» 28 / Kasas  80:

Kuran Sırası: 28
İniş Sırası: 49
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88

 » 28 / Kasas  Suresi: 80
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَقَالَ (VGEL) = veḳāle : ve dedi(ler)
2. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : olanlar
3. أُوتُوا (ÊVTVE) = ūtū : verilmiş
4. الْعِلْمَ (ELALM) = l-ǐlme : bilgi
5. وَيْلَكُمْ (VYLKM) = veylekum : yazık size
6. ثَوَابُ (S̃VEB) = ṧevābu : sevabı
7. اللَّهِ (ELLH) = llahi : Allah'ın
8. خَيْرٌ (ḢYR) = ḣayrun : daha hayırlıdır
9. لِمَنْ (LMN) = limen : kimse için
10. امَنَ ( ËMN) = āmene : inanan
11. وَعَمِلَ (VAML) = ve ǎmile : ve yapan
12. صَالِحًا (ṦELḪE) = SāliHen : iyi işler
13. وَلَا (VLE) = ve lā : ve
14. يُلَقَّاهَا (YLGEHE) = yuleḳḳāhā : buna kavuşturulmaz
15. إِلَّا (ÎLE) = illā : başkası
16. الصَّابِرُونَ (ELṦEBRVN) = S-Sābirūne : sabredenlerden
ve dedi(ler) | olanlar | verilmiş | bilgi | yazık size | sevabı | Allah'ın | daha hayırlıdır | kimse için | inanan | ve yapan | iyi işler | ve | buna kavuşturulmaz | başkası | sabredenlerden |

[GVL] [] [ETY] [ALM] [] [S̃VB] [] [ḢYR] [] [EMN] [AML] [ṦLḪ] [] [LGY] [] [ṦBR]
VGEL ELZ̃YN ÊVTVE ELALM VYLKM S̃VEB ELLH ḢYR LMN ËMN VAML ṦELḪE VLE YLGEHE ÎLE ELṦEBRVN

veḳāle elleƶīne ūtū l-ǐlme veylekum ṧevābu llahi ḣayrun limen āmene ve ǎmile SāliHen ve lā yuleḳḳāhā illā S-Sābirūne
وقال الذين أوتوا العلم ويلكم ثواب الله خير لمن آمن وعمل صالحا ولا يلقاها إلا الصابرون

 » 28 / Kasas  Suresi: 80
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وقال ق و ل | GVL VGEL veḳāle ve dedi(ler) But said
الذين | ELZ̃YN elleƶīne olanlar those who
أوتوا ا ت ي | ETY ÊVTVE ūtū verilmiş were given
العلم ع ل م | ALM ELALM l-ǐlme bilgi the knowledge,
ويلكم | VYLKM veylekum yazık size """Woe to you!"
ثواب ث و ب | S̃VB S̃VEB ṧevābu sevabı (The) reward
الله | ELLH llahi Allah'ın (of) Allah
خير خ ي ر | ḢYR ḢYR ḣayrun daha hayırlıdır (is) better
لمن | LMN limen kimse için for (he) who
آمن ا م ن | EMN ËMN āmene inanan believes
وعمل ع م ل | AML VAML ve ǎmile ve yapan and does
صالحا ص ل ح | ṦLḪ ṦELḪE SāliHen iyi işler righteous (deeds).
ولا | VLE ve lā ve And not
يلقاها ل ق ي | LGY YLGEHE yuleḳḳāhā buna kavuşturulmaz it is granted
إلا | ÎLE illā başkası except
الصابرون ص ب ر | ṦBR ELṦEBRVN S-Sābirūne sabredenlerden "(to) the patient ones."""

28:80 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve dedi(ler) | olanlar | verilmiş | bilgi | yazık size | sevabı | Allah'ın | daha hayırlıdır | kimse için | inanan | ve yapan | iyi işler | ve | buna kavuşturulmaz | başkası | sabredenlerden |

[GVL] [] [ETY] [ALM] [] [S̃VB] [] [ḢYR] [] [EMN] [AML] [ṦLḪ] [] [LGY] [] [ṦBR]
VGEL ELZ̃YN ÊVTVE ELALM VYLKM S̃VEB ELLH ḢYR LMN ËMN VAML ṦELḪE VLE YLGEHE ÎLE ELṦEBRVN

veḳāle elleƶīne ūtū l-ǐlme veylekum ṧevābu llahi ḣayrun limen āmene ve ǎmile SāliHen ve lā yuleḳḳāhā illā S-Sābirūne
وقال الذين أوتوا العلم ويلكم ثواب الله خير لمن آمن وعمل صالحا ولا يلقاها إلا الصابرون

[ق و ل] [] [ا ت ي] [ع ل م] [] [ث و ب] [] [خ ي ر] [] [ا م ن] [ع م ل] [ص ل ح] [] [ل ق ي] [] [ص ب ر]

 » 28 / Kasas  Suresi: 80
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وقال ق و ل | GVL VGEL veḳāle ve dedi(ler) But said
Vav,Gaf,Elif,Lam,
6,100,1,30,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض
الذين | ELZ̃YN elleƶīne olanlar those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
أوتوا ا ت ي | ETY ÊVTVE ūtū verilmiş were given
,Vav,Te,Vav,Elif,
,6,400,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form IV) passive perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض مبني للمجهول والواو ضمير متصل في محل رفع نائب فاعل
العلم ع ل م | ALM ELALM l-ǐlme bilgi the knowledge,
Elif,Lam,Ayn,Lam,Mim,
1,30,70,30,40,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
ويلكم | VYLKM veylekum yazık size """Woe to you!"
Vav,Ye,Lam,Kef,Mim,
6,10,30,20,40,
N – accusative masculine noun
PRON – 2nd person masculine plural possessive pronoun
اسم منصوب والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ثواب ث و ب | S̃VB S̃VEB ṧevābu sevabı (The) reward
Se,Vav,Elif,Be,
500,6,1,2,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
الله | ELLH llahi Allah'ın (of) Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
خير خ ي ر | ḢYR ḢYR ḣayrun daha hayırlıdır (is) better
Hı,Ye,Re,
600,10,200,
ADJ – nominative masculine singular indefinite adjective
صفة مرفوعة
لمن | LMN limen kimse için for (he) who
Lam,Mim,Nun,
30,40,50,
P – prefixed preposition lām
REL – relative pronoun
جار ومجرور
آمن ا م ن | EMN ËMN āmene inanan believes
,Mim,Nun,
,40,50,
V – 3rd person masculine singular (form IV) perfect verb
فعل ماض
وعمل ع م ل | AML VAML ve ǎmile ve yapan and does
Vav,Ayn,Mim,Lam,
6,70,40,30,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض
صالحا ص ل ح | ṦLḪ ṦELḪE SāliHen iyi işler righteous (deeds).
Sad,Elif,Lam,Ha,Elif,
90,1,30,8,1,
N – accusative masculine indefinite active participle
اسم منصوب
ولا | VLE ve lā ve And not
Vav,Lam,Elif,
6,30,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
يلقاها ل ق ي | LGY YLGEHE yuleḳḳāhā buna kavuşturulmaz it is granted
Ye,Lam,Gaf,Elif,He,Elif,
10,30,100,1,5,1,
V – 3rd person masculine singular (form II) passive imperfect verb, subjunctive mood
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
فعل مضارع مبني للمجهول منصوب و«ها» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
إلا | ÎLE illā başkası except
,Lam,Elif,
,30,1,
RES – restriction particle
أداة حصر
الصابرون ص ب ر | ṦBR ELṦEBRVN S-Sābirūne sabredenlerden "(to) the patient ones."""
Elif,Lam,Sad,Elif,Be,Re,Vav,Nun,
1,30,90,1,2,200,6,50,
N – nominative masculine plural active participle
اسم مرفوع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَقَالَ: ve dedi(ler) | الَّذِينَ: olanlar | أُوتُوا: verilmiş | الْعِلْمَ: bilgi | وَيْلَكُمْ: yazık size | ثَوَابُ: sevabı | اللَّهِ: Allah'ın | خَيْرٌ: daha hayırlıdır | لِمَنْ: kimse için | امَنَ: inanan | وَعَمِلَ: ve yapan | صَالِحًا: iyi işler | وَلَا: ve | يُلَقَّاهَا: buna kavuşturulmaz | إِلَّا: başkası | الصَّابِرُونَ: sabredenlerden |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وقال WGEL ve dedi(ler) | الذين ELZ̃YN olanlar | أوتوا ÊWTWE verilmiş | العلم ELALM bilgi | ويلكم WYLKM yazık size | ثواب S̃WEB sevabı | الله ELLH Allah'ın | خير ḢYR daha hayırlıdır | لمن LMN kimse için | آمن ËMN inanan | وعمل WAML ve yapan | صالحا ṦELḪE iyi işler | ولا WLE ve | يلقاها YLGEHE buna kavuşturulmaz | إلا ÎLE başkası | الصابرون ELṦEBRWN sabredenlerden |
Kırık Meal (Okunuş) : |veḳāle: ve dedi(ler) | elleƶīne: olanlar | ūtū: verilmiş | l-ǐlme: bilgi | veylekum: yazık size | ṧevābu: sevabı | llahi: Allah'ın | ḣayrun: daha hayırlıdır | limen: kimse için | āmene: inanan | ve ǎmile: ve yapan | SāliHen: iyi işler | ve lā: ve | yuleḳḳāhā: buna kavuşturulmaz | illā: başkası | S-Sābirūne: sabredenlerden |
Kırık Meal (Transcript) : |VGEL: ve dedi(ler) | ELZ̃YN: olanlar | ÊVTVE: verilmiş | ELALM: bilgi | VYLKM: yazık size | S̃VEB: sevabı | ELLH: Allah'ın | ḢYR: daha hayırlıdır | LMN: kimse için | ËMN: inanan | VAML: ve yapan | ṦELḪE: iyi işler | VLE: ve | YLGEHE: buna kavuşturulmaz | ÎLE: başkası | ELṦEBRVN: sabredenlerden |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve kendilerine bilgi verilenlerse yazıklar olsun size dediler, inanan ve iyi işlerde bulunana Allah'ın sevâbı, daha da hayırlıdır ve buna da ancak sabredenler nâil olur.
Adem Uğur : Kendilerine ilim verilmiş olanlar ise şöyle dediler: Yazıklar olsun size! İman edip iyi işler yapanlara göre Allah'ın mükâfatı daha üstündür. Ona da ancak sabredenler kavuşabilir.
Ahmed Hulusi : Kendilerine ilim verilenler ise dedi ki: "Yazıklar olsun size! İman edip imanının gereğini uygulayanlara, Allâh'ın vereceği karşılık daha hayırlıdır. . . Ona da ancak sabredenler kavuşturulur!"
Ahmet Tekin : Kendilerine ilim verilen sorumluluk sahibi âlimler ise: 'Yazıklar olsun size, Allah’ın mükâfatı, iman edip, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçirenler, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlayanlar, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olanlar, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işleyenler için daha hayırlıdır. Ona da ancak sabrederek mücadeleye devam edenler kavuşabilir.' dediler.
Ahmet Varol : Kendilerine ilim verilenler ise şöyle dediler: 'Yazık size! Allah'ın sevabı iman edip salih amel işleyen için daha hayırlıdır. Ona ise ancak sabredenler kavuşturulurlar.'
Ali Bulaç : Kendilerine ilim verilenler ise: "Yazıklar olsun size, Allah'ın sevabı, iman eden ve salih amellerde bulunan kimse için daha hayırlıdır; buna da sabredenlerden başkası kavuşturulmaz" dediler.
Ali Fikri Yavuz : Kendilerine (ahiret ahvali hakkında) ilim verilenler de şöyle dedi: “- (Ey Karûn gibi, dünyayı istiyenler), yazıklar olsun size! İman edip salih amel işliyen için, Allah’ın (cennetteki) sevabı daha hayırlıdır. Ona (cennete ve sevaba ise) ancak ibadet üzerine sabredenler kavuşur.”
Bekir Sadak : Kendilerine ilim verilmis olanlar ise: «Size yaziklar olsun; Allah'in mukafati, inanip yararli is isleyenler icin daha iyidir. Ona da ancak sabredenler kavusabilir» demislerdi.
Celal Yıldırım : Kendilerine ilim verilenler ise, «yazıklar olsun size ! Allah'ın sevabı, dosdoğru imân edip iyi-yararlı amelde bulunan için daha hayırlıdır. Buna da ancak sabredenler kavuşabilir,» dediler.
Diyanet İşleri : Kendilerine ilim verilmiş olanlar ise, “Yazıklar olsun size! İman edip de iyi işler yapanlara Allah’ın vereceği mükâfat daha hayırlıdır. Ona da ancak sabredenler kavuşturulur” dediler.
Diyanet İşleri (eski) : Kendilerine ilim verilmiş olanlar ise: 'Size yazıklar olsun; Allah'ın mükafatı, inanıp yararlı iş işleyenler için daha iyidir. Ona da ancak sabredenler kavuşabilir' demişlerdi.
Diyanet Vakfi : Kendilerine ilim verilmiş olanlar ise şöyle dediler: Yazıklar olsun size! İman edip iyi işler yapanlara göre Allah'ın mükâfatı daha üstündür. Ona da ancak sabredenler kavuşabilir.
Edip Yüksel : Kendilerine bilgi verilmiş olanlar, 'Yazık size, inanan ve erdemli davranan için ALLAH'ın ödülü daha iyidir,' dediler. Buna ancak sabredenler kavuşturulur.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Kendilerine ilim verilmiş olanlar ise, şöyle dediler: «Yazıklar olsun size! İman edip iyi işler yapanlara göre Allah'ın mükafatı daha üstündür. Ona da ancak sabredenler kavuşabilir.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Kendilerine ilim verilmiş olanlar ise: «Yazıklar olsun size! Allah'ın sevabı, iman edip iyi işler yapanlar için daha hayırlıdır. Ona ise sadece sabredenler kavuşturulur.» dediler.
Elmalılı Hamdi Yazır : Kendilerine ılim verilmiş olanlar ise yazıklar olsun size dediler: Allahın sevâbı iyman edip salâh ile çalışan kimseler için daha hayırlıdır, ona ise ancak sabredenler kavuşdular
Fizilal-il Kuran : Kendilerine ilim verilmiş olanlar ise; «Size yazıklar olsun, inanan ve yararlı iş yapanlar için Allah'ın sevabı daha hayırlıdır. Buna ancak sabredenler kavuşur» dediler.
Gültekin Onan : Kendilerine ilim verilenler ise: "Yazıklar olsun size, Tanrı'nın sevabı inanan ve salih amellerde bulunan kimse için daha hayırlıdır; buna da sabredenlerden başkası kavuşturulmaz" dediler.
Hakkı Yılmaz : Ve kendilerine bilgi verilmiş olan kimseler ise, “Yazıklar olsun size! İman eden ve sâlihi işleyen kimseler için Allah'ın vereceği ödül daha hayırlıdır. Ona da ancak sabredenler kavuşabilir” dediler.
Hasan Basri Çantay : Kendilerine ilim verilenler de (şöyle) dedi: «Yazıklar olsun size. Allahın sevabı îman ve iyi amel (ve hareket) eden kimseler için daha hayırlıdır. Buna da sabr (ve sebat) edenlerden başkası kavuşdurulamaz».
Hayrat Neşriyat : Kendilerine ilim verilenler ise dedi ki: 'Yazıklar olsun size! Îmân edip sâlih amel işleyen bir kimse için, Allah’ın sevâbı daha hayırlıdır. Ona da ancak sabredenler kavuşturulur.'
İbni Kesir : Kendilerine bilgi verilmiş olanlar da şöyle demişti: Yazıklar olsun size Allah'ın mükafatı, iman edip salih amel işleyenler için daha hayırlıdır. Ona da ancak sabredenler kavuşabilir.
İskender Evrenosoğlu : Ve ilim verilenler: "Size yazıklar olsun! Âmenû olan ve salih amel (nefs tezkiyesi) yapanlar için Allah'ın sevabı daha hayırlıdır. Buna (hayırlı sevaba), sabredenlerden başkası mülâki olmaz (kavuşturulmaz)." dediler.
Muhammed Esed : Kendilerine doğru, güvenilir bilgi bahşedilmiş olanlarsa: "Yazıklar olsun size!" derlerdi, (Bilmiyor musunuz ki,) gerçekten inanmış olan, dürüst ve erdemli davranışlarda bulunan kimseler için Allah'ın tasvip ettiği şeyler daha hayırlıdır; ama şüphesiz, böyle bir nimete güçlüklere göğüs geren kimselerden başkası erişemez".
Ömer Nasuhi Bilmen : Kendilerine ilim verilmiş olanlar ise dedi ki: «Yazıklar olsun size! Allah'ın sevabı, imân eden ve sâlih amelde bulunanlar için daha hayırlıdır. Ona ise ancak sabredenler kavuşurlar.»
Ömer Öngüt : Kendilerine ilim verilmiş olanlar ise: “Yazıklar olsun size!” dediler. Allah'ın mükâfâtı, iman edip sâlih amel işleyenler için daha hayırlıdır. Ona da ancak sabredenler kavuşabilir.
Şaban Piriş : Kendilerine ilim verilenler ise: -Yazıklar olsun size, iman eden ve doğruları yapanlar için Allah’ın sevabı daha iyidir. Ona da ancak sabredenler kavuşur, demişlerdi.
Suat Yıldırım : Âhirete dair ilimden nasibi olanlar ise: "Yazıklar olsun size! Bu dünyalıkların böylesine peşine düşmeye değer mi? Oysa iman edip güzel ve makbul işler yapanlara Allah’ın cennette hazırladığı mükâfat elbette daha hayırlıdır. Buna da ancak sabredenler nail olur."
Süleyman Ateş : Kendilerine bilgi verilmiş olanlar ise: "Yazık size, dediler, inanan ve iyi iş yapan kimse için Allâh'ın sevâbı daha hayırlıdır. Buna ancak sabredenler kavuşturulur."
Tefhim-ul Kuran : Kendilerine ilim verilenler ise: «Yazıklar olsun size, Allah'ın sevabı, iman eden ve salih amellerde bulunan kimse için daha hayırlıdır; buna da sabredenlerden başkası kavuşturulmaz» dediler.
Ümit Şimşek : Kendilerine ilim verilmiş olanlar ise, 'Yazık size,' dediler. 'İman eden ve güzel bir iş yapan kimse için Allah'ın vereceği ödül daha hayırlıdır. Ona da ancak sabredenler kavuşur.'
Yaşar Nuri Öztürk : Kendilerine ilim verilmiş olanlar şöyle demişti: "Yazıklar olsun size! İman edip hayra ve barışa yönelik iş yapan kişi için Allah'ın vereceği karşılık daha üstündür. Ama buna, sadece sabredenler ulaştırılır."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}