» 41 / Fussilet  30:

Kuran Sırası: 41
İniş Sırası: 61
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54

 » 41 / Fussilet  Suresi: 30
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. إِنَّ (ÎN) = inne : şüphesiz
2. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : kimselere
3. قَالُوا (GELVE) = ḳālū : diyen(lere)
4. رَبُّنَا (RBNE) = rabbunā : Rabbimiz
5. اللَّهُ (ELLH) = llahu : Allah'tır
6. ثُمَّ (S̃M) = ṧumme : sonra
7. اسْتَقَامُوا (ESTGEMVE) = steḳāmū : doğru olanlara
8. تَتَنَزَّلُ (TTNZL) = tetenezzelu : iner
9. عَلَيْهِمُ (ALYHM) = ǎleyhimu : üzerine
10. الْمَلَائِكَةُ (ELMLEÙKT) = l-melāiketu : melekler
11. أَلَّا (ÊLE) = ellā :
12. تَخَافُوا (TḢEFVE) = teḣāfū : korkmayın
13. وَلَا (VLE) = ve lā : ve
14. تَحْزَنُوا (TḪZNVE) = teHzenū : üzülmeyin
15. وَأَبْشِرُوا (VÊBŞRVE) = veebşirū : fakat sevinin
16. بِالْجَنَّةِ (BELCNT) = bil-cenneti : cennetle
17. الَّتِي (ELTY) = lletī : öyle ki
18. كُنْتُمْ (KNTM) = kuntum :
19. تُوعَدُونَ (TVAD̃VN) = tūǎdūne : size söz verilen
şüphesiz | kimselere | diyen(lere) | Rabbimiz | Allah'tır | sonra | doğru olanlara | iner | üzerine | melekler | | korkmayın | ve | üzülmeyin | fakat sevinin | cennetle | öyle ki | | size söz verilen |

[] [] [GVL] [RBB] [] [] [GVM] [NZL] [] [MLK] [] [ḢVF] [] [ḪZN] [BŞR] [CNN] [] [KVN] [VAD̃]
ÎN ELZ̃YN GELVE RBNE ELLH S̃M ESTGEMVE TTNZL ALYHM ELMLEÙKT ÊLE TḢEFVE VLE TḪZNVE VÊBŞRVE BELCNT ELTY KNTM TVAD̃VN

inne elleƶīne ḳālū rabbunā llahu ṧumme steḳāmū tetenezzelu ǎleyhimu l-melāiketu ellā teḣāfū ve lā teHzenū veebşirū bil-cenneti lletī kuntum tūǎdūne
إن الذين قالوا ربنا الله ثم استقاموا تتنزل عليهم الملائكة ألا تخافوا ولا تحزنوا وأبشروا بالجنة التي كنتم توعدون

 » 41 / Fussilet  Suresi: 30
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimselere those who
قالوا ق و ل | GVL GELVE ḳālū diyen(lere) say,
ربنا ر ب ب | RBB RBNE rabbunā Rabbimiz """Our Lord,"
الله | ELLH llahu Allah'tır "(is) Allah,"""
ثم | S̃M ṧumme sonra then
استقاموا ق و م | GVM ESTGEMVE steḳāmū doğru olanlara stand firm -
تتنزل ن ز ل | NZL TTNZL tetenezzelu iner will descend
عليهم | ALYHM ǎleyhimu üzerine on them
الملائكة م ل ك | MLK ELMLEÙKT l-melāiketu melekler the Angels,
ألا | ÊLE ellā """(Do) not"
تخافوا خ و ف | ḢVF TḢEFVE teḣāfū korkmayın fear,
ولا | VLE ve lā ve and (do) not
تحزنوا ح ز ن | ḪZN TḪZNVE teHzenū üzülmeyin grieve
وأبشروا ب ش ر | BŞR VÊBŞRVE veebşirū fakat sevinin but receive the glad tidings
بالجنة ج ن ن | CNN BELCNT bil-cenneti cennetle of Paradise
التي | ELTY lletī öyle ki which
كنتم ك و ن | KVN KNTM kuntum you were
توعدون و ع د | VAD̃ TVAD̃VN tūǎdūne size söz verilen promised.

41:30 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

şüphesiz | kimselere | diyen(lere) | Rabbimiz | Allah'tır | sonra | doğru olanlara | iner | üzerine | melekler | | korkmayın | ve | üzülmeyin | fakat sevinin | cennetle | öyle ki | | size söz verilen |

[] [] [GVL] [RBB] [] [] [GVM] [NZL] [] [MLK] [] [ḢVF] [] [ḪZN] [BŞR] [CNN] [] [KVN] [VAD̃]
ÎN ELZ̃YN GELVE RBNE ELLH S̃M ESTGEMVE TTNZL ALYHM ELMLEÙKT ÊLE TḢEFVE VLE TḪZNVE VÊBŞRVE BELCNT ELTY KNTM TVAD̃VN

inne elleƶīne ḳālū rabbunā llahu ṧumme steḳāmū tetenezzelu ǎleyhimu l-melāiketu ellā teḣāfū ve lā teHzenū veebşirū bil-cenneti lletī kuntum tūǎdūne
إن الذين قالوا ربنا الله ثم استقاموا تتنزل عليهم الملائكة ألا تخافوا ولا تحزنوا وأبشروا بالجنة التي كنتم توعدون

[] [] [ق و ل] [ر ب ب] [] [] [ق و م] [ن ز ل] [] [م ل ك] [] [خ و ف] [] [ح ز ن] [ب ش ر] [ج ن ن] [] [ك و ن] [و ع د]

 » 41 / Fussilet  Suresi: 30
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
,Nun,
,50,
ACC – accusative particle
حرف نصب
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimselere those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
قالوا ق و ل | GVL GELVE ḳālū diyen(lere) say,
Gaf,Elif,Lam,Vav,Elif,
100,1,30,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
ربنا ر ب ب | RBB RBNE rabbunā Rabbimiz """Our Lord,"
Re,Be,Nun,Elif,
200,2,50,1,
N – nominative masculine noun
PRON – 1st person plural possessive pronoun
اسم مرفوع و«نا» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
الله | ELLH llahu Allah'tır "(is) Allah,"""
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مرفوع
ثم | S̃M ṧumme sonra then
Se,Mim,
500,40,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
استقاموا ق و م | GVM ESTGEMVE steḳāmū doğru olanlara stand firm -
Elif,Sin,Te,Gaf,Elif,Mim,Vav,Elif,
1,60,400,100,1,40,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form X) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
تتنزل ن ز ل | NZL TTNZL tetenezzelu iner will descend
Te,Te,Nun,Ze,Lam,
400,400,50,7,30,
V – 3rd person feminine singular (form V) imperfect verb
فعل مضارع
عليهم | ALYHM ǎleyhimu üzerine on them
Ayn,Lam,Ye,He,Mim,
70,30,10,5,40,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
الملائكة م ل ك | MLK ELMLEÙKT l-melāiketu melekler the Angels,
Elif,Lam,Mim,Lam,Elif,,Kef,Te merbuta,
1,30,40,30,1,,20,400,
N – nominative masculine plural noun
اسم مرفوع
ألا | ÊLE ellā """(Do) not"
,Lam,Elif,
,30,1,
SUB – subordinating conjunction
NEG – negative particle
حرف مصدري
حرف نفي
تخافوا خ و ف | ḢVF TḢEFVE teḣāfū korkmayın fear,
Te,Hı,Elif,Fe,Vav,Elif,
400,600,1,80,6,1,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb, subjunctive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع منصوب والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
ولا | VLE ve lā ve and (do) not
Vav,Lam,Elif,
6,30,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
PRO – prohibition particle
الواو عاطفة
حرف نهي
تحزنوا ح ز ن | ḪZN TḪZNVE teHzenū üzülmeyin grieve
Te,Ha,Ze,Nun,Vav,Elif,
400,8,7,50,6,1,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb, jussive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مجزوم والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
وأبشروا ب ش ر | BŞR VÊBŞRVE veebşirū fakat sevinin but receive the glad tidings
Vav,,Be,Şın,Re,Vav,Elif,
6,,2,300,200,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 2nd person masculine plural (form IV) imperative verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
بالجنة ج ن ن | CNN BELCNT bil-cenneti cennetle of Paradise
Be,Elif,Lam,Cim,Nun,Te merbuta,
2,1,30,3,50,400,
"P – prefixed preposition bi
PN – genitive feminine proper noun → Paradise"
جار ومجرور
التي | ELTY lletī öyle ki which
Elif,Lam,Te,Ye,
1,30,400,10,
REL – feminine singular relative pronoun
اسم موصول
كنتم ك و ن | KVN KNTM kuntum you were
Kef,Nun,Te,Mim,
20,50,400,40,
V – 2nd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
توعدون و ع د | VAD̃ TVAD̃VN tūǎdūne size söz verilen promised.
Te,Vav,Ayn,Dal,Vav,Nun,
400,6,70,4,6,50,
V – 2nd person masculine plural passive imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مبني للمجهول والواو ضمير متصل في محل رفع نائب فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |إِنَّ: şüphesiz | الَّذِينَ: kimselere | قَالُوا: diyen(lere) | رَبُّنَا: Rabbimiz | اللَّهُ: Allah'tır | ثُمَّ: sonra | اسْتَقَامُوا: doğru olanlara | تَتَنَزَّلُ: iner | عَلَيْهِمُ: üzerine | الْمَلَائِكَةُ: melekler | أَلَّا: | تَخَافُوا: korkmayın | وَلَا: ve | تَحْزَنُوا: üzülmeyin | وَأَبْشِرُوا: fakat sevinin | بِالْجَنَّةِ: cennetle | الَّتِي: öyle ki | كُنْتُمْ: | تُوعَدُونَ: size söz verilen |
Kırık Meal (Harekesiz) : |إن ÎN şüphesiz | الذين ELZ̃YN kimselere | قالوا GELWE diyen(lere) | ربنا RBNE Rabbimiz | الله ELLH Allah'tır | ثم S̃M sonra | استقاموا ESTGEMWE doğru olanlara | تتنزل TTNZL iner | عليهم ALYHM üzerine | الملائكة ELMLEÙKT melekler | ألا ÊLE | تخافوا TḢEFWE korkmayın | ولا WLE ve | تحزنوا TḪZNWE üzülmeyin | وأبشروا WÊBŞRWE fakat sevinin | بالجنة BELCNT cennetle | التي ELTY öyle ki | كنتم KNTM | توعدون TWAD̃WN size söz verilen |
Kırık Meal (Okunuş) : |inne: şüphesiz | elleƶīne: kimselere | ḳālū: diyen(lere) | rabbunā: Rabbimiz | llahu: Allah'tır | ṧumme: sonra | steḳāmū: doğru olanlara | tetenezzelu: iner | ǎleyhimu: üzerine | l-melāiketu: melekler | ellā: | teḣāfū: korkmayın | ve lā: ve | teHzenū: üzülmeyin | veebşirū: fakat sevinin | bil-cenneti: cennetle | lletī: öyle ki | kuntum: | tūǎdūne: size söz verilen |
Kırık Meal (Transcript) : |ÎN: şüphesiz | ELZ̃YN: kimselere | GELVE: diyen(lere) | RBNE: Rabbimiz | ELLH: Allah'tır | S̃M: sonra | ESTGEMVE: doğru olanlara | TTNZL: iner | ALYHM: üzerine | ELMLEÙKT: melekler | ÊLE: | TḢEFVE: korkmayın | VLE: ve | TḪZNVE: üzülmeyin | VÊBŞRVE: fakat sevinin | BELCNT: cennetle | ELTY: öyle ki | KNTM: | TVAD̃VN: size söz verilen |
Abdulbaki Gölpınarlı : Gerçekten de, Rabbimiz Allah'tır dedikten sonra da dosdoğru hareket edenlere melekler indiririz de sakın korkmayın ve mahzûn olmayın ve müjdelenin, sevinin size vaadedilen cennetle deriz.
Adem Uğur : Şüphesiz, Rabbimiz Allah'tır deyip, sonra dosdoğru yolda yürüyenlerin üzerine melekler iner. Onlara: Korkmayın, üzülmeyin, size vâdolunan cennetle sevinin! derler.
Ahmed Hulusi : Muhakkak ki: "Rabbimiz, Allâh'tır" deyip sonra bilfiil o doğrultuda yaşayanların üzerine melekler tenezzül eder (ilâhî sıfatların Cemâl kuvveleri zâhir olur ki, bu şu demektir): "Korkmayın, mahzun olmayın ve vadolunduğunuz cennetiniz ile sevinin. . . "
Ahmet Tekin : 'Rabbimiz Allah’tır' diyenlerin, ardından Allah’a giden doğru muhkem ve güvenli yolu takip edip itaatte daim olanların üzerlerine sık sık melekler iner. 'Öbür âlemdeki hayatınızdan, hesabınızdan korkmayın, geride bırakacaklarınızdan dolayı üzülmeyin, hüzünlenmeyin. Size va’dolunan cennet dolayısıyla sevinin.'
Ahmet Varol : 'Rabbimiz Allah'tır' deyip sonra dosdoğru olanların üzerine melekler inerler (ve derler ki): 'Korkmayın, üzülmeyin ve vadedilmekte olduğunuz cennetle sevinin.
Ali Bulaç : Şüphesiz: "Bizim Rabbimiz Allah'tır" deyip sonra dosdoğru bir istikamet tutturanlar (yok mu); onların üzerine melekler iner (ve der ki:) "Korkmayın ve hüzne kapılmayın, size vadolunan cennetle sevinin."
Ali Fikri Yavuz : Gerçekten: “- Rabbimiz Allah’dır.” deyib de sonra sebat gösterenler (ve salih amel işliyenler var ya), onların üzerine (ölüm anında veya dehşet halinde): “- Korkmayın, mahzun olmayın. Vaad olunduğunuz cennetle neşelenin.” diye melekler inecektir.
Bekir Sadak : (30-32) «ORabbimiz Allah'tir» deyip sonra da dogrulukta devam edenler, onlari, melekler, olumleri aninda: «Korkmayiniz, uzulmeyiniz, size soz verilen cennetle sevinin, biz dunya hayatinda da, ahirette de size dostuz. Burada, canlarinizin cektigi, umdugunuz seyler, bagislayan ve aciyan Allah katindan bir ziyafet olarak size sunulur» diyerek inerler. *
Celal Yıldırım : Şüphesiz onlar ki Rabbimiz Allah'tır, dediler, sonra da dosdoğru oldular, üzerlerine melekler iner de, «hiç korkmayın ve üzülmeyin ; va'dolunduğunuz Cennet ile sevinin.
Diyanet İşleri : Şüphesiz “Rabbimiz Allah’tır” deyip de, sonra dosdoğru olanlar var ya, onların üzerine akın akın melekler iner ve derler ki: “Korkmayın, üzülmeyin, size (dünyada iken) va’dedilmekte olan cennetle sevinin!”
Diyanet İşleri (eski) : (30-32) 'Rabbimiz Allah'tır' deyip sonra da doğrulukta devam edenler, onları, melekler, ölümleri anında: 'Korkmayınız, üzülmeyiniz, size söz verilen cennetle sevinin, biz dünya hayatında da, ahirette de size dostuz. Burada, canlarınızın çektiği, umduğunuz şeyler, bağışlayan ve acıyan Allah katından bir ziyafet olarak size sunulur' diyerek inerler.
Diyanet Vakfi : Şüphesiz, Rabbimiz Allah'tır deyip, sonra dosdoğru yolda yürüyenlerin üzerine melekler iner. Onlara: Korkmayın, üzülmeyin, size vâdolunan cennetle sevinin! derler.
Edip Yüksel : 'Rabbimiz ALLAH'tır,' dedikten sonra doğru yolu izleyenlerin üzerine melekler iner:'Korkmayın, üzülmeyin ve davetli olduğunuz cennetle sevinin.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : «Rabbimiz Allah'tır» deyip, sonra da doğrulukta devam edenlere gelince, onların üzerine melekler iner ve derler ki: «Korkmayın, üzülmeyin, size vaad edilen cennetle sevinin.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Haberiniz olsun ki «Rabbimiz Allah'tır.» deyip de sonra doğru gidenler yok mu, onların üzerine melekler şöyle iner: «Korkmayın, üzülmeyin, va'dolunup durduğunuz cennet ile neşelenin!
Elmalılı Hamdi Yazır : Haberiniz olsun ki «rabbımız Allah» deyip de sonra doğru gidenler yok mu onların üzerlerine şöyle melekler iner: korkmayın, mahzun olmayın va'dolunup durduğunuz Cennet ile neş'eyâb olun!
Fizilal-il Kuran : Şüphesiz Rabb'imiz Allah'tır deyip, sonra dosdoğru yolda yürüyenlerin üzerine melekler iner. Onlara «Korkmayın, üzülmeyin, size söz verilen cennetle sevinin!» derler.
Gültekin Onan : Şüphesiz: "Bizim rabbimiz Tanrı'dır" deyip sonra dosdoğru bir istikamet tutturanlar (yok mu); onların üzerine melekler iner (ve der ki:) "Korkmayın ve hüzne kapılmayın, size vadolunan cennetle sevinin."
Hakkı Yılmaz : (30-32) "Şüphesiz, “Rabbimiz Allah'tır” deyip sonra dosdoğru olanlar; onların üzerine, haberci âyetler sürekli iner; “Korkmayın, üzülmeyin. Size vaat edilen cennetle sevinin. Biz, dünya hayatında ve âhirette sizin yol gösterenleriniz, yardımcılarınız, koruyanlarınızız. Cennette, kullarının günahlarını çok örten, onları cezalandırmayan ve bağışı bol olan, engin merhamet sahibinden bir ikram olarak sizin için nefislerinizin arzuladığı her şey var. Orada istediğiniz şeyler de sizin içindir.” "
Hasan Basri Çantay : Hakıykat «Rabbimiz Allahdır» deyib de sonra doğruluğu iltizâm edenler (yok mu?) Onların üzerlerine «Korkmayın, tasalanmayın, va'd olunduğunuz cennetle sevinin» diye diye melekler inecekdir.
Hayrat Neşriyat : Şübhesiz ki 'Rabbimiz Allah’dır' deyip, sonra (ihlâs ile) dosdoğru olanların üzerine(ölüm ânında, kabirde ve haşir meydanında): 'Korkmayın, üzülmeyin ve va'd olunup durduğunuz Cennetle sevinin!' diye melekler iner.
İbni Kesir : Muhakkak ki; Rabbımız Allah'tır, deyip sonra dosdoğru bir istikamet tutturanların üzerine melekler iner, onlara: Korkmayın, üzülmeyin size vaad olunan cennetle sevinin, derler.
İskender Evrenosoğlu : Muhakkak ki: “Rabbimiz Allah'tır.” deyip, sonra (da) istikamet üzere olanlara (Allah'a yönelip dîni ikame edenlere) melekler inerler: “Korkmayın ve mahzun olmayın. Ve vaadolunduğunuz cennetle sevinin!” (derler).
Muhammed Esed : (Fakat,) "Rabbimiz Allah'tır!" diyen ve sebatla doğru yolu izleyenlere gelince, onların üzerine sık sık melekler iner (ve şöyle derler:) "Korkmayın ve üzülmeyin, işte alın size vaad edilmiş olan cennet müjdesini!
Ömer Nasuhi Bilmen : Şüphe yok o kimseler ki, «Rabbimiz Allah'tır» dediler, sonra da istikamette bulundular, onların üzerlerine melekler ineceklerdir. «Korkmayın ve mahzun olmayın ve size vaad olunmuş olan cennet ile müjdelenin!» (diyeceklerdir).
Ömer Öngüt : "Rabbimiz Allah'tır. " deyip, sonra da doğru yolda sebat edenlerin üzerine melekler iner ve derler ki: "(Ölümden) korkmayın, (dünyada bıraktıklarınızdan dolayı da) tasalanmayın, vaad olunduğunuz cennetle sevinin!"
Şaban Piriş : “Rabbimiz Allah’tır” diyen sonra da dosdoğru olanlara: -Korkmayın, üzülmeyin, size vaat edilen cennete sevinin, diye melekler iner.
Suat Yıldırım : "Rabbimiz Allah’tır" deyip sonra da istikamet üzere, doğru yolda yürüyenler yok mu, işte onların yanına melekler inip: "Hiç endişe etmeyin, hiç üzülmeyin ve size vâd edilen cennetle sevinin!" derler.
Süleyman Ateş : "Rabbimiz Allah'tır" deyip, sonra doğru olanların üzerine melekler iner: "Korkmayın, üzülmeyin, size söz verilen cennetle sevinin! (derler)."
Tefhim-ul Kuran : Şüphesiz: Onlar «Bizim Rabbimiz Allah'tır» deyip sonra da dosdoğru bir istikamet tutturanlar (yok mu); onların üzerine melekler iner (ve der ki;) «Korkmayın ve hüzne kapılmayın, size va'd olunan cennetle sevinin.»
Ümit Şimşek : 'Rabbimiz Allah'tır' deyip sonra da dosdoğru istikamet üzere olanlara ise melekler inerler ve 'Korkmayın ve üzülmeyin,' derler. 'Size vaad edilen Cennetle sevinin.
Yaşar Nuri Öztürk : Şu bir gerçek ki, "Rabbimiz Allah'tır!" deyip sonra hiç şaşmadan yol alanlar üzerine, melekler ha bire iner de şöyle derler: "Korkmayın, üzülmeyin! Size vaat edilen cennetle sevinin."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}