» 41 / Fussilet  49:

Kuran Sırası: 41
İniş Sırası: 61
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54

 » 41 / Fussilet  Suresi: 49
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. لَا (LE) = lā :
2. يَسْأَمُ (YSÊM) = yesemu : usanmaz
3. الْإِنْسَانُ (ELÎNSEN) = l-insānu : insan
4. مِنْ (MN) = min : -ten
5. دُعَاءِ (D̃AEÙ) = duǎā'i : istemek-
6. الْخَيْرِ (ELḢYR) = l-ḣayri : hayır (iyilik)
7. وَإِنْ (VÎN) = vein : ama eğer
8. مَسَّهُ (MSH) = messehu : kendisine dokunursa
9. الشَّرُّ (ELŞR) = ş-şerru : bir şer
10. فَيَئُوسٌ (FYÙVS) = feyeūsun : hemen üzülür
11. قَنُوطٌ (GNVŦ) = ḳanūTun : ümitsiz olur
| usanmaz | insan | -ten | istemek- | hayır (iyilik) | ama eğer | kendisine dokunursa | bir şer | hemen üzülür | ümitsiz olur |

[] [SEM] [ENS] [] [D̃AV] [ḢYR] [] [MSS] [ŞRR] [YES] [GNŦ]
LE YSÊM ELÎNSEN MN D̃AEÙ ELḢYR VÎN MSH ELŞR FYÙVS GNVŦ

yesemu l-insānu min duǎā'i l-ḣayri vein messehu ş-şerru feyeūsun ḳanūTun
لا يسأم الإنسان من دعاء الخير وإن مسه الشر فيئوس قنوط

 » 41 / Fussilet  Suresi: 49
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
لا | LE (Does) not
يسأم س ا م | SEM YSÊM yesemu usanmaz get tired
الإنسان ا ن س | ENS ELÎNSEN l-insānu insan man
من | MN min -ten of
دعاء د ع و | D̃AV D̃AEÙ duǎā'i istemek- praying
الخير خ ي ر | ḢYR ELḢYR l-ḣayri hayır (iyilik) (for) the good,
وإن | VÎN vein ama eğer but if
مسه م س س | MSS MSH messehu kendisine dokunursa touches him
الشر ش ر ر | ŞRR ELŞR ş-şerru bir şer the evil
فيئوس ي ا س | YES FYÙVS feyeūsun hemen üzülür then he gives up hope
قنوط ق ن ط | GNŦ GNVŦ ḳanūTun ümitsiz olur (and) despairs.

41:49 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

| usanmaz | insan | -ten | istemek- | hayır (iyilik) | ama eğer | kendisine dokunursa | bir şer | hemen üzülür | ümitsiz olur |

[] [SEM] [ENS] [] [D̃AV] [ḢYR] [] [MSS] [ŞRR] [YES] [GNŦ]
LE YSÊM ELÎNSEN MN D̃AEÙ ELḢYR VÎN MSH ELŞR FYÙVS GNVŦ

yesemu l-insānu min duǎā'i l-ḣayri vein messehu ş-şerru feyeūsun ḳanūTun
لا يسأم الإنسان من دعاء الخير وإن مسه الشر فيئوس قنوط

[] [س ا م] [ا ن س] [] [د ع و] [خ ي ر] [] [م س س] [ش ر ر] [ي ا س] [ق ن ط]

 » 41 / Fussilet  Suresi: 49
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
لا | LE (Does) not
Lam,Elif,
30,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
يسأم س ا م | SEM YSÊM yesemu usanmaz get tired
Ye,Sin,,Mim,
10,60,,40,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
فعل مضارع
الإنسان ا ن س | ENS ELÎNSEN l-insānu insan man
Elif,Lam,,Nun,Sin,Elif,Nun,
1,30,,50,60,1,50,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
من | MN min -ten of
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
دعاء د ع و | D̃AV D̃AEÙ duǎā'i istemek- praying
Dal,Ayn,Elif,,
4,70,1,,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
الخير خ ي ر | ḢYR ELḢYR l-ḣayri hayır (iyilik) (for) the good,
Elif,Lam,Hı,Ye,Re,
1,30,600,10,200,
ADJ – genitive masculine singular adjective
صفة مجرورة
وإن | VÎN vein ama eğer but if
Vav,,Nun,
6,,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
COND – conditional particle
الواو عاطفة
حرف شرط
مسه م س س | MSS MSH messehu kendisine dokunursa touches him
Mim,Sin,He,
40,60,5,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
فعل ماض والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
الشر ش ر ر | ŞRR ELŞR ş-şerru bir şer the evil
Elif,Lam,Şın,Re,
1,30,300,200,
N – nominative masculine singular noun
اسم مرفوع
فيئوس ي ا س | YES FYÙVS feyeūsun hemen üzülür then he gives up hope
Fe,Ye,,Vav,Sin,
80,10,,6,60,
REM – prefixed resumption particle
N – nominative masculine singular indefinite noun
الفاء استئنافية
اسم مرفوع
قنوط ق ن ط | GNŦ GNVŦ ḳanūTun ümitsiz olur (and) despairs.
Gaf,Nun,Vav,Tı,
100,50,6,9,
N – nominative masculine indefinite noun
اسم مرفوع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |لَا: | يَسْأَمُ: usanmaz | الْإِنْسَانُ: insan | مِنْ: -ten | دُعَاءِ: istemek- | الْخَيْرِ: hayır (iyilik) | وَإِنْ: ama eğer | مَسَّهُ: kendisine dokunursa | الشَّرُّ: bir şer | فَيَئُوسٌ: hemen üzülür | قَنُوطٌ: ümitsiz olur |
Kırık Meal (Harekesiz) : |لا LE | يسأم YSÊM usanmaz | الإنسان ELÎNSEN insan | من MN -ten | دعاء D̃AEÙ istemek- | الخير ELḢYR hayır (iyilik) | وإن WÎN ama eğer | مسه MSH kendisine dokunursa | الشر ELŞR bir şer | فيئوس FYÙWS hemen üzülür | قنوط GNWŦ ümitsiz olur |
Kırık Meal (Okunuş) : |: | yesemu: usanmaz | l-insānu: insan | min: -ten | duǎā'i: istemek- | l-ḣayri: hayır (iyilik) | vein: ama eğer | messehu: kendisine dokunursa | ş-şerru: bir şer | feyeūsun: hemen üzülür | ḳanūTun: ümitsiz olur |
Kırık Meal (Transcript) : |LE: | YSÊM: usanmaz | ELÎNSEN: insan | MN: -ten | D̃AEÙ: istemek- | ELḢYR: hayır (iyilik) | VÎN: ama eğer | MSH: kendisine dokunursa | ELŞR: bir şer | FYÙVS: hemen üzülür | GNVŦ: ümitsiz olur |
Abdulbaki Gölpınarlı : İnsan, hayır istemekten hiç usanmaz ve bir şerre uğrarsa da iyiden iyiye yeise düşer, ümitsizliğe kapılıp gider.
Adem Uğur : İnsan hayır istemekten usanmaz. Fakat kendisine bir kötülük dokunursa hemen ümitsizliğe düşer, üzülüverir.
Ahmed Hulusi : İnsan hayır istemekten usanmaz. . . Eğer ona şerr dokunsa, hemen ümitsizce karamsarlaşır!
Ahmet Tekin : İnsan iyilik, hayır istemekten usanmaz. Kendisine bir kötülük dokununca üzülür ve ümitsizliğe düşer.
Ahmet Varol : İnsan iyiliği istemekten bıkmaz. Ama kendine bir kötülük dokunduğunda hemen karamsarlığa düşer, ümitsiz olur.
Ali Bulaç : İnsan, hayır istemekten bıkkınlık duymaz; fakat ona bir şer dokundu mu, artık o, ye'se düşen bir umutsuzdur.
Ali Fikri Yavuz : (Kâfir olan) insan, hayır (mal, evlâd, zenginlik ve sıhhat) istemekten usanmaz da, kendisine bir darlık dokunuverirse, hemen ümidi keser, ye’se düşer.
Bekir Sadak : Insan, iyilik istemekten usanmaz da, kendisine bir kotuluk gelince umutsuzluga duser, meyus olur.
Celal Yıldırım : İnsan, hayır ve iyilik istemekten usanmaz. Ama kendisine kötülük dokununca ümitsizliğe düşer de ye'se kapılır.
Diyanet İşleri : İnsan, hayır (mal, mülk, genişlik) istemekten usanmaz. Fakat başına bir kötülük gelince umutsuzluğa düşer, yıkılır.
Diyanet İşleri (eski) : İnsan, iyilik istemekten usanmaz da, kendisine bir kötülük gelince umutsuzluğa düşer, meyus olur.
Diyanet Vakfi : İnsan hayır istemekten usanmaz. Fakat kendisine bir kötülük dokunursa hemen ümitsizliğe düşer, üzülüverir.
Edip Yüksel : İnsan, iyilik istemekten bıkmaz. Ancak kendisine bir kötülük dokunduğunda umutsuzdur, kötümserdir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : İnsan hayır istemekten usanmaz, fakat kendisine bir kötülük dokununca üzülür ve ümitsizliğe düşer.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : İnsan hayır istemekten usanmaz da kendisine bir kötülük dokunuverirse hemen ümidi keser, ümitsizliğe düşer.
Elmalılı Hamdi Yazır : İnsan hayır istemekten usanmaz da kendisine bir şer dokunuverirse hemen ümidi keser, ye'se düşer
Fizilal-il Kuran : İnsan hayır istemekten yorulmaz. Ancak kendisine bir şer dokundu mu hemen üzgündür, ümitsizdir.
Gültekin Onan : İnsan, hayır istemekten bıkkınlık duymaz; fakat ona bir şer dokundu mu, artık o, yeise düşen bir umutsuzdur.
Hakkı Yılmaz : İnsan, hayır istemekten usanmaz, kendisine bir kötülük dokununca da hemen, üzgündür, ümitsizdir.
Hasan Basri Çantay : İnsan hayır taleb etmekden usanmaz. Eğer Ona bîr şer dokunursa (bakarsın ki) o, şimdi (Allahın fazl-u rahmetinden) ümîdini kesmiş, (bu) ümîdsizliği açığa (da) vurmuşdur.
Hayrat Neşriyat : İnsan, (nefsi hesâbına) hayır istemekten usanmaz. Ama kendisine kötülük dokunsa, hemen (kalben) çok ümidsiz olur, (yüzünden de belli olacak kadar) ümidsizliğe düşen biri olur.
İbni Kesir : İnsan; hayır istemekten usanmaz da, kendisine bir kötülük gelince ümitsizliğe düşer, meyus olur.
İskender Evrenosoğlu : İnsan, hayır duasından (istemekten) usanmaz. Eğer ona şerr dokunursa, o zaman yeise kapılır ve ümitsiz olur.
Muhammed Esed : İnsan, (hayatın) güzel (şeyler)ini isteyip aramaktan asla bıkmaz, kötü bir olayla karşılaşınca da endişeye kapılarak bütün ümitlerini kaybeder.
Ömer Nasuhi Bilmen : İnsan iyilik istemekten usanmaz ve eğer kendisine bir fenalık dokunursa hemen ümidini kesmiş, ye'se düşmüş olur.
Ömer Öngüt : İnsan hayır istemekten usanmaz. (Dâima nimetinin ve servetinin artmasını diler). İstediği eline geçmeyip kendisine bir kötülük dokunduğu zaman da ümitsizliğe düşer, ye'se kapılır.
Şaban Piriş : İnsan iyiliği dilemekten usanmaz. Ona bir kötülük isabet ettiği zaman hemen ümitsizliğe düşer ve boynunu büker.
Suat Yıldırım : İnsan mal mülk istemekten usanmaz, ama kendisine maddî sıkıntı dokununca hemen ye’se düşer, ümitsiz olur.
Süleyman Ateş : İnsan hayır istemekten usanmaz (dâimâ malının artmasını diler). Ama kendisine bir şer dokundu mu hemen üzülür, ümitsiz olur.
Tefhim-ul Kuran : İnsan, hayır istemekten bıkkınlık duymaz; fakat ona bir şer dokundu mu, artık o, ye'se düşen bir umutsuzdur.
Ümit Şimşek : İnsan iyilik istemekten usanmaz. Kendisine bir kötülük dokunduğunda ise hemen ümitsizliğe düşer, karamsarlaşır.
Yaşar Nuri Öztürk : İnsan, hayır istemekten/hayır için dua etmekten bıkıp usanmaz. Kendisine bir şey dokunmaya görsün; hemen ümidini keser, yıkılır.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}