» 23 / Mü’minûn  68:

Kuran Sırası: 23
İniş Sırası: 74
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118

 » 23 / Mü’minûn  Suresi: 68
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. أَفَلَمْ (ÊFLM) = efelem :
2. يَدَّبَّرُوا (YD̃BRVE) = yeddebberū : onlar iyice düşünmediler mi?
3. الْقَوْلَ (ELGVL) = l-ḳavle : o sözü (Kur'an'ı)
4. أَمْ (ÊM) = em : yoksa
5. جَاءَهُمْ (CEÙHM) = cā'ehum : onlara geldi (mi)?
6. مَا (ME) = mā : bir şey
7. لَمْ (LM) = lem :
8. يَأْتِ (YÊT) = ye'ti : gelmeyen
9. ابَاءَهُمُ ( ËBEÙHM) = ābā'ehumu : atalarına
10. الْأَوَّلِينَ (ELÊVLYN) = l-evvelīne : önceki
| onlar iyice düşünmediler mi? | o sözü (Kur'an'ı) | yoksa | onlara geldi (mi)? | bir şey | | gelmeyen | atalarına | önceki |

[] [D̃BR] [GVL] [] [CYE] [] [] [ETY] [EBV] [EVL]
ÊFLM YD̃BRVE ELGVL ÊM CEÙHM ME LM YÊT ËBEÙHM ELÊVLYN

efelem yeddebberū l-ḳavle em cā'ehum lem ye'ti ābā'ehumu l-evvelīne
أفلم يدبروا القول أم جاءهم ما لم يأت آباءهم الأولين

 » 23 / Mü’minûn  Suresi: 68
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
أفلم | ÊFLM efelem Then, do not
يدبروا د ب ر | D̃BR YD̃BRVE yeddebberū onlar iyice düşünmediler mi? they ponder
القول ق و ل | GVL ELGVL l-ḳavle o sözü (Kur'an'ı) the Word
أم | ÊM em yoksa or
جاءهم ج ي ا | CYE CEÙHM cā'ehum onlara geldi (mi)? has come to them
ما | ME bir şey what
لم | LM lem not
يأت ا ت ي | ETY YÊT ye'ti gelmeyen (had) come
آباءهم ا ب و | EBV ËBEÙHM ābā'ehumu atalarına (to) their forefathers?
الأولين ا و ل | EVL ELÊVLYN l-evvelīne önceki (to) their forefathers?

23:68 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

| onlar iyice düşünmediler mi? | o sözü (Kur'an'ı) | yoksa | onlara geldi (mi)? | bir şey | | gelmeyen | atalarına | önceki |

[] [D̃BR] [GVL] [] [CYE] [] [] [ETY] [EBV] [EVL]
ÊFLM YD̃BRVE ELGVL ÊM CEÙHM ME LM YÊT ËBEÙHM ELÊVLYN

efelem yeddebberū l-ḳavle em cā'ehum lem ye'ti ābā'ehumu l-evvelīne
أفلم يدبروا القول أم جاءهم ما لم يأت آباءهم الأولين

[] [د ب ر] [ق و ل] [] [ج ي ا] [] [] [ا ت ي] [ا ب و] [ا و ل]

 » 23 / Mü’minûn  Suresi: 68
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
أفلم | ÊFLM efelem Then, do not
,Fe,Lam,Mim,
,80,30,40,
INTG – prefixed interrogative alif
SUP – prefixed supplemental particle
NEG – negative particle
الهمزة همزة استفهام
الفاء زائدة
حرف نفي
يدبروا د ب ر | D̃BR YD̃BRVE yeddebberū onlar iyice düşünmediler mi? they ponder
Ye,Dal,Be,Re,Vav,Elif,
10,4,2,200,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form V) imperfect verb, jussive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مجزوم والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
القول ق و ل | GVL ELGVL l-ḳavle o sözü (Kur'an'ı) the Word
Elif,Lam,Gaf,Vav,Lam,
1,30,100,6,30,
N – accusative masculine verbal noun
اسم منصوب
أم | ÊM em yoksa or
,Mim,
,40,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
جاءهم ج ي ا | CYE CEÙHM cā'ehum onlara geldi (mi)? has come to them
Cim,Elif,,He,Mim,
3,1,,5,40,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
فعل ماض و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
ما | ME bir şey what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
لم | LM lem not
Lam,Mim,
30,40,
NEG – negative particle
حرف نفي
يأت ا ت ي | ETY YÊT ye'ti gelmeyen (had) come
Ye,,Te,
10,,400,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb, jussive mood
فعل مضارع مجزوم
آباءهم ا ب و | EBV ËBEÙHM ābā'ehumu atalarına (to) their forefathers?
,Be,Elif,,He,Mim,
,2,1,,5,40,
N – accusative masculine plural noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم منصوب و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
الأولين ا و ل | EVL ELÊVLYN l-evvelīne önceki (to) their forefathers?
Elif,Lam,,Vav,Lam,Ye,Nun,
1,30,,6,30,10,50,
ADJ – accusative masculine plural adjective
صفة منصوبة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |أَفَلَمْ: | يَدَّبَّرُوا: onlar iyice düşünmediler mi? | الْقَوْلَ: o sözü (Kur'an'ı) | أَمْ: yoksa | جَاءَهُمْ: onlara geldi (mi)? | مَا: bir şey | لَمْ: | يَأْتِ: gelmeyen | ابَاءَهُمُ: atalarına | الْأَوَّلِينَ: önceki |
Kırık Meal (Harekesiz) : |أفلم ÊFLM | يدبروا YD̃BRWE onlar iyice düşünmediler mi? | القول ELGWL o sözü (Kur'an'ı) | أم ÊM yoksa | جاءهم CEÙHM onlara geldi (mi)? | ما ME bir şey | لم LM | يأت YÊT gelmeyen | آباءهم ËBEÙHM atalarına | الأولين ELÊWLYN önceki |
Kırık Meal (Okunuş) : |efelem: | yeddebberū: onlar iyice düşünmediler mi? | l-ḳavle: o sözü (Kur'an'ı) | em: yoksa | cā'ehum: onlara geldi (mi)? | : bir şey | lem: | ye'ti: gelmeyen | ābā'ehumu: atalarına | l-evvelīne: önceki |
Kırık Meal (Transcript) : |ÊFLM: | YD̃BRVE: onlar iyice düşünmediler mi? | ELGVL: o sözü (Kur'an'ı) | ÊM: yoksa | CEÙHM: onlara geldi (mi)? | ME: bir şey | LM: | YÊT: gelmeyen | ËBEÙHM: atalarına | ELÊVLYN: önceki |
Abdulbaki Gölpınarlı : Şu Kur'ân'ı bir iyice düşünmezler mi, yoksa evvelce gelip geçen atalarına gelmeyen bir şey mi geldi onlara?
Adem Uğur : Onlar bu sözü (Kur'an'ı) hiç düşünmediler mi? Yoksa kendilerine, daha önce geçmişteki atalarına gelmeyen bir şey mi geldi?
Ahmed Hulusi : O sözü gereğince düşünmediler mi? Yoksa atalarına gelmemiş bir şey kendilerine ilk defa mı geldi?
Ahmet Tekin : Onlar bu kelâmı, Kur’ân’ı hiç düşünüp kendilerine neler kazandırabileceğini hesap etmediler mi? Yoksa, kendilerine, geçmişteki atalarına gelmeyen bir imtiyaz taahhüdü mü geldi?
Ahmet Varol : Onlar o sözü (Kur'an'ı) düşünmediler mi yoksa onlara önceki atalarına gelmeyen bir şey mi geldi?
Ali Bulaç : Onlar, yine de o sözü (Kur'an'ı) gereği gibi düşünmediler mi, yoksa onlara, geçmişteki atalarına gelmeyen bir şey mi geldi?
Ali Fikri Yavuz : Hak olduğunu anlamak için Kur’an hakkında hiç düşünmediler mi? (İcazkâr lâfzına ve hikmetli manasına bakıb Allah katından olduğunu anlamadılar mı?). Yoksa onlara, evvelki atalarına gelmemiş olan bir peygamber mi geldi (de onu inkâr ediyorlar)?
Bekir Sadak : Soyleneni hic dusunmezler mi? Yoksa onlara, once gecmis atalarina gelmeyen bir sey mi geldi?
Celal Yıldırım : (İnen) sözü iyice düşünüp üzerinde durmuyorlar mı, yoksa kendilerine ilk atalarına gelmeyen şeyler mi gelmiştir ?
Diyanet İşleri : Onlar bu sözü (Kur’an’ı) hiç düşünmediler mi? Yoksa kendilerine, önceki atalarına gelmeyen bir şey mi geldi?
Diyanet İşleri (eski) : Söyleneni hiç düşünmezler mi? Yoksa onlara, ilk atalarına gelmeyen bir şey mi geldi?
Diyanet Vakfi : Onlar bu sözü (Kur'an'ı) hiç düşünmediler mi? Yoksa kendilerine, daha önce geçmişteki atalarına gelmeyen bir şey mi geldi?
Edip Yüksel : Onlar bu sözü incelemediler mi, yoksa geçmiş atalarına gelmeyen bir şey mi kendilerine geldi?
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Onlar bu sözü (Kur'ân'ı) hiç düşünmediler mi? Yoksa kendilerine, daha önce geçmişteki atalarına gelmeyen bir şey mi geldi?
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Acaba onlar bu sözü düşünmezler mi, yoksa onlara eski atalarına gelmeyen bir şey mi geldi?
Elmalılı Hamdi Yazır : Ya hâlâ o kelâmı tedebbür etmezler mi? Yoksa onlara evvelki atalarına gelmemiş bir şey mi geldi?
Fizilal-il Kuran : Acaba onlar Kur'anı incelemediler mi? Yoksa onlara, eski atalarına gelmemiş olan bir mesaj mı geldi?
Gültekin Onan : Onlar, yine de o sözü (Kuran'ı) gereği gibi düşünmediler mi, yoksa onlara, geçmişteki atalarına gelmeyen bir şey mi geldi?
Hakkı Yılmaz : Onlar, Kur’ân'ı hiç düşünmediler mi? Yoksa kendilerine, daha önce geçmişteki atalarına gelmeyen bir şey mi geldi?
Hasan Basri Çantay : Bu (hak) sözü iyice düşünmediler mi hiç? Yoksa kendilerine evvelki (atalarına) gelmeyen bir şey (bir kitab ve bir peygamber) mi geldi?
Hayrat Neşriyat : Bu sözü (Kur’ân’ı) hiç düşünmediler mi? Yoksa kendilerine, evvelki atalarına gelmeyen bir şey mi geldi?
İbni Kesir : Söyleneni düşünmediler mi hiç? Yoksa onlara, daha önce geçen atalarına gelmeyen bir şey mi geldi?
İskender Evrenosoğlu : Onlar hâlâ sözü düşünmediler mi (mânâsına varmadılar mı, anlamadılar mı)? Yoksa onlara, atalarına gelmemiş olan (bir şey) mi geldi?
Muhammed Esed : Peki, onlar (Allah'ın bu) sözünü anlamaya hiç çalışmadılar mı? Yahut geçip gitmiş atalarına hiç gelmeyen bir şey mi geldi onlara?
Ömer Nasuhi Bilmen : Ya o kelâmı hâlâ tefekkür etmezler mi? Yahut onlara evvelki atalarına gelmemiş bir şey mi gelmiş oldu?
Ömer Öngüt : Onlar bu sözü iyice düşünmediler mi? Yoksa onlara, geçmişteki atalarına gelmeyen bir şey mi geldi?
Şaban Piriş : Söyleneni hiç düşünmediler mi? Yoksa onlara, önceki atalarına gelmemiş bir şey mi geldi?
Suat Yıldırım : Peki onlar Allah’ın sözünü anlamaya çalışmadılar mı? Yoksa önce geçip gitmiş babalarına hiç gelmemiş olan, ömürlerinde ilk defa duydukları bir şeyle mi karşılaştılar?
Süleyman Ateş : Onlar o sözü (Kur'ân'ı) iyice düşünmediler mi, yoksa onlara, ilk atalarına gelmeyen bir şey (bir elçi ve Kitap) geldi diye mi (böyle davranıyorlar)?
Tefhim-ul Kuran : Onlar, yine de o sözü (Kur'an'ı) gereği gibi düşünmediler mi, yoksa onlara, geçmişteki atalarına gelmeyen bir şey mi geldi?
Ümit Şimşek : Onlar bu söz üzerinde hiç düşünmezler mi? Yoksa gelip geçmiş atalarına gelmeyen şey onlara mı geldi?
Yaşar Nuri Öztürk : Sözü gereğince düşünmediler de ondan mı, yoksa kendilerine ilk atalarına gelmeyen bir şey geldi diye mi?


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}