» 44 / Duhân  17:

Kuran Sırası: 44
İniş Sırası: 64
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59

 » 44 / Duhân  Suresi: 17
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَلَقَدْ (VLGD̃) = veleḳad : ve andolsun
2. فَتَنَّا (FTNE) = fetennā : sınadık
3. قَبْلَهُمْ (GBLHM) = ḳablehum : onlardan önce
4. قَوْمَ (GVM) = ḳavme : toplumunu
5. فِرْعَوْنَ (FRAVN) = fir'ǎvne : Fir'avn
6. وَجَاءَهُمْ (VCEÙHM) = ve cā'ehum : ve onlara geldi
7. رَسُولٌ (RSVL) = rasūlun : bir elçi
8. كَرِيمٌ (KRYM) = kerīmun : değerli
ve andolsun | sınadık | onlardan önce | toplumunu | Fir'avn | ve onlara geldi | bir elçi | değerli |

[] [FTN] [GBL] [GVM] [] [CYE] [RSL] [KRM]
VLGD̃ FTNE GBLHM GVM FRAVN VCEÙHM RSVL KRYM

veleḳad fetennā ḳablehum ḳavme fir'ǎvne ve cā'ehum rasūlun kerīmun
ولقد فتنا قبلهم قوم فرعون وجاءهم رسول كريم

 » 44 / Duhân  Suresi: 17
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولقد | VLGD̃ veleḳad ve andolsun And certainly,
فتنا ف ت ن | FTN FTNE fetennā sınadık We tried
قبلهم ق ب ل | GBL GBLHM ḳablehum onlardan önce before them
قوم ق و م | GVM GVM ḳavme toplumunu (the) people
فرعون | FRAVN fir'ǎvne Fir'avn (of) Firaun,
وجاءهم ج ي ا | CYE VCEÙHM ve cā'ehum ve onlara geldi and came to them
رسول ر س ل | RSL RSVL rasūlun bir elçi a Messenger
كريم ك ر م | KRM KRYM kerīmun değerli noble.

44:17 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve andolsun | sınadık | onlardan önce | toplumunu | Fir'avn | ve onlara geldi | bir elçi | değerli |

[] [FTN] [GBL] [GVM] [] [CYE] [RSL] [KRM]
VLGD̃ FTNE GBLHM GVM FRAVN VCEÙHM RSVL KRYM

veleḳad fetennā ḳablehum ḳavme fir'ǎvne ve cā'ehum rasūlun kerīmun
ولقد فتنا قبلهم قوم فرعون وجاءهم رسول كريم

[] [ف ت ن] [ق ب ل] [ق و م] [] [ج ي ا] [ر س ل] [ك ر م]

 » 44 / Duhân  Suresi: 17
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولقد | VLGD̃ veleḳad ve andolsun And certainly,
Vav,Lam,Gaf,Dal,
6,30,100,4,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
EMPH – emphatic prefix lām
CERT – particle of certainty
الواو عاطفة
اللام لام التوكيد
حرف تحقيق
فتنا ف ت ن | FTN FTNE fetennā sınadık We tried
Fe,Te,Nun,Elif,
80,400,50,1,
V – 1st person plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
قبلهم ق ب ل | GBL GBLHM ḳablehum onlardan önce before them
Gaf,Be,Lam,He,Mim,
100,2,30,5,40,
T – accusative time adverb
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
ظرف زمان منصوب و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
قوم ق و م | GVM GVM ḳavme toplumunu (the) people
Gaf,Vav,Mim,
100,6,40,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
فرعون | FRAVN fir'ǎvne Fir'avn (of) Firaun,
Fe,Re,Ayn,Vav,Nun,
80,200,70,6,50,
"PN – accusative masculine proper noun → Pharaoh"
اسم علم منصوب
وجاءهم ج ي ا | CYE VCEÙHM ve cā'ehum ve onlara geldi and came to them
Vav,Cim,Elif,,He,Mim,
6,3,1,,5,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular perfect verb
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
رسول ر س ل | RSL RSVL rasūlun bir elçi a Messenger
Re,Sin,Vav,Lam,
200,60,6,30,
N – nominative masculine indefinite noun
اسم مرفوع
كريم ك ر م | KRM KRYM kerīmun değerli noble.
Kef,Re,Ye,Mim,
20,200,10,40,
ADJ – nominative masculine singular indefinite adjective
صفة مرفوعة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَلَقَدْ: ve andolsun | فَتَنَّا: sınadık | قَبْلَهُمْ: onlardan önce | قَوْمَ: toplumunu | فِرْعَوْنَ: Fir'avn | وَجَاءَهُمْ: ve onlara geldi | رَسُولٌ: bir elçi | كَرِيمٌ: değerli |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ولقد WLGD̃ ve andolsun | فتنا FTNE sınadık | قبلهم GBLHM onlardan önce | قوم GWM toplumunu | فرعون FRAWN Fir'avn | وجاءهم WCEÙHM ve onlara geldi | رسول RSWL bir elçi | كريم KRYM değerli |
Kırık Meal (Okunuş) : |veleḳad: ve andolsun | fetennā: sınadık | ḳablehum: onlardan önce | ḳavme: toplumunu | fir'ǎvne: Fir'avn | ve cā'ehum: ve onlara geldi | rasūlun: bir elçi | kerīmun: değerli |
Kırık Meal (Transcript) : |VLGD̃: ve andolsun | FTNE: sınadık | GBLHM: onlardan önce | GVM: toplumunu | FRAVN: Fir'avn | VCEÙHM: ve onlara geldi | RSVL: bir elçi | KRYM: değerli |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve andolsun ki onlardan önce Firavun'un kavmini de sınamıştık ve onlara güzel huylu bir peygamber gelmişti de.
Adem Uğur : Andolsun, kendilerinden önce biz, Firavun'un kavmini de imtihan etmiştik. Onlara şerefli bir elçi geldi. (Şöyle diyerek)
Ahmed Hulusi : Andolsun ki onlardan önce Firavun kavmini de güç işlerle denedik. . . Onlara kerîm bir Rasûl gelmişti.
Ahmet Tekin : Andolsun, onlardan önce, biz, Firavun’un kavmini de imtihan etmiştik. Onlara asâletli, değerli bir Rasul, Mûsâ gelmişti.
Ahmet Varol : Andolsun, onlardan önce Firavun'un kavmini de imtihan ettik ve onlara şerefli bir peygamber geldi.
Ali Bulaç : Andolsun, biz kendilerinden önce, Firavun'un kavmini de denedik. Onlara kerim bir elçi gelmişti;
Ali Fikri Yavuz : Celâlim hakkı için, onlardan (Kureyş’den) önce Firavun’un, kavmini imtihan ettik. Onlara da çok şerefli bir peygamber gelmişti.
Bekir Sadak : And olsun ki, onlardan once, Firavun milletini denemistik. Onlara gelen degerli bir peygamber demisti ki:
Celal Yıldırım : (17-18) And olsun ki, bunlardan önce Fir'avn milletini çetin bir sınavdan geçirmiştik. Onlara çok saygıdeğer bir peygamber gelmişti de, «Allah'ın kullarını bana teslîm edin! Çünkü ben şüpheniz olmasın ki size (gönderilen) güvenilir bir peygamberim.»
Diyanet İşleri : Andolsun, onlardan önce Firavun kavmini sınamıştık. Onlara değerli bir peygamber (Mûsâ) gelmişti.
Diyanet İşleri (eski) : And olsun ki, onlardan önce, Firavun milletini denemiştik. Onlara gelen değerli bir peygamber demişti ki:
Diyanet Vakfi : (17-18) Andolsun, kendilerinden önce biz, Firavun'un kavmini de imtihan etmiştik. Onlara: Allah'ın kulları! Bana gelin! Çünkü ben size (gönderilmiş) güvenilir bir resûlüm diye (davette bulunan) şerefli bir elçi gelmişti.
Edip Yüksel : Onlardan önce Firavun'un halkını sınamıştık; onlara şerefli bir elçi gitmişti:
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Andolsun ki, biz onlardan önce Firavun kavmini de denemiştik. Onlara çok kıymetli bir peygamber gelmişti.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Andolsun ki, onlardan önce Firavun'un kavmini fitneye düşürdük; onlara da şöyle söyleyen değerli bir peygamber gelmişti:
Elmalılı Hamdi Yazır : Celâlım hakkı için onlardan evvel Fir'avnin kavmını fitneye düşürdük, onlara da kerîm bir Resul gelmişti
Fizilal-il Kuran : Andolsun, onlardan önce Firavun toplumuna da imkanlar vererek sınamıştık. Onlara saygın bir peygamber gelmişti.
Gültekin Onan : Andolsun, biz kendilerinden önce, Firavun'un kavmini de denedik. Onlara kerim bir elçi gelmişti;
Hakkı Yılmaz : (17-21) Ve andolsun ki Biz onlardan önce Firavun toplumunu imtihan ettik. Ve onlara çok saygın bir elçi gelmişti: “Allah'ın kullarını bana geri verin. Şüphesiz ben sizin için gönderilmiş güvenilir bir elçiyim. Allah'a karşı üstünlük taslamayın. Şüphesiz ki ben size apaçık bir güç getiriyorum. Ve Şüphesiz ben, beni taşlayarak öldürmenizden benim Rabbime, sizin Rabbinize sığındım. Ve eğer siz bana inanmazsanız hemen yanımdan uzaklaşın.”
Hasan Basri Çantay : Andolsun ki biz bunlardan evvel Fir'avn kavmini de imtihan etdik. Onlara da çok şerefli bir peygamber gelmişdi,
Hayrat Neşriyat : Celâlim hakkı için, kendilerinden önce Fir'avun kavmini de imtihân ettik; onlara da şerefli bir peygamber (olan Mûsâ) geldi.
İbni Kesir : Andolsun ki; onlardan önce Firavun kavmini de denemiştik ve onlara kerim bir peygamber gelmişti.
İskender Evrenosoğlu : Ve andolsun ki Biz, onlardan önce firavun kavmini de imtihan ettik. Ve onlara da kerim bir resûl (Hz. Musa) gelmişti.
Muhammed Esed : Biz onlardan (uzun zaman) önce Firavun halkını (aynı yolla) sınadık. Onlara soylu bir elçi gelmiş (ve)
Ömer Nasuhi Bilmen : (16-17) Pek şiddetli, satvetli bir tutuşla tutacağımız gün şüphe yok ki, Biz intikam alıcılarız. Andolsun ki, onlardan evvel Fir'avun'un kavmini bir imtihana tâbi tuttuk ve onlara kerîm bir peygamber gelmişti.
Ömer Öngüt : Andolsun ki onlardan önce Firavun kavmini de imtihan ettik ve onlara kerim bir peygamber gelmişti.
Şaban Piriş : Onlardan önce Firavun kavmini de imtihan etmiştik. Onlara şerefli bir elçi gelmişti.
Suat Yıldırım : (17-18) Biz onlardan önce Firavun’un halkını da imtihan ettik, onlara da pek değerli bir resul gelip demişti ki: "Ey Allah’ın kulları, benim hakkımı verin, yani tebliğimi dinleyin; çünkü ben size gönderilen güvenilir bir elçiyim.
Süleyman Ateş : Andolsun, onlardan önce Fir'avn toplumunu da (imkânlar vererek) sınadık. Onlara değerli bir elçi geldi, (şöyle diyerek):
Tefhim-ul Kuran : Andolsun, biz kendilerinden önce, Firavun'un kavmini de denemeden geçirdik ve onlara kerîm bir peygamber gelmişti:
Ümit Şimşek : Onlardan önce Biz Firavun'un kavmini de sınamıştık. Onlara çok şerefli bir peygamber geldi ve dedi ki:
Yaşar Nuri Öztürk : Kudretimize yemin olsun ki, onlardan önce Firavun'un kavmini de ince bir imtihana çektik de, asil ve onurlu bir resul geldi onlara.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}