» 25 / Furkân  44:

Kuran Sırası: 25
İniş Sırası: 42
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77

 » 25 / Furkân  Suresi: 44
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. أَمْ (ÊM) = em : yoksa
2. تَحْسَبُ (TḪSB) = teHsebu : sanıyor musun ki?
3. أَنَّ (ÊN) = enne : gerçekten
4. أَكْثَرَهُمْ (ÊKS̃RHM) = ekṧerahum : onların çoğu
5. يَسْمَعُونَ (YSMAVN) = yesmeǔne : işitiyorlar
6. أَوْ (ÊV) = ev : veya
7. يَعْقِلُونَ (YAGLVN) = yeǎ'ḳilūne : düşünüyorlar
8. إِنْ (ÎN) = in : değildir
9. هُمْ (HM) = hum : onlar
10. إِلَّا (ÎLE) = illā : ancak
11. كَالْأَنْعَامِ (KELÊNAEM) = kālen'ǎāmi : hayvanlar gibidir
12. بَلْ (BL) = bel : hatta
13. هُمْ (HM) = hum : onlar
14. أَضَلُّ (ÊŽL) = eDellu : daha sapıktır
15. سَبِيلًا (SBYLE) = sebīlen : yolca
yoksa | sanıyor musun ki? | gerçekten | onların çoğu | işitiyorlar | veya | düşünüyorlar | değildir | onlar | ancak | hayvanlar gibidir | hatta | onlar | daha sapıktır | yolca |

[] [ḪSB] [] [KS̃R] [SMA] [] [AGL] [] [] [] [NAM] [] [] [ŽLL] [SBL]
ÊM TḪSB ÊN ÊKS̃RHM YSMAVN ÊV YAGLVN ÎN HM ÎLE KELÊNAEM BL HM ÊŽL SBYLE

em teHsebu enne ekṧerahum yesmeǔne ev yeǎ'ḳilūne in hum illā kālen'ǎāmi bel hum eDellu sebīlen
أم تحسب أن أكثرهم يسمعون أو يعقلون إن هم إلا كالأنعام بل هم أضل سبيلا

 » 25 / Furkân  Suresi: 44
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
أم | ÊM em yoksa Or
تحسب ح س ب | ḪSB TḪSB teHsebu sanıyor musun ki? do you think
أن | ÊN enne gerçekten that
أكثرهم ك ث ر | KS̃R ÊKS̃RHM ekṧerahum onların çoğu most of them
يسمعون س م ع | SMA YSMAVN yesmeǔne işitiyorlar hear
أو | ÊV ev veya or
يعقلون ع ق ل | AGL YAGLVN yeǎ'ḳilūne düşünüyorlar understand?
إن | ÎN in değildir Not
هم | HM hum onlar they
إلا | ÎLE illā ancak (are) except
كالأنعام ن ع م | NAM KELÊNAEM kālen'ǎāmi hayvanlar gibidir like cattle.
بل | BL bel hatta Nay,
هم | HM hum onlar they
أضل ض ل ل | ŽLL ÊŽL eDellu daha sapıktır (are) more astray
سبيلا س ب ل | SBL SBYLE sebīlen yolca (from the) way.

25:44 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

yoksa | sanıyor musun ki? | gerçekten | onların çoğu | işitiyorlar | veya | düşünüyorlar | değildir | onlar | ancak | hayvanlar gibidir | hatta | onlar | daha sapıktır | yolca |

[] [ḪSB] [] [KS̃R] [SMA] [] [AGL] [] [] [] [NAM] [] [] [ŽLL] [SBL]
ÊM TḪSB ÊN ÊKS̃RHM YSMAVN ÊV YAGLVN ÎN HM ÎLE KELÊNAEM BL HM ÊŽL SBYLE

em teHsebu enne ekṧerahum yesmeǔne ev yeǎ'ḳilūne in hum illā kālen'ǎāmi bel hum eDellu sebīlen
أم تحسب أن أكثرهم يسمعون أو يعقلون إن هم إلا كالأنعام بل هم أضل سبيلا

[] [ح س ب] [] [ك ث ر] [س م ع] [] [ع ق ل] [] [] [] [ن ع م] [] [] [ض ل ل] [س ب ل]

 » 25 / Furkân  Suresi: 44
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
أم | ÊM em yoksa Or
,Mim,
,40,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
تحسب ح س ب | ḪSB TḪSB teHsebu sanıyor musun ki? do you think
Te,Ha,Sin,Be,
400,8,60,2,
V – 2nd person masculine singular imperfect verb
فعل مضارع
أن | ÊN enne gerçekten that
,Nun,
,50,
ACC – accusative particle
حرف نصب من اخوات «ان»
أكثرهم ك ث ر | KS̃R ÊKS̃RHM ekṧerahum onların çoğu most of them
,Kef,Se,Re,He,Mim,
,20,500,200,5,40,
N – accusative masculine singular noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم منصوب و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
يسمعون س م ع | SMA YSMAVN yesmeǔne işitiyorlar hear
Ye,Sin,Mim,Ayn,Vav,Nun,
10,60,40,70,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
أو | ÊV ev veya or
,Vav,
,6,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
يعقلون ع ق ل | AGL YAGLVN yeǎ'ḳilūne düşünüyorlar understand?
Ye,Ayn,Gaf,Lam,Vav,Nun,
10,70,100,30,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
إن | ÎN in değildir Not
,Nun,
,50,
NEG – negative particle
حرف نفي
هم | HM hum onlar they
He,Mim,
5,40,
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
ضمير منفصل
إلا | ÎLE illā ancak (are) except
,Lam,Elif,
,30,1,
RES – restriction particle
أداة حصر
كالأنعام ن ع م | NAM KELÊNAEM kālen'ǎāmi hayvanlar gibidir like cattle.
Kef,Elif,Lam,,Nun,Ayn,Elif,Mim,
20,1,30,,50,70,1,40,
P – prefixed preposition ka
N – genitive masculine plural noun
جار ومجرور
بل | BL bel hatta Nay,
Be,Lam,
2,30,
RET – retraction particle
حرف اضراب
هم | HM hum onlar they
He,Mim,
5,40,
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
ضمير منفصل
أضل ض ل ل | ŽLL ÊŽL eDellu daha sapıktır (are) more astray
,Dad,Lam,
,800,30,
N – nominative masculine singular noun
اسم مرفوع
سبيلا س ب ل | SBL SBYLE sebīlen yolca (from the) way.
Sin,Be,Ye,Lam,Elif,
60,2,10,30,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |أَمْ: yoksa | تَحْسَبُ: sanıyor musun ki? | أَنَّ: gerçekten | أَكْثَرَهُمْ: onların çoğu | يَسْمَعُونَ: işitiyorlar | أَوْ: veya | يَعْقِلُونَ: düşünüyorlar | إِنْ: değildir | هُمْ: onlar | إِلَّا: ancak | كَالْأَنْعَامِ: hayvanlar gibidir | بَلْ: hatta | هُمْ: onlar | أَضَلُّ: daha sapıktır | سَبِيلًا: yolca |
Kırık Meal (Harekesiz) : |أم ÊM yoksa | تحسب TḪSB sanıyor musun ki? | أن ÊN gerçekten | أكثرهم ÊKS̃RHM onların çoğu | يسمعون YSMAWN işitiyorlar | أو ÊW veya | يعقلون YAGLWN düşünüyorlar | إن ÎN değildir | هم HM onlar | إلا ÎLE ancak | كالأنعام KELÊNAEM hayvanlar gibidir | بل BL hatta | هم HM onlar | أضل ÊŽL daha sapıktır | سبيلا SBYLE yolca |
Kırık Meal (Okunuş) : |em: yoksa | teHsebu: sanıyor musun ki? | enne: gerçekten | ekṧerahum: onların çoğu | yesmeǔne: işitiyorlar | ev: veya | yeǎ'ḳilūne: düşünüyorlar | in: değildir | hum: onlar | illā: ancak | kālen'ǎāmi: hayvanlar gibidir | bel: hatta | hum: onlar | eDellu: daha sapıktır | sebīlen: yolca |
Kırık Meal (Transcript) : |ÊM: yoksa | TḪSB: sanıyor musun ki? | ÊN: gerçekten | ÊKS̃RHM: onların çoğu | YSMAVN: işitiyorlar | ÊV: veya | YAGLVN: düşünüyorlar | ÎN: değildir | HM: onlar | ÎLE: ancak | KELÊNAEM: hayvanlar gibidir | BL: hatta | HM: onlar | ÊŽL: daha sapıktır | SBYLE: yolca |
Abdulbaki Gölpınarlı : Yoksa çokları dinlerler ve akıllarını başlarına alırlar mı sanıyorsun? Onlar, ancak hayvanlara benzerler, hattâ yol yordam bakımından hayvandan da sapıktır onlar.
Adem Uğur : Yoksa sen, onların çoğunun gerçekten (söz) dinleyeceğini yahut düşüneceğini mi sanıyorsun? Hayır, onlar hayvanlar gibidir, hatta onlar yolca daha da sapıktırlar.
Ahmed Hulusi : Yoksa sen onların çoğunluğunun, işittiklerini yahut akıllarını kullandıklarını mı sanıyorsun? Onlar ancak en'am (koyun - sığır - deve) gibidirler; belki onlar tuttukları yol itibarıyla daha sapmışlardır (insan olmaktan)!
Ahmet Tekin : Yoksa sen, onların çoğunun gerçekten tebliğini, Kur’ân’ı anlama niyetiyle dinleyeceklerini, yahut söylediklerini akıllarını kullanıp düşüneceklerini mi sanıyorsun? Gerçekte onlar hayvanlar gibidirler. Denilebilir ki, hayvanlardan daha başıboş, daha kötü bir hayat tarzı yaşamaktadırlar.
Ahmet Varol : Yoksa sen onların çoğunun duyduklarını veya akıl ettiklerini mi sanıyorsun? Onlar ancak hayvanlar gibidirler belki yolca daha sapıktırlar.
Ali Bulaç : Yoksa sen, onların çoğunu (söz) işitir ya da aklını kullanır mı sayıyorsun? Onlar, ancak hayvanlar gibidirler; hayır, onlar yol bakımından daha şaşkın (ve aşağı)dırlar.
Ali Fikri Yavuz : Yoksa (Ey Rasûlüm), onların çoğunu, hakkı işitiyorlar veya hakkı anlıyorlar mı zannediyorsun? Onlar, ancak hayvanlar gibidirler. Doğrusu gidişçe daha sapıktırlar.
Bekir Sadak : Yoksa coklarinin soz dinlediklerini veya aklettiklerini mi sanirsin? Onlar suphesiz davarlar gibidir, belki daha da sapik yolludurlar. *
Celal Yıldırım : Yoksa sen onların çoğunun işittiğini, ya da eklettiğini mi sanıyorsun ? Onlar ancak davarlar gibidirler, hayır onlar (yol) edinme bakımından daha da şaşkındırlar.
Diyanet İşleri : Yoksa sen onların çoğunun (söz) dinleyeceklerini yahut akıllarını kullanacaklarını mı sanıyorsun? Onlar hayvanlar gibidirler, belki yolca onlardan daha da şaşkındırlar.
Diyanet İşleri (eski) : Yoksa çoklarının söz dinlediklerini veya aklettiklerini mi sanırsın? Onlar şüphesiz davarlar gibidir, belki daha da sapık yolludurlar.
Diyanet Vakfi : Yoksa sen, onların çoğunun gerçekten (söz) dinleyeceğini yahut düşüneceğini mi sanıyorsun? Hayır, onlar hayvanlar gibidir, hatta onlar yolca daha da sapıktırlar.
Edip Yüksel : Onların çoğunun gerçekten işittiklerini yahut anladıklarını mı sanıyorsun? Onlar sadece çiftlik hayvanları gibidir; hayır, yolca daha da sapıktırlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Yoksa sen, onların çoğunun gerçekten söz dinleyeceğini yahut akıllanacağını mı sanıyorsun? Gerçekte onlar hayvanlar gibidir, hatta gidişçe daha sapıktırlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Yoksa sen onların çoğunun işittiklerini veya kavradıklarını mı sanıyorsun? Onlar sırf hayvan gibi, hatta gidişçe daha sapkındırlar.
Elmalılı Hamdi Yazır : Yoksa onların ekserîsini işitirler veya akıl ederler mi zannediyorsun? Onlar sırf hayvan gibi hattâ gidişçe daha sapkındırlar
Fizilal-il Kuran : Yoksa sen onların çoğunun kulaklarının işittiğini ve düşünebildiklerini mi sanıyorsun? Onlar hayvanlar gibidirler. Hatta hayvanlardan bile daha sapık yoldadırlar.
Gültekin Onan : Yoksa sen, onların çoğunu (söz) işitir ya da akleder mi sayıyorsun? Onlar, ancak hayvanlar gibidirler; hayır, onlar yol bakımından daha şaşkın (ve aşağı)dırlar.
Hakkı Yılmaz : Yoksa sen, onların çoğunun gerçekten vahye kulak vereceğini yahut akıllarını kullanacaklarını mı sanıyorsun? Onlar ancak hayvanlar gibidir. Aslında yol bakımından daha sapıktırlar/şaşkındırlar/aşağıdırlar.
Hasan Basri Çantay : Yoksa onların çoğunu hakıykaten (söz) dinlerler, yahud akıllanırlar mı sanıyorsun? Onlar, başka değil, dört ayaklı hayvanlar gibidir. Belki yolca daha sapıkdır.
Hayrat Neşriyat : Yoksa gerçekten onların çoğunun (söz) dinleyeceklerini veya akıl erdireceklerini mi sanıyorsun? Onlar ancak hayvanlar gibidir; hattâ onlar yolca daha sapıktırlar.
İbni Kesir : Yoksa sen, onların çoğunun dilediklerini veya aklettiklerini mi sanıyorsun? Başka değil, onlar dört ayaklı hayvanlar gibidirler. Hatta daha da sapıktırlar.
İskender Evrenosoğlu : Yoksa onların çoğunun, işittiğini veya (böylece) akıl ettiğini mi sanıyorsun? Onlar sadece hayvanlar gibidir. Hayır, onlar sebîlden (yoldan) daha çok sapanlardır.
Muhammed Esed : yoksa sen onlardan çoğunun (senin ulaştırdığın mesajı) dinlediklerini ve akıllarını kullandıklarını mı sanıyorsun? Hayır hayır, koyun sürüsü gibidir onlar: doğru yoldan hiç mi hiç haberleri yok!
Ömer Nasuhi Bilmen : Yoksa zanneder misin ki, onların ekserisi işitirler veya âkilâne düşünürler? Onlar başka değil, hayvanlar gibidirler, belki onlar yolca daha sapıklardır.
Ömer Öngüt : Onların çoğunu hakikaten söz dinlerler, yahut akıllanırlar mı sanıyorsun? Gerçekte onlar hayvanlar gibidir, hatta onlar daha şaşkın haldedirler.
Şaban Piriş : Yoksa, onların çoğunun söz dinlediğini veya akıllarını kullandığını mı sanıyorsun? Onlar ancak hayvanlar gibidirler, hatta daha da şaşkındırlar.
Suat Yıldırım : Yoksa sen onlardan çoğunun söz dinlediğini, yahut aklını çalıştırdığını mı sanıyorsun? Doğrusu onlar yolu şaşırmada davarlar gibi, hatta daha da şaşkındırlar.
Süleyman Ateş : Yoksa sen onların çoğunun işittiklerini, düşündüklerini mi sanıyorsun? Hayır, onlar hayvanlar gibidir, hattâ onlar, yolca (hayvanlardan) daha sapıktır.
Tefhim-ul Kuran : Yoksa sen, onların çoğunu (söz) işitir ya da aklını kullanır mı sayıyorsun? Onlar, ancak hayvanlar gibidirler; hayır, onlar yol bakımından daha da şaşkın (ve aşağı)dırlar.
Ümit Şimşek : Veya zanneder misin ki onların çoğu işitir yahut akıl eder? Onlar hayvan gibidir; hattâ daha da şaşkın bir yoldadırlar.
Yaşar Nuri Öztürk : Yoksa sen bunların çoğunun işittiğini, akledip düşündüğünü mü sanıyorsun? Onlar hayvanlar gibidirler, hatta yolca, hayvanlardan da şaşkındırlar.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}