» 33 / Ahzâb  14:

Kuran Sırası: 33
İniş Sırası: 90
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73

 » 33 / Ahzâb  Suresi: 14
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَلَوْ (VLV) = velev : ve eğer
2. دُخِلَتْ (D̃ḢLT) = duḣilet : girilseydi
3. عَلَيْهِمْ (ALYHM) = ǎleyhim : onların üzerine
4. مِنْ (MN) = min : -dan
5. أَقْطَارِهَا (ÊGŦERHE) = eḳTārihā : her yan-
6. ثُمَّ (S̃M) = ṧumme : sonra
7. سُئِلُوا (SÙLVE) = suilū : istenseydi
8. الْفِتْنَةَ (ELFTNT) = l-fitnete : baskı ve işkence yapmaları
9. لَاتَوْهَا (L ËTVHE) = lātevhā : elbette yaparlardı
10. وَمَا (VME) = ve mā : ve
11. تَلَبَّثُوا (TLBS̃VE) = telebbeṧū : gecikmezlerdi
12. بِهَا (BHE) = bihā : bunda
13. إِلَّا (ÎLE) = illā : dışında
14. يَسِيرًا (YSYRE) = yesīran : azıcık
ve eğer | girilseydi | onların üzerine | -dan | her yan- | sonra | istenseydi | baskı ve işkence yapmaları | elbette yaparlardı | ve | gecikmezlerdi | bunda | dışında | azıcık |

[] [D̃ḢL] [] [] [GŦR] [] [SEL] [FTN] [ETY] [] [LBS̃] [] [] [YSR]
VLV D̃ḢLT ALYHM MN ÊGŦERHE S̃M SÙLVE ELFTNT L ËTVHE VME TLBS̃VE BHE ÎLE YSYRE

velev duḣilet ǎleyhim min eḳTārihā ṧumme suilū l-fitnete lātevhā ve mā telebbeṧū bihā illā yesīran
ولو دخلت عليهم من أقطارها ثم سئلوا الفتنة لآتوها وما تلبثوا بها إلا يسيرا

 » 33 / Ahzâb  Suresi: 14
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولو | VLV velev ve eğer And if
دخلت د خ ل | D̃ḢL D̃ḢLT duḣilet girilseydi had been entered
عليهم | ALYHM ǎleyhim onların üzerine upon them
من | MN min -dan from
أقطارها ق ط ر | GŦR ÊGŦERHE eḳTārihā her yan- all its sides
ثم | S̃M ṧumme sonra then
سئلوا س ا ل | SEL SÙLVE suilū istenseydi they had been asked
الفتنة ف ت ن | FTN ELFTNT l-fitnete baskı ve işkence yapmaları the treachery,
لآتوها ا ت ي | ETY L ËTVHE lātevhā elbette yaparlardı they (would) have certainly done it
وما | VME ve mā ve and not
تلبثوا ل ب ث | LBS̃ TLBS̃VE telebbeṧū gecikmezlerdi they (would) have hesitated
بها | BHE bihā bunda over it
إلا | ÎLE illā dışında except
يسيرا ي س ر | YSR YSYRE yesīran azıcık a little.

33:14 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve eğer | girilseydi | onların üzerine | -dan | her yan- | sonra | istenseydi | baskı ve işkence yapmaları | elbette yaparlardı | ve | gecikmezlerdi | bunda | dışında | azıcık |

[] [D̃ḢL] [] [] [GŦR] [] [SEL] [FTN] [ETY] [] [LBS̃] [] [] [YSR]
VLV D̃ḢLT ALYHM MN ÊGŦERHE S̃M SÙLVE ELFTNT L ËTVHE VME TLBS̃VE BHE ÎLE YSYRE

velev duḣilet ǎleyhim min eḳTārihā ṧumme suilū l-fitnete lātevhā ve mā telebbeṧū bihā illā yesīran
ولو دخلت عليهم من أقطارها ثم سئلوا الفتنة لآتوها وما تلبثوا بها إلا يسيرا

[] [د خ ل] [] [] [ق ط ر] [] [س ا ل] [ف ت ن] [ا ت ي] [] [ل ب ث] [] [] [ي س ر]

 » 33 / Ahzâb  Suresi: 14
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولو | VLV velev ve eğer And if
Vav,Lam,Vav,
6,30,6,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
COND – conditional particle
الواو عاطفة
حرف شرط
دخلت د خ ل | D̃ḢL D̃ḢLT duḣilet girilseydi had been entered
Dal,Hı,Lam,Te,
4,600,30,400,
V – 3rd person feminine singular passive perfect verb
فعل ماض مبني للمجهول
عليهم | ALYHM ǎleyhim onların üzerine upon them
Ayn,Lam,Ye,He,Mim,
70,30,10,5,40,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
من | MN min -dan from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
أقطارها ق ط ر | GŦR ÊGŦERHE eḳTārihā her yan- all its sides
,Gaf,Tı,Elif,Re,He,Elif,
,100,9,1,200,5,1,
N – genitive masculine plural noun
PRON – 3rd person feminine singular possessive pronoun
اسم مجرور و«ها» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ثم | S̃M ṧumme sonra then
Se,Mim,
500,40,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
سئلوا س ا ل | SEL SÙLVE suilū istenseydi they had been asked
Sin,,Lam,Vav,Elif,
60,,30,6,1,
V – 3rd person masculine plural passive perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض مبني للمجهول والواو ضمير متصل في محل رفع نائب فاعل
الفتنة ف ت ن | FTN ELFTNT l-fitnete baskı ve işkence yapmaları the treachery,
Elif,Lam,Fe,Te,Nun,Te merbuta,
1,30,80,400,50,400,
N – accusative feminine noun
اسم منصوب
لآتوها ا ت ي | ETY L ËTVHE lātevhā elbette yaparlardı they (would) have certainly done it
Lam,,Te,Vav,He,Elif,
30,,400,6,5,1,
EMPH – emphatic prefix lām
V – 3rd person masculine plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
اللام لام التوكيد
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل و«ها» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
وما | VME ve mā ve and not
Vav,Mim,Elif,
6,40,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
تلبثوا ل ب ث | LBS̃ TLBS̃VE telebbeṧū gecikmezlerdi they (would) have hesitated
Te,Lam,Be,Se,Vav,Elif,
400,30,2,500,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
بها | BHE bihā bunda over it
Be,He,Elif,
2,5,1,
P – prefixed preposition bi
PRON – 3rd person feminine singular personal pronoun
جار ومجرور
إلا | ÎLE illā dışında except
,Lam,Elif,
,30,1,
RES – restriction particle
أداة حصر
يسيرا ي س ر | YSR YSYRE yesīran azıcık a little.
Ye,Sin,Ye,Re,Elif,
10,60,10,200,1,
N – accusative masculine singular indefinite noun
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَلَوْ: ve eğer | دُخِلَتْ: girilseydi | عَلَيْهِمْ: onların üzerine | مِنْ: -dan | أَقْطَارِهَا: her yan- | ثُمَّ: sonra | سُئِلُوا: istenseydi | الْفِتْنَةَ: baskı ve işkence yapmaları | لَاتَوْهَا: elbette yaparlardı | وَمَا: ve | تَلَبَّثُوا: gecikmezlerdi | بِهَا: bunda | إِلَّا: dışında | يَسِيرًا: azıcık |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ولو WLW ve eğer | دخلت D̃ḢLT girilseydi | عليهم ALYHM onların üzerine | من MN -dan | أقطارها ÊGŦERHE her yan- | ثم S̃M sonra | سئلوا SÙLWE istenseydi | الفتنة ELFTNT baskı ve işkence yapmaları | لآتوها L ËTWHE elbette yaparlardı | وما WME ve | تلبثوا TLBS̃WE gecikmezlerdi | بها BHE bunda | إلا ÎLE dışında | يسيرا YSYRE azıcık |
Kırık Meal (Okunuş) : |velev: ve eğer | duḣilet: girilseydi | ǎleyhim: onların üzerine | min: -dan | eḳTārihā: her yan- | ṧumme: sonra | suilū: istenseydi | l-fitnete: baskı ve işkence yapmaları | lātevhā: elbette yaparlardı | ve mā: ve | telebbeṧū: gecikmezlerdi | bihā: bunda | illā: dışında | yesīran: azıcık |
Kırık Meal (Transcript) : |VLV: ve eğer | D̃ḢLT: girilseydi | ALYHM: onların üzerine | MN: -dan | ÊGŦERHE: her yan- | S̃M: sonra | SÙLVE: istenseydi | ELFTNT: baskı ve işkence yapmaları | L ËTVHE: elbette yaparlardı | VME: ve | TLBS̃VE: gecikmezlerdi | BHE: bunda | ÎLE: dışında | YSYRE: azıcık |
Abdulbaki Gölpınarlı : Eğer şehrin etrafından girilip onların üstlerine varılsaydı da şirk koşmaları istenseydi hemen işe girişirler ve şehirde pek az bir müddet kalırlardı.
Adem Uğur : Medine'nin her yanından üzerlerine saldırılsaydı da, o zaman savaşmaları istenseydi, şüphesiz hemen savaşa katılırlar ve evlerinde pek eğlenmezlerdi.
Ahmed Hulusi : Eğer onun (şehrin) çevresinden evlerine zorla girilmiş olsaydı, sonra da onlardan dinlerinden dönmeleri istenseydi, onu mutlaka uygularlardı (münafıklar - ikiyüzlüler). . .
Ahmet Tekin : Medine’nin her tarafından üzerlerine saldırılsaydı da, o zaman İslâm’dan dönmeleri, müslümanlarla savaşmaları istenseydi, şüphesiz hemen savaşa katılırlar, evlerinde pek eğlenmezlerdi.
Ahmet Varol : Eğer (Medine'nin) etrafından üzerlerine girilmiş olsaydı da sonra kendilerinden karışıklık (çıkarmaları) istenseydi buna mutlaka girişir, bunu yapmakta pek fazla gecikmezlerdi.
Ali Bulaç : Eğer onlara (şehrin her) yanından girilseydi sonra da kendilerinden fitne (karışıklık çıkarmaları) istenmiş olsaydı, hiç şüphesiz buna yanaşır ve bunda pek az (zaman) dışında (kararsız) kalmazlardı.
Ali Fikri Yavuz : Eğer (Medine’nin) her tarafından evlerine (düşman saldırısı ile) girilse de, sonra kendilerinden küfre dönüş istenilse, hemen onu yapacaklardı ve bunda pek az duraklayacaklardı.
Bekir Sadak : Eger Medine'nin etrafindan uzerlerine varilmis olsa, sonra da kendilerinden fitne cikarmalari istense hemen buna girisip derhal yapmaktan geri kalmazlardi.
Celal Yıldırım : Eğer üzerinize (şehrin) etrafından girilse ve sonra da fitne çıkarmaları istense, vakit kaybetmeden onu hemen yapar ve yurtlarında pek az bir süre eyleşirlerdi.
Diyanet İşleri : Eğer Medine’nin her tarafından üzerlerine gelinse ve orada karışıklık çıkarmaları istenseydi, onu mutlaka yaparlardı; o konuda fazla gecikmezlerdi.
Diyanet İşleri (eski) : Eğer Medine'nin etrafından üzerlerine varılmış olsa, sonra da kendilerinden fitne çıkarmaları istense hemen buna girişip derhal yapmaktan geri kalmazlardı.
Diyanet Vakfi : Medine'nin her yanından üzerlerine saldırılsaydı da, o zaman savaşmaları istenseydi, şüphesiz hemen savaşa katılırlar ve evlerinde pek eğlenmezlerdi.
Edip Yüksel : Orası işgal edilse ve düşmana katılmaları istenseydi pek tereddüt etmeden onlara katılırlardı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Eğer onların her tarafından üzerlerine girilse de sonra fitne çıkarmaları istenilse derhal onu yapacaklardı. Ama onunla da pek az duracaklardı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Eğer onların her tarafından üzerlerine girilse de sonra kendilerinden fitne çıkarmaları istenilse derhal onu yapacaklardı. Onunla da pek az duracaklardı.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve eğer onların her tarafından üzerlerine girilse de sonra kendilerinden fitne istenilse derhal onu yapacaklardı, onunla da pek az duracaklardı
Fizilal-il Kuran : Eğer Medine'nin etrafından üzerlerine saldırılsaydı, sonra da kendilerinden dinlerinden dönmeleri istense, çok azı hariç hemen dinlerinden dönerlerdi.
Gültekin Onan : Eğer onlara (şehrin her) yanından girilseydi sonra da kendilerinden fitne (karışıklık çıkarmaları) istenmiş olsaydı, hiç şüphesiz buna yanaşır ve bunda pek az (zaman) dışında (kararsız) kalmazlardı.
Hakkı Yılmaz : Eğer onların üzerine, evlerinin her bir bucağından girilseydi, sonra da sosyal yangın çıkarmaları istenilseydi, kesinlikle bunu yerine getirirlerdi. Bunu fazla da beklemezlerdi.
Hasan Basri Çantay : Eğer (Medînenin) etrafından üzerlerine girilmiş olub da sonra kendilerinden fitne (çıkarmaları) istenseydi muhakkak ki bunu hemen yaparlar, bundan pek az (bir zamandan) fazla geri kalmazlardı.
Hayrat Neşriyat : Hem (Medîne’nin) etrâfından üzerlerine girilseydi de sonra kendilerinden (o münâfıklardan) fitne (çıkarmaları, dinden çıkmaları) istenseydi, mutlaka bunu yaparlardı ve bunda fazla gecikmezlerdi.
İbni Kesir : Şayet onlara onun çevrelerinden varılmış olsaydı da fitne çıkarmaları istenseydi, hemen buna girişirler ve derhal yapmaktan geri durmazlardı.
İskender Evrenosoğlu : Ve eğer onların üzerine, onun (şehrin) her tarafından girilseydi ve sonra da fitne (çıkarmaları) istenseydi, mutlaka ona (fitneye, karışıklığa) gelirlerdi (fitne çıkarırlardı). Pek azı hariç, orada kalmazlardı.
Muhammed Esed : Eğer şehirleri saldırıya uğrasaydı ve (düşman tarafından) fitne çıkarmaları istenseydi, (ikiyüzlüler) hiç tereddüt etmeden bunu hemen yaparlardı;
Ömer Nasuhi Bilmen : Eğer onların üzerlerine her taraflarından girilse, sonra da kendilerinden fitne istenilecek olsa idi elbette onu (meydana) getirirlerdi ve bu hususta ancak pek az tevakkuf ederlerdi.
Ömer Öngüt : Eğer Medine'nin her yanından üzerlerine saldırılsaydı, sonra kendilerinden fitne çıkarmaları istenseydi, hemen buna girişip derhal yapmaktan geri kalmazlardı.
Şaban Piriş : Eğer, etraflarından evlerine girilseydi, sonra da fitne çıkarmaları istenseydi, hemen işe girişirlerdi. Ama evlerinde de çok az bir zaman kalabilirlerdi.
Suat Yıldırım : Demek Medine’nin her tarafından hücum edilseydi ve kendilerinden İslâm’dan dönmeleri istenseydi, hiç tereddüt etmeksizin, bunu derhal yapacaklardı!
Süleyman Ateş : Eğer (Medine'nin) her yanından onların üzerine giril(ip saldırıl)saydı da kendilerinden (halka) baskı ve işkence yapmaları istenseydi bunu yaparlardı; bunu yapmakta fazla gecikmezlerdi.
Tefhim-ul Kuran : Eğer onlara (şehrin her) yanından girilseydi sonra da kendilerinden fitne (karışıklık çıkarmaları) istenmiş olsaydı, hiç şüphesiz buna yanaşır ve bunda pek az (zaman) dışında (kararsız) kalmazlardı.
Ümit Şimşek : Eğer her taraftan şehre girilecek ve kendilerinden fitne istenecek olsaydı, pek azı bundan geri dururdu.
Yaşar Nuri Öztürk : Eğer Medine'nin her yanından üzerlerine gelinseydi de onların kent içinde fitne çıkarmaları istenseydi, onu mutlaka yaparlardı; o konuda fazla gecikmezlerdi.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}