» 21 / Enbiyâ  110:

Kuran Sırası: 21
İniş Sırası: 73
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112

 » 21 / Enbiyâ  Suresi: 110
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. إِنَّهُ (ÎNH) = innehu : şüphesiz O
2. يَعْلَمُ (YALM) = yeǎ'lemu : bilir
3. الْجَهْرَ (ELCHR) = l-cehra : açığını
4. مِنَ (MN) = mine :
5. الْقَوْلِ (ELGVL) = l-ḳavli : sözün
6. وَيَعْلَمُ (VYALM) = ve yeǎ'lemu : ve bilir
7. مَا (ME) = mā : ne
8. تَكْتُمُونَ (TKTMVN) = tektumūne : gizliyorsanız
şüphesiz O | bilir | açığını | | sözün | ve bilir | ne | gizliyorsanız |

[] [ALM] [CHR] [] [GVL] [ALM] [] [KTM]
ÎNH YALM ELCHR MN ELGVL VYALM ME TKTMVN

innehu yeǎ'lemu l-cehra mine l-ḳavli ve yeǎ'lemu tektumūne
إنه يعلم الجهر من القول ويعلم ما تكتمون

 » 21 / Enbiyâ  Suresi: 110
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إنه | ÎNH innehu şüphesiz O Indeed, He
يعلم ع ل م | ALM YALM yeǎ'lemu bilir knows
الجهر ج ه ر | CHR ELCHR l-cehra açığını the declared
من | MN mine [of]
القول ق و ل | GVL ELGVL l-ḳavli sözün [the] speech
ويعلم ع ل م | ALM VYALM ve yeǎ'lemu ve bilir and He knows
ما | ME ne what
تكتمون ك ت م | KTM TKTMVN tektumūne gizliyorsanız you conceal.

21:110 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

şüphesiz O | bilir | açığını | | sözün | ve bilir | ne | gizliyorsanız |

[] [ALM] [CHR] [] [GVL] [ALM] [] [KTM]
ÎNH YALM ELCHR MN ELGVL VYALM ME TKTMVN

innehu yeǎ'lemu l-cehra mine l-ḳavli ve yeǎ'lemu tektumūne
إنه يعلم الجهر من القول ويعلم ما تكتمون

[] [ع ل م] [ج ه ر] [] [ق و ل] [ع ل م] [] [ك ت م]

 » 21 / Enbiyâ  Suresi: 110
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إنه | ÎNH innehu şüphesiz O Indeed, He
,Nun,He,
,50,5,
ACC – accusative particle
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
حرف نصب والهاء ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
يعلم ع ل م | ALM YALM yeǎ'lemu bilir knows
Ye,Ayn,Lam,Mim,
10,70,30,40,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
فعل مضارع
الجهر ج ه ر | CHR ELCHR l-cehra açığını the declared
Elif,Lam,Cim,He,Re,
1,30,3,5,200,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
من | MN mine [of]
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
القول ق و ل | GVL ELGVL l-ḳavli sözün [the] speech
Elif,Lam,Gaf,Vav,Lam,
1,30,100,6,30,
N – genitive masculine verbal noun
اسم مجرور
ويعلم ع ل م | ALM VYALM ve yeǎ'lemu ve bilir and He knows
Vav,Ye,Ayn,Lam,Mim,
6,10,70,30,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
الواو عاطفة
فعل مضارع
ما | ME ne what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
تكتمون ك ت م | KTM TKTMVN tektumūne gizliyorsanız you conceal.
Te,Kef,Te,Mim,Vav,Nun,
400,20,400,40,6,50,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |إِنَّهُ: şüphesiz O | يَعْلَمُ: bilir | الْجَهْرَ: açığını | مِنَ: | الْقَوْلِ: sözün | وَيَعْلَمُ: ve bilir | مَا: ne | تَكْتُمُونَ: gizliyorsanız |
Kırık Meal (Harekesiz) : |إنه ÎNH şüphesiz O | يعلم YALM bilir | الجهر ELCHR açığını | من MN | القول ELGWL sözün | ويعلم WYALM ve bilir | ما ME ne | تكتمون TKTMWN gizliyorsanız |
Kırık Meal (Okunuş) : |innehu: şüphesiz O | yeǎ'lemu: bilir | l-cehra: açığını | mine: | l-ḳavli: sözün | ve yeǎ'lemu: ve bilir | : ne | tektumūne: gizliyorsanız |
Kırık Meal (Transcript) : |ÎNH: şüphesiz O | YALM: bilir | ELCHR: açığını | MN: | ELGVL: sözün | VYALM: ve bilir | ME: ne | TKTMVN: gizliyorsanız |
Abdulbaki Gölpınarlı : Şüphe yok ki o, açık konuşulan sözü de bilir, gizlediğiniz sözü de.
Adem Uğur : Şüphesiz Allah sözün açığını da bilir, gizli tuttuklarınızı da bilir.
Ahmed Hulusi : "Muhakkak ki O, düşüncelerinizden açığa vurduğunuzu da gizlemekte olduğunuzu da bilir. "
Ahmet Tekin : 'Allah açığa vurduğunuz sözlerinizi ve fiillerinizi bilir, gizlediklerinizi de bilir.'
Ahmet Varol : Şüphesiz O, sözün açıktan söylenenini de bilir, gizlediklerinizi de bilir.
Ali Bulaç : "Şüphesiz O, sözün açıkta söylenenini de bilmekte, saklamakta olduklarınızı da bilmektedir."
Ali Fikri Yavuz : Şüphe yok ki Allah, söylenen sözden açığa vurulanı da bilir, gizliliklerinizi de bilir.
Bekir Sadak : «Dogrusu O, aciga vurulan sozu de bilir, gizlediklerinizi de bilir.»
Celal Yıldırım : Şüphesiz ki O, sözün açığa vurulanını da bilir, gizlediğinizi de bilir.
Diyanet İşleri : “Şüphesiz, Allah sözün açığa vurulanını da bilir, gizlediğinizi de bilir.”
Diyanet İşleri (eski) : 'Doğrusu O, açığa vurulan sözü de bilir, gizlediklerinizi de bilir.'
Diyanet Vakfi : Şüphesiz Allah sözün açığını da bilir, gizli tuttuklarınızı da bilir.
Edip Yüksel : 'O, açıklanan sözü de bilir, gizlediklerinizi de bilir.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Şüphesiz Allah açığa vurulan sözü de bilir, gizlediklerinizi de bilir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Şüphesiz ki O, söylenenin açığa vurulanını da bilir gizlediğinizi de bilir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Şübhe yok ki o, söylenenden, açığa vurulanı da bilir gizlediğinizi de bilir
Fizilal-il Kuran : Hiç kuşkusuz Allah, açıkça söylediğiniz sözleri bildiği gibi içinizde sakladığınız duyguları da bilir.
Gültekin Onan : "Şüphesiz O, sözün açıkta söylenenini de bilmekte, saklamakta olduklarınızı da bilmektedir."
Hakkı Yılmaz : (109-111) Buna rağmen eğer yüz çevirirlerse: “Size dosdoğru/ eşit/tarafsız olarak açıkladım ve tehdit olunduğunuz şey yakın mı, uzak mı bilmiyorum. Şüphesiz Allah, sözden açığa vurulanı bilir, gizlediğiniz şeyleri de bilir. Ve ‘Belki bu gecikme sizi denemek ve bir süreye kadar yararlandırmak içindir’ ben bilmiyorum” de.
Hasan Basri Çantay : «Hiç şübhesiz ki sözün açığını da O biliyor, gizlemekde olduğunuzu da O biliyor».
Hayrat Neşriyat : 'Muhakkak ki O, sözün açık olanını da bilir, gizlemekte olduğunuz şeyleri de bilir.'
İbni Kesir : Doğrusu O, sözün açığa vurulanını da bilir, gizlediklerinizi de bilir.
İskender Evrenosoğlu : Muhakkak ki O, sözün cehrî olanını (açıkça söylenenini) ve ketmettiklerinizi (gizlediklerinizi) bilir.
Muhammed Esed : "Doğrusu O, sözün açığa vurulanını da bilir, örtüp gizlediklerinizi de bilir.
Ömer Nasuhi Bilmen : «Şüphe yok ki, sözden açığa vurulanı da, gizlediklerinizi de bilir.»
Ömer Öngüt : Şüphesiz ki O, sözün açığa vurulanını da bilir, gizlediklerinizi de bilir.
Şaban Piriş : Şüphesiz Allah, açığa vurulan sözü de gizlediğiniz sözü de bilir.
Suat Yıldırım : Şüphesiz ki Allah sözün açık olanını da, gizli olanını da bilir. Hem sizin gizlediğiniz, şeyleri de bilir.
Süleyman Ateş : "Şüphesiz O, sözün açığını da bilir, gizlediklerinizi de bilir."
Tefhim-ul Kuran : «Şüphesiz O, sözün açıkta söylenenenini de bilmekte, saklamakta olduklarınızı da bilmektedir.»
Ümit Şimşek : Açığa vurulan sözü de O bilir, sizin sakladıklarınızı da.
Yaşar Nuri Öztürk : Kuşkusuz O, sözün açığa vurulanını da bilir; saklamakta olduklarınızı da bilir.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}