» 28 / Kasas  11:

Kuran Sırası: 28
İniş Sırası: 49
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88

 » 28 / Kasas  Suresi: 11
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَقَالَتْ (VGELT) = ve ḳālet : ve dedi ki
2. لِأُخْتِهِ (LÊḢTH) = liuḣtihi : kızkardeşine
3. قُصِّيهِ (GṦYH) = ḳuSSīhi : onu takip et
4. فَبَصُرَتْ (FBṦRT) = febeSurat : o da gözetledi
5. بِهِ (BH) = bihi : onu
6. عَنْ (AN) = ǎn :
7. جُنُبٍ (CNB) = cunubin : uzaktan
8. وَهُمْ (VHM) = vehum : ve onlar
9. لَا (LE) = lā :
10. يَشْعُرُونَ (YŞARVN) = yeş'ǔrūne : farkına varmadan
ve dedi ki | kızkardeşine | onu takip et | o da gözetledi | onu | | uzaktan | ve onlar | | farkına varmadan |

[GVL] [EḢV] [GṦṦ] [BṦR] [] [] [CNB] [] [] [ŞAR]
VGELT LÊḢTH GṦYH FBṦRT BH AN CNB VHM LE YŞARVN

ve ḳālet liuḣtihi ḳuSSīhi febeSurat bihi ǎn cunubin vehum yeş'ǔrūne
وقالت لأخته قصيه فبصرت به عن جنب وهم لا يشعرون

 » 28 / Kasas  Suresi: 11
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وقالت ق و ل | GVL VGELT ve ḳālet ve dedi ki And she said
لأخته ا خ و | EḢV LÊḢTH liuḣtihi kızkardeşine to his sister,
قصيه ق ص ص | GṦṦ GṦYH ḳuSSīhi onu takip et """Follow him."""
فبصرت ب ص ر | BṦR FBṦRT febeSurat o da gözetledi So she watched
به | BH bihi onu him
عن | AN ǎn from
جنب ج ن ب | CNB CNB cunubin uzaktan a distance
وهم | VHM vehum ve onlar while they
لا | LE (did) not
يشعرون ش ع ر | ŞAR YŞARVN yeş'ǔrūne farkına varmadan perceive.

28:11 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve dedi ki | kızkardeşine | onu takip et | o da gözetledi | onu | | uzaktan | ve onlar | | farkına varmadan |

[GVL] [EḢV] [GṦṦ] [BṦR] [] [] [CNB] [] [] [ŞAR]
VGELT LÊḢTH GṦYH FBṦRT BH AN CNB VHM LE YŞARVN

ve ḳālet liuḣtihi ḳuSSīhi febeSurat bihi ǎn cunubin vehum yeş'ǔrūne
وقالت لأخته قصيه فبصرت به عن جنب وهم لا يشعرون

[ق و ل] [ا خ و] [ق ص ص] [ب ص ر] [] [] [ج ن ب] [] [] [ش ع ر]

 » 28 / Kasas  Suresi: 11
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وقالت ق و ل | GVL VGELT ve ḳālet ve dedi ki And she said
Vav,Gaf,Elif,Lam,Te,
6,100,1,30,400,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person feminine singular perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض
لأخته ا خ و | EḢV LÊḢTH liuḣtihi kızkardeşine to his sister,
Lam,,Hı,Te,He,
30,,600,400,5,
P – prefixed preposition lām
N – genitive feminine singular noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
جار ومجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
قصيه ق ص ص | GṦṦ GṦYH ḳuSSīhi onu takip et """Follow him."""
Gaf,Sad,Ye,He,
100,90,10,5,
V – 2nd person feminine singular imperative verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
فعل أمر والياء ضمير متصل في محل رفع فاعل والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
فبصرت ب ص ر | BṦR FBṦRT febeSurat o da gözetledi So she watched
Fe,Be,Sad,Re,Te,
80,2,90,200,400,
REM – prefixed resumption particle
V – 3rd person feminine singular perfect verb
الفاء استئنافية
فعل ماض
به | BH bihi onu him
Be,He,
2,5,
P – prefixed preposition bi
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
جار ومجرور
عن | AN ǎn from
Ayn,Nun,
70,50,
P – preposition
حرف جر
جنب ج ن ب | CNB CNB cunubin uzaktan a distance
Cim,Nun,Be,
3,50,2,
N – genitive masculine singular indefinite noun
اسم مجرور
وهم | VHM vehum ve onlar while they
Vav,He,Mim,
6,5,40,
CIRC – prefixed circumstantial particle
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
الواو حالية
ضمير منفصل
لا | LE (did) not
Lam,Elif,
30,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
يشعرون ش ع ر | ŞAR YŞARVN yeş'ǔrūne farkına varmadan perceive.
Ye,Şın,Ayn,Re,Vav,Nun,
10,300,70,200,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَقَالَتْ: ve dedi ki | لِأُخْتِهِ: kızkardeşine | قُصِّيهِ: onu takip et | فَبَصُرَتْ: o da gözetledi | بِهِ: onu | عَنْ: | جُنُبٍ: uzaktan | وَهُمْ: ve onlar | لَا: | يَشْعُرُونَ: farkına varmadan |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وقالت WGELT ve dedi ki | لأخته LÊḢTH kızkardeşine | قصيه GṦYH onu takip et | فبصرت FBṦRT o da gözetledi | به BH onu | عن AN | جنب CNB uzaktan | وهم WHM ve onlar | لا LE | يشعرون YŞARWN farkına varmadan |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve ḳālet: ve dedi ki | liuḣtihi: kızkardeşine | ḳuSSīhi: onu takip et | febeSurat: o da gözetledi | bihi: onu | ǎn: | cunubin: uzaktan | vehum: ve onlar | : | yeş'ǔrūne: farkına varmadan |
Kırık Meal (Transcript) : |VGELT: ve dedi ki | LÊḢTH: kızkardeşine | GṦYH: onu takip et | FBṦRT: o da gözetledi | BH: onu | AN: | CNB: uzaktan | VHM: ve onlar | LE: | YŞARVN: farkına varmadan |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve kız kardeşine, sen dedi gözetle onu; o da, öbürleri anlamadan uzaktan gözetledi.
Adem Uğur : Annesi Musa'nın ablasına: Onun izini takip et, dedi. O da, onlar farkına varmadan uzaktan kardeşini gözetledi.
Ahmed Hulusi : (Musa'nın anası, Musa'nın) kız kardeşine dedi ki: "Onu izle". . . (O da) onlar farkında olmaksızın, Onu uzaktan gözledi.
Ahmet Tekin : Annesi, Mûsâ’nın ablasına: 'Onun peşini takip et' demişti. Ablası, onlar farkına varmadan, özlemini duyarak uzaktan kardeşini gözetliyordu.
Ahmet Varol : (Musa'nın) kızkardeşine: 'Onu izle' dedi. O da ötekiler farkına varmadan onu uzaktan gözetledi.
Ali Bulaç : Ve onun kız kardeşine: "Onu izle," dedi. Böylece o da, kendileri farkında değilken onu uzaktan gözetledi.
Ali Fikri Yavuz : (Mûsa nehire atıldıktan sonra) Mûsa’nın annesi, Mûsa’nın kızkardeşine dedi ki: “- Onun izini tâkip et.” O da uzaktan gözetledi, onlar farkında değillerdi.
Bekir Sadak : Musa'nin ablasina: «Onu izle» dedi. O da, kimse farkina varmadan, Musa'yi uzaktan gozetledi.
Celal Yıldırım : O, Musa'nın kızkardeşine, «kardeşini izle!» dedi. O da uzaktan onu gözetti. Onlar (Fir'avn ailesi) bunu farketmemişlerdi.
Diyanet İşleri : Annesi, Mûsâ’nın kız kardeşine, “Onu takip et” dedi. O da Mûsâ’yı, onlar farkına varmadan uzaktan gözledi.
Diyanet İşleri (eski) : Musa'nın ablasına: 'Onu izle' dedi. O da, kimse farkına varmadan, Musa'yı uzaktan gözetledi.
Diyanet Vakfi : Annesi Musa'nın ablasına: Onun izini takip et, dedi. O da, onlar farkına varmadan uzaktan kardeşini gözetledi.
Edip Yüksel : Kızkardeşine, 'Onu izle,' dedi. O da kimse farketmeden uzaktan izledi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Annesi Musa'nın ablasına, «Onun izini takip et» dedi. O da, onlar farkına varmadan uzaktan kardeşini gözetledi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Musa'nın ablasına «Onun izini takip et.» demişti annesi. O da onlar farkına varmadan uzaktan gözetledi.
Elmalılı Hamdi Yazır : Onun hemşiresine izini ta'kıyb et de demişti, o da uzaktan gözetti, onlar farkında değillerdi
Fizilal-il Kuran : Annesi Musa'nın ablasına; «Onun izini takip et» dedi. O da kimse farkına varmadan, Musa'yı gözetledi.
Gültekin Onan : Ve onun kız kardeşine: "Onu izle" dedi. Böylece o da, kendileri farkında değilken onu uzaktan gözetledi.
Hakkı Yılmaz : Ve Mûsâ'nın annesi Mûsâ'nın kız kardeşine, “Onun izini takip et” dedi. O da hemen, onlar farkına varmazken uzaktan o'nu gözetledi.
Hasan Basri Çantay : (Musânın) kız kardeşine dedi ki: «Onun izini ta'kıyb et». O da, berikiler farkında olmayarak, onu uzakdan gözetledi.
Hayrat Neşriyat : Ve (annesi, Mûsâ’nın) kız kardeşine: 'Onun izini ta'kib et!' dedi. Bu yüzden (o da) onlar farkında olmadan, onu (kardeşini) uzaktan gözetledi.
İbni Kesir : Onun kızkardeşine dedi ki: Onu izle, o da kimse farkına varmadan onu uzaktan gözetledi.
İskender Evrenosoğlu : Ve (Musa (A.S)'ın annesi) onun ablasına: "Onu takip et." dedi. Böylece onlar farkında değilken, onu uzaktan gözetledi.
Muhammed Esed : İşte bu haldeyken (Musa'nın) kız kardeşine: "Onu izle!" dedi. Ve (kız da), (Firavun ailesinden) kimseye fark ettirmeden o'nu uzaktan gözetledi.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve kızkardeşine dedi ki: «Onun izini takib et.» Artık o da onu uzaktan bakıp gördü. Onlar ise farkında değillerdi.
Ömer Öngüt : Annesi onun ablasına: “Onun izini takip et!” dedi. O da kardeşini uzaktan gözetledi. Onlar ise farkında değillerdi.
Şaban Piriş : Musa’nın kız kardeşine “Onu takip et” dedi. O da kimse farkına varmadan onu uzaktan gözetledi.
Suat Yıldırım : İşte bu haldeyken Mûsa’nın annesi, onun kız kardeşine: "Sen, çaktırmadan onu izle!" dedi. O da, kendisini ele vermeksizin kardeşini uzaktan gözetledi.
Süleyman Ateş : (Mûsâ'nın) kızkardeşine "Onun izini takip et," dedi. O da onlar farkına varmadan onu uzaktan gözetledi.
Tefhim-ul Kuran : Ve onun kız kardeşine: «Onu izle,» dedi. Böylece o da, kendileri farkında değilken onu uzaktan gözetledi.
Ümit Şimşek : Annesi, Musa'nın ablasına 'Onu izle' dedi. O da Firavun'un adamlarına fark ettirmeksizin, uzaktan uzağa Musa'yı gözledi.
Yaşar Nuri Öztürk : Annesi, Mûsa'nın kızkardeşine, "onu izle" dedi. O da onu kenardan gözledi. Onlarsa işin farkında olmuyorlardı.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}