» 33 / Ahzâb  38:

Kuran Sırası: 33
İniş Sırası: 90
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73

 » 33 / Ahzâb  Suresi: 38
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. مَا (ME) = mā : yoktur
2. كَانَ (KEN) = kāne :
3. عَلَى (AL) = ǎlā : üzerine
4. النَّبِيِّ (ELNBY) = n-nebiyyi : Peygamber
5. مِنْ (MN) = min : herhangi
6. حَرَجٍ (ḪRC) = Haracin : bir güçlük
7. فِيمَا (FYME) = fīmā : bir şeyde
8. فَرَضَ (FRŽ) = feraDe : takdir ettiği
9. اللَّهُ (ELLH) = llahu : Allah'ın
10. لَهُ (LH) = lehu : kendisine
11. سُنَّةَ (SNT) = sunnete : yasasıdır
12. اللَّهِ (ELLH) = llahi : Allah'ın
13. فِي (FY) = fī : arasında
14. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne :
15. خَلَوْا (ḢLVE) = ḣalev : geçenler
16. مِنْ (MN) = min :
17. قَبْلُ (GBL) = ḳablu : sizden önce
18. وَكَانَ (VKEN) = ve kāne : ve
19. أَمْرُ (ÊMR) = emru : emri
20. اللَّهِ (ELLH) = llahi : Allah'ın
21. قَدَرًا (GD̃RE) = ḳaderan : bir kaderdir
22. مَقْدُورًا (MGD̃VRE) = meḳdūran : takdir edilmiş
yoktur | | üzerine | Peygamber | herhangi | bir güçlük | bir şeyde | takdir ettiği | Allah'ın | kendisine | yasasıdır | Allah'ın | arasında | | geçenler | | sizden önce | ve | emri | Allah'ın | bir kaderdir | takdir edilmiş |

[] [KVN] [] [NBE] [] [ḪRC] [] [FRŽ] [] [] [SNN] [] [] [] [ḢLV] [] [GBL] [KVN] [EMR] [] [GD̃R] [GD̃R]
ME KEN AL ELNBY MN ḪRC FYME FRŽ ELLH LH SNT ELLH FY ELZ̃YN ḢLVE MN GBL VKEN ÊMR ELLH GD̃RE MGD̃VRE

kāne ǎlā n-nebiyyi min Haracin fīmā feraDe llahu lehu sunnete llahi elleƶīne ḣalev min ḳablu ve kāne emru llahi ḳaderan meḳdūran
ما كان على النبي من حرج فيما فرض الله له سنة الله في الذين خلوا من قبل وكان أمر الله قدرا مقدورا

 » 33 / Ahzâb  Suresi: 38
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ما | ME yoktur Not
كان ك و ن | KVN KEN kāne (there can) be
على | AL ǎlā üzerine upon
النبي ن ب ا | NBE ELNBY n-nebiyyi Peygamber the Prophet
من | MN min herhangi any
حرج ح ر ج | ḪRC ḪRC Haracin bir güçlük discomfort
فيما | FYME fīmā bir şeyde in what
فرض ف ر ض | FRŽ FRŽ feraDe takdir ettiği Allah has imposed
الله | ELLH llahu Allah'ın Allah has imposed
له | LH lehu kendisine on him.
سنة س ن ن | SNN SNT sunnete yasasıdır (That is the) Way
الله | ELLH llahi Allah'ın (of) Allah
في | FY arasında concerning
الذين | ELZ̃YN elleƶīne those who
خلوا خ ل و | ḢLV ḢLVE ḣalev geçenler passed away
من | MN min before.
قبل ق ب ل | GBL GBL ḳablu sizden önce before.
وكان ك و ن | KVN VKEN ve kāne ve And is
أمر ا م ر | EMR ÊMR emru emri (the) Command
الله | ELLH llahi Allah'ın (of) Allah
قدرا ق د ر | GD̃R GD̃RE ḳaderan bir kaderdir a decree
مقدورا ق د ر | GD̃R MGD̃VRE meḳdūran takdir edilmiş destined.

33:38 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

yoktur | | üzerine | Peygamber | herhangi | bir güçlük | bir şeyde | takdir ettiği | Allah'ın | kendisine | yasasıdır | Allah'ın | arasında | | geçenler | | sizden önce | ve | emri | Allah'ın | bir kaderdir | takdir edilmiş |

[] [KVN] [] [NBE] [] [ḪRC] [] [FRŽ] [] [] [SNN] [] [] [] [ḢLV] [] [GBL] [KVN] [EMR] [] [GD̃R] [GD̃R]
ME KEN AL ELNBY MN ḪRC FYME FRŽ ELLH LH SNT ELLH FY ELZ̃YN ḢLVE MN GBL VKEN ÊMR ELLH GD̃RE MGD̃VRE

kāne ǎlā n-nebiyyi min Haracin fīmā feraDe llahu lehu sunnete llahi elleƶīne ḣalev min ḳablu ve kāne emru llahi ḳaderan meḳdūran
ما كان على النبي من حرج فيما فرض الله له سنة الله في الذين خلوا من قبل وكان أمر الله قدرا مقدورا

[] [ك و ن] [] [ن ب ا] [] [ح ر ج] [] [ف ر ض] [] [] [س ن ن] [] [] [] [خ ل و] [] [ق ب ل] [ك و ن] [ا م ر] [] [ق د ر] [ق د ر]

 » 33 / Ahzâb  Suresi: 38
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ما | ME yoktur Not
Mim,Elif,
40,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
كان ك و ن | KVN KEN kāne (there can) be
Kef,Elif,Nun,
20,1,50,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
على | AL ǎlā üzerine upon
Ayn,Lam,,
70,30,,
P – preposition
حرف جر
النبي ن ب ا | NBE ELNBY n-nebiyyi Peygamber the Prophet
Elif,Lam,Nun,Be,Ye,
1,30,50,2,10,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
من | MN min herhangi any
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
حرج ح ر ج | ḪRC ḪRC Haracin bir güçlük discomfort
Ha,Re,Cim,
8,200,3,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
فيما | FYME fīmā bir şeyde in what
Fe,Ye,Mim,Elif,
80,10,40,1,
P – preposition
REL – relative pronoun
حرف جر
اسم موصول
فرض ف ر ض | FRŽ FRŽ feraDe takdir ettiği Allah has imposed
Fe,Re,Dad,
80,200,800,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
الله | ELLH llahu Allah'ın Allah has imposed
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مرفوع
له | LH lehu kendisine on him.
Lam,He,
30,5,
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
جار ومجرور
سنة س ن ن | SNN SNT sunnete yasasıdır (That is the) Way
Sin,Nun,Te merbuta,
60,50,400,
N – accusative feminine singular noun
اسم منصوب
الله | ELLH llahi Allah'ın (of) Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
في | FY arasında concerning
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
الذين | ELZ̃YN elleƶīne those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
خلوا خ ل و | ḢLV ḢLVE ḣalev geçenler passed away
Hı,Lam,Vav,Elif,
600,30,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
من | MN min before.
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
قبل ق ب ل | GBL GBL ḳablu sizden önce before.
Gaf,Be,Lam,
100,2,30,
N – genitive noun
اسم مجرور
وكان ك و ن | KVN VKEN ve kāne ve And is
Vav,Kef,Elif,Nun,
6,20,1,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض
أمر ا م ر | EMR ÊMR emru emri (the) Command
,Mim,Re,
,40,200,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
الله | ELLH llahi Allah'ın (of) Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
قدرا ق د ر | GD̃R GD̃RE ḳaderan bir kaderdir a decree
Gaf,Dal,Re,Elif,
100,4,200,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
مقدورا ق د ر | GD̃R MGD̃VRE meḳdūran takdir edilmiş destined.
Mim,Gaf,Dal,Vav,Re,Elif,
40,100,4,6,200,1,
N – accusative masculine indefinite passive participle
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |مَا: yoktur | كَانَ: | عَلَى: üzerine | النَّبِيِّ: Peygamber | مِنْ: herhangi | حَرَجٍ: bir güçlük | فِيمَا: bir şeyde | فَرَضَ: takdir ettiği | اللَّهُ: Allah'ın | لَهُ: kendisine | سُنَّةَ: yasasıdır | اللَّهِ: Allah'ın | فِي: arasında | الَّذِينَ: | خَلَوْا: geçenler | مِنْ: | قَبْلُ: sizden önce | وَكَانَ: ve | أَمْرُ: emri | اللَّهِ: Allah'ın | قَدَرًا: bir kaderdir | مَقْدُورًا: takdir edilmiş |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ما ME yoktur | كان KEN | على AL üzerine | النبي ELNBY Peygamber | من MN herhangi | حرج ḪRC bir güçlük | فيما FYME bir şeyde | فرض FRŽ takdir ettiği | الله ELLH Allah'ın | له LH kendisine | سنة SNT yasasıdır | الله ELLH Allah'ın | في FY arasında | الذين ELZ̃YN | خلوا ḢLWE geçenler | من MN | قبل GBL sizden önce | وكان WKEN ve | أمر ÊMR emri | الله ELLH Allah'ın | قدرا GD̃RE bir kaderdir | مقدورا MGD̃WRE takdir edilmiş |
Kırık Meal (Okunuş) : |: yoktur | kāne: | ǎlā: üzerine | n-nebiyyi: Peygamber | min: herhangi | Haracin: bir güçlük | fīmā: bir şeyde | feraDe: takdir ettiği | llahu: Allah'ın | lehu: kendisine | sunnete: yasasıdır | llahi: Allah'ın | : arasında | elleƶīne: | ḣalev: geçenler | min: | ḳablu: sizden önce | ve kāne: ve | emru: emri | llahi: Allah'ın | ḳaderan: bir kaderdir | meḳdūran: takdir edilmiş |
Kırık Meal (Transcript) : |ME: yoktur | KEN: | AL: üzerine | ELNBY: Peygamber | MN: herhangi | ḪRC: bir güçlük | FYME: bir şeyde | FRŽ: takdir ettiği | ELLH: Allah'ın | LH: kendisine | SNT: yasasıdır | ELLH: Allah'ın | FY: arasında | ELZ̃YN: | ḢLVE: geçenler | MN: | GBL: sizden önce | VKEN: ve | ÊMR: emri | ELLH: Allah'ın | GD̃RE: bir kaderdir | MGD̃VRE: takdir edilmiş |
Abdulbaki Gölpınarlı : Allah'ın, ona farzettiğini yapmasında hiçbir vebal yok Peygambere; daha önce gelip geçenler hakkında da Allah'ın koyduğu yol yordam buydu ve Allah'ın emri, takdîr edilmiş ve yerine gelmiştir.
Adem Uğur : Allah'ın, kendisine helâl kıldığı şeyde Peygamber'e herhangi bir vebâl yoktur. Önce gelip geçenler arasında da Allah'ın âdeti böyle idi. Allah'ın emri mutlaka yerine gelecek, yazılmış bir kaderdir.
Ahmed Hulusi : Allâh'ın kendisine zorunlu kıldıklarında O Nebi'ye sorumluluk yoktur! Bu, önceden geçmişler içinde de Sünnetullah'tır. . . Allâh'ın hükmü, planlanmış (yerine gelmesi kesin) bir kaderdir!
Ahmet Tekin : Allah’ın, kendisine meşrûiyet tanıdığı hususlarda, peygambere herhangi bir vebal, bir güçlük yoktur. Evvelce vazifelerini ifa ederek geçip giden bütün peygamberler hakkında Allah’ın sünneti, koyduğu kurallar böyledir. Allah’ın planı ise, mutlaka gerçekleşecek, başa gelecek, kaçınılamayan bir kaderdir.
Ahmet Varol : Allah'ın kendine takdir ettiği şeyde Peygamberin üzerine hiçbir güçlük yoktur. Bundan önce geçenler hakkında da Allah'ın kanunu böyleydi. Allah'ın emri, yerine getirilen bir kaderdir.
Ali Bulaç : Allah'ın kendisine farz kıldığı bir şey(i yerine getirme)de peygamber üzerine hiçbir güçlük yoktur. (Bu,) daha önce gelip geçen (ümmet)lerde Allah'ın bir sünnetidir. Allah'ın emri, takdir edilmiş bir kaderdir.
Ali Fikri Yavuz : Allah’ın Peygamber için taksim ve takdir ettiği şeyde (Zeyneb’i kendisine halâl kılmakta) Peygambere hiç bir vebal yoktur. Bundan önce geçen peygamberler hakkında da Allah’ın sünneti (kanunu) böyledir (Allah’ın peygamberlere mubah kıldığı şeyde, peygamberlere hiç bir vebal olamaz.) Allah’ın emri gerçekleşmiş bir hüküm bulunuyor.
Bekir Sadak : Allah'in Peygamber'e farz kildigi seylerde ona bir gucluk yoktur. Bu, Allah'in otedenberi, gelmis gecmislere uyguladigi yasasidir. Allah'in emri suphesiz geregi gibi yerine gelecektir.
Celal Yıldırım : Peygamber üzerinde, Allah'ın onun için takdîr edip gerekli kıldığı şeyde bir vebal ve sakınca yoktur. Bu daha önce gelip geçenler hakkında da Allah'ın câri bir sünnetidir (ki uygulanır). Allah'ın emri elbette yerini bulan bir kaderdir.
Diyanet İşleri : Allah’ın, kendisine farz kıldığı şeyleri yerine getirmesi konusunda peygambere bir darlık yoktur. Daha önce gelip geçen peygamberler hakkında da Allah’ın kanunu böyledir. Allah’ın emri, kesinleşmiş bir hükümdür.
Diyanet İşleri (eski) : Allah'ın Peygamber'e farz kıldığı şeylerde ona bir güçlük yoktur. Bu, Allah'ın öteden beri, gelmiş geçmişlere uyguladığı yasasıdır. Allah'ın emri şüphesiz gereği gibi yerine gelecektir.
Diyanet Vakfi : Allah'ın, kendisine helâl kıldığı şeyde Peygamber'e herhangi bir vebâl yoktur. Önce gelip geçenler arasında da Allah'ın âdeti böyle idi. Allah'ın emri mutlaka yerine gelecek, yazılmış bir kaderdir.
Edip Yüksel : ALLAH'ın kendisine yasallaştırdığı bir konuda peygambere herhangi bir engel yoktur. Bu, öteden beri, gelmiş geçmişlere uygulanan ALLAH'ın sünneti (yasası) dır. ALLAH'ın emri, belirlenmiş ve kesinleşmiştir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Peygambere Allah'ın takdir ettiği, mübah kıldığı şeyde bir darlık yoktur. Bundan önce geçen bütün peygamberler hakkında Allah'ın sünneti böyledir. Allah'ın emri ise biçilmiş bir kaderdir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Peygambere, Allah'ın takdir ettiği, mübah kıldığı şeyde bir darlık yoktur. Bundan önce geçen bütün peygamberler hakkında Allah'ın adeti öyledir. Allah'ın emri biçilmiş bir kaderdir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Peygambere Allahın takdir ettiği, mubah kıldığı şeyde bir darlık yoktur, bundan evvel geçen bütün Peygamberler hakkında Allahın sünneti böyle ve Allahın emri biçilmiş bir kader bulunuyor
Fizilal-il Kuran : Allah'ın, Peygambere takdir ettiği bir şeyde O'na bir güçlük yoktur. Bu Allah'ın sizden öncekilere de uyguladığı yasadır. Allah'ın emri şüphesiz gereği gibi yerine gelecektir.
Gültekin Onan : Tanrı'nın kendisine farz kıldığı bir şey(i yerine getrrme)de peygamber üzerine hiçbir güçlük yoktur. (Bu,) daha önce gelip geçen (ümmet)lerde Tanrı'nın bir sünnetidir. Tanrı'nın buyruğu takdir edilmiş bir kaderdir.
Hakkı Yılmaz : (38,39) "Allah'ın kendisine farz kıldığı şeyde Peygamber üzerine, daha önce gelip geçen kimselerde; Allah'ın verdiği elçilik görevini tebliğ eden, O'na saygıyla, sevgiyle, bilgiyle ürperti duyan ve Allah'tan başka kimseye saygıyla, sevgiyle, bilgiyle ürperti duymayan kimselerle ilgili Allah'ın uygulaması olarak bir güçlük yoktur. Allah'ın emri, ayarlanmış, belirlenmiş bir kaderdir. Hesap görücü olarak Allah yeter. "
Hasan Basri Çantay : Peygamberlerin üstüne Allahın, farz etdiği herhangi bir şey (i ifâ etmesin) de hiçbir vebal olmaz. (Nitekim) daha evvel geçmiş (peygamber) lerde de Allah bu aadeti (bir kanun yapmışdır). Allahın emri, behemehal yerini bulan bir kaderdir.
Hayrat Neşriyat : Allah’ın, kendisi için takdîr ettiği bir şey(i yerine getirmek)te Peygambere herhangi bir zorluk yoktur. Bundan önce gelip geçen (peygamber)ler içinde Allah’ın kanûnu (böyle)dir. Allah’ın emri ise, mutlaka yerini bulan bir kaderdir.
İbni Kesir : Allah'ın, kendisine farz kıldığı şeylerde peygamberine herhangi bir güçlük yoktur. Allah'ın önceden geçmişler hakkındaki sünnetidir. Ve Allah'ın emri, gereği gibi yerine gelmiştir.
İskender Evrenosoğlu : Nebî için, Allah'ın O'na farz kıldığı şeyi (yerine getirmesinde) O'na bir güçlük yoktur. Daha önce gelip geçenler için de Allah'ın sünneti buydu. Allah'ın emri, taktir edilmiş bir kader idi (yerine getirildi).
Muhammed Esed : (O halde,) Allah'ın kendisi için takdir ettiği şeyi (yapmasından dolayı) Peygamber'e hiçbir suç isnad edilemez. (Gerçekte, bu) sizden önce gelip geçenler için de Allah'ın bir uygulamasıydı; ve (şunu unutma ki) Allah'ın iradesi mutlaka tecelli eder.
Ömer Nasuhi Bilmen : Allah'ın kendisi için mukadder kıldığı bir şeyde peygamber üzerine bir güçlük yoktur. Evvelce gelip geçmiş olanların haklarındaki sünnet-i ilâhiye gibi . Ve Allah'ın emri yerine getirilmiş bir kader bulunmaktadır.
Ömer Öngüt : Allah'ın kendisine helâl kıldığı şeyde Peygamber'e bir güçlük (herhangi bir vebâl) yoktur. Ondan önce gelip geçen (peygamberler) arasında da Allah'ın sünneti (âdeti) böyle idi. Allah'ın emri mutlaka yerine gelecek yazılmış bir kaderdir.
Şaban Piriş : Allah’ın kendisine uygun gördüğü şeyde peygambere bir günah yoktur. Daha önce geçenler için Allah’ın kanunu budur. Allah’ın emri yerine gelecek bir hükümdür.
Suat Yıldırım : Allah’ın, kendisine takdir edip helâl kıldığı bir hususu yerine getirmekte Peygambere herhangi bir güçlük yoktur. Sizden önce gelip geçen peygamberler hakkında da Allah’ın kanunu böyle cari olmuştur. Allah’ın emri, mutlaka yerini bulan bir kaderdir.
Süleyman Ateş : Allah'n kendisine takdir ettiği bir şeyi yerine getirmekte, Peygambere herhangi bir güçlük yoktur. Sizden önce geçenler arasında da Allâh'ın yasası böyle idi. Allâh'ın emri, olup bitmiş bir şeydir.
Tefhim-ul Kuran : Allah'ın kendisine farz kıldığı bir şey(i yerine getirme)de peygamber üzerine hiçbir güçlük yoktur. (Bu,) daha önce gelip geçen (ümmet)lerde de olan Allah'ın sünnetidir. Allah'ın emri, takdir edilmiş bir kaderdir.
Ümit Şimşek : Allah'ın kendisi için takdir ettiği birşeyi yerine getirmesinde bir peygamber için vebal yoktur. Bu, Allah'ın, daha önceki peygamberler hakkında da geçerli olan bir yasasıdır. Allah'ın emri ise, mutlaka gerçekleşmek üzere yazılmış bir kaderdir.
Yaşar Nuri Öztürk : Allah'ın kendisine farz kıldığı şeyde peygambere hiçbir vebal yoktur. Daha önce gelip geçmişlerde de Allah'ın yolu, yöntemi buydu. Allah'ın emri, belirlenmiş bir kaderdir/ölçüdür.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}