» 28 / Kasas  67:

Kuran Sırası: 28
İniş Sırası: 49
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88

 » 28 / Kasas  Suresi: 67
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. فَأَمَّا (FÊME) = feemmā : ama
2. مَنْ (MN) = men : kim
3. تَابَ (TEB) = tābe : tevbe ederse
4. وَامَنَ (V ËMN) = ve āmene : ve inanırsa
5. وَعَمِلَ (VAML) = ve ǎmile : ve yaparsa
6. صَالِحًا (ṦELḪE) = SāliHen : iyi iş
7. فَعَسَىٰ (FAS) = feǎsā : umulur
8. أَنْ (ÊN) = en : ki
9. يَكُونَ (YKVN) = yekūne : olur
10. مِنَ (MN) = mine : -den
11. الْمُفْلِحِينَ (ELMFLḪYN) = l-mufliHīne : kurtuluşa erenler-
ama | kim | tevbe ederse | ve inanırsa | ve yaparsa | iyi iş | umulur | ki | olur | -den | kurtuluşa erenler- |

[] [] [TVB] [EMN] [AML] [ṦLḪ] [ASY] [] [KVN] [] [FLḪ]
FÊME MN TEB V ËMN VAML ṦELḪE FAS ÊN YKVN MN ELMFLḪYN

feemmā men tābe ve āmene ve ǎmile SāliHen feǎsā en yekūne mine l-mufliHīne
فأما من تاب وآمن وعمل صالحا فعسى أن يكون من المفلحين

 » 28 / Kasas  Suresi: 67
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فأما | FÊME feemmā ama But as for
من | MN men kim (him) who
تاب ت و ب | TVB TEB tābe tevbe ederse repented
وآمن ا م ن | EMN V ËMN ve āmene ve inanırsa and believed,
وعمل ع م ل | AML VAML ve ǎmile ve yaparsa and did
صالحا ص ل ح | ṦLḪ ṦELḪE SāliHen iyi iş righteousness,
فعسى ع س ي | ASY FAS feǎsā umulur then perhaps
أن | ÊN en ki [that]
يكون ك و ن | KVN YKVN yekūne olur he will be
من | MN mine -den of
المفلحين ف ل ح | FLḪ ELMFLḪYN l-mufliHīne kurtuluşa erenler- the successful ones.

28:67 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ama | kim | tevbe ederse | ve inanırsa | ve yaparsa | iyi iş | umulur | ki | olur | -den | kurtuluşa erenler- |

[] [] [TVB] [EMN] [AML] [ṦLḪ] [ASY] [] [KVN] [] [FLḪ]
FÊME MN TEB V ËMN VAML ṦELḪE FAS ÊN YKVN MN ELMFLḪYN

feemmā men tābe ve āmene ve ǎmile SāliHen feǎsā en yekūne mine l-mufliHīne
فأما من تاب وآمن وعمل صالحا فعسى أن يكون من المفلحين

[] [] [ت و ب] [ا م ن] [ع م ل] [ص ل ح] [ع س ي] [] [ك و ن] [] [ف ل ح]

 » 28 / Kasas  Suresi: 67
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فأما | FÊME feemmā ama But as for
Fe,,Mim,Elif,
80,,40,1,
REM – prefixed resumption particle
EXL – explanation particle
الفاء استئنافية
حرف تفصيل
من | MN men kim (him) who
Mim,Nun,
40,50,
COND – conditional noun
اسم شرط
تاب ت و ب | TVB TEB tābe tevbe ederse repented
Te,Elif,Be,
400,1,2,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
وآمن ا م ن | EMN V ËMN ve āmene ve inanırsa and believed,
Vav,,Mim,Nun,
6,,40,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular (form IV) perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض
وعمل ع م ل | AML VAML ve ǎmile ve yaparsa and did
Vav,Ayn,Mim,Lam,
6,70,40,30,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض
صالحا ص ل ح | ṦLḪ ṦELḪE SāliHen iyi iş righteousness,
Sad,Elif,Lam,Ha,Elif,
90,1,30,8,1,
N – accusative masculine indefinite active participle
اسم منصوب
فعسى ع س ي | ASY FAS feǎsā umulur then perhaps
Fe,Ayn,Sin,,
80,70,60,,
REM – prefixed resumption particle
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الفاء استئنافية
فعل ماض
أن | ÊN en ki [that]
,Nun,
,50,
SUB – subordinating conjunction
حرف مصدري
يكون ك و ن | KVN YKVN yekūne olur he will be
Ye,Kef,Vav,Nun,
10,20,6,50,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb, subjunctive mood
فعل مضارع منصوب
من | MN mine -den of
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
المفلحين ف ل ح | FLḪ ELMFLḪYN l-mufliHīne kurtuluşa erenler- the successful ones.
Elif,Lam,Mim,Fe,Lam,Ha,Ye,Nun,
1,30,40,80,30,8,10,50,
N – genitive masculine plural (form IV) active participle
اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |فَأَمَّا: ama | مَنْ: kim | تَابَ: tevbe ederse | وَامَنَ: ve inanırsa | وَعَمِلَ: ve yaparsa | صَالِحًا: iyi iş | فَعَسَىٰ: umulur | أَنْ: ki | يَكُونَ: olur | مِنَ: -den | الْمُفْلِحِينَ: kurtuluşa erenler- |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فأما FÊME ama | من MN kim | تاب TEB tevbe ederse | وآمن W ËMN ve inanırsa | وعمل WAML ve yaparsa | صالحا ṦELḪE iyi iş | فعسى FAS umulur | أن ÊN ki | يكون YKWN olur | من MN -den | المفلحين ELMFLḪYN kurtuluşa erenler- |
Kırık Meal (Okunuş) : |feemmā: ama | men: kim | tābe: tevbe ederse | ve āmene: ve inanırsa | ve ǎmile: ve yaparsa | SāliHen: iyi iş | feǎsā: umulur | en: ki | yekūne: olur | mine: -den | l-mufliHīne: kurtuluşa erenler- |
Kırık Meal (Transcript) : |FÊME: ama | MN: kim | TEB: tevbe ederse | V ËMN: ve inanırsa | VAML: ve yaparsa | ṦELḪE: iyi iş | FAS: umulur | ÊN: ki | YKVN: olur | MN: -den | ELMFLḪYN: kurtuluşa erenler- |
Abdulbaki Gölpınarlı : Fakat tövbe eden ve inanan ve iyi işlerde bulunan, umulur ki kurtulanlardan olur, muradına erer.
Adem Uğur : Fakat tevbe eden, iman edip iyi işler yapan kimseye gelince, onun kurtuluşa erenler arasında olması umulur.
Ahmed Hulusi : Fakat kim yanlışından pişmanlıkla geri dönüp, iman edip imanının gereğini uygularsa, (işte onun) kurtuluşa erenlerden olması umulur.
Ahmet Tekin : Fakat geçmişin kirlerinden arınarak tevbe ederek iman edip gevşekliği bırakarak, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçiren, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlayan, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olan, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işleyen, kurtuluşa, ebedî nimetlerle mutluluğa erenler arasında olmayı umabilir.
Ahmet Varol : Ancak kim tevbe eder, iman eder ve salih amel işlerse kurtuluşa erenlerden olabilir.
Ali Bulaç : Ancak kim tevbe edip iman eder ve salih amellerde bulunursa artık kurtuluşa erenlerden olmayı umabilir.
Ali Fikri Yavuz : Fakat küfürden tevbe edip de iman eden ve salih amel işliyen kimse, zafere kavuşanlardan olmayı umabilir.
Bekir Sadak : Fakat, tevbe eden, inanip yararli is isleyen kimsenin, kurtulusa erenler arasinda bulunmasi umulur.
Celal Yıldırım : Ama tevbe edip dosdoğru inanan, iyi-yararlı amelde bulunan kimselerin korktuklarından kurtulup umduklarına kavuşanlardan olması umulur.
Diyanet İşleri : Ama tövbe edip iman eden ve salih amel işleyen kimsenin kurtuluşa erenlerden olması umulur.
Diyanet İşleri (eski) : Fakat, tevbe eden, inanıp yararlı iş işleyen kimsenin, kurtuluşa erenler arasında bulunması umulur.
Diyanet Vakfi : Fakat tevbe eden, iman edip iyi işler yapan kimseye gelince, onun kurtuluşa erenler arasında olması umulur.
Edip Yüksel : Kim tevbe eder, inanır ve erdemli davranırsa işte o zaman başarılı olabilir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Fakat tevbe ederek, iman edip iyi işler yapan kimseye gelince, o, kurtuluşa erenler arasında olmayı umabilir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ancak tevbe edip iman ederek iyi işlerde bulunan kimse işte o, kurtuluşa erenlerden olmayı umabilir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Amma tevbe ve iyman edip salâh ile çalışan kimse işte o felâh bulanlardan olmayı umabilir
Fizilal-il Kuran : Fakat tevbe eden, inanıp yararlı iş işleyen kimsenin, kurtuluşa erenlerden olması umulur.
Gültekin Onan : Ancak kim tevbe edip inanır ve salih amellerde bulunursa artık kurtuluşa erenlerden olmayı umabilir.
Hakkı Yılmaz : "Fakat tevbe etmiş, iman etmiş ve düzeltici işler yapmış kimseye gelince; o, kurtuluşa erenlerden olmayı umabilir. "
Hasan Basri Çantay : Amma tevbe ve îman edib de iyi amel (ve hareket) de bulunan kimseler muradlarına erenlerden olacaklarını umabilir (ler).
Hayrat Neşriyat : Fakat tevbe edip îmân eden ve sâlih amel işleyen kimseye gelince, işte onun kurtuluşa erenlerden olması umulur.
İbni Kesir : Ama tevbe edip inanan ve salih amel işleyen kimsenin, kurtuluşa erenlerden olması ümid edilir.
İskender Evrenosoğlu : Artık (mürşidin önünde) tövbe eden ve (ikinci defa) âmenû olup, salih amel (nefs tezkiyesi) yapanın, bu sebeple felâha erenlerden olması umulur.
Muhammed Esed : Ama buna karşılık, pişman olup doğru yola dönen ve dolayısıyla, inanıp dürüst ve erdemli davranışlar ortaya koyan kişiye gelince, böyle birinin (öte dünyada) kendini kurtulan, esenliğe erişen kimseler arasında bulması (elbette) umulabilir.
Ömer Nasuhi Bilmen : Amma tevbe eden ve imân edip sâlih amelde bulunan ise felâha ermişlerden olmasını umabilir.
Ömer Öngüt : Fakat tevbe ederek, iman edip sâlih amel işleyen kimseye gelince, o kurtuluşa erenler arasında olmayı ümit edebilir.
Şaban Piriş : Tevbe eden, inanıp, doğruları yapan kimseye gelince, onun kurtuluşa erenlerden olması umulur.
Suat Yıldırım : Ama inkârdan dönüş yapıp iman eden, güzel ve makbul işler yapan kimseler felah bulanlardan olmayı umabilirler.
Süleyman Ateş : Ama kim tevbe eder, inanır ve iyi iş yaparsa, o kurtuluşa erenlerden olabilir.
Tefhim-ul Kuran : Ancak kim tevbe edip iman eder ve salih amellerde bulunursa artık kurtuluşa erenlerden olmasını umabilir.
Ümit Şimşek : Tevbe ederek iman eden ve güzel bir iş yapan kimseye gelince, o, kurtuluşa erenler arasında olmayı umabilir.
Yaşar Nuri Öztürk : Ama tövbe eden, inanıp hayra ve barışa yönelik iş yapan kişinin, kurtuluşa erenlerden olması ümidi vardır.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}