|  Muhammed Esed Meali | 	
	  |  
  Düşün bu (mesaj)ları, dalga dalga gönderilen(77:1)  | 	  |  
  ve sonra fırtına şiddetiyle patlayan!(77:2)  | 	  |  
  Düşün bu (mesaj)ları, (hakikati) dört bir yana yayan,(77:3)  | 	  |  
  böylece (doğru ile eğriyi) kesin şekilde ayıran,(77:4)  | 	  |  
  ve sonra bir öğüt ve hatırlatmada bulunan,(77:5)  | 	  |  
  suçlardan arınma(yı vaad eden) veya bir uyarı(da bulunan)!(77:6)  | 	  |  
  Bakın, bekleyip görün denilen her şey mutlaka gerçekleşecektir.(77:7)  | 	  |  
  Yıldızlar söndüğü zaman (gerçekleşecek,)(77:8)  | 	  |  
  ve gök parçalandığı zaman,(77:9)  | 	  |  
  ve dağlar toz gibi ufalandığı zaman,(77:10)  | 	  |  
  ve bütün elçiler belirlenen bir vakitte toplanmaya çağırıldıkları zaman...(77:11)  | 	  |  
  Ne zaman gerçekleşecek (bütün bunlar)?(77:12)  | 	  |  
  (Doğruyu yanlıştan) Ayırd etme Günü!(77:13)  | 	  |  
  Bu Ayrım Günü'nün nasıl bir gün olacağını bilebilir misin?(77:14)  | 	  |  
  O Gün vay haline hakikati yalanlayanların!(77:15)  | 	  |  
  Biz, geçmişin o (günahkar)larını yok etmedik mi?(77:16)  | 	  |  
  İşte sonrakileri de onlarla aynı yola sokacağız:(77:17)  | 	  |  
  (çünkü) Biz, günaha batmış olanlarla böyle uğraşırız.(77:18)  | 	  |  
  Sizi basit bir sıvıdan yaratmadık mı,(77:20)  | 	  |  
  (rahmin içinde) sağlam bir şekilde muhafaza ettiğimiz (bir sıvıdan),(77:21)  | 	  |  
  önceden belirlenmiş bir süreyle?(77:22)  | 	  |  
  Biz, (insanın yaratılışını) işte böyle gerçekleştirdik. Ne mükemmeldir Bizim (bir şeyi) gerçekleştirme kudretimiz!(77:23)  | 	  |  
  Biz toprağı toplanma yeri yapmadık mı(77:25)  | 	  |  
  diriler ve ölüler için?(77:26)  | 	  |  
  Onun üzerinde haşmetli, sarsılmaz dağlar meydana getirmedik mi ve size içmeniz için tatlı sular vermedik mi?(77:27)  | 	  |  
  Haydi, yalanlayıp durduğunuz şu (kıyamete) doğru gidin bakalım!(77:29)  | 	  |  
  Üç katlı gölgeye doğru gidin,(77:30)  | 	  |  
  hiçbir (serinliği) olmayan ve ateşten korumayan (gölgeye),(77:31)  | 	  |  
  (yanan) kütükler gibi (ateşten) kıvılcımlar saçan,(77:32)  | 	  |  
  kızgın dev halatlar gibi!(77:33)  | 	  |  
  O Gün vay haline hakikati yalanlayanların,(77:34)  | 	  |  
  hiçbir söz söyle(ye)meyecekleri,(77:35)  | 	  |  
  ve özür dilemelerine izin verilmeyeceği o Gün.(77:36)  | 	  |  
  (onlara şöyle denilecek, doğru ile eğri arasındaki) o Ayrım Günü: "Sizi eski zamanların o (günahkar)ları ile bir araya getirdik;(77:38)  | 	  |  
  ve eğer bir bahaneniz (olduğunu sanıyorsanız), haydi (onu kullanıp) Beni atlatmaya çalışın!"(77:39)  | 	  |  
  (Ama,) Allah'a karşı sorumluluk bilinci taşıyanlar, (serin) gölgeler altında ve pınarlar arasında oturacaklar,(77:41)  | 	  |  
  ve canlarının istediği her meyve(den tadacaklar);(77:42)  | 	  |  
  (ve onlara:) "(Hayatta iken) yaptıklarınızın karşılığı olarak afiyetle yiyip için!" denilecek.(77:43)  | 	  |  
  İyilik yapanları işte böyle ödüllendiririz;(77:44)  | 	  |  
  (ama) o Gün vay haline hakikati yalanlayanların!(77:45)  | 	  |  
  (Doyuncaya) kadar yiyip için ve biraz sefanızı sürün, siz ey günahkarlar!(77:46)  | 	  |  
  (Ama) o Gün, vay haline hakikati yalanlayanların!(77:47)  | 	  |  
  Ve onlara "(Allah'ın huzurunda) baş eğin!" denildiğinde buna uymazlar:(77:48)  | 	  |  
  o Gün, vay haline hakikati yalanlayanların!(77:49)  | 	  |  
  Peki, bundan sonra, başka hangi habere inanacaklar?(77:50)  | 	  |