylediğiniz doğru ise bu tehdidiniz ne zaman gerçekleşecek? dediler.
Gültekin Onan : "Eğer doğruyu söylüyor iseniz, bu vaid (edilen günün sorgu ve azabı) ne zamandır?" derler.
Hakkı Yılmaz : Ve inkâr eden kişiler, “Eğer doğrular iseniz, bu vaat ne zamandır?” diyorlar.
Hasan Basri Çantay : «Eğer doğrucular iseniz, derler, bu tehdîd (in tahakkuku) ne zaman»?
Hayrat Neşriyat : 'Eğer (iddiânızda) doğru kimseler iseniz, bu va'd (edilen azab) ne zaman?' diyorlar.
İbni Kesir : Doğru sözlüler iseniz bu vaad ne zaman? derler.
İskender Evrenosoğlu : “Eğer siz doğru söyleyenlerseniz, bu vaad ne zaman (yerine getirilecek)?” derler.
Muhammed Esed : Ama (mesajlarımı ciddiye almayanlar:) "Eğer doğru sözlü kimselerseniz, (cevap verin, ey inananlar), (Allah'ın nihai yargısı konusunda ileri sürdüğünüz) söz ne zaman gerçekleşecek?" diye sorup duruyorlar.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve derler ki, «Bu vaad ne zaman, eğer siz sâdıklar iseniz?»
Ömer Öngüt : Onlar: “Eğer doğru sözlü iseniz bu vaad ne zaman gerçekleşecek?” derler.
Şaban Piriş : -Doğru söylüyorsanız bu vaat ne zamandır? derler.
Suat Yıldırım : Ama yine de onlar: "Gerçeği söylüyorsanız, gösterin artık bu azabı, bu vâdin gerçekleşmesini daha ne kadar bekleyeceğiz!" diye söyleniyorlar.
Süleyman Ateş : "Doğru söyleyenler iseniz bu (bizi) tehdid (ettiğiniz azâb) ne zaman?" diyorlar.
Tefhim-ul Kuran : «Eğer doğruyu söylüyor iseniz, bu va'id (edilen günün sorgu ve azabı) ne zamandır?» derler.
Ümit Şimşek : Bir de 'Eğer doğru iseniz bu vaad ettiğiniz şey ne zaman?' diyorlar.
Yaşar Nuri Öztürk : Diyorlar ki: "Eğer doğru sözlüler iseniz bu vaat ne zaman?"


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}