» 38 / Sâd  25:

Kuran Sırası: 38
İniş Sırası: 38
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88

 » 38 / Sâd  Suresi: 25
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. فَغَفَرْنَا (FĞFRNE) = feğafernā : biz de affettik
2. لَهُ (LH) = lehu : ondan
3. ذَٰلِكَ (Z̃LK) = ƶālike : bunu
4. وَإِنَّ (VÎN) = ve inne : ve şüphesiz
5. لَهُ (LH) = lehu : onun vardır
6. عِنْدَنَا (AND̃NE) = ǐndenā : yanımızda
7. لَزُلْفَىٰ (LZLF) = lezulfā : bir yakınlığı
8. وَحُسْنَ (VḪSN) = ve Husne : ve güzel
9. مَابٍ (M ËB) = mābin : bir geleceği
biz de affettik | ondan | bunu | ve şüphesiz | onun vardır | yanımızda | bir yakınlığı | ve güzel | bir geleceği |

[ĞFR] [] [] [] [] [AND̃] [ZLF] [ḪSN] [EVB]
FĞFRNE LH Z̃LK VÎN LH AND̃NE LZLF VḪSN M ËB

feğafernā lehu ƶālike ve inne lehu ǐndenā lezulfā ve Husne mābin
فغفرنا له ذلك وإن له عندنا لزلفى وحسن مآب

 » 38 / Sâd  Suresi: 25
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فغفرنا غ ف ر | ĞFR FĞFRNE feğafernā biz de affettik So We forgave
له | LH lehu ondan for him
ذلك | Z̃LK ƶālike bunu that.
وإن | VÎN ve inne ve şüphesiz And indeed,
له | LH lehu onun vardır for him
عندنا ع ن د | AND̃ AND̃NE ǐndenā yanımızda with Us
لزلفى ز ل ف | ZLF LZLF lezulfā bir yakınlığı surely is a near access
وحسن ح س ن | ḪSN VḪSN ve Husne ve güzel and a good
مآب ا و ب | EVB M ËB mābin bir geleceği place of return.

38:25 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

biz de affettik | ondan | bunu | ve şüphesiz | onun vardır | yanımızda | bir yakınlığı | ve güzel | bir geleceği |

[ĞFR] [] [] [] [] [AND̃] [ZLF] [ḪSN] [EVB]
FĞFRNE LH Z̃LK VÎN LH AND̃NE LZLF VḪSN M ËB

feğafernā lehu ƶālike ve inne lehu ǐndenā lezulfā ve Husne mābin
فغفرنا له ذلك وإن له عندنا لزلفى وحسن مآب

[غ ف ر] [] [] [] [] [ع ن د] [ز ل ف] [ح س ن] [ا و ب]

 » 38 / Sâd  Suresi: 25
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فغفرنا غ ف ر | ĞFR FĞFRNE feğafernā biz de affettik So We forgave
Fe,Ğayn,Fe,Re,Nun,Elif,
80,1000,80,200,50,1,
REM – prefixed resumption particle
V – 1st person plural perfect verb
PRON – subject pronoun
الفاء استئنافية
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
له | LH lehu ondan for him
Lam,He,
30,5,
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
جار ومجرور
ذلك | Z̃LK ƶālike bunu that.
Zel,Lam,Kef,
700,30,20,
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
اسم اشارة
وإن | VÎN ve inne ve şüphesiz And indeed,
Vav,,Nun,
6,,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
ACC – accusative particle
الواو عاطفة
حرف نصب
له | LH lehu onun vardır for him
Lam,He,
30,5,
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
جار ومجرور
عندنا ع ن د | AND̃ AND̃NE ǐndenā yanımızda with Us
Ayn,Nun,Dal,Nun,Elif,
70,50,4,50,1,
LOC – accusative location adverb
PRON – 1st person plural possessive pronoun
ظرف مكان منصوب و«نا» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
لزلفى ز ل ف | ZLF LZLF lezulfā bir yakınlığı surely is a near access
Lam,Ze,Lam,Fe,,
30,7,30,80,,
EMPH – emphatic prefix lām
N – nominative feminine noun
اللام لام التوكيد
اسم مرفوع
وحسن ح س ن | ḪSN VḪSN ve Husne ve güzel and a good
Vav,Ha,Sin,Nun,
6,8,60,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative masculine noun
الواو عاطفة
اسم منصوب
مآب ا و ب | EVB M ËB mābin bir geleceği place of return.
Mim,,Be,
40,,2,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |فَغَفَرْنَا: biz de affettik | لَهُ: ondan | ذَٰلِكَ: bunu | وَإِنَّ: ve şüphesiz | لَهُ: onun vardır | عِنْدَنَا: yanımızda | لَزُلْفَىٰ: bir yakınlığı | وَحُسْنَ: ve güzel | مَابٍ: bir geleceği |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فغفرنا FĞFRNE biz de affettik | له LH ondan | ذلك Z̃LK bunu | وإن WÎN ve şüphesiz | له LH onun vardır | عندنا AND̃NE yanımızda | لزلفى LZLF bir yakınlığı | وحسن WḪSN ve güzel | مآب M ËB bir geleceği |
Kırık Meal (Okunuş) : |feğafernā: biz de affettik | lehu: ondan | ƶālike: bunu | ve inne: ve şüphesiz | lehu: onun vardır | ǐndenā: yanımızda | lezulfā: bir yakınlığı | ve Husne: ve güzel | mābin: bir geleceği |
Kırık Meal (Transcript) : |FĞFRNE: biz de affettik | LH: ondan | Z̃LK: bunu | VÎN: ve şüphesiz | LH: onun vardır | AND̃NE: yanımızda | LZLF: bir yakınlığı | VḪSN: ve güzel | M ËB: bir geleceği |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve biz de onun bu suçunu örttük ve şüphe yok ki onun, katımızda bir yakınlık derecesi ve dönüp geleceği güzel bir makamı vardı.
Adem Uğur : Sonra bu tutumundan dolayı onu bağışladık. Kuşkusuz yanımızda onun yüksek bir makamı ve güzel bir geleceği vardır.
Ahmed Hulusi : Bunun üzerine onu, Onun için mağfiret ettik. . . İndîmizde Onun için yakınlık ve dönüşün güzeli var.
Ahmet Tekin : Bu davranışından dolayı onu bağışladık. Yanımızda onun bir yakınlığı, bir değeri var. Cennet’te güzel bir makamı var.
Ahmet Varol : Biz de onun bu (hatası)nı bağışladık. Şüphesiz onun bizim katımızda bir yakınlığı ve güzel bir varış yeri (veya geleceği) vardır.
Ali Bulaç : Böylece onu bağışladık. Şüphesiz onun Bizim katımızda gerçekten bir yakınlığı ve varılacak güzel bir yeri vardır.
Ali Fikri Yavuz : Biz de onun bu hatasını bağışladık. Gerçekten onun, bizim katımızda bir yakınlığı ve güzel bir akıbeti (cenneti) vardır.
Bekir Sadak : Boylece onu bagislamistik. Katimizda onun yakinligi ve guzel bir gelecegi vardir.
Celal Yıldırım : Biz de onu bağışladık ve şüphesiz ki onun yanımızda yakınlığı, dönüş ve sonuç güzelliği vardır.
Diyanet İşleri : Biz de bunu ona bağışladık. Şüphesiz katımızda onun için bir yakınlık ve dönüp geleceği güzel bir yer vardır.
Diyanet İşleri (eski) : Böylece onu bağışlamıştık. Katımızda onun yakınlığı ve güzel bir geleceği vardır.
Diyanet Vakfi : Sonra bu tutumundan dolayı onu bağışladık. Kuşkusuz yanımızda onun yüksek bir makamı ve güzel bir geleceği vardır.
Edip Yüksel : Böylece onu bağışladık. Yanımızda onun yakınlığı ve güzel bir yeri vardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Biz de o zannettiği şeyi kendisine bağışladık. Şüphesiz yanımızda onun bir yakınlığı ve güzel bir dönüş yeri vardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Biz de bu hatasını kendisine bağışladık. Gerçekten ona, yanımızda bir yakınlık ve akibet (dönüş) güzelliği vardır.
Elmalılı Hamdi Yazır : Biz de onu kendisine mağfiret buyurduk ve hakıkat ona ındimizde kat'î bir yakınlık ve bir akıbet güzelliği vardır
Fizilal-il Kuran : Böylece onu bağışladık. Yanımızda onun yüksek bir makamı ve güzel bir geleceği vardır.
Gültekin Onan : Böylece onu bağışladık. Şüphesiz onun bizim katımızda gerçekten bir yakınlığı ve güzel bir dönüş yeri (meab) vardı.
Hakkı Yılmaz : Biz de o'nun için bunu bağışladık/Biz de o'nu bağışladık. İşte böyle! Şüphesiz yanımızda o'nun için bir yakınlık ve güzel bir dönüş yeri vardır.
Hasan Basri Çantay : Biz de onu saalih (bir zât olarak) intihab etdik. Nezdimizde onun muhakkak bir yakınlığı ve bir akıbet güzelliği vardır.
Hayrat Neşriyat : Bunun üzerine (biz de) ondan bunu (bu zellesini) affettik. Ve şübhesiz ki katımızda onun için elbette bir yakınlık ve güzel bir âkıbet vardır.
İbni Kesir : Bunun üzerine Biz de onu bağışladık. Onun için şüphesiz ki katımızda yüksek bir makam ve güzel bir sonuç vardır.
İskender Evrenosoğlu : Böylece bu konuda ona mağfiret ettik. Muhakkak ki onun, katımızda mutlaka yüksek bir makamı ve güzel bir meabı (sığınağı) vardır.
Muhammed Esed : Biz de bu (günahı)nı bağışladık, (öteki dünyada) o'nu Bizim yakınlığımız ve menzillerin en güzeli beklemektedir.
Ömer Nasuhi Bilmen : (25-26) Artık bunun için O'nu yarlığadık ve şüphe yok ki, O'nun için Bizim katımızda elbette bir yakınlık vardır ve bir akıbet güzelliği vardır. Ey Dâvûd! Şüphe yok ki, Biz seni yeryüzünde halife kıldık. Artık nâs arasında hak ile hükmet ve hevâya tâbi olma, sonra seni Allah'ın yolundan şaşırtır. Muhakkak o kimseler ki, Allah yolundan saparlar, onlar için hesap gününü unutmuş oldukları için bir şiddetli azap vardır.
Ömer Öngüt : Biz de onu bağışladık. Şüphesiz ki onun bizim katımızda yakınlığı ve âkibet güzelliği vardır.
Şaban Piriş : İşte böylece biz onu bağışlamıştık. Katımızda onun için bir yakınlık ve güzel bir gelecek hazırlamıştık.
Suat Yıldırım : Onun bu hatasını bağışladık. Muhakkak ki onun Bize yakınlığı ve güzel bir âkıbeti vardır.
Süleyman Ateş : Biz de ondan bunu affettik. Yanımızda onun bir yakınlığı ve güzel bir geleceği vardır.
Tefhim-ul Kuran : Böylece onu bağışladık. Şüphesiz onun bizim katımızda gerçekten bir yakınlığı ve varılacak güzel bir yeri vardır.
Ümit Şimşek : Biz de onu bağışladık. Onun için katımızda bir yakınlık ve güzel bir âkıbet vardır.
Yaşar Nuri Öztürk : Biz de ondan o günahı affettik. Katımızdan onun için bir yakınlık ve güzel bir gelecek var.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}