» 12 / Yûsuf  54:

Kuran Sırası: 12
İniş Sırası: 53
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111

 » 12 / Yûsuf  Suresi: 54
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَقَالَ (VGEL) = ve ḳāle : dedi
2. الْمَلِكُ (ELMLK) = l-meliku : Kral
3. ائْتُونِي (EÙTVNY) = 'tūnī : bana getirin
4. بِهِ (BH) = bihi : onu
5. أَسْتَخْلِصْهُ (ÊSTḢLṦH) = esteḣliShu : onu özel (dost) yapayım
6. لِنَفْسِي (LNFSY) = linefsī : kendime
7. فَلَمَّا (FLME) = felemmā : ne zaman ki
8. كَلَّمَهُ (KLMH) = kellemehu : onunla konuşunca
9. قَالَ (GEL) = ḳāle : dedi ki
10. إِنَّكَ (ÎNK) = inneke : şüphesiz sen
11. الْيَوْمَ (ELYVM) = l-yevme : bugün
12. لَدَيْنَا (LD̃YNE) = ledeynā : yanımızda
13. مَكِينٌ (MKYN) = mekīnun : mevki sahibisin
14. أَمِينٌ (ÊMYN) = emīnun : güvenilir(bir kimse)sin
dedi | Kral | bana getirin | onu | onu özel (dost) yapayım | kendime | ne zaman ki | onunla konuşunca | dedi ki | şüphesiz sen | bugün | yanımızda | mevki sahibisin | güvenilir(bir kimse)sin |

[GVL] [MLK] [ETY] [] [ḢLṦ] [NFS] [] [KLM] [GVL] [] [YVM] [] [MKN] [EMN]
VGEL ELMLK EÙTVNY BH ÊSTḢLṦH LNFSY FLME KLMH GEL ÎNK ELYVM LD̃YNE MKYN ÊMYN

ve ḳāle l-meliku 'tūnī bihi esteḣliShu linefsī felemmā kellemehu ḳāle inneke l-yevme ledeynā mekīnun emīnun
وقال الملك ائتوني به أستخلصه لنفسي فلما كلمه قال إنك اليوم لدينا مكين أمين

 » 12 / Yûsuf  Suresi: 54
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وقال ق و ل | GVL VGEL ve ḳāle dedi And said
الملك م ل ك | MLK ELMLK l-meliku Kral the king,
ائتوني ا ت ي | ETY EÙTVNY 'tūnī bana getirin """Bring him to me;"
به | BH bihi onu """Bring him to me;"
أستخلصه خ ل ص | ḢLṦ ÊSTḢLṦH esteḣliShu onu özel (dost) yapayım I will select him
لنفسي ن ف س | NFS LNFSY linefsī kendime "for myself."""
فلما | FLME felemmā ne zaman ki Then when
كلمه ك ل م | KLM KLMH kellemehu onunla konuşunca he spoke to him,
قال ق و ل | GVL GEL ḳāle dedi ki he said,
إنك | ÎNK inneke şüphesiz sen """Indeed, you"
اليوم ي و م | YVM ELYVM l-yevme bugün (are) today
لدينا | LD̃YNE ledeynā yanımızda with us
مكين م ك ن | MKN MKYN mekīnun mevki sahibisin firmly established
أمين ا م ن | EMN ÊMYN emīnun güvenilir(bir kimse)sin "(and) trusted."""

12:54 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

dedi | Kral | bana getirin | onu | onu özel (dost) yapayım | kendime | ne zaman ki | onunla konuşunca | dedi ki | şüphesiz sen | bugün | yanımızda | mevki sahibisin | güvenilir(bir kimse)sin |

[GVL] [MLK] [ETY] [] [ḢLṦ] [NFS] [] [KLM] [GVL] [] [YVM] [] [MKN] [EMN]
VGEL ELMLK EÙTVNY BH ÊSTḢLṦH LNFSY FLME KLMH GEL ÎNK ELYVM LD̃YNE MKYN ÊMYN

ve ḳāle l-meliku 'tūnī bihi esteḣliShu linefsī felemmā kellemehu ḳāle inneke l-yevme ledeynā mekīnun emīnun
وقال الملك ائتوني به أستخلصه لنفسي فلما كلمه قال إنك اليوم لدينا مكين أمين

[ق و ل] [م ل ك] [ا ت ي] [] [خ ل ص] [ن ف س] [] [ك ل م] [ق و ل] [] [ي و م] [] [م ك ن] [ا م ن]

 » 12 / Yûsuf  Suresi: 54
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وقال ق و ل | GVL VGEL ve ḳāle dedi And said
Vav,Gaf,Elif,Lam,
6,100,1,30,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض
الملك م ل ك | MLK ELMLK l-meliku Kral the king,
Elif,Lam,Mim,Lam,Kef,
1,30,40,30,20,
"N – nominative masculine singular noun → King"
اسم مرفوع
ائتوني ا ت ي | ETY EÙTVNY 'tūnī bana getirin """Bring him to me;"
Elif,,Te,Vav,Nun,Ye,
1,,400,6,50,10,
V – 2nd person masculine plural imperative verb
PRON – subject pronoun
PRON – 1st person singular object pronoun
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل والياء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
به | BH bihi onu """Bring him to me;"
Be,He,
2,5,
P – prefixed preposition bi
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
جار ومجرور
أستخلصه خ ل ص | ḢLṦ ÊSTḢLṦH esteḣliShu onu özel (dost) yapayım I will select him
,Sin,Te,Hı,Lam,Sad,He,
,60,400,600,30,90,5,
V – 1st person singular (form X) imperfect verb, jussive mood
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
فعل مضارع مجزوم والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
لنفسي ن ف س | NFS LNFSY linefsī kendime "for myself."""
Lam,Nun,Fe,Sin,Ye,
30,50,80,60,10,
P – prefixed preposition lām
N – genitive feminine singular noun
PRON – 1st person singular possessive pronoun
جار ومجرور والياء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
فلما | FLME felemmā ne zaman ki Then when
Fe,Lam,Mim,Elif,
80,30,40,1,
REM – prefixed resumption particle
T – time adverb
الفاء استئنافية
ظرف زمان
كلمه ك ل م | KLM KLMH kellemehu onunla konuşunca he spoke to him,
Kef,Lam,Mim,He,
20,30,40,5,
V – 3rd person masculine singular (form II) perfect verb
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
فعل ماض والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
قال ق و ل | GVL GEL ḳāle dedi ki he said,
Gaf,Elif,Lam,
100,1,30,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
إنك | ÎNK inneke şüphesiz sen """Indeed, you"
,Nun,Kef,
,50,20,
ACC – accusative particle
PRON – 2nd person masculine singular object pronoun
حرف نصب والكاف ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
اليوم ي و م | YVM ELYVM l-yevme bugün (are) today
Elif,Lam,Ye,Vav,Mim,
1,30,10,6,40,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
لدينا | LD̃YNE ledeynā yanımızda with us
Lam,Dal,Ye,Nun,Elif,
30,4,10,50,1,
LOC – location adverb
PRON – 1st person plural possessive pronoun
ظرف مكان و«نا» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
مكين م ك ن | MKN MKYN mekīnun mevki sahibisin firmly established
Mim,Kef,Ye,Nun,
40,20,10,50,
N – nominative masculine singular indefinite noun
اسم مرفوع
أمين ا م ن | EMN ÊMYN emīnun güvenilir(bir kimse)sin "(and) trusted."""
,Mim,Ye,Nun,
,40,10,50,
ADJ – nominative masculine singular indefinite adjective
صفة مرفوعة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَقَالَ: dedi | الْمَلِكُ: Kral | ائْتُونِي: bana getirin | بِهِ: onu | أَسْتَخْلِصْهُ: onu özel (dost) yapayım | لِنَفْسِي: kendime | فَلَمَّا: ne zaman ki | كَلَّمَهُ: onunla konuşunca | قَالَ: dedi ki | إِنَّكَ: şüphesiz sen | الْيَوْمَ: bugün | لَدَيْنَا: yanımızda | مَكِينٌ: mevki sahibisin | أَمِينٌ: güvenilir(bir kimse)sin |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وقال WGEL dedi | الملك ELMLK Kral | ائتوني EÙTWNY bana getirin | به BH onu | أستخلصه ÊSTḢLṦH onu özel (dost) yapayım | لنفسي LNFSY kendime | فلما FLME ne zaman ki | كلمه KLMH onunla konuşunca | قال GEL dedi ki | إنك ÎNK şüphesiz sen | اليوم ELYWM bugün | لدينا LD̃YNE yanımızda | مكين MKYN mevki sahibisin | أمين ÊMYN güvenilir(bir kimse)sin |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve ḳāle: dedi | l-meliku: Kral | 'tūnī: bana getirin | bihi: onu | esteḣliShu: onu özel (dost) yapayım | linefsī: kendime | felemmā: ne zaman ki | kellemehu: onunla konuşunca | ḳāle: dedi ki | inneke: şüphesiz sen | l-yevme: bugün | ledeynā: yanımızda | mekīnun: mevki sahibisin | emīnun: güvenilir(bir kimse)sin |
Kırık Meal (Transcript) : |VGEL: dedi | ELMLK: Kral | EÙTVNY: bana getirin | BH: onu | ÊSTḢLṦH: onu özel (dost) yapayım | LNFSY: kendime | FLME: ne zaman ki | KLMH: onunla konuşunca | GEL: dedi ki | ÎNK: şüphesiz sen | ELYVM: bugün | LD̃YNE: yanımızda | MKYN: mevki sahibisin | ÊMYN: güvenilir(bir kimse)sin |
Abdulbaki Gölpınarlı : Padişah, onu tapıma getirin de dedi, kendime öz yakınım edineyim onu. Yûsuf'la konuşunca da gerçekten de dedi, bugün sen büyük bir mevki sâhibisin, emin bir adamsın.
Adem Uğur : Kral dedi ki: Onu bana getirin, onu kendime özel danışman edineyim. Onunla konuşunca: Bugün sen yanımızda yüksek makam sahibi ve güvenilir birisin, dedi.
Ahmed Hulusi : Melik dedi ki: "Onu (Yusuf'u) bana getirin! Onu kendime özel dost edineyim". . . Onunla konuşmaya başlayınca şöyle dedi: "Bugün senin yanımızda kesinlikle güvenilir bir yerin vardır. "
Ahmet Tekin : Kral: 'Yûsuf’u bana getirin, onu kendime özel danışman yapayım' dedi. Onunla konuşunca: 'Bugün, sen, yanımızda yüksek makam sahibi, itibarlı ve güvenilir birisin' dedi.
Ahmet Varol : Hükümdar dedi ki: 'Onu getirin kendime özel (görevli) edineyim' Onunla konuşunca da: 'Sen bugün bizim yanımızda önemli mevki sahibi ve güvenilir birisin' dedi.
Ali Bulaç : Hükümdar dedi ki: "Onu bana getirin, onu kendime bağlı kılayım." Onunla konuştuğunda da (şöyle) dedi: "Sen bugün bizim yanımızda (artık) önemli bir yer sahibisin, güvenilir (bir danışman, yönetici)sin."
Ali Fikri Yavuz : Hükümdar dedi ki! Onu bana getirin, kendime onu has (bir yaradımcı) edineyim. Sonra hükümdar Yûsuf’la konuşunca: “- Sen bugün, yanımızda mühim bir mevki sahibisin, emînsin”. dedi.
Bekir Sadak : Hukumdar: «Onu bana getirin, yanima alayim» dedi. Onunla konusunca: «Bugun senin yanimizda onemli bir yerin ve guvenilir bir durumun vardir.» dedi.
Celal Yıldırım : Kral, «Yûsuf'u bana getirin, onu kendime özel bir müşavir edineyim» dedi. Ne vakit ki, onunla konuştu, dedi ki: «Bugün senin bizim yanımızda önemli bir yerin ve güvenilir bir makamın vardır!»
Diyanet İşleri : Kral, “Onu bana getirin, onu özel olarak yanıma alayım”, dedi. Onunla konuşunca dedi ki: “Şüphesiz bugün sen yanımızda yüksek makam sahibi ve güvenilir bir kişisin.”
Diyanet İşleri (eski) : Hükümdar: 'Onu bana getirin, yanıma alayım' dedi. Onunla konuşunca: 'Bugün senin yanımızda önemli bir yerin ve güvenilir bir durumun vardır.' dedi.
Diyanet Vakfi : Kral dedi ki: Onu bana getirin, onu kendime özel danışman edineyim. Onunla konuşunca: Bugün sen yanımızda yüksek makam sahibi ve güvenilir birisin, dedi.
Edip Yüksel : Kral dedi ki: 'Getirin onu, yanımda çalışması için onu atayayım' Kendisiyle konuşup görüşünce, 'Sen artık bugün yanımızda önemli bir makamı olan güvenilir birisin,' dedi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Hükümdar dedi ki: «Onu bana getirin, kendime tahsis edeyim.» Sonra onunla konuşunca da: «Sen bugün yanımızda gerçekten büyük bir mevki sahibisin, güvenilir birisin» dedi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Hükümdar da dedi ki: «Onu bana getirin, kendime müşavir yapayım.» Bunun üzerine onunla konuşunca da: «Sen bugün yanımızda gerçekten bir mevki sahibi ve güvenilir bir kişisin.» dedi.
Elmalılı Hamdi Yazır : Melik de dedi: getirin bana onu kendime tahsıs edeyim! bunun üzerine vaktâ ki onunla konuştu, dedi: sen bu gün, nezdimizde cidden bir mevkı' sahibisin, eminsin,
Fizilal-il Kuran : Kral «Getirin o adamı bana, onu yakın çevreme alayım» dedi. Yusuf ile konuşunca da ona «Bugün sen artık bizim yüksek mevkili ve güvenilir bir adamımızsın» dedi.
Gültekin Onan : Hükümdar dedi ki: "Onu bana getirin, onu kendime bağlı kılayım." Onunla konuştuğunda da (şöyle) dedi: "Sen bugün bizim yanımızda (artık) önemli bir yer sahibisin, güvenilirsin (emiyn)."
Hakkı Yılmaz : Ve hükümdar, “Onu bana getirin, onu kendim için atayayım” dedi. Sonra o'nunla konuşunca da, “Şüphesiz sen bugün yanımızda gerçekten önemli bir mevki sâhibisin, güvenilir birisin” dedi.
Hasan Basri Çantay : Padişah: «Getirin onu bana, dedi, onu kendime has bir (müsteşar) edineyim». Onunla konuşunca da şöyle söyledi: «Sen bu gün (den itibaren) bizim nezdimizde mühim bir mevki saahibisin, emîn (bir müsteşar) sın».
Hayrat Neşriyat : Hükümdar ise: 'Onu bana getirin; kendime hâs (müşâvir) yapayım' dedi. Sonra onunla konuşunca: 'Doğrusu sen bugün bizim yanımızda makam sâhibi emîn bir kimsesin!' dedi.
İbni Kesir : Hükümdar dedi ki: Onu bana getirin de yanıma alayım. Onunla konuşunca da dedi ki: Sen, bugün bizim yanımızda önemli bir mevki sahibisin, eminsin.
İskender Evrenosoğlu : Ve melik şöyle dedi: “Onu bana getirin! Onu kendim için seçtim." Onunla konuşunca: “Muhakkak ki; sen, bugün bizim yanımızda mevki sahibisin, eminsin (güvenilir kişisin).” dedi.
Muhammed Esed : Ve Kral: "Onu bana getirin," dedi, "ki, kendime dost edineyim". Ve o'nunla konuşunca, (Kral:) "Bundan böyle yanımızda kendisine güven duyulan biri olarak" dedi, "yüksek bir yerin olacaktır!"
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve hükümdar dedi ki: «O'nu bana getirin, O'nu kendime tahsis edeyim. Vaktâ ki O'nunla konuştu. Dedi ki: «Şüphesiz sen bizim yanımızda mevki-i emanet sahibisin.»
Ömer Öngüt : Kral: “Onu bana getirin, yanıma alayım!” dedi. Onunla konuşunca: “Bugün sen bizim nezdimizde yüksek bir mevki sahibisin ve güvenilir bir kimsesin. ” dedi.
Şaban Piriş : Hükümdar: -Onu bana getirin, yanıma alayım, dedi. Onunla konuşunca: -Bugün senin yanımızda önemli bir yerin ve güvenilir bir durumun vardır, dedi.
Suat Yıldırım : Hükümdâr: "Onu yanıma getirin, özel danışman edineyim." dedi. Onunla konuştuktan sonra da: "Sen artık bundan böyle, nezdimizde yüksek bir makam sahibi, tam itimad edilen bir müsteşarsın." dedi.
Süleyman Ateş : Kral: "Onu bana getirin, dedi, onu kendime özel (dost) yapayım!" Kendisiyle konuş(up ondaki olgunluğu gör)ünce (Yûsuf'a): "Sen, dedi, artık bugün yanımızda mevki sâhibi, güvenilir(bir kimse)sin."
Tefhim-ul Kuran : Hükümdar dedi ki: «Onu bana getirin, onu kendime bağlı kılayım.» Onunla konuştuğunda da (şöyle) dedi: «Sen bugün bizim yanımızda (artık) önemli bir yer sahibisin, güvenilir (bir danışman, yönetici)sin.»
Ümit Şimşek : Hükümdar 'Onu bana getirin, kendime danışman yapayım' dedi. Onunla konuşunca da 'Bundan böyle sen bizim yanımızda yüksek mevki sahibi, güvenilir birisin' dedi.
Yaşar Nuri Öztürk : Kral dedi ki: "Onu bana getirin, kendime özel dost edineyim." Yusuf'la konuşunca da şöyle dedi: "Artık bugün yanımızda mevkii olan, güvenilir bir dostsun."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}