» 29 / Ankebût  47:

Kuran Sırası: 29
İniş Sırası: 85
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69

 » 29 / Ankebût  Suresi: 47
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَكَذَٰلِكَ (VKZ̃LK) = ve keƶālike : ve işte böylece
2. أَنْزَلْنَا (ÊNZLNE) = enzelnā : indirdik
3. إِلَيْكَ (ÎLYK) = ileyke : sana
4. الْكِتَابَ (ELKTEB) = l-kitābe : Kitabı
5. فَالَّذِينَ (FELZ̃YN) = felleƶīne : kimseler
6. اتَيْنَاهُمُ ( ËTYNEHM) = āteynāhumu : kendilerine verdiklerimiz
7. الْكِتَابَ (ELKTEB) = l-kitābe : Kitabı
8. يُؤْمِنُونَ (YÙMNVN) = yu'minūne : inanırlar
9. بِهِ (BH) = bihi : ona
10. وَمِنْ (VMN) = ve min : ve
11. هَٰؤُلَاءِ (HÙLEÙ) = hā'ulā'i : şunlardan (Araplardan)
12. مَنْ (MN) = men : kimseler
13. يُؤْمِنُ (YÙMN) = yu'minu : inananırlar
14. بِهِ (BH) = bihi : ona
15. وَمَا (VME) = ve mā : ve
16. يَجْحَدُ (YCḪD̃) = yecHadu : inkar etmez
17. بِايَاتِنَا (B ËYETNE) = biāyātinā : ayetlerimizi
18. إِلَّا (ÎLE) = illā : başkası
19. الْكَافِرُونَ (ELKEFRVN) = l-kāfirūne : kafirlerden
ve işte böylece | indirdik | sana | Kitabı | kimseler | kendilerine verdiklerimiz | Kitabı | inanırlar | ona | ve | şunlardan (Araplardan) | kimseler | inananırlar | ona | ve | inkar etmez | ayetlerimizi | başkası | kafirlerden |

[] [NZL] [] [KTB] [] [ETY] [KTB] [EMN] [] [] [] [] [EMN] [] [] [CḪD̃] [EYY] [] [KFR]
VKZ̃LK ÊNZLNE ÎLYK ELKTEB FELZ̃YN ËTYNEHM ELKTEB YÙMNVN BH VMN HÙLEÙ MN YÙMN BH VME YCḪD̃ B ËYETNE ÎLE ELKEFRVN

ve keƶālike enzelnā ileyke l-kitābe felleƶīne āteynāhumu l-kitābe yu'minūne bihi ve min hā'ulā'i men yu'minu bihi ve mā yecHadu biāyātinā illā l-kāfirūne
وكذلك أنزلنا إليك الكتاب فالذين آتيناهم الكتاب يؤمنون به ومن هؤلاء من يؤمن به وما يجحد بآياتنا إلا الكافرون

 » 29 / Ankebût  Suresi: 47
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وكذلك | VKZ̃LK ve keƶālike ve işte böylece And thus
أنزلنا ن ز ل | NZL ÊNZLNE enzelnā indirdik We (have) revealed
إليك | ÎLYK ileyke sana to you
الكتاب ك ت ب | KTB ELKTEB l-kitābe Kitabı the Book.
فالذين | FELZ̃YN felleƶīne kimseler So those
آتيناهم ا ت ي | ETY ËTYNEHM āteynāhumu kendilerine verdiklerimiz We gave [them]
الكتاب ك ت ب | KTB ELKTEB l-kitābe Kitabı the Book
يؤمنون ا م ن | EMN YÙMNVN yu'minūne inanırlar believe
به | BH bihi ona therein.
ومن | VMN ve min ve And among
هؤلاء | HÙLEÙ hā'ulā'i şunlardan (Araplardan) these
من | MN men kimseler (are some) who
يؤمن ا م ن | EMN YÙMN yu'minu inananırlar believe
به | BH bihi ona therein.
وما | VME ve mā ve And none
يجحد ج ح د | CḪD̃ YCḪD̃ yecHadu inkar etmez reject
بآياتنا ا ي ي | EYY B ËYETNE biāyātinā ayetlerimizi Our Verses
إلا | ÎLE illā başkası except
الكافرون ك ف ر | KFR ELKEFRVN l-kāfirūne kafirlerden the disbelievers.

29:47 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve işte böylece | indirdik | sana | Kitabı | kimseler | kendilerine verdiklerimiz | Kitabı | inanırlar | ona | ve | şunlardan (Araplardan) | kimseler | inananırlar | ona | ve | inkar etmez | ayetlerimizi | başkası | kafirlerden |

[] [NZL] [] [KTB] [] [ETY] [KTB] [EMN] [] [] [] [] [EMN] [] [] [CḪD̃] [EYY] [] [KFR]
VKZ̃LK ÊNZLNE ÎLYK ELKTEB FELZ̃YN ËTYNEHM ELKTEB YÙMNVN BH VMN HÙLEÙ MN YÙMN BH VME YCḪD̃ B ËYETNE ÎLE ELKEFRVN

ve keƶālike enzelnā ileyke l-kitābe felleƶīne āteynāhumu l-kitābe yu'minūne bihi ve min hā'ulā'i men yu'minu bihi ve mā yecHadu biāyātinā illā l-kāfirūne
وكذلك أنزلنا إليك الكتاب فالذين آتيناهم الكتاب يؤمنون به ومن هؤلاء من يؤمن به وما يجحد بآياتنا إلا الكافرون

[] [ن ز ل] [] [ك ت ب] [] [ا ت ي] [ك ت ب] [ا م ن] [] [] [] [] [ا م ن] [] [] [ج ح د] [ا ي ي] [] [ك ف ر]

 » 29 / Ankebût  Suresi: 47
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وكذلك | VKZ̃LK ve keƶālike ve işte böylece And thus
Vav,Kef,Zel,Lam,Kef,
6,20,700,30,20,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
P – prefixed preposition ka
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
الواو عاطفة
جار ومجرور
أنزلنا ن ز ل | NZL ÊNZLNE enzelnā indirdik We (have) revealed
,Nun,Ze,Lam,Nun,Elif,
,50,7,30,50,1,
V – 1st person plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
إليك | ÎLYK ileyke sana to you
,Lam,Ye,Kef,
,30,10,20,
P – preposition
PRON – 2nd person masculine singular object pronoun
جار ومجرور
الكتاب ك ت ب | KTB ELKTEB l-kitābe Kitabı the Book.
Elif,Lam,Kef,Te,Elif,Be,
1,30,20,400,1,2,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
فالذين | FELZ̃YN felleƶīne kimseler So those
Fe,Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
80,1,30,700,10,50,
REM – prefixed resumption particle
REL – masculine plural relative pronoun
الفاء استئنافية
اسم موصول
آتيناهم ا ت ي | ETY ËTYNEHM āteynāhumu kendilerine verdiklerimiz We gave [them]
,Te,Ye,Nun,Elif,He,Mim,
,400,10,50,1,5,40,
V – 1st person plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
الكتاب ك ت ب | KTB ELKTEB l-kitābe Kitabı the Book
Elif,Lam,Kef,Te,Elif,Be,
1,30,20,400,1,2,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
يؤمنون ا م ن | EMN YÙMNVN yu'minūne inanırlar believe
Ye,,Mim,Nun,Vav,Nun,
10,,40,50,6,50,
V – 3rd person masculine plural (form IV) imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
به | BH bihi ona therein.
Be,He,
2,5,
P – prefixed preposition bi
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
جار ومجرور
ومن | VMN ve min ve And among
Vav,Mim,Nun,
6,40,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
P – preposition
الواو عاطفة
حرف جر
هؤلاء | HÙLEÙ hā'ulā'i şunlardan (Araplardan) these
He,,Lam,Elif,,
5,,30,1,,
DEM – plural demonstrative pronoun
اسم اشارة
من | MN men kimseler (are some) who
Mim,Nun,
40,50,
REL – relative pronoun
اسم موصول
يؤمن ا م ن | EMN YÙMN yu'minu inananırlar believe
Ye,,Mim,Nun,
10,,40,50,
V – 3rd person masculine singular (form IV) imperfect verb
فعل مضارع
به | BH bihi ona therein.
Be,He,
2,5,
P – prefixed preposition bi
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
جار ومجرور
وما | VME ve mā ve And none
Vav,Mim,Elif,
6,40,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
يجحد ج ح د | CḪD̃ YCḪD̃ yecHadu inkar etmez reject
Ye,Cim,Ha,Dal,
10,3,8,4,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
فعل مضارع
بآياتنا ا ي ي | EYY B ËYETNE biāyātinā ayetlerimizi Our Verses
Be,,Ye,Elif,Te,Nun,Elif,
2,,10,1,400,50,1,
P – prefixed preposition bi
N – genitive feminine plural noun
PRON – 1st person plural possessive pronoun
جار ومجرور و«نا» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
إلا | ÎLE illā başkası except
,Lam,Elif,
,30,1,
RES – restriction particle
أداة حصر
الكافرون ك ف ر | KFR ELKEFRVN l-kāfirūne kafirlerden the disbelievers.
Elif,Lam,Kef,Elif,Fe,Re,Vav,Nun,
1,30,20,1,80,200,6,50,
N – nominative masculine plural active participle
اسم مرفوع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَكَذَٰلِكَ: ve işte böylece | أَنْزَلْنَا: indirdik | إِلَيْكَ: sana | الْكِتَابَ: Kitabı | فَالَّذِينَ: kimseler | اتَيْنَاهُمُ: kendilerine verdiklerimiz | الْكِتَابَ: Kitabı | يُؤْمِنُونَ: inanırlar | بِهِ: ona | وَمِنْ: ve | هَٰؤُلَاءِ: şunlardan (Araplardan) | مَنْ: kimseler | يُؤْمِنُ: inananırlar | بِهِ: ona | وَمَا: ve | يَجْحَدُ: inkar etmez | بِايَاتِنَا: ayetlerimizi | إِلَّا: başkası | الْكَافِرُونَ: kafirlerden |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وكذلك WKZ̃LK ve işte böylece | أنزلنا ÊNZLNE indirdik | إليك ÎLYK sana | الكتاب ELKTEB Kitabı | فالذين FELZ̃YN kimseler | آتيناهم ËTYNEHM kendilerine verdiklerimiz | الكتاب ELKTEB Kitabı | يؤمنون YÙMNWN inanırlar | به BH ona | ومن WMN ve | هؤلاء HÙLEÙ şunlardan (Araplardan) | من MN kimseler | يؤمن YÙMN inananırlar | به BH ona | وما WME ve | يجحد YCḪD̃ inkar etmez | بآياتنا B ËYETNE ayetlerimizi | إلا ÎLE başkası | الكافرون ELKEFRWN kafirlerden |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve keƶālike: ve işte böylece | enzelnā: indirdik | ileyke: sana | l-kitābe: Kitabı | felleƶīne: kimseler | āteynāhumu: kendilerine verdiklerimiz | l-kitābe: Kitabı | yu'minūne: inanırlar | bihi: ona | ve min: ve | hā'ulā'i: şunlardan (Araplardan) | men: kimseler | yu'minu: inananırlar | bihi: ona | ve mā: ve | yecHadu: inkar etmez | biāyātinā: ayetlerimizi | illā: başkası | l-kāfirūne: kafirlerden |
Kırık Meal (Transcript) : |VKZ̃LK: ve işte böylece | ÊNZLNE: indirdik | ÎLYK: sana | ELKTEB: Kitabı | FELZ̃YN: kimseler | ËTYNEHM: kendilerine verdiklerimiz | ELKTEB: Kitabı | YÙMNVN: inanırlar | BH: ona | VMN: ve | HÙLEÙ: şunlardan (Araplardan) | MN: kimseler | YÙMN: inananırlar | BH: ona | VME: ve | YCḪD̃: inkar etmez | B ËYETNE: ayetlerimizi | ÎLE: başkası | ELKEFRVN: kafirlerden |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve işte sana böyle bir kitap indirdik biz ve bu yüzden kendilerine kitap verilenler, inanıyorlar ona ve şunlardan da inanan var ona ve delillerimizi, kâfirlerden başkası da bilerek inkâr etmez.
Adem Uğur : (Resûlüm!) İşte böylece sana (önceki kitapları tasdik eden) bu Kitab'ı indirdik. Onun için, kendilerine kitap verdiklerimiz ona iman ediyorlar. Şunlardan (Araplardan) da ona iman eden nice kimseler vardır. Âyetlerimizi, ancak kâfirler (inatları yüzünden) bile bile inkâr eder.
Ahmed Hulusi : Böylece sana Kitabı (Hakikat ve Sünnetullah bilgisini) inzâl ettik. . . Kendilerine Kitap verdiklerimiz (hakikatleri olarak) O'na iman ederler. . . İşte bunlardan, O'na (hakikatlerine) iman eden kimse de vardır. . . İşaretlerimizi sadece hakikat bilgisini inkâr edenler (kilitlenmişler) bile bile inkâr eder.
Ahmet Tekin : Önceki peygamberlere indirdiğimiz kitaplar gibi, sana da bu kitabı, Kur’ân’ı indirdik. Kendilerine verdiğimiz kutsal kitapların hükmünce amel edenler Kur’ân’a iman ediyorlar. Şu kabilelerden de, Kur’ân’a iman eden ve edecek olan birçok kimse var. Âyetlerimizi, Kur’ân’ımızı ve ilkelerimizi ancak kâfirler, nankörler bile bile inkâr ederler.
Ahmet Varol : İşte böyle (geçmiş peygamberlere indirdiğimiz gibi) sana da Kitap indirdik. Kendilerine kitap verdiklerimiz ona inanıyorlar. Şunlardan [3] da ona iman edecek olan vardır. Kâfirlerden başkası ayetlerimizi bile bile inkar etmez.
Ali Bulaç : İşte biz sana böyle bir Kitap indirdik. Bundan dolayı kendilerine Kitap verdiklerimiz ona iman etmektedirler. Bunlar (putatapıcılar)dan da ona iman edecek olanlar vardır. İnkârcılardan başkası bizim ayetlerimizi inkar etmez.
Ali Fikri Yavuz : (Ey Rasûlüm), onlara kitab indirdiğimiz gibi, sana da kitab indirdik. Onun için kendilerine kitab verdiklerimiz (Abdullah ibni Selâm gibi kimseler), Kur’an’a iman ediyorlar. Şunlardan (Mekke halkından) da Kur’an’a iman edecek kimseler var. Bizim ayetlerimizi ancak kâfirler inkâr eder.
Bekir Sadak : Sana kitap'i boylece indirdik; iste, kendilerine Kitap verdiklerimiz ona inanirlar; bunlardan da ona inanan bulunur. Ayetlerimizi ancak inkarcilar bile bile tanimazlar.
Celal Yıldırım : İşte (ey Peygamber!) Sana böyle bir kitap indirdik. Kendilerine (daha önce) kitap verdiklerimizden gerçekçi ilim adamları) O'na inanırlar. Bunlar (putperest Araplar)dan da O'na inanan kimseler vardır. Bizim âyetlerimizi ancak inâdçı kâfirler inkâr eder.
Diyanet İşleri : İşte böylece biz sana kitabı indirdik. Kendilerine kitap verdiklerimiz ona inanırlar. Şunlar (Kitap ehlinden çağdaşın olanlar)dan da ona inananlar vardır. Bizim âyetlerimizi ancak kâfirler inkâr ederler.
Diyanet İşleri (eski) : Sana Kitap'ı böylece indirdik; işte, kendilerine Kitap verdiklerimiz ona inanırlar; bunlardan da ona inanan bulunur. Ayetlerimizi ancak inkarcılar bile bile tanımazlar.
Diyanet Vakfi : (Resûlüm!) İşte böylece sana (önceki kitapları tasdik eden) bu Kitab'ı indirdik. Onun için, kendilerine kitap verdiklerimiz ona iman ediyorlar. Şunlardan (Araplardan) da ona iman eden nice kimseler vardır. Âyetlerimizi, ancak kâfirler (inatları yüzünden) bile bile inkâr eder.
Edip Yüksel : İşte sana bu kitabı indirdik. Kendilerine kitap vermiş olduklarımız ona inanacaklardır. Şunlardan (ümmilerden) da bazıları inanacaktır. Kafirlerden başkası ayetlerimizi reddetmez.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : (Resulüm!) İşte sana (önceki kitapları tasdik eden) bu kitabı indirdik. Onun için, kendilerine kitap verdiklerimiz ona iman ediyorlar. Şunlardan da ona iman eden nice kimseler vardır. Ayetlerimizi ancak kâfirler bile bile inkâr eder.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : İşte sana (öncekileri tasdik eden) böyle bir kitap indirdik. O'nun için kendilerine kitap verdiklerimiz ona iman ederler. Şunlardan da ona iman edenler vardır. Bizim ayetlerimizi ancak kafirler inkar eder.
Elmalılı Hamdi Yazır : İşte sana böyle kitab indirdik, onun için kendilerine kitab verdiklerimiz ona iyman ederler, şunlardan da ona iyman eden var ve bizim âyetlerimizi ancak kâfirler inkâr eder
Fizilal-il Kuran : Ey muhammed, sana indirdiğimiz Kitab'ın niteliği işte budur. Buna göre daha önce kitap verdiklerimiz ona inanırlar. Şu müşriklerden de ona inananlar vardır. Bizim ayetlerimizi inkâr edenler, sadece inatçı kâfirlerdir.
Gültekin Onan : İşte biz sana böyle bir Kitap indirdik. Bundan dolayı kendilerine Kitap verdiklerimiz ona inanmaktadırlar. Bunlar [putatapıcılar]dan da ona inanacak olanlar vardır. Kafirlerden başkası bizim ayetlerimizi (bile bile) reddetmez / kafa tutmaz (cehade).
Hakkı Yılmaz : "Ve işte böylece Biz, sana Kitab'ı indirdik de kendilerine Kitap verdiklerimiz Kur’ân'a inanıyorlar. Ve ehli kitabın dışındakilerden/ Araplardan da ona inananlar vardır. Ve Bizim âyetlerimizi ancak, kâfirler; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek örtbas eden kimseler bile bile reddeder. "
Hasan Basri Çantay : İşte sana (Habîbim böyle bir) kitâb indirdik. Onun için kendilerine kitâb verdiklerimiz buna îman ediyorlar. Şunlardan da ona îman edecek nice kimseler vardır. Bizim âyetlerimizi kâfirlerden başkası bilerek inkâr etmez.
Hayrat Neşriyat : (Ey Resûlüm!) İşte böylece sana (önceki kitabları tasdîk eden) bu Kitâb’ı indirdik. Onun için, kendilerine kitab verdiğimiz kimseler ona îmân ederler. Şunlardan (Arab’lardan)da ona îmân eden kimseler vardır. Ve kâfirlerden başkası, bizim âyetlerimizi bilerek inkâr etmez.
İbni Kesir : İşte böylece sana Kitab'ı indirdik. Kendilerine kitab verdiklerimiz de ona inanırlar. Bunlardan da ona inanan bulunur. Ayetlerimizi kafirlerden başkası inkar etmez.
İskender Evrenosoğlu : Ve iþte böylece sana Kitab'ı indirdik. Kendilerine kitap verdiklerimiz O'na inanırlar. Ve bunlardan O'na (Kur'ân-ı Kerim'e) inananlar, kâfirler hariç, âyetlerimizi bile bile inkâr etmezler.
Muhammed Esed : (Ey Muhammed!) Bu ilahi kelamı sana işte bu şekilde indirdik. Ve bu ilahi kelamı bahşettiklerimiz ona inanırlar; şu (geçmiş vahiylerin takipçi)leri arasında da ona inananlar vardır. Mesajlarımızı, (apaçık bir) hakikati inkar edenler dışında, hiç kimse bile bile reddetmez:
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve işte sana böylece kitabı indirdik. Artık kendilerine kitap vermiş olduklarımız ona imân ederler. Şunlardan da ona imân edecek olanlar vardır. Ve Bizim âyetlerimizi kâfirlerden başkası inkar etmez.
Ömer Öngüt : Resulüm! İşte biz böylece sana Kitab'ı indirdik. Kendilerine kitap verdiklerimiz ona iman ederler. Bunlardan da ona iman edenler vardır. Bizim âyetlerimizi ancak kâfirler bile bile inkâr ederler.
Şaban Piriş : İşte sana böyle bir kitap indirdik. Kendilerine kitap verilenler ona inanırlar. Bunlardan da ona inananlar vardır. Ayetlerimizi kafirlerden başkası bile bile inkar etmez.
Suat Yıldırım : Biz, işte sana da bu Kitabı indirdik. Daha önce kitap verdiğimiz kimseler buna da iman ederlerdi. Şunlardan da ona iman edenler vardır. Bizim âyetlerimizi kâfirlerden başkası inkâr etmez.
Süleyman Ateş : İşte böylece Kitabı sana da indirdik. Kendilerine Kitabı verdiklerimiz, ona inanırlar: Şunlardan (şu Araplardan) da ona inananlar vardır. Âyetlerimizi, kâfirlerden başkası inkâr etmez.
Tefhim-ul Kuran : İşte biz sana böyle bir Kitap indirdik. Bundan dolayı kendilerine Kitap verdiklerimiz ona iman etmektedirler. Bunlar (putatapıcılar)dan da ona iman edecek olanlar vardır. Küfre sapanlardan başkası bizim ayetlerimizi inkâr etmez.
Ümit Şimşek : Biz sana da kitabı böylece indirdik. Kendilerine kitap verdiklerimiz, bu Kur'ân'a da iman ederler. Şunlardan da ona iman edenler vardır. Zaten Bizim âyetlerimizi kâfirlerden başkası inkâr etmez.
Yaşar Nuri Öztürk : Kitap'ı sana işte böyle indirdik. Kendilerine kitap verdiklerimiz ona inanırlar. Şunlar içinden de ona inananlar vardır. Bizim ayetlerimize, gerçeği örtenlerden başkası kafa tutmaz.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}