» 33 / Ahzâb  69:

Kuran Sırası: 33
İniş Sırası: 90
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73

 » 33 / Ahzâb  Suresi: 69
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. يَا (YE) = yā : EY/HEY/AH
2. أَيُّهَا (ÊYHE) = eyyuhā : SİZ!
3. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : kimseler
4. امَنُوا ( ËMNVE) = āmenū : inanan(lar)
5. لَا (LE) = lā :
6. تَكُونُوا (TKVNVE) = tekūnū : olmayın
7. كَالَّذِينَ (KELZ̃YN) = kālleƶīne : kimseler gibi
8. اذَوْا ( ËZ̃VE) = āƶev : eziyet eden
9. مُوسَىٰ (MVS) = mūsā : Musa'ya
10. فَبَرَّأَهُ (FBRÊH) = feberraehu : onu beraat ettirdi
11. اللَّهُ (ELLH) = llahu : Allah
12. مِمَّا (MME) = mimmā :
13. قَالُوا (GELVE) = ḳālū : onların dediklerinden
14. وَكَانَ (VKEN) = ve kāne : ve idi
15. عِنْدَ (AND̃) = ǐnde : yanında
16. اللَّهِ (ELLH) = llahi : Allah
17. وَجِيهًا (VCYHE) = vecīhen : itibarlı
EY/HEY/AH | SİZ! | kimseler | inanan(lar) | | olmayın | kimseler gibi | eziyet eden | Musa'ya | onu beraat ettirdi | Allah | | onların dediklerinden | ve idi | yanında | Allah | itibarlı |

[Y] [EYH] [] [EMN] [] [KVN] [] [EZ̃Y] [] [BRE] [] [] [GVL] [KVN] [AND̃] [] [VCH]
YE ÊYHE ELZ̃YN ËMNVE LE TKVNVE KELZ̃YN ËZ̃VE MVS FBRÊH ELLH MME GELVE VKEN AND̃ ELLH VCYHE

eyyuhā elleƶīne āmenū tekūnū kālleƶīne āƶev mūsā feberraehu llahu mimmā ḳālū ve kāne ǐnde llahi vecīhen
يا أيها الذين آمنوا لا تكونوا كالذين آذوا موسى فبرأه الله مما قالوا وكان عند الله وجيها

 » 33 / Ahzâb  Suresi: 69
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
يا ي | Y YE EY/HEY/AH """O!"
أيها أ ي ه | EYH ÊYHE eyyuhā SİZ! You
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseler O you who believe!
آمنوا ا م ن | EMN ËMNVE āmenū inanan(lar) O you who believe!
لا | LE (Do) not
تكونوا ك و ن | KVN TKVNVE tekūnū olmayın be
كالذين | KELZ̃YN kālleƶīne kimseler gibi like those who
آذوا ا ذ ي | EZ̃Y ËZ̃VE āƶev eziyet eden abused
موسى | MVS mūsā Musa'ya Musa
فبرأه ب ر ا | BRE FBRÊH feberraehu onu beraat ettirdi then Allah cleared him
الله | ELLH llahu Allah then Allah cleared him
مما | MME mimmā of what
قالوا ق و ل | GVL GELVE ḳālū onların dediklerinden they said.
وكان ك و ن | KVN VKEN ve kāne ve idi And he was
عند ع ن د | AND̃ AND̃ ǐnde yanında near
الله | ELLH llahi Allah Allah
وجيها و ج ه | VCH VCYHE vecīhen itibarlı honorable.

33:69 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

EY/HEY/AH | SİZ! | kimseler | inanan(lar) | | olmayın | kimseler gibi | eziyet eden | Musa'ya | onu beraat ettirdi | Allah | | onların dediklerinden | ve idi | yanında | Allah | itibarlı |

[Y] [EYH] [] [EMN] [] [KVN] [] [EZ̃Y] [] [BRE] [] [] [GVL] [KVN] [AND̃] [] [VCH]
YE ÊYHE ELZ̃YN ËMNVE LE TKVNVE KELZ̃YN ËZ̃VE MVS FBRÊH ELLH MME GELVE VKEN AND̃ ELLH VCYHE

eyyuhā elleƶīne āmenū tekūnū kālleƶīne āƶev mūsā feberraehu llahu mimmā ḳālū ve kāne ǐnde llahi vecīhen
يا أيها الذين آمنوا لا تكونوا كالذين آذوا موسى فبرأه الله مما قالوا وكان عند الله وجيها

[ي] [أ ي ه] [] [ا م ن] [] [ك و ن] [] [ا ذ ي] [] [ب ر ا] [] [] [ق و ل] [ك و ن] [ع ن د] [] [و ج ه]

 » 33 / Ahzâb  Suresi: 69
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
يا ي | Y YE EY/HEY/AH """O!"
Ye,Elif,
10,1,

أيها أ ي ه | EYH ÊYHE eyyuhā SİZ! You
,Ye,He,Elif,
,10,5,1,
VOC – prefixed vocative particle ya
N – nominative noun
أداة نداء
اسم مرفوع
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseler O you who believe!
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
آمنوا ا م ن | EMN ËMNVE āmenū inanan(lar) O you who believe!
,Mim,Nun,Vav,Elif,
,40,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
لا | LE (Do) not
Lam,Elif,
30,1,
PRO – prohibition particle
حرف نهي
تكونوا ك و ن | KVN TKVNVE tekūnū olmayın be
Te,Kef,Vav,Nun,Vav,Elif,
400,20,6,50,6,1,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb, jussive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مجزوم والواو ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
كالذين | KELZ̃YN kālleƶīne kimseler gibi like those who
Kef,Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
20,1,30,700,10,50,
P – prefixed preposition ka
REL – masculine plural relative pronoun
جار ومجرور
آذوا ا ذ ي | EZ̃Y ËZ̃VE āƶev eziyet eden abused
,Zel,Vav,Elif,
,700,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
موسى | MVS mūsā Musa'ya Musa
Mim,Vav,Sin,,
40,6,60,,
"PN – nominative masculine proper noun → Musa"
اسم علم مرفوع
فبرأه ب ر ا | BRE FBRÊH feberraehu onu beraat ettirdi then Allah cleared him
Fe,Be,Re,,He,
80,2,200,,5,
REM – prefixed resumption particle
V – 3rd person masculine singular (form II) perfect verb
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
الفاء استئنافية
فعل ماض والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
الله | ELLH llahu Allah then Allah cleared him
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مرفوع
مما | MME mimmā of what
Mim,Mim,Elif,
40,40,1,
P – preposition
REL – relative pronoun
حرف جر
اسم موصول
قالوا ق و ل | GVL GELVE ḳālū onların dediklerinden they said.
Gaf,Elif,Lam,Vav,Elif,
100,1,30,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
وكان ك و ن | KVN VKEN ve kāne ve idi And he was
Vav,Kef,Elif,Nun,
6,20,1,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض
عند ع ن د | AND̃ AND̃ ǐnde yanında near
Ayn,Nun,Dal,
70,50,4,
LOC – accusative location adverb
ظرف مكان منصوب
الله | ELLH llahi Allah Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
وجيها و ج ه | VCH VCYHE vecīhen itibarlı honorable.
Vav,Cim,Ye,He,Elif,
6,3,10,5,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |يَا : EY/HEY/AH | أَيُّهَا: SİZ! | الَّذِينَ: kimseler | امَنُوا: inanan(lar) | لَا: | تَكُونُوا: olmayın | كَالَّذِينَ: kimseler gibi | اذَوْا: eziyet eden | مُوسَىٰ: Musa'ya | فَبَرَّأَهُ: onu beraat ettirdi | اللَّهُ: Allah | مِمَّا: | قَالُوا: onların dediklerinden | وَكَانَ: ve idi | عِنْدَ: yanında | اللَّهِ: Allah | وَجِيهًا: itibarlı |
Kırık Meal (Harekesiz) : |يا YE EY/HEY/AH | أيها ÊYHE SİZ! | الذين ELZ̃YN kimseler | آمنوا ËMNWE inanan(lar) | لا LE | تكونوا TKWNWE olmayın | كالذين KELZ̃YN kimseler gibi | آذوا ËZ̃WE eziyet eden | موسى MWS Musa'ya | فبرأه FBRÊH onu beraat ettirdi | الله ELLH Allah | مما MME | قالوا GELWE onların dediklerinden | وكان WKEN ve idi | عند AND̃ yanında | الله ELLH Allah | وجيها WCYHE itibarlı |
Kırık Meal (Okunuş) : |: EY/HEY/AH | eyyuhā: SİZ! | elleƶīne: kimseler | āmenū: inanan(lar) | : | tekūnū: olmayın | kālleƶīne: kimseler gibi | āƶev: eziyet eden | mūsā: Musa'ya | feberraehu: onu beraat ettirdi | llahu: Allah | mimmā: | ḳālū: onların dediklerinden | ve kāne: ve idi | ǐnde: yanında | llahi: Allah | vecīhen: itibarlı |
Kırık Meal (Transcript) : |YE: EY/HEY/AH | ÊYHE: SİZ! | ELZ̃YN: kimseler | ËMNVE: inanan(lar) | LE: | TKVNVE: olmayın | KELZ̃YN: kimseler gibi | ËZ̃VE: eziyet eden | MVS: Musa'ya | FBRÊH: onu beraat ettirdi | ELLH: Allah | MME: | GELVE: onların dediklerinden | VKEN: ve idi | AND̃: yanında | ELLH: Allah | VCYHE: itibarlı |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ey inananlar, Mûsâ'yı incitenlere benzemeyin; Allah, onu, onların söyledikleri şeylerden temize çıkardı, uzaklaştırdı tamâmıyla ve o, Allah katında pek değerliydi.
Adem Uğur : Ey iman edenler! Siz de Musa'ya eziyet edenler gibi olmayın. Nihayet Allah onu, dedikleri şeyden temize çıkardı. O, Allah yanında şerefli idi.
Ahmed Hulusi : Ey iman edenler! Musa'ya eziyet verenler gibi olmayın! Allâh, Onu (onların) dediklerinden temize çıkardı. . . Allâh indînde vechini teslim etmiş idi.
Ahmet Tekin : Ey iman nimetine kavuşanlar, siz de Mûsâ’ya eziyet edenler gibi olmayın. Allah onu, ötekilerin itham ettikleri şeylerden temize çıkardı. O, Allah katında itibarlı, makam sahibi, yüz akı biri idi.
Ahmet Varol : Ey iman edenler! Musa'yı incitenler gibi olmayın. Nitekim Allah onu onların söylediklerinden temize çıkardı. O, Allah katında itibarlı biriydi.
Ali Bulaç : Ey iman edenler, Musa'ya eziyet edenler gibi olmayın; ki sonunda Allah onu, demekte olduklarından temize çıkardı. O, Allah katında vecihti.
Ali Fikri Yavuz : Ey iman edenler! Sizler, Mûsa’ya (iftira ederek) eza edenler gibi olmayın; (iftira ettiler de) nihayet Allah, onu, dediklerinden temize çıkardı. O, Allah katında şerefli idi.
Bekir Sadak : Ey inananlar! Musa'yi incitenler gibi olmayin. Nitekim Allah onu, soylediklerinden beri tutmustu. O, Allah'in katinda degerli bir kisiydi.
Celal Yıldırım : Ey imân edenler! Musâ'ya eziyet edenler gibi olmayın; Allah, Musa'yı onların dediklerinden temiz tutup uzaklaştırdı. O, Allah katında değerli ve itibarlı idi.
Diyanet İşleri : Ey iman edenler! Siz Mûsâ’ya eziyet eden kimseler gibi olmayın. Nihayet Allah onu onların dediklerinden temize çıkarmıştı. Mûsâ, Allah katında itibarlı bir kimse idi.
Diyanet İşleri (eski) : Ey inananlar! Musa'yı incitenler gibi olmayın. Nitekim Allah onu, söylediklerinden beri tutmuştu. O, Allah'ın katında değerli bir kişiydi.
Diyanet Vakfi : Ey iman edenler! Siz de Musa'ya eziyet edenler gibi olmayın. Nihayet Allah onu, dedikleri şeyden temize çıkardı. O, Allah yanında şerefli idi.
Edip Yüksel : Ey inananlar, Musa'yı incitenler gibi olmayın. ALLAH onu onların suçlamalarından akladı. ALLAH'ın katında itibarı olan biriydi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ey iman edenler: Sizler Musa'ya eziyet edenler gibi olmayın. Eziyet ettiler de Allah onu, onların söylediklerinden temize çıkardı. O, Allah yanında mevki sahibi idi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ey iman edenler, sizler o Musa'ya eziyet edenler gibi olmayın! Eziyet ettiler de Allah onu onların dediklerinden temize çıkardı. O, Allah katında yüzlü (itibar sahibi) idi.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ey o bütün iyman edenler! Sizler o, Musâya ezâ edenler gibi olmayın, ezâ ettiler de Allah, onu onların dediklerinden tebrie etti temize çıkardı, o, Allah yanında yüzlü idi
Fizilal-il Kuran : Ey inananlar! Siz de Musa'yı incitenler gibi olmayın. Allah onu, onların dedikleri şeyden temize çıkardı. O Allah'ın yanında gözde, itibarlı bir kul idi.
Gültekin Onan : Ey inananlar, Musa'ya eziyet edenler gibi olmayın; ki sonunda Tanrı onu demekte olduklarından temize çıkardı. O Tanrı katında vecihti.
Hakkı Yılmaz : Ey iman etmiş kişiler! Sizler Mûsâ'ya eziyet eden kimseler gibi olmayın. İşte, Allah Mûsâ'yı, eziyet edenlerin söylediklerinden temize çıkardı. Ve o, Allah katında mevki sahibi/değerli biri idi.
Hasan Basri Çantay : Ey îman edenler, siz de Musâyi incitenler gibi olmayın. Nihayet Allah onu dedikleri şeyden temize çıkardı. O, Allah indinde yüzlü (i'tibarlı bir zât) idi.
Hayrat Neşriyat : Ey îmân edenler! (Siz de vaktiyle) Mûsâ’ya eziyet eden kimseler gibi olmayın; nihâyet Allah onu, söyledikleri şeyden temize çıkarmıştı. Çünki (o,) Allah katında şerefli (bir kul) idi.
İbni Kesir : Ey iman edenler: Musa'ya eziyet vermiş olanlar gibi olmayın. Nitekim Allah, onu söyledikleri şeyden uzak tutmuştu. Ve o, Allah katında değerli idi.
İskender Evrenosoğlu : Ey âmenû olanlar, Musa (A.S)'a eziyet edenler gibi olmayın! Ve Allah, onu (Musa (A.S)'ı), onların söyledikleri şeylerden berî kıldı (temize çıkardı). Ve o, Allah'ın katında vecihti (yüzü aktı, şerefliydi).
Muhammed Esed : Siz ey imana ermiş olanlar! Musa'ya eziyet eden (İsrailoğulları) gibi olmayın; (unutmayın ki) Allah, (onu kendisine karşı veya kendisi hakkında) ileri sürdükleri iddialardan temize çıkardı çünkü o, Allah katında büyük şeref ve itibar sahibiydi.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ey imân eden zâtlar! Siz Mûsa'ya ezâda bulunan kimseler gibi olmayınız. Allah O'nu onların dediklerinden tebri'e buyurdu ve Allah'ın nezdinde yüksek bir kadr sahibi oldu.
Ömer Öngüt : Ey iman edenler! Musa'yı incitenler gibi olmayın. Allah onu, söylediklerinden temize çıkardı. O Allah katında değerli bir kimse idi.
Şaban Piriş : -Ey iman edenler, Musa’ya eziyet edenler gibi olmayın. Nitekim Allah, O’nu onların söylediklerinden temize çıkardı. O, Allah katında değerli bir kimseydi.
Suat Yıldırım : Ey iman edenler! Mûsâ’ya eziyet edenler gibi olmayın. Eziyet ettiler de, Allah onu, onların dediklerinden akladı, beri olduğunu ortaya koydu. O, Allah nezdinde pek itibarlı bir kişi idi.
Süleyman Ateş : Ey inananlar, şu kimseler gibi olmayın ki, Mûsâ'ya eziyet ettiler de Allâh onu onların dediklerinden berâat ettirdi; o, Allâh yanında vecih (gözde, itibârlı bir kul) idi.
Tefhim-ul Kuran : Ey iman edenler, Musa'ya eziyet edenler gibi olmayın; ki sonunda Allah onu, demekte olduklarından temize çıkardı. O, Allah katında vecihti.
Ümit Şimşek : Ey iman edenler! Musa'yı incitenler gibi olmayın ki, Allah onu, hakkında söylenenlerden temize çıkarmıştı. Onun Allah katında çok değerli bir yeri vardı.
Yaşar Nuri Öztürk : Ey iman edenler! Mûsa'ya eziyet edenler gibi olmayın. Allah, Mûsa'yı onların dediğinden uzak tutmuştur. O, Allah katında olumlu, itibarlı bir kul idi.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}