» 12 / Yûsuf  32:

Kuran Sırası: 12
İniş Sırası: 53
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111

 » 12 / Yûsuf  Suresi: 32
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. قَالَتْ (GELT) = ḳālet : dedi ki
2. فَذَٰلِكُنَّ (FZ̃LKN) = feƶālikunne : işte siz
3. الَّذِي (ELZ̃Y) = lleƶī : ki
4. لُمْتُنَّنِي (LMTNNY) = lumtunnenī : beni kınamıştınız
5. فِيهِ (FYH) = fīhi : bunun için
6. وَلَقَدْ (VLGD̃) = veleḳad : andolsun
7. رَاوَدْتُهُ (REVD̃TH) = rāvedtuhu : ben murad almak istedim
8. عَنْ (AN) = ǎn :
9. نَفْسِهِ (NFSH) = nefsihi : kendisinden
10. فَاسْتَعْصَمَ (FESTAṦM) = festeǎ'Same : o reddetti
11. وَلَئِنْ (VLÙN) = velein : ama
12. لَمْ (LM) = lem :
13. يَفْعَلْ (YFAL) = yef'ǎl : yapmazsa
14. مَا (ME) = mā : şeyi
15. امُرُهُ ( ËMRH) = āmuruhu : emrettiğim
16. لَيُسْجَنَنَّ (LYSCNN) = leyuscenenne : elbette zindana atılacaktır
17. وَلَيَكُونًا (VLYKVNE) = veleyekūnen : ve olacaktır
18. مِنَ (MN) = mine :
19. الصَّاغِرِينَ (ELṦEĞRYN) = S-Sāğirīne : alçalanlardan
dedi ki | işte siz | ki | beni kınamıştınız | bunun için | andolsun | ben murad almak istedim | | kendisinden | o reddetti | ama | | yapmazsa | şeyi | emrettiğim | elbette zindana atılacaktır | ve olacaktır | | alçalanlardan |

[GVL] [] [] [LVM] [] [] [RVD̃] [] [NFS] [AṦM] [] [] [FAL] [] [EMR] [SCN] [KVN] [] [ṦĞR]
GELT FZ̃LKN ELZ̃Y LMTNNY FYH VLGD̃ REVD̃TH AN NFSH FESTAṦM VLÙN LM YFAL ME ËMRH LYSCNN VLYKVNE MN ELṦEĞRYN

ḳālet feƶālikunne lleƶī lumtunnenī fīhi veleḳad rāvedtuhu ǎn nefsihi festeǎ'Same velein lem yef'ǎl āmuruhu leyuscenenne veleyekūnen mine S-Sāğirīne
قالت فذلكن الذي لمتنني فيه ولقد راودته عن نفسه فاستعصم ولئن لم يفعل ما آمره ليسجنن وليكونا من الصاغرين

 » 12 / Yûsuf  Suresi: 32
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قالت ق و ل | GVL GELT ḳālet dedi ki She said,
فذلكن | FZ̃LKN feƶālikunne işte siz """That"
الذي | ELZ̃Y lleƶī ki (is) the one,
لمتنني ل و م | LVM LMTNNY lumtunnenī beni kınamıştınız you blamed me
فيه | FYH fīhi bunun için about him.
ولقد | VLGD̃ veleḳad andolsun And certainly
راودته ر و د | RVD̃ REVD̃TH rāvedtuhu ben murad almak istedim I sought to seduce him,
عن | AN ǎn [from]
نفسه ن ف س | NFS NFSH nefsihi kendisinden [himself]
فاستعصم ع ص م | AṦM FESTAṦM festeǎ'Same o reddetti but he saved himself,
ولئن | VLÙN velein ama and if
لم | LM lem not
يفعل ف ع ل | FAL YFAL yef'ǎl yapmazsa he does
ما | ME şeyi what
آمره ا م ر | EMR ËMRH āmuruhu emrettiğim I order him,
ليسجنن س ج ن | SCN LYSCNN leyuscenenne elbette zindana atılacaktır surely, he will be imprisoned
وليكونا ك و ن | KVN VLYKVNE veleyekūnen ve olacaktır and certainly will be
من | MN mine of
الصاغرين ص غ ر | ṦĞR ELṦEĞRYN S-Sāğirīne alçalanlardan "those who are disgraced."""

12:32 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

dedi ki | işte siz | ki | beni kınamıştınız | bunun için | andolsun | ben murad almak istedim | | kendisinden | o reddetti | ama | | yapmazsa | şeyi | emrettiğim | elbette zindana atılacaktır | ve olacaktır | | alçalanlardan |

[GVL] [] [] [LVM] [] [] [RVD̃] [] [NFS] [AṦM] [] [] [FAL] [] [EMR] [SCN] [KVN] [] [ṦĞR]
GELT FZ̃LKN ELZ̃Y LMTNNY FYH VLGD̃ REVD̃TH AN NFSH FESTAṦM VLÙN LM YFAL ME ËMRH LYSCNN VLYKVNE MN ELṦEĞRYN

ḳālet feƶālikunne lleƶī lumtunnenī fīhi veleḳad rāvedtuhu ǎn nefsihi festeǎ'Same velein lem yef'ǎl āmuruhu leyuscenenne veleyekūnen mine S-Sāğirīne
قالت فذلكن الذي لمتنني فيه ولقد راودته عن نفسه فاستعصم ولئن لم يفعل ما آمره ليسجنن وليكونا من الصاغرين

[ق و ل] [] [] [ل و م] [] [] [ر و د] [] [ن ف س] [ع ص م] [] [] [ف ع ل] [] [ا م ر] [س ج ن] [ك و ن] [] [ص غ ر]

 » 12 / Yûsuf  Suresi: 32
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قالت ق و ل | GVL GELT ḳālet dedi ki She said,
Gaf,Elif,Lam,Te,
100,1,30,400,
V – 3rd person feminine singular perfect verb
فعل ماض
فذلكن | FZ̃LKN feƶālikunne işte siz """That"
Fe,Zel,Lam,Kef,Nun,
80,700,30,20,50,
REM – prefixed resumption particle
DEM – 2nd person feminine plural demonstrative pronoun
الفاء استئنافية
اسم اشارة
الذي | ELZ̃Y lleƶī ki (is) the one,
Elif,Lam,Zel,Ye,
1,30,700,10,
REL – masculine singular relative pronoun
اسم موصول
لمتنني ل و م | LVM LMTNNY lumtunnenī beni kınamıştınız you blamed me
Lam,Mim,Te,Nun,Nun,Ye,
30,40,400,50,50,10,
V – 2nd person feminine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 1st person singular object pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل والياء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
فيه | FYH fīhi bunun için about him.
Fe,Ye,He,
80,10,5,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
جار ومجرور
ولقد | VLGD̃ veleḳad andolsun And certainly
Vav,Lam,Gaf,Dal,
6,30,100,4,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
EMPH – emphatic prefix lām
CERT – particle of certainty
الواو عاطفة
اللام لام التوكيد
حرف تحقيق
راودته ر و د | RVD̃ REVD̃TH rāvedtuhu ben murad almak istedim I sought to seduce him,
Re,Elif,Vav,Dal,Te,He,
200,1,6,4,400,5,
V – 1st person singular (form III) perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
عن | AN ǎn [from]
Ayn,Nun,
70,50,
P – preposition
حرف جر
نفسه ن ف س | NFS NFSH nefsihi kendisinden [himself]
Nun,Fe,Sin,He,
50,80,60,5,
N – genitive feminine singular noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم مجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
فاستعصم ع ص م | AṦM FESTAṦM festeǎ'Same o reddetti but he saved himself,
Fe,Elif,Sin,Te,Ayn,Sad,Mim,
80,1,60,400,70,90,40,
REM – prefixed resumption particle
V – 3rd person masculine singular (form X) perfect verb
الفاء استئنافية
فعل ماض
ولئن | VLÙN velein ama and if
Vav,Lam,,Nun,
6,30,,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
EMPH – emphatic prefix lām
COND – conditional particle
الواو عاطفة
اللام لام التوكيد
حرف شرط
لم | LM lem not
Lam,Mim,
30,40,
NEG – negative particle
حرف نفي
يفعل ف ع ل | FAL YFAL yef'ǎl yapmazsa he does
Ye,Fe,Ayn,Lam,
10,80,70,30,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb, jussive mood
فعل مضارع مجزوم
ما | ME şeyi what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
آمره ا م ر | EMR ËMRH āmuruhu emrettiğim I order him,
,Mim,Re,He,
,40,200,5,
V – 1st person singular imperfect verb
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
فعل مضارع والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
ليسجنن س ج ن | SCN LYSCNN leyuscenenne elbette zindana atılacaktır surely, he will be imprisoned
Lam,Ye,Sin,Cim,Nun,Nun,
30,10,60,3,50,50,
EMPH – emphatic prefix lām
V – 3rd person masculine singular passive imperfect verb
EMPH – emphatic suffix nūn
اللام لام التوكيد
فعل مضارع مبني للمجهول والنون للتوكيد
وليكونا ك و ن | KVN VLYKVNE veleyekūnen ve olacaktır and certainly will be
Vav,Lam,Ye,Kef,Vav,Nun,Elif,
6,30,10,20,6,50,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
EMPH – emphatic prefix lām
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
EMPH – emphatic suffix nūn
الواو عاطفة
اللام لام التوكيد
فعل مضارع ونون التوكيد رسمت ألفًا
من | MN mine of
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
الصاغرين ص غ ر | ṦĞR ELṦEĞRYN S-Sāğirīne alçalanlardan "those who are disgraced."""
Elif,Lam,Sad,Elif,Ğayn,Re,Ye,Nun,
1,30,90,1,1000,200,10,50,
N – genitive masculine plural active participle
اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |قَالَتْ: dedi ki | فَذَٰلِكُنَّ: işte siz | الَّذِي: ki | لُمْتُنَّنِي: beni kınamıştınız | فِيهِ: bunun için | وَلَقَدْ: andolsun | رَاوَدْتُهُ: ben murad almak istedim | عَنْ: | نَفْسِهِ: kendisinden | فَاسْتَعْصَمَ: o reddetti | وَلَئِنْ: ama | لَمْ: | يَفْعَلْ: yapmazsa | مَا: şeyi | امُرُهُ: emrettiğim | لَيُسْجَنَنَّ: elbette zindana atılacaktır | وَلَيَكُونًا: ve olacaktır | مِنَ: | الصَّاغِرِينَ: alçalanlardan |
Kırık Meal (Harekesiz) : |قالت GELT dedi ki | فذلكن FZ̃LKN işte siz | الذي ELZ̃Y ki | لمتنني LMTNNY beni kınamıştınız | فيه FYH bunun için | ولقد WLGD̃ andolsun | راودته REWD̃TH ben murad almak istedim | عن AN | نفسه NFSH kendisinden | فاستعصم FESTAṦM o reddetti | ولئن WLÙN ama | لم LM | يفعل YFAL yapmazsa | ما ME şeyi | آمره ËMRH emrettiğim | ليسجنن LYSCNN elbette zindana atılacaktır | وليكونا WLYKWNE ve olacaktır | من MN | الصاغرين ELṦEĞRYN alçalanlardan |
Kırık Meal (Okunuş) : |ḳālet: dedi ki | feƶālikunne: işte siz | lleƶī: ki | lumtunnenī: beni kınamıştınız | fīhi: bunun için | veleḳad: andolsun | rāvedtuhu: ben murad almak istedim | ǎn: | nefsihi: kendisinden | festeǎ'Same: o reddetti | velein: ama | lem: | yef'ǎl: yapmazsa | : şeyi | āmuruhu: emrettiğim | leyuscenenne: elbette zindana atılacaktır | veleyekūnen: ve olacaktır | mine: | S-Sāğirīne: alçalanlardan |
Kırık Meal (Transcript) : |GELT: dedi ki | FZ̃LKN: işte siz | ELZ̃Y: ki | LMTNNY: beni kınamıştınız | FYH: bunun için | VLGD̃: andolsun | REVD̃TH: ben murad almak istedim | AN: | NFSH: kendisinden | FESTAṦM: o reddetti | VLÙN: ama | LM: | YFAL: yapmazsa | ME: şeyi | ËMRH: emrettiğim | LYSCNN: elbette zindana atılacaktır | VLYKVNE: ve olacaktır | MN: | ELṦEĞRYN: alçalanlardan |
Abdulbaki Gölpınarlı : O da, işte dedi, hakkında beni kınayıp durduğunuz bu zat. Ondan murât almak istedim de o namusunu korudu, kötülük etmedi. Fakat yemîn ederim ki emredileni yapmazsa zindana attıracağım onu ve herhalde horluğa uğrayanlara katılacak.
Adem Uğur : Kadın dedi ki: İşte hakkında beni kınadığınız şahıs budur. Ben onun nefsinden murat almak istedim. Fakat o, (bundan) şiddetle sakındı. Andolsun, eğer o kendisine emredeceğimi yapmazsa mutlaka zindana atılacak ve elbette sürünenlerden olacaktır!
Ahmed Hulusi : (Aziyz'in karısı) dedi ki: "Kendisi yüzünden beni hor görüp yerdiğiniz işte bu! Andolsun ki Onu ayartmak istedim de, O, temiz kalmak istedi (sakındı)! Yemin ederim, eğer Ona emrettiğimi yapmazsa kesinlikle zindana atılacak ve aşağılanmışlar arasında olacak. "
Ahmet Tekin : Devletlü vezirin karısı: 'İşte bu gördüğünüz, kendisine ilgi duyduğum, beni kınadığınız şahıs. Ben ona yakınlık göstererek hile ile sahip olmaya kalkıştım. O namuslu davrandı, kendisini korudu. Yemin ederim ki, emirlerimi yerine getirmezse, kesinlikle zindana atılacak ve sürünenlerden olacaktır.' dedi.
Ahmet Varol : Kadın dedi ki: 'İşte hakkında beni kınadığınız kişi budur. Andolsun ben onun nefsine yaklaşmak istedim ancak o iffetlilik gösterip sakındı. Ama eğer kendisine emrettiğimi yapmazsa mutlaka zindana atılacak ve mutlaka küçük düşürülenlerden olacak.'
Ali Bulaç : Kadın dedi ki: "Beni kendisiyle kınadığınız işte budur. Andolsun onun nefsinden ben murad istedim, o ise (kendini) korudu. Ve andolsun, eğer o kendisine emrettiğimi yapmayacak olursa, mutlaka zindana atılacak ve elbette küçük düşürülenlerden olacak."
Ali Fikri Yavuz : Hanım, onlara şöyle dedi: “- İşte, kendisi hakkında beni ayıplamış olduğunuz adam budur. Yemin ederim ki, ben onun nefsine yaklaşmak istedim de, o iffet göstererek sakındı. Yine yemin ederim ki, eğer emrimi yerine getirmezse, muhakkak zindana atılacak ve elbette zelillerden olacaktır.”
Bekir Sadak : Vezirin karisi: «Iste sozunu edip beni yerdiginiz budur. And olsun ki onun olmak istedim, fakat o iffetinden dolayi cekindi. Emrimi yine yapmazsa, and olsun ki hapse tikilacak ve kahre ugrayanlardan olacak.»
Celal Yıldırım : Azizin karısı onlara : «İşte beni hakkında kınadığınız delikanlı bu ! Yemin ederim ki, ben ilişki kurmak için bunu kendime çağırdım, fakat o iffet gösterip çekindi. Ama benim kendisine emrettiğimi yapmıyacak olursa, elbette zindana atılacak, aşağılanıp perişanlığa sürüklenenlerden olacak» dedi.
Diyanet İşleri : Bunun üzerine kadın onlara dedi ki: “İşte bu, beni hakkında kınadığınız kimsedir. Andolsun, ben ondan murad almak istedim. Fakat o, iffetinden dolayı bundan kaçındı. Andolsun, eğer emrettiğimi yapmazsa, mutlaka zindana atılacak ve zillete uğrayanlardan olacak.”
Diyanet İşleri (eski) : Vezirin karısı: 'İşte sözünü edip beni yerdiğiniz budur. And olsun ki onun olmak istedim, fakat o iffetinden dolayı çekindi. Emrimi yine yapmazsa, and olsun ki hapse tıkılacak ve kahre uğrayanlardan olacak.'
Diyanet Vakfi : Kadın dedi ki: İşte hakkında beni kınadığınız şahıs budur. Ben onun nefsinden murat almak istedim. Fakat o, (bundan) şiddetle sakındı. Andolsun, eğer o kendisine emredeceğimi yapmazsa mutlaka zindana atılacak ve elbette sürünenlerden olacaktır!
Edip Yüksel : (Kadın:) 'İşte siz beni bunun için suçlamıştınız. Onu baştan çıkarmak istedim, ancak (iffetini) koruyup beni reddetti. Kendisine emrettiğimi yapmazsa hapishaneye atılacak ve aşağılanacaktır,' dedi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : «İşte» dedi, «bu gördüğünüz, beni hakkında kınadığınız (gençtir). Yemin ederim ki, ben bunun nefsinden yararlanmak istedim de o, namuslu davrandı. Yine yemin ederim ki, emrimi yerine getirmezse, muhakkak zindana atılacak ve kesinlikle zelillerden olacaktır».
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Dedi ki: «İşte beni, hakkında kınadığınız, bu delikanlı! Yemin ederim ki, ben onunla birlikte olmak istedim de o, iffetini koruyup bana yanaşmadı. Yine yemin ederim ki, eğer emrimi yerine getirmezse mutlaka zindana atılacak ve mutlaka zillete uğrayanlardan olacaktır!»
Elmalılı Hamdi Yazır : İşte dedi, bu gördüğünüz, hakkında beni levm ettiğiniz, yemin ederim ki ben bunun nefsinden murad istedim de o fikri ısmetle imtina' etti, yine yemin ederim eğer emrimi yapmazsa mutlak, muhakkak zindana atılacak ve mutlak, muhakkak zelillerden olacak.
Fizilal-il Kuran : Kadın dedi ki; «İşte siz beni bu delikanlı yüzünden kınadınız. Ben onu yatağıma çağırdım, fakat aşırı bir namusluluk tepkisi ile isteğimi reddetti. Ama kendisine emrettiğim işi yapmaz ise, kesinlikle hapse atılarak burnu yere sürtülecektir.»
Gültekin Onan : Kadın dedi ki: "Beni kendisiyle kınadığınız işte budur. Andolsun onun nefsinden ben murad istedim, o ise (kendini) korudu. Ve andolsun, eğer o kendisine buyurduğumu yapmayacak olursa, mutlaka zindana atılacak ve elbette küçük düşürülenlerden olacak."
Hakkı Yılmaz : Aziz'in karısı: “İşte, bu gördüğünüz, beni hakkında kınadığınızdır. Andolsun ki ben bunun nefsinden yararlanmak istedim de, o namuslu davrandı. Yine andolsun ki kendisine emrettiğimi yapmazsa, kesinlikle zindana atılacak ve kesinlikle itibarsızlığa uğrayanlardan olacaktır” dedi.
Hasan Basri Çantay : (Kadın) dedi: «İşte beni kendisi hakkında ayıbladığınız şu gördüğünüz (zât) dir. Andederim, onun nefsinden ben murad istedim de o, namuskârlık göster (ib reddet) di. Yemîn ederim, eğer o, kendisine emredeceğimi yapmazsa her halde zindana atılacak ve her halde zillete uğrayanlardan olacakdır»!
Hayrat Neşriyat : (O kadın) dedi ki: 'İşte, hakkında beni kınadığınız kimse budur! Yemîn olsun ki(ben) onun nefsinden murâd almak istedim de o, iffetini muhâfaza etti (ve beni reddetti). Yine yemîn olsun ki, eğer ona emrettiğimi yapmazsa, mutlaka zindana atılacak ve mutlaka küçük düşenlerden olacaktır.'
İbni Kesir : Kadın dedi ki: İşte beni, onun için ayıpladığınız budur. Onu kendime ram etmek istedim, ama o iffetinden çekindi. Eğer istediğimi yapmazsa; andolsun ki, zindana atılacak ve zillete uğrayanlardan olacaktır.
İskender Evrenosoğlu : Şöyle dedi: “Hakkında beni kınadığınız kişi; işte bu!” Yemin ederim ki; onun nefsini elde etmek istedim (onun nefsinden murat almak istedim). Fakat o, şiddetle sakındı. Ve eğer ona emrettiğimi yapmazsa mutlaka zindana atılacak ve mutlaka küçük düşenlerden olacak.
Muhammed Esed : (Kişizadenin karısı:) "İşte hakkında beni kınayıp yerdiğiniz kimse bu!" dedi, "Evet, gerçekten de o'nun gönlünü çelmek istedim, ama o kendini (bundan) sakındı. Ne var ki eğer bundan sonra da istediğim şeyi yapmazsa mutlaka hapsedilecek ve kendini aşağılanmış kimselerin arasında bulacak!"
Ömer Nasuhi Bilmen : Dedi ki: «İşte bu o kimsedir ki, bundan dolayı beni kınadınız. Yemin ederim ki, ben onun nefsinden muradımı istedim de o kaçındı (günaha girmek istemedi). Ve eğer benim O'na emrettiğimi yapmaz ise elbette zindana atılacaktır. Ve elbette zillete düşmüş olanlardan olacaktır.»
Ömer Öngüt : Kadın: “İşte sözünü edip beni ayıpladığınız genç budur. Ben kendisinden murad almak istedim. O ise iffetinden ötürü reddetti. Yemin ederim ki eğer emrimi yerine getirmezse elbette zindana atılacak ve kahra uğrayanlardan olacak. ” dedi.
Şaban Piriş : -İşte hakkında beni kınadığınız budur. Arzuma uymasını istedim. Fakat O, kabul etmedi. Ona emrettiğim işi yine yapmazsa zindana atılıp, küçük düşenlerden olacak, dedi.
Suat Yıldırım : Vezirin hanımı: "İşte, beni kınamanıza sebep olan genç! Yemin ederim ki ben ondan kâm almak istedim, ama o iffetli davrandı. Yine yemin ederim ki kendisine emredeceğim işi yapmaması halinde o mutlaka zindana atılacak, zelil ve perişan olacaktır!"
Süleyman Ateş : (Kadın) Dedi ki: "İşte siz, beni bunun için kınamıştınız! Andolsun ben kendisinden murâd almak istedim de o, iffetinden ötürü reddetti. Ama kendisine emrettiğimi yapmazsa, elbette zindana atılacak ve alçalanlardan olacaktır!"
Tefhim-ul Kuran : Kadın dedi ki: «Beni hakkında kınadığınız işte budur. Andolsun onun nefsinden ben murad istedim, o ise, (kendini) korudu. Ve andolsun, eğer o kendisine emrettiğimi yapmayacak olursa, mutlaka zindana atılacak ve mutlaka küçük düşürülenlerden olacak.»
Ümit Şimşek : Kadın 'İşte, beni kınadığınız şey bu,' dedi. 'Ben ondan muradımı almak istedim, fakat o namuslu davrandı. Ama yemin olsun, dediğimi yapmazsa hapse girecek ve küçük düşecek.'
Yaşar Nuri Öztürk : Kadın dedi ki: "İşte budur o, hakkında beni kınadığınız. Vallahi, ben onunla gönlümü eğlendirmek istedim de o masum bir tavırla bundan çekindi. Ama, eğer kendisine emrettiğimi yapmazsa yemin ediyorum hapse tıkılacak ve horlananlardan olacaktır."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}