» 28 / Kasas  8:

Kuran Sırası: 28
İniş Sırası: 49
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88

 » 28 / Kasas  Suresi: 8
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. فَالْتَقَطَهُ (FELTGŦH) = felteḳaTahu : nihayet onu aldı
2. الُ ( ËL) = ālu : ailesi
3. فِرْعَوْنَ (FRAVN) = fir'ǎvne : Fir'avn
4. لِيَكُونَ (LYKVN) = liyekūne : olsunası için
5. لَهُمْ (LHM) = lehum : kendilerine
6. عَدُوًّا (AD̃VE) = ǎduvven : bir düşman
7. وَحَزَنًا (VḪZNE) = ve Hazenen : ve başlarına derd
8. إِنَّ (ÎN) = inne : gerçekten
9. فِرْعَوْنَ (FRAVN) = fir'ǎvne : Fir'avn
10. وَهَامَانَ (VHEMEN) = ve hāmāne : ve Haman
11. وَجُنُودَهُمَا (VCNVD̃HME) = ve cunūdehumā : ve askerleri
12. كَانُوا (KENVE) = kānū :
13. خَاطِئِينَ (ḢEŦÙYN) = ḣāTiīne : yanılıyorlardı
nihayet onu aldı | ailesi | Fir'avn | olsunası için | kendilerine | bir düşman | ve başlarına derd | gerçekten | Fir'avn | ve Haman | ve askerleri | | yanılıyorlardı |

[LGŦ] [EVL] [] [KVN] [] [AD̃V] [ḪZN] [] [] [] [CND̃] [KVN] [ḢŦE]
FELTGŦH ËL FRAVN LYKVN LHM AD̃VE VḪZNE ÎN FRAVN VHEMEN VCNVD̃HME KENVE ḢEŦÙYN

felteḳaTahu ālu fir'ǎvne liyekūne lehum ǎduvven ve Hazenen inne fir'ǎvne ve hāmāne ve cunūdehumā kānū ḣāTiīne
فالتقطه آل فرعون ليكون لهم عدوا وحزنا إن فرعون وهامان وجنودهما كانوا خاطئين

 » 28 / Kasas  Suresi: 8
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فالتقطه ل ق ط | LGŦ FELTGŦH felteḳaTahu nihayet onu aldı Then picked him up
آل ا و ل | EVL ËL ālu ailesi (the) family
فرعون | FRAVN fir'ǎvne Fir'avn (of) Firaun
ليكون ك و ن | KVN LYKVN liyekūne olsunası için so that he might become
لهم | LHM lehum kendilerine to them
عدوا ع د و | AD̃V AD̃VE ǎduvven bir düşman an enemy
وحزنا ح ز ن | ḪZN VḪZNE ve Hazenen ve başlarına derd and a grief.
إن | ÎN inne gerçekten Indeed,
فرعون | FRAVN fir'ǎvne Fir'avn Firaun
وهامان | VHEMEN ve hāmāne ve Haman and Haman
وجنودهما ج ن د | CND̃ VCNVD̃HME ve cunūdehumā ve askerleri and their hosts
كانوا ك و ن | KVN KENVE kānū were
خاطئين خ ط ا | ḢŦE ḢEŦÙYN ḣāTiīne yanılıyorlardı sinners.

28:8 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

nihayet onu aldı | ailesi | Fir'avn | olsunası için | kendilerine | bir düşman | ve başlarına derd | gerçekten | Fir'avn | ve Haman | ve askerleri | | yanılıyorlardı |

[LGŦ] [EVL] [] [KVN] [] [AD̃V] [ḪZN] [] [] [] [CND̃] [KVN] [ḢŦE]
FELTGŦH ËL FRAVN LYKVN LHM AD̃VE VḪZNE ÎN FRAVN VHEMEN VCNVD̃HME KENVE ḢEŦÙYN

felteḳaTahu ālu fir'ǎvne liyekūne lehum ǎduvven ve Hazenen inne fir'ǎvne ve hāmāne ve cunūdehumā kānū ḣāTiīne
فالتقطه آل فرعون ليكون لهم عدوا وحزنا إن فرعون وهامان وجنودهما كانوا خاطئين

[ل ق ط] [ا و ل] [] [ك و ن] [] [ع د و] [ح ز ن] [] [] [] [ج ن د] [ك و ن] [خ ط ا]

 » 28 / Kasas  Suresi: 8
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فالتقطه ل ق ط | LGŦ FELTGŦH felteḳaTahu nihayet onu aldı Then picked him up
Fe,Elif,Lam,Te,Gaf,Tı,He,
80,1,30,400,100,9,5,
REM – prefixed resumption particle
V – 3rd person masculine singular (form VIII) perfect verb
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
الفاء استئنافية
فعل ماض والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
آل ا و ل | EVL ËL ālu ailesi (the) family
,Lam,
,30,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
فرعون | FRAVN fir'ǎvne Fir'avn (of) Firaun
Fe,Re,Ayn,Vav,Nun,
80,200,70,6,50,
"PN – accusative masculine proper noun → Pharaoh"
اسم علم منصوب
ليكون ك و ن | KVN LYKVN liyekūne olsunası için so that he might become
Lam,Ye,Kef,Vav,Nun,
30,10,20,6,50,
PRP – prefixed particle of purpose lām
V – 3rd person masculine singular imperfect verb, subjunctive mood
اللام لام التعليل
فعل مضارع منصوب
لهم | LHM lehum kendilerine to them
Lam,He,Mim,
30,5,40,
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
عدوا ع د و | AD̃V AD̃VE ǎduvven bir düşman an enemy
Ayn,Dal,Vav,Elif,
70,4,6,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
وحزنا ح ز ن | ḪZN VḪZNE ve Hazenen ve başlarına derd and a grief.
Vav,Ha,Ze,Nun,Elif,
6,8,7,50,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative masculine indefinite noun
الواو عاطفة
اسم منصوب
إن | ÎN inne gerçekten Indeed,
,Nun,
,50,
ACC – accusative particle
حرف نصب
فرعون | FRAVN fir'ǎvne Fir'avn Firaun
Fe,Re,Ayn,Vav,Nun,
80,200,70,6,50,
"PN – accusative masculine proper noun → Pharaoh"
اسم علم منصوب
وهامان | VHEMEN ve hāmāne ve Haman and Haman
Vav,He,Elif,Mim,Elif,Nun,
6,5,1,40,1,50,
"CONJ – prefixed conjunction wa (and)
PN – accusative masculine proper noun → Haman"
الواو عاطفة
اسم علم منصوب
وجنودهما ج ن د | CND̃ VCNVD̃HME ve cunūdehumā ve askerleri and their hosts
Vav,Cim,Nun,Vav,Dal,He,Mim,Elif,
6,3,50,6,4,5,40,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative masculine plural noun
PRON – 3rd person masculine dual possessive pronoun
الواو عاطفة
اسم منصوب والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
كانوا ك و ن | KVN KENVE kānū were
Kef,Elif,Nun,Vav,Elif,
20,1,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
خاطئين خ ط ا | ḢŦE ḢEŦÙYN ḣāTiīne yanılıyorlardı sinners.
Hı,Elif,Tı,,Ye,Nun,
600,1,9,,10,50,
N – accusative masculine plural active participle
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |فَالْتَقَطَهُ: nihayet onu aldı | الُ: ailesi | فِرْعَوْنَ: Fir'avn | لِيَكُونَ: olsunası için | لَهُمْ: kendilerine | عَدُوًّا: bir düşman | وَحَزَنًا: ve başlarına derd | إِنَّ: gerçekten | فِرْعَوْنَ: Fir'avn | وَهَامَانَ: ve Haman | وَجُنُودَهُمَا: ve askerleri | كَانُوا: | خَاطِئِينَ: yanılıyorlardı |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فالتقطه FELTGŦH nihayet onu aldı | آل ËL ailesi | فرعون FRAWN Fir'avn | ليكون LYKWN olsunası için | لهم LHM kendilerine | عدوا AD̃WE bir düşman | وحزنا WḪZNE ve başlarına derd | إن ÎN gerçekten | فرعون FRAWN Fir'avn | وهامان WHEMEN ve Haman | وجنودهما WCNWD̃HME ve askerleri | كانوا KENWE | خاطئين ḢEŦÙYN yanılıyorlardı |
Kırık Meal (Okunuş) : |felteḳaTahu: nihayet onu aldı | ālu: ailesi | fir'ǎvne: Fir'avn | liyekūne: olsunası için | lehum: kendilerine | ǎduvven: bir düşman | ve Hazenen: ve başlarına derd | inne: gerçekten | fir'ǎvne: Fir'avn | ve hāmāne: ve Haman | ve cunūdehumā: ve askerleri | kānū: | ḣāTiīne: yanılıyorlardı |
Kırık Meal (Transcript) : |FELTGŦH: nihayet onu aldı | ËL: ailesi | FRAVN: Fir'avn | LYKVN: olsunası için | LHM: kendilerine | AD̃VE: bir düşman | VḪZNE: ve başlarına derd | ÎN: gerçekten | FRAVN: Fir'avn | VHEMEN: ve Haman | VCNVD̃HME: ve askerleri | KENVE: | ḢEŦÙYN: yanılıyorlardı |
Abdulbaki Gölpınarlı : Kendilerine düşman olması, onları tasalandırması için Firavun'un adamları, onu buldular; şüphe yok ki Firavun ve Hâmân'la askerleri, yanlış hareket etmedeydiler.
Adem Uğur : Nihayet Firavun ailesi onu yitik çocuk olarak (nehirden) aldı. O, sonunda kendileri için bir düşman ve bir tasa olacaktı. Şüphesiz Firavun ile Hâmân ve askerleri yanlış yolda idiler.
Ahmed Hulusi : Firavun'un ailesi Onu kaybolmuş çocuk olarak bulup aldı. Kendileri için düşman ve hüzün vesilesi olacağı için. . . Muhakkak ki Firavun, Haman ve o ikisinin orduları yanlış işler yapıyordu!
Ahmet Tekin : Nihayet, Firavun ailesi onu buluntu bir çocuk olarak aldı. Sonradan, Mûsâ, onlar için bir düşman, bir üzüntü konusu olacaktı. Belli ki Firavun, Hâmân ve kurmayları yanılıyorladı.
Ahmet Varol : Nihayet Firavun'un adamları, kendilerine bir düşman ve üzüntü (sebebi) olması için onu bulup aldılar. Doğrusu Firavun, Haman ve askerleri yanılgı içindeydiler.
Ali Bulaç : Nihayet Firavun'un ailesi, onu (ileride bilmeksizin) kendileri için bir düşman ve üzüntü konusu olsun diye sahipsiz görüp aldılar. Gerçekte Firavun, Haman ve askerleri bir yanılgı içindeydi.
Ali Fikri Yavuz : Bunun üzerine (Mûsa bir müddet emzirilip Nil nehrine atıldıktan sonra), Firavun’un adamları onu bulup aldılar. Çünkü, ileride kendilerine bir düşman ve bir üzüntü olacaktı. Doğrusu Firavun, (veziri) Hâmân ve askerleri hep günahkârdılar.
Bekir Sadak : Firavun'un adamlari onu almislardi. Firavun, Haman ve askerleri, suclu olduklarindan, o onlara dusman ve baslarina da dert olacakti.
Celal Yıldırım : Fir'avn'ın ailesinden bir kısmı, kendilerine ileride düşman, üzülmelerine sebep olsun diye (bilmeden) onu suya atılmış sahipsiz bir çocuk olarak kendi himayelerine aldılar. Doğrusu Fir'avn da, Hâmân da, askerleri de hep suçlu günahkârlar idiler,
Diyanet İşleri : Nihayet Firavun ailesi kendilerine düşman ve üzüntü kaynağı olacak olan o çocuğu bulup aldı. Şüphesiz Firavun, (veziri) Hâmân ve onların askerleri hata yapıyorlardı.
Diyanet İşleri (eski) : Firavun'un adamları onu almışlardı. Firavun, Haman ve askerleri, suçlu olduklarından, o onlara düşman ve başlarına da dert olacaktı.
Diyanet Vakfi : Nihayet Firavun ailesi onu yitik çocuk olarak (nehirden) aldı. O, sonunda kendileri için bir düşman ve bir tasa olacaktı. Şüphesiz Firavun ile Hâmân ve askerleri yanlış yolda idiler.
Edip Yüksel : Nihayet Firavun'un ailesi, kendileri için bir düşman ve üzüntü kaynağı olacak o bebeği aldı. Firavun, Haman ve orduları suçlular idiler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Nihayet Firavun ailesi onu yitik olarak aldı. Çünkü o, sonunda kendileri için bir düşman ve bir tasa olacaktı. Şüphesiz Firavun ile Hâmân ve askerleri yanılıyorlardı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Bunun üzerine Firavun hanedanı onu yitik olarak aldılar, çünkü o, ileride kendilerine bir düşman, bir tasa olacaktı. Doğrusu Firavun da Haman da askerleri de hep canilerdi.
Elmalılı Hamdi Yazır : Bunun üzerine âli Fir'avn onu lekıyt olarak aldı, çünkü ileride kendilerine bir düşman, bir gamm olacaktı. Doğrusu Fir'avn de Hamân de, askerleri de hep cânîlerdiler
Fizilal-il Kuran : Nihayet Firavun ailesi onu buldu ve aldı. Çünkü o, sonunda kendileri için bir düşman ve dert olacaktı. Şüphesiz Firavun, Haman ve askerleri suçlu oldukları için yanılıyorlardı.
Gültekin Onan : Nihayet Firavunun ailesi, onu (ileride bilmeksizin) bir düşman ve üzüntü konusu olsun diye sahipsiz görüp aldılar. Gerçekte Firavun, Haman ve askerleri bir yanılgı içindeydi.
Hakkı Yılmaz : Sonra da Firavun ailesi o'nu, kendileri için bir düşman ve üzüntü olmak üzere “buluntu” olarak aldı. Şüphesiz Firavun, Haman ve bu ikisinin askerleri hata edenler idi.
Hasan Basri Çantay : Bunun üzerine Fir'avnın adamları onu yetik olarak aldı (lar). Çünkü o, aakıbet kendileri için bir düşman ve bir tasa olacakdı. Çünkü Fir'avn da, Hâmân da, bunların orduları da suçlu (insan) lardı.
Hayrat Neşriyat : Derken onu Fir'avun âilesi bul(arak al)dı ki, tâ (bunun netîcesi) kendilerine bir düşman ve bir üzüntü olsun! Gerçekten Fir'avun, (vezîri) Hâmân ve orduları (bütün işlerinde) hatâ etmekte olan kimseler idiler.
İbni Kesir : Firavun'un adamları bunun üzerine onu aldılar. Çünkü o, sonunda kendileri için bir düşman ve bir tasa olacaktı. Zira Firavun, Haman ve askerleri gerçekten suçlu idiler.
İskender Evrenosoğlu : Böylece firavun ailesi onu, onlara düşman ve başlarına dert olarak bulup aldı. Muhakkak ki firavun, Haman ve o ikisinin ordusu, kasten suç işleyenlerdi.
Muhammed Esed : Ve (sonunda) Firavun ailesi(nden biri) o'nu buldu (ve kurtardı): çünkü (Biz) o'nun ileride, Firavun'un, Haman'ın ve onların maiyetindekilerin gerçekten yanlış yolda olduklarını görerek karşılarına bir düşman ve bir üzüntü (kaynağı) olarak çıkmasını (dilemiştik)!
Ömer Nasuhi Bilmen : Artık O'nu Fir'avun'un adamları bulup aldılar, tâ ki, kendileri için bir düşman ve bir üzüntü olsun. Şüphe yok ki Fir'avun ile Haman ve orduları, hata eden kimseler olmuşlardı.
Ömer Öngüt : Firavun âilesi onu yitik olarak aldı. Sonunda o kendileri için bir düşman ve bir tasa olacaktı. Şüphesiz ki Firavun, Hâmân ve askerleri yanılıyorlardı.
Şaban Piriş : Firavun ailesi onu bulup aldılar. Sonunda onlara düşman ve başlarına dert olacaktı. Çünkü Firavun, Haman ve orduları suçlu idiler.
Suat Yıldırım : Firavun’un ailesi onu, kendilerine ileride bir düşman ve başlarına bir dert olması için ırmakta bulup yanlarına aldılar. Doğrusu Firavun da, Haman da, askerleri de yanılıyorlardı.
Süleyman Ateş : Nihâyet onu Fir'avn âilesi aldı ki, kendilerine bir düşman ve başlarına derd olsun. Gerçekten Fir'avn, Hâmân ve askerleri yanılıyorlardı.
Tefhim-ul Kuran : Nihayet Firavun'un ailesi, onu (ileride bilmeksizin) kendileri için bir düşman ve üzüntü konusu olsun diye sahipsiz görüp aldılar. Gerçekte Firavun da Hâmân da ve askerleri de bir yanılgı içindeydi.
Ümit Şimşek : Derken onu, kendilerine düşman etmek ve başlarına dert açmak için Firavun'un adamları buldu. Doğrusu Firavun da, Hâmân da, askerleri de günahkâr kimselerdi.
Yaşar Nuri Öztürk : Nihayet, Firavun ailesi onu kayıp bir şey olarak bulup aldı. O, kendileri için bir düşman ve tasa olacaktı. Gerçek olan şu ki Firavun, Hâman ve bunların orduları yanlış yoldaydılar.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}