» 25 / Furkân  60:

Kuran Sırası: 25
İniş Sırası: 42
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77

 » 25 / Furkân  Suresi: 60
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَإِذَا (VÎZ̃E) = ve iƶā : ve ne zaman ki
2. قِيلَ (GYL) = ḳīle : denildi
3. لَهُمُ (LHM) = lehumu : onlara
4. اسْجُدُوا (ESCD̃VE) = scudū : secde edin
5. لِلرَّحْمَٰنِ (LLRḪMN) = lirraHmāni : Rahman'a
6. قَالُوا (GELVE) = ḳālū : derler
7. وَمَا (VME) = ve mā : nedir?
8. الرَّحْمَٰنُ (ELRḪMN) = r-raHmānu : Rahman
9. أَنَسْجُدُ (ÊNSCD̃) = enescudu : secde eder miyiz hiç?
10. لِمَا (LME) = limā : şeye
11. تَأْمُرُنَا (TÊMRNE) = te'murunā : senin bize emrettiğin
12. وَزَادَهُمْ (VZED̃HM) = ve zādehum : ve onların artırır
13. نُفُورًا (NFVRE) = nufūran : nefretini
ve ne zaman ki | denildi | onlara | secde edin | Rahman'a | derler | nedir? | Rahman | secde eder miyiz hiç? | şeye | senin bize emrettiğin | ve onların artırır | nefretini |

[] [GVL] [] [SCD̃] [RḪM] [GVL] [] [RḪM] [SCD̃] [] [EMR] [ZYD̃] [NFR]
VÎZ̃E GYL LHM ESCD̃VE LLRḪMN GELVE VME ELRḪMN ÊNSCD̃ LME TÊMRNE VZED̃HM NFVRE

ve iƶā ḳīle lehumu scudū lirraHmāni ḳālū ve mā r-raHmānu enescudu limā te'murunā ve zādehum nufūran
وإذا قيل لهم اسجدوا للرحمن قالوا وما الرحمن أنسجد لما تأمرنا وزادهم نفورا

 » 25 / Furkân  Suresi: 60
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وإذا | VÎZ̃E ve iƶā ve ne zaman ki And when
قيل ق و ل | GVL GYL ḳīle denildi it is said
لهم | LHM lehumu onlara to them,
اسجدوا س ج د | SCD̃ ESCD̃VE scudū secde edin """Prostrate"
للرحمن ر ح م | RḪM LLRḪMN lirraHmāni Rahman'a "to the Most Gracious."""
قالوا ق و ل | GVL GELVE ḳālū derler They say,
وما | VME ve mā nedir? """And what"
الرحمن ر ح م | RḪM ELRḪMN r-raHmānu Rahman (is) the Most Gracious?
أنسجد س ج د | SCD̃ ÊNSCD̃ enescudu secde eder miyiz hiç? Should we prostrate
لما | LME limā şeye to what
تأمرنا ا م ر | EMR TÊMRNE te'murunā senin bize emrettiğin "you order us?"""
وزادهم ز ي د | ZYD̃ VZED̃HM ve zādehum ve onların artırır And it increases them
نفورا ن ف ر | NFR NFVRE nufūran nefretini (in) aversion.

25:60 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve ne zaman ki | denildi | onlara | secde edin | Rahman'a | derler | nedir? | Rahman | secde eder miyiz hiç? | şeye | senin bize emrettiğin | ve onların artırır | nefretini |

[] [GVL] [] [SCD̃] [RḪM] [GVL] [] [RḪM] [SCD̃] [] [EMR] [ZYD̃] [NFR]
VÎZ̃E GYL LHM ESCD̃VE LLRḪMN GELVE VME ELRḪMN ÊNSCD̃ LME TÊMRNE VZED̃HM NFVRE

ve iƶā ḳīle lehumu scudū lirraHmāni ḳālū ve mā r-raHmānu enescudu limā te'murunā ve zādehum nufūran
وإذا قيل لهم اسجدوا للرحمن قالوا وما الرحمن أنسجد لما تأمرنا وزادهم نفورا

[] [ق و ل] [] [س ج د] [ر ح م] [ق و ل] [] [ر ح م] [س ج د] [] [ا م ر] [ز ي د] [ن ف ر]

 » 25 / Furkân  Suresi: 60
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وإذا | VÎZ̃E ve iƶā ve ne zaman ki And when
Vav,,Zel,Elif,
6,,700,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
T – time adverb
الواو عاطفة
ظرف زمان
قيل ق و ل | GVL GYL ḳīle denildi it is said
Gaf,Ye,Lam,
100,10,30,
V – 3rd person masculine singular passive perfect verb
فعل ماض مبني للمجهول
لهم | LHM lehumu onlara to them,
Lam,He,Mim,
30,5,40,
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
اسجدوا س ج د | SCD̃ ESCD̃VE scudū secde edin """Prostrate"
Elif,Sin,Cim,Dal,Vav,Elif,
1,60,3,4,6,1,
V – 2nd person masculine plural imperative verb
PRON – subject pronoun
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
للرحمن ر ح م | RḪM LLRḪMN lirraHmāni Rahman'a "to the Most Gracious."""
Lam,Lam,Re,Ha,Mim,Nun,
30,30,200,8,40,50,
P – prefixed preposition lām
N – genitive masculine singular noun
جار ومجرور
قالوا ق و ل | GVL GELVE ḳālū derler They say,
Gaf,Elif,Lam,Vav,Elif,
100,1,30,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
وما | VME ve mā nedir? """And what"
Vav,Mim,Elif,
6,40,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
REL – relative pronoun
الواو عاطفة
اسم موصول
الرحمن ر ح م | RḪM ELRḪMN r-raHmānu Rahman (is) the Most Gracious?
Elif,Lam,Re,Ha,Mim,Nun,
1,30,200,8,40,50,
N – nominative masculine singular noun
اسم مرفوع
أنسجد س ج د | SCD̃ ÊNSCD̃ enescudu secde eder miyiz hiç? Should we prostrate
,Nun,Sin,Cim,Dal,
,50,60,3,4,
INTG – prefixed interrogative alif
V – 1st person plural imperfect verb
الهمزة همزة استفهام
فعل مضارع
لما | LME limā şeye to what
Lam,Mim,Elif,
30,40,1,
P – prefixed preposition lām
REL – relative pronoun
جار ومجرور
تأمرنا ا م ر | EMR TÊMRNE te'murunā senin bize emrettiğin "you order us?"""
Te,,Mim,Re,Nun,Elif,
400,,40,200,50,1,
V – 2nd person masculine singular imperfect verb
PRON – 1st person plural object pronoun
فعل مضارع و«نا» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
وزادهم ز ي د | ZYD̃ VZED̃HM ve zādehum ve onların artırır And it increases them
Vav,Ze,Elif,Dal,He,Mim,
6,7,1,4,5,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular perfect verb
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
نفورا ن ف ر | NFR NFVRE nufūran nefretini (in) aversion.
Nun,Fe,Vav,Re,Elif,
50,80,6,200,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَإِذَا: ve ne zaman ki | قِيلَ: denildi | لَهُمُ: onlara | اسْجُدُوا: secde edin | لِلرَّحْمَٰنِ: Rahman'a | قَالُوا: derler | وَمَا: nedir? | الرَّحْمَٰنُ: Rahman | أَنَسْجُدُ: secde eder miyiz hiç? | لِمَا: şeye | تَأْمُرُنَا: senin bize emrettiğin | وَزَادَهُمْ: ve onların artırır | نُفُورًا: nefretini |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وإذا WÎZ̃E ve ne zaman ki | قيل GYL denildi | لهم LHM onlara | اسجدوا ESCD̃WE secde edin | للرحمن LLRḪMN Rahman'a | قالوا GELWE derler | وما WME nedir? | الرحمن ELRḪMN Rahman | أنسجد ÊNSCD̃ secde eder miyiz hiç? | لما LME şeye | تأمرنا TÊMRNE senin bize emrettiğin | وزادهم WZED̃HM ve onların artırır | نفورا NFWRE nefretini |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve iƶā: ve ne zaman ki | ḳīle: denildi | lehumu: onlara | scudū: secde edin | lirraHmāni: Rahman'a | ḳālū: derler | ve mā: nedir? | r-raHmānu: Rahman | enescudu: secde eder miyiz hiç? | limā: şeye | te'murunā: senin bize emrettiğin | ve zādehum: ve onların artırır | nufūran: nefretini |
Kırık Meal (Transcript) : |VÎZ̃E: ve ne zaman ki | GYL: denildi | LHM: onlara | ESCD̃VE: secde edin | LLRḪMN: Rahman'a | GELVE: derler | VME: nedir? | ELRḪMN: Rahman | ÊNSCD̃: secde eder miyiz hiç? | LME: şeye | TÊMRNE: senin bize emrettiğin | VZED̃HM: ve onların artırır | NFVRE: nefretini |
Abdulbaki Gölpınarlı : Onlara, secde edin rahmâna dendi mi, rahmân da nedir ki derler, bize emrettiğine mi secde edeceğiz? Ve bu, ancak uzaklaşmalarını arttırır.
Adem Uğur : Onlara: Rahmân'a secde edin! denildiği zaman: "Rahmân da neymiş! Bize emrettiğin şeye secde eder miyiz hiç!" derler ve bu emir onların nefretini arttırır.
Ahmed Hulusi : Onlara: "Rahman'a secde edin (Esmâ hakikatiniz indîndeki "yok"luğunuzu hissedin)" denildiğinde: "Rahman da nedir? Bize emrettiğine secde eder miyiz hiç?" dediler. . . (Bu teklifin) onların nefretini daha da artırdı. (60. âyet secde âyetidir. )
Ahmet Tekin : Onlara: 'Rahmet sahibi Rahman’a secde ederek kulluğunuzu gösterin.' denildiği zaman: 'Rahman da ne? Şimdi, biz tanımadığımız, senin buyurduğun şeye kulluk için mi secdeye varalım yani?' derler. Bu davet onların nefretlerini artırır.
Ahmet Varol : Onlara: 'Rahman'a secde edin' dendiğinde: 'Rahman da nedir? Senin bize emrettiğine secde eder miyiz?' derler. (Bu) onların nefretlerini artırır.
Ali Bulaç : Onlara: "Rahman (olan Allah)a secde edin" denildiği zaman, "Rahman da neymiş? Biz senin bize emrettiğine mi secde edecek mişiz?" derler ve (bu,) onların nefretini arttırır.
Ali Fikri Yavuz : Kâfirlere: “- Rahmân’a secde edin.” denildiği zaman, derler ki: “- Rahman ne imiş, bize emrettiğin şeye secde mi ederiz?” (*) Rahmân’a secde emri de, büsbütün imandan uzaklaşmalarını artırdı.
Bekir Sadak : SÙ Onlara: «Rahman'a secdeye varin» dendigi zaman «Rahman da nedir? Emrettigine mi secdeye varacagiz?» derler. Bu, onlarin nefretini artirir. *
Celal Yıldırım : Onlara, haydi Rahmân'a secde edin, denilince, onlar, «Rahman da neymiş ? Bize emrettiğine secde mi ederiz ?» derler. Ve bu onların nefretini artırır.
Diyanet İşleri : Onlara, “Rahmân’a secdeye kapanın denildiğinde “Rahmân da nedir? Senin bize emrettiğine mi secde edeceğiz?” derler ve bu onların nefretini artırır.
Diyanet İşleri (eski) : Onlara: 'Rahman'a secdeye varın' dendiği zaman 'Rahman da nedir? Emrettiğine mi secdeye varacağız?' derler. Bu, onların nefretini artırır.
Diyanet Vakfi : Onlara: Rahmân'a secde edin! denildiği zaman: «Rahmân da neymiş! Bize emrettiğin şeye secde eder miyiz hiç!» derler ve bu emir onların nefretini arttırır.
Edip Yüksel : Onlara, 'Rahman'a secde edin,' dendiği zaman, 'Rahman da neymiş? Senin bize karşı savunduğun şeye mi secde edeceğiz?' derler. Ve bu, ancak onların nefretini arttırır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Onlara «Rahmân'a secde edin» dendiği zaman, «Rahmân da neymiş? Senin bize emrettiğine secde eder miyiz hiç?» derler ve bu emir onların nefretini artırır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ama onlara «Rahma'na secde edin!» denildiği zaman, «Rahman da neymiş?» Bize emrediyorsun diye secde mi ederiz?» dediler; ve bu daha ziyade vahşetlerini artırdı.
Elmalılı Hamdi Yazır : Maamafih «Rahmâna secde edin» denildiği vakıt onlara «Rahmân ne imiş? Bize emrediyorsun diye secde mi ederiz?» dediler ve daha ziyade vahşetlerini artırdı
Fizilal-il Kuran : Onlara «Rahman'a secde edin» denildiğinde «Rahman da ne oluyor? Senin secde etmemizi emrettiğin ilah'a secde eder miyiz hiç?» derler. Bu çağrı nefretlerini daha da arttırır.
Gültekin Onan : Onlara: "Rahmana secde edin" denildiği zaman "Rahman da neymiş? Biz senin bize buyurduğuna mı secde edecek mişiz?" derler ve (bu) onların nefretini arttırır.
Hakkı Yılmaz : Ve onlara “Rahmân'a [yarattığı bütün canlılara dünyada çokça merhamet eden Allah'a] boyun eğip teslimiyet gösterin!” dendiği zaman, “yarattığı bütün canlılara dünyada çokça merhamet eden Allah da neymiş? Senin bize emrettiğin şey için mi boyun eğip teslimiyet göstereceğiz?” dediler. Ve bu boyun eğip teslimiyet gösterme emri, onların nefretlerini artırdı.
Hasan Basri Çantay : Onlara: «Rahmana secde edin» denildiği zaman «Rahman da neymiş? Senin bize emr edegeldiğine mi secde edeceğiz?» dediler ve (bu secde emri) onların (büsbütün îmandan) ürküb uzaklaşmalarını artırdı.
Hayrat Neşriyat : Onlara: 'Rahmân’a secde edin!' denildiği zaman: 'Rahmân da neymiş? Bize emrediyor olduğun şeye (sen dedin diye) secde mi edeceğiz?' dediler ve (bu da'vet) onların nefretini artırdı.
İbni Kesir : Onlara: Rahman'a secde edin, denildiği zaman: Rahman da nedir? Senin bize emredegeldiğine mi secde edeceğiz? derler. Ve bu, onların nefretini arttırır.
İskender Evrenosoğlu : Ve onlara “Rahmân'a secde edin!” dendiği zaman: “Rahmân nedir? Senin bize emrettiğin şeye mi secde edeceğiz?” dediler. Ve (bu emir sadece) onların nefretlerini artırdı.
Muhammed Esed : Hal böyleyken, onlara "Rahman önünde secdeye varın" denildiğinde, "Rahman da neymiş (ya da kimmiş?) Şimdi biz senin buyurduğun şeyin önünde mi secdeye varalım yani?" derler; ve böylece (senin çağrın) onların nefretini artırır.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve onlara «Rahman'a secde ediniz,» denildiği zaman, dediler ki: «Rahmân nedir? Bize emrettiğine biz secde eder miyiz?» Ve (bu emir) Onların daha ziyâde nefretlerini artırdı.
Ömer Öngüt : Onlara: “Rahman olan Allah'a secdeye varın!” dendiği zaman: “Rahman da neymiş? Bize emrettiğin şeye mi secde edecekmişiz?” derler ve bu emir onların nefretini artırır.
Şaban Piriş : Onlara: -Rahman’a secde edin, denildiğinde, bu onların nefretini artırarak: -Rahman da nedir? Senin bize emrettiğin şeye mi secde edeceğiz? dediler.
Suat Yıldırım : O müşriklere "Rahman’a secde edin!" denildiğinde: "Rahman da ne imiş! Bize emrediyorsun diye secde mi edeceğiz?" dediler ve bu dâvet onları imandan büsbütün uzaklaştırdı.
Süleyman Ateş : Onlara: "Rahmân'a secde edin!" dendiği zaman: "Rahmân nedir? Senin bize emrettiğine secde eder miyiz hiç?" derler. Ve (bu söz), onların nefretini artırır.
Tefhim-ul Kuran : Onlara: «Rahman (olan Allah)a secde edin» denildiği zaman, «Rahman da neymiş? Biz senin bize emrettiğine mi secde edecek mişiz?» derler ve (bu,) onların nefretini arttırıverir.
Ümit Şimşek : Onlara 'Rahmân'a secde edin' dendiğinde bu onların nefretlerini arttırır ve 'Rahmân da neymiş? Senin emrettiğin şeye mi secde edecekmişiz?' derler.
Yaşar Nuri Öztürk : Onlara, "Rahman'a secde edin" dendiğinde şöyle derler: "Rahman da neymiş? Senin emrettiğin şeye secde eder miyiz hiç?" Ve bu söz onların nefretini artırdı.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}