» 28 / Kasas  4:

Kuran Sırası: 28
İniş Sırası: 49
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88

 » 28 / Kasas  Suresi: 4
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. إِنَّ (ÎN) = inne : şüphesiz
2. فِرْعَوْنَ (FRAVN) = fir'ǎvne : Fir'avn
3. عَلَا (ALE) = ǎlā : ululandı (zorbalığa kalktı)
4. فِي (FY) = fī :
5. الْأَرْضِ (ELÊRŽ) = l-erDi : yeryüzünde
6. وَجَعَلَ (VCAL) = ve ceǎle : ve böldü
7. أَهْلَهَا (ÊHLHE) = ehlehā : halkını
8. شِيَعًا (ŞYAE) = şiyeǎn : çeşitli gruplara
9. يَسْتَضْعِفُ (YSTŽAF) = yesteD'ǐfu : eziyordu
10. طَائِفَةً (ŦEÙFT) = Tāifeten : bir zümreyi
11. مِنْهُمْ (MNHM) = minhum : onlardan
12. يُذَبِّحُ (YZ̃BḪ) = yuƶebbiHu : kesiyordu
13. أَبْنَاءَهُمْ (ÊBNEÙHM) = ebnā'ehum : oğullarını
14. وَيَسْتَحْيِي (VYSTḪYY) = ve yesteHyī : ve sağ bırakıyordu
15. نِسَاءَهُمْ (NSEÙHM) = nisā'ehum : kadınlarını
16. إِنَّهُ (ÎNH) = innehu : çünkü o
17. كَانَ (KEN) = kāne : idi
18. مِنَ (MN) = mine : -dan
19. الْمُفْسِدِينَ (ELMFSD̃YN) = l-mufsidīne : bozguncular-
şüphesiz | Fir'avn | ululandı (zorbalığa kalktı) | | yeryüzünde | ve böldü | halkını | çeşitli gruplara | eziyordu | bir zümreyi | onlardan | kesiyordu | oğullarını | ve sağ bırakıyordu | kadınlarını | çünkü o | idi | -dan | bozguncular- |

[] [] [ALV] [] [ERŽ] [CAL] [EHL] [ŞYA] [ŽAF] [ŦVF] [] [Z̃BḪ] [BNY] [ḪYY] [NSV] [] [KVN] [] [FSD̃]
ÎN FRAVN ALE FY ELÊRŽ VCAL ÊHLHE ŞYAE YSTŽAF ŦEÙFT MNHM YZ̃BḪ ÊBNEÙHM VYSTḪYY NSEÙHM ÎNH KEN MN ELMFSD̃YN

inne fir'ǎvne ǎlā l-erDi ve ceǎle ehlehā şiyeǎn yesteD'ǐfu Tāifeten minhum yuƶebbiHu ebnā'ehum ve yesteHyī nisā'ehum innehu kāne mine l-mufsidīne
إن فرعون علا في الأرض وجعل أهلها شيعا يستضعف طائفة منهم يذبح أبناءهم ويستحيي نساءهم إنه كان من المفسدين

 » 28 / Kasas  Suresi: 4
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
فرعون | FRAVN fir'ǎvne Fir'avn Firaun
علا ع ل و | ALV ALE ǎlā ululandı (zorbalığa kalktı) exalted himself
في | FY in
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDi yeryüzünde the land
وجعل ج ع ل | CAL VCAL ve ceǎle ve böldü and made
أهلها ا ه ل | EHL ÊHLHE ehlehā halkını its people
شيعا ش ي ع | ŞYA ŞYAE şiyeǎn çeşitli gruplara (into) sects,
يستضعف ض ع ف | ŽAF YSTŽAF yesteD'ǐfu eziyordu oppressing
طائفة ط و ف | ŦVF ŦEÙFT Tāifeten bir zümreyi a group
منهم | MNHM minhum onlardan among them,
يذبح ذ ب ح | Z̃BḪ YZ̃BḪ yuƶebbiHu kesiyordu slaughtering
أبناءهم ب ن ي | BNY ÊBNEÙHM ebnā'ehum oğullarını their sons
ويستحيي ح ي ي | ḪYY VYSTḪYY ve yesteHyī ve sağ bırakıyordu and letting live
نساءهم ن س و | NSV NSEÙHM nisā'ehum kadınlarını their women.
إنه | ÎNH innehu çünkü o Indeed, he
كان ك و ن | KVN KEN kāne idi was
من | MN mine -dan of
المفسدين ف س د | FSD̃ ELMFSD̃YN l-mufsidīne bozguncular- the corrupters.

28:4 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

şüphesiz | Fir'avn | ululandı (zorbalığa kalktı) | | yeryüzünde | ve böldü | halkını | çeşitli gruplara | eziyordu | bir zümreyi | onlardan | kesiyordu | oğullarını | ve sağ bırakıyordu | kadınlarını | çünkü o | idi | -dan | bozguncular- |

[] [] [ALV] [] [ERŽ] [CAL] [EHL] [ŞYA] [ŽAF] [ŦVF] [] [Z̃BḪ] [BNY] [ḪYY] [NSV] [] [KVN] [] [FSD̃]
ÎN FRAVN ALE FY ELÊRŽ VCAL ÊHLHE ŞYAE YSTŽAF ŦEÙFT MNHM YZ̃BḪ ÊBNEÙHM VYSTḪYY NSEÙHM ÎNH KEN MN ELMFSD̃YN

inne fir'ǎvne ǎlā l-erDi ve ceǎle ehlehā şiyeǎn yesteD'ǐfu Tāifeten minhum yuƶebbiHu ebnā'ehum ve yesteHyī nisā'ehum innehu kāne mine l-mufsidīne
إن فرعون علا في الأرض وجعل أهلها شيعا يستضعف طائفة منهم يذبح أبناءهم ويستحيي نساءهم إنه كان من المفسدين

[] [] [ع ل و] [] [ا ر ض] [ج ع ل] [ا ه ل] [ش ي ع] [ض ع ف] [ط و ف] [] [ذ ب ح] [ب ن ي] [ح ي ي] [ن س و] [] [ك و ن] [] [ف س د]

 » 28 / Kasas  Suresi: 4
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
,Nun,
,50,
ACC – accusative particle
حرف نصب
فرعون | FRAVN fir'ǎvne Fir'avn Firaun
Fe,Re,Ayn,Vav,Nun,
80,200,70,6,50,
"PN – accusative masculine proper noun → Pharaoh"
اسم علم منصوب
علا ع ل و | ALV ALE ǎlā ululandı (zorbalığa kalktı) exalted himself
Ayn,Lam,Elif,
70,30,1,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
في | FY in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDi yeryüzünde the land
Elif,Lam,,Re,Dad,
1,30,,200,800,
N – genitive feminine noun
اسم مجرور
وجعل ج ع ل | CAL VCAL ve ceǎle ve böldü and made
Vav,Cim,Ayn,Lam,
6,3,70,30,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض
أهلها ا ه ل | EHL ÊHLHE ehlehā halkını its people
,He,Lam,He,Elif,
,5,30,5,1,
N – accusative masculine noun
PRON – 3rd person feminine singular possessive pronoun
اسم منصوب و«ها» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
شيعا ش ي ع | ŞYA ŞYAE şiyeǎn çeşitli gruplara (into) sects,
Şın,Ye,Ayn,Elif,
300,10,70,1,
N – accusative masculine plural indefinite noun
اسم منصوب
يستضعف ض ع ف | ŽAF YSTŽAF yesteD'ǐfu eziyordu oppressing
Ye,Sin,Te,Dad,Ayn,Fe,
10,60,400,800,70,80,
V – 3rd person masculine singular (form X) imperfect verb
فعل مضارع
طائفة ط و ف | ŦVF ŦEÙFT Tāifeten bir zümreyi a group
Tı,Elif,,Fe,Te merbuta,
9,1,,80,400,
N – accusative feminine singular indefinite noun
اسم منصوب
منهم | MNHM minhum onlardan among them,
Mim,Nun,He,Mim,
40,50,5,40,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
يذبح ذ ب ح | Z̃BḪ YZ̃BḪ yuƶebbiHu kesiyordu slaughtering
Ye,Zel,Be,Ha,
10,700,2,8,
V – 3rd person masculine singular (form II) imperfect verb
فعل مضارع
أبناءهم ب ن ي | BNY ÊBNEÙHM ebnā'ehum oğullarını their sons
,Be,Nun,Elif,,He,Mim,
,2,50,1,,5,40,
N – accusative masculine plural noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم منصوب و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ويستحيي ح ي ي | ḪYY VYSTḪYY ve yesteHyī ve sağ bırakıyordu and letting live
Vav,Ye,Sin,Te,Ha,Ye,Ye,
6,10,60,400,8,10,10,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular (form X) imperfect verb
الواو عاطفة
فعل مضارع
نساءهم ن س و | NSV NSEÙHM nisā'ehum kadınlarını their women.
Nun,Sin,Elif,,He,Mim,
50,60,1,,5,40,
N – accusative feminine plural noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم منصوب و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
إنه | ÎNH innehu çünkü o Indeed, he
,Nun,He,
,50,5,
ACC – accusative particle
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
حرف نصب والهاء ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
كان ك و ن | KVN KEN kāne idi was
Kef,Elif,Nun,
20,1,50,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
من | MN mine -dan of
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
المفسدين ف س د | FSD̃ ELMFSD̃YN l-mufsidīne bozguncular- the corrupters.
Elif,Lam,Mim,Fe,Sin,Dal,Ye,Nun,
1,30,40,80,60,4,10,50,
N – genitive masculine plural (form IV) active participle
اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |إِنَّ: şüphesiz | فِرْعَوْنَ: Fir'avn | عَلَا: ululandı (zorbalığa kalktı) | فِي: | الْأَرْضِ: yeryüzünde | وَجَعَلَ: ve böldü | أَهْلَهَا: halkını | شِيَعًا: çeşitli gruplara | يَسْتَضْعِفُ: eziyordu | طَائِفَةً: bir zümreyi | مِنْهُمْ: onlardan | يُذَبِّحُ: kesiyordu | أَبْنَاءَهُمْ: oğullarını | وَيَسْتَحْيِي: ve sağ bırakıyordu | نِسَاءَهُمْ: kadınlarını | إِنَّهُ: çünkü o | كَانَ: idi | مِنَ: -dan | الْمُفْسِدِينَ: bozguncular- |
Kırık Meal (Harekesiz) : |إن ÎN şüphesiz | فرعون FRAWN Fir'avn | علا ALE ululandı (zorbalığa kalktı) | في FY | الأرض ELÊRŽ yeryüzünde | وجعل WCAL ve böldü | أهلها ÊHLHE halkını | شيعا ŞYAE çeşitli gruplara | يستضعف YSTŽAF eziyordu | طائفة ŦEÙFT bir zümreyi | منهم MNHM onlardan | يذبح YZ̃BḪ kesiyordu | أبناءهم ÊBNEÙHM oğullarını | ويستحيي WYSTḪYY ve sağ bırakıyordu | نساءهم NSEÙHM kadınlarını | إنه ÎNH çünkü o | كان KEN idi | من MN -dan | المفسدين ELMFSD̃YN bozguncular- |
Kırık Meal (Okunuş) : |inne: şüphesiz | fir'ǎvne: Fir'avn | ǎlā: ululandı (zorbalığa kalktı) | : | l-erDi: yeryüzünde | ve ceǎle: ve böldü | ehlehā: halkını | şiyeǎn: çeşitli gruplara | yesteD'ǐfu: eziyordu | Tāifeten: bir zümreyi | minhum: onlardan | yuƶebbiHu: kesiyordu | ebnā'ehum: oğullarını | ve yesteHyī: ve sağ bırakıyordu | nisā'ehum: kadınlarını | innehu: çünkü o | kāne: idi | mine: -dan | l-mufsidīne: bozguncular- |
Kırık Meal (Transcript) : |ÎN: şüphesiz | FRAVN: Fir'avn | ALE: ululandı (zorbalığa kalktı) | FY: | ELÊRŽ: yeryüzünde | VCAL: ve böldü | ÊHLHE: halkını | ŞYAE: çeşitli gruplara | YSTŽAF: eziyordu | ŦEÙFT: bir zümreyi | MNHM: onlardan | YZ̃BḪ: kesiyordu | ÊBNEÙHM: oğullarını | VYSTḪYY: ve sağ bırakıyordu | NSEÙHM: kadınlarını | ÎNH: çünkü o | KEN: idi | MN: -dan | ELMFSD̃YN: bozguncular- |
Abdulbaki Gölpınarlı : Şüphe yok ki Firavun, yeryüzünde yücelmişti ve halkını bölük bölük etmişti ve onlardan bir topluluğu zayıf bir hâle getirmede, oğullarını kesmede, kadınlarını bırakmadaydı; hiç şüphe yok ki o, bozgunculardandı.
Adem Uğur : Firavun, (Mısır) toprağında gerçekten azmış, halkını çeşitli zümrelere bölmüştü. Onlardan bir zümreyi güçsüz buluyor, bunların oğullarını boğazlıyor, kızlarını ise sağ bırakıyordu. Çünkü o bozgunculardandı.
Ahmed Hulusi : Muhakkak ki Firavun o bölgede üstünlük kurmuş ve oranın halkını çeşitli sınıflara bölmüştü. Onlardan bir sınıfı aciz bırakıp aşağılamak için, onların oğullarını boğazlıyor ve kadınlarını diri bırakıyordu. . . Muhakkak ki o, bozgunculardandı.
Ahmet Tekin : Firavun, ülkesinde, Mısır’da, güçlenmiş, yükselmiş, azmış, diktatör olmuştu. Halkını bölünmüş, sindirilmiş, baskı altına alınmış, birbirine diş bileyen kapalı gruplar haline getirmişti. Onlardan bir zümreyi güçsüz buluyor, temel hak ve hürriyetlerini yok sayıyor, oğullarını boğazlıyor, kızlarını ise öldürmeyip sağ bırakıyordu. Belli ki o, yeryüzünü fesada verenlerden, bozgunculardandı.
Ahmet Varol : Doğrusu Firavun (bulunduğu) yerde büyüklenmiş ve oranın ahalisini gruplara ayırmıştı. Onlardan bir kitleyi zayıf düşürüyor (eziyor), onların oğullarını öldürüp kadınlarını sağ bırakıyordu. Çünkü o bozgunculardandı.
Ali Bulaç : Gerçek şu ki, Firavun yeryüzünde (Mısır'da) büyüklenmiş ve oranın halkını birtakım fırkalara ayırıp bölmüştü; onlardan bir bölümünü güçten düşürüyor, erkek çocuklarını boğazlayıp kadınlarını diri bırakıyordu. Çünkü o, bozgunculardandı.
Ali Fikri Yavuz : Çünkü Firavun o yerde (Mısır’da) baş kaldırmış ve ahalisini parçalara bölüp kendisine bağlamıştı. Onlardan bir topluluğu ezmek istiyerek oğullarını boğazlatıyor, kadınlarını diri bırakıyordu. (Bu zulme uğrayanlar İsrailoğullarıdır. Çünkü bir kâhin, Firavun’a: İsrailoğullarından erkek bir çocuk dünyaya gelecek ve saltanatını yok edecek, demişti). Şüphesiz o fesadçılardandı.
Bekir Sadak : Firavun memleketin basina gecti ve halkini firkalara ayirdi. Iclerinden bir toplulugu gucsuz bularak onlarin ogullarini bogazliyor, kadinlari sag birakiyordu; cunku o, bozguncunun biriydi.
Celal Yıldırım : Şüphesiz ki Fir'avn yeryüzünde (Mısır ülkesinde) yükselip iyice azıttı ve ora halkını farklı zümrelere ayırdı; onlardan bir zümreyi güçsüz hale sokup erkek çocuklarını boğazlıyor, kız çocuklarını sağ bırakıyordu. Doğrusu o, fitne ve fesâd çıkaranlardan idi.
Diyanet İşleri : Şüphe yok ki, Firavun yeryüzünde (ülkesinde) büyüklük taslamış ve ora halkını sınıflara ayırmıştı. Onlardan bir kesimi eziyor, oğullarını boğazlıyor, kadınlarını ise sağ bırakıyordu. Şüphesiz o, bozgunculardandı.
Diyanet İşleri (eski) : Firavun memleketin başına geçti ve halkını fırkalara ayırdı. İçlerinden bir topluluğu güçsüz bularak onların oğullarını boğazlıyor, kadınları sağ bırakıyordu; çünkü o, bozguncunun biriydi.
Diyanet Vakfi : Firavun, (Mısır) toprağında gerçekten azmış, halkını çeşitli zümrelere bölmüştü. Onlardan bir zümreyi güçsüz buluyor, bunların oğullarını boğazlıyor, kızlarını ise sağ bırakıyordu. Çünkü o bozgunculardandı.
Edip Yüksel : Firavun yeryüzünde despotça davrandı. Halkını sınıflara ayırıp onlardan bir grubu ezip sömürüyor, kızlarını yaşatıp oğullarını kesiyordu. O, bir bozguncu idi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Çünkü Firavun, (Mısır) toprağında gerçekten azmış, halkını parça parça etmişti. Onlardan bir zümreyi güçsüz buluyor, bunların oğullarını boğazlıyor, kızlarını ise sağ bırakıyordu. Belli ki o bozgunculardandı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Çünkü Firavun, o yerde baş kaldırmış ve halkını fırka fırka edip arkasına takmıştı; onlardan bir grubu ezmek istiyor; oğullarını boğazlatıyor, kadınlarını hayata atıyordu. O kesinlikle bozgunculardandı.
Elmalılı Hamdi Yazır : Çünkü Fir'avn o yerde baş kaldırmış ve ahalisini fırka fırka edip arkasına takmıştı, onlardan bir taifeyi ezmek istiyor, oğullarını boğazlatıyor ve kadınlarını hayata atıyordu, o cidden müfsidlerden idi
Fizilal-il Kuran : Firavun ülkesinde ululandı ve zorbalığa kalktı, halkını çeşitli sınıflara böldü. Onlardan bir topluluğu (İsrailoğulları'nı) zayıflatıyor, oğullarını kesiyor, kadınları sağ bırakıyordu. Çünkü o bozguncunun biriydi.
Gültekin Onan : Gerçek şu ki Firavun yeryüzünde büyüklenmiş ve oranın ehlini (halkını) birtakım fırkalara ayırıp bölmüştü; onlardan bir bölümünü güçten düşürüyor, erkek çocuklarını boğazlayıp kadınlarını diri bırakıyordu; çünkü o, bozgunculardandı.
Hakkı Yılmaz : "Şüphesiz ki Firavun, yeryüzünde yüceldi ve idaresi altındaki insanları grup grup yaptı; onlardan bir grubu güçsüzleştirmek istiyor; bunların oğullarını boğazlıyor; eğitimsiz, öğretimsiz bırakıp niteliksiz bir kitle oluşturarak güçsüzleştiriyor, kızlarını da sağ bırakıyordu. Şüphesiz ki o, bozgunculardan idi. "
Hasan Basri Çantay : Hakıykat, Fir'avn o yerde teğalübe kalkdı, ora ehâlîsini fırkalar haaline getirdi. Onlardan bir zümreyi za'fa uğratıyor, bunların oğullarını boğazlıyor, (yalınız) kızlarını diri bırakıyordu. Çünkü o fesadcılardandı.
Hayrat Neşriyat : Gerçekten Fir'avun o memlekette (Mısır’da) zorbalığa kalktı ve halkını (kendisine muhâlefet etmesinler diye) çeşitli fırkalara böldü. Onlardan bir kısmını (İsrâiloğullarını)güçsüz bırakmak istiyor, (yeni doğan) oğullarını boğazlıyor, kadınlarını (kızlarını) ise sağ bırakıyordu. Çünki o fesad çıkaranlardandı.
İbni Kesir : Gerçekten, Firavun, yeryüzünde zorbalığa yöneldi ve halkını sınıflara ayırdı. İçlerinden bir zümreyi güçsüz bularak oğullarını boğazlıyor, kızlarını diri bırakıyordu. Çünkü o, bozgunculardandı.
İskender Evrenosoğlu : Firavun, gerçekten yeryüzünde (Mısır'da hükümdardı) ve halkını gruplara ayırdı. Onların bir kısmını (yahudileri) güçsüz bırakıyor, onların oğullarını boğazlatıyor, kızlarını (kadınlarını) canlı bırakıyor(du). Muhakkak ki o, fesat çıkaranlardandı.
Muhammed Esed : O ülkede Firavun kendini büyüklük duygusuna kaptırmış ve ülke halkını kastlara, sınıflara ayırmıştı. (Öyle ki,) onlardan bir kısmını iyice hor ve güçsüz görmek istiyor (ve bunun için de) erkek çocuklarını öldürüyor, (yalnız) kadınlarını sağ bırakıyordu: çünkü o, gerçekten de, (yeryüzünde) bozgunculuk çıkarmak isteyen kimselerdendi.
Ömer Nasuhi Bilmen : Şüphe yok ki, F'iravun o yerde yükseldi ve ahalisini bölük bölük etti, onlardan bir tâifeyi zayıf düşürmek istiyordu. Oğullarını boğazlıyordu, kadınlarını da berhayat bırakıyordu. Muhakkak ki o müfsitlerden olmuştu.
Ömer Öngüt : Firavun memleketin başına geçti ve halkını fırkalara ayırdı. İçlerinde bir zümreyi güçsüz buluyor, onların oğullarını boğazlıyor, kızlarını sağ bırakıyordu. Çünkü o bozgunculardandı.
Şaban Piriş : Firavun, ülkede hakimiyeti eline aldı ve halkı sınıflara ayırdı. Onlardan bir grubu zayıf ve güçsüz bırakıyor, erkek çocuklarını, boğazlıyor, kadınlarını sağ bırakıyordu. Çünkü o, bozgunculardan idi.
Suat Yıldırım : Doğrusu Firavun, ülkesinde (Mısır’da) zorbalık yaptı, büyüklük tasladı. Halkını çeşitli fırkalara ayırdı. Onlardan bir topluluğu, erkek evlatlarını kesmek, kız evlatlarını ise hayata atmak suretiyle özellikle zayıflatmak istiyordu. O, bozguncunun teki idi.
Süleyman Ateş : Fir'avn, orada ululandı (zorbalığa kalktı), halkını çeşitli gruplara böldü. Onlardan bir zümreyi (İsrâil oğullarını) eziyor, oğullarını kesiyor, kadınlarını sağ bırakıyordu. Çünkü o, bozgunculardan idi.
Tefhim-ul Kuran : Gerçek şu ki, Firavun yeryüzünde (Mısır'da) büyüklenmiş ve oranın halkını birtakım fırkalara ayırıp bölmüştü; onlardan bir bölümünü güçten düşürüyor, erkek çocuklarını boğazlayıp kadınlarını diri bırakıyordu. Çünkü o, bozgunculardandı.
Ümit Şimşek : Doğrusu, Firavun o memlekette üstünlük taslıyordu. Halkını parça parça etmişti ve onlardan bir kısmını, kız çocuklarını sağ bırakıp erkek çocuklarını öldürmek suretiyle iyice zayıf düşürmüştü. Gerçekten, o bozguncunun biriydi.
Yaşar Nuri Öztürk : Gerçek şu: Firavun o yerde egemenlik kurmuş ve ora halkını gruplara ayırmıştı. Onlardan bir topluluğu horlayıp eziyordu: Bu topluluğun erkek çocuklarını boğazlıyor, kadınlarına hayasızca davranıyor/kadınların rahimlerini yokluyor/kadınlarını hayata salıyordu. O gerçekten fesadı yayanlardandı.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}