» 52 / Tûr  21:

Kuran Sırası: 52
İniş Sırası: 76
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49

 » 52 / Tûr  Suresi: 21
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَالَّذِينَ (VELZ̃YN) = velleƶīne : ve kimseler
2. امَنُوا ( ËMNVE) = āmenū : inanan(lar)
3. وَاتَّبَعَتْهُمْ (VETBATHM) = vettebeǎthum : ve kendilerine uyanlar
4. ذُرِّيَّتُهُمْ (Z̃RYTHM) = ƶurriyyetuhum : zürriyetleri de
5. بِإِيمَانٍ (BÎYMEN) = biīmānin : imanda
6. أَلْحَقْنَا (ÊLḪGNE) = elHaḳnā : kattık
7. بِهِمْ (BHM) = bihim : kendilerine
8. ذُرِّيَّتَهُمْ (Z̃RYTHM) = ƶurriyyetehum : zürriyetlerini
9. وَمَا (VME) = ve mā : ve
10. أَلَتْنَاهُمْ (ÊLTNEHM) = eletnāhum : eksiltmedik
11. مِنْ (MN) = min : -nden
12. عَمَلِهِمْ (AMLHM) = ǎmelihim : kendi amelleri-
13. مِنْ (MN) = min : hiçbir
14. شَيْءٍ (ŞYÙ) = şey'in : şey
15. كُلُّ (KL) = kullu : her
16. امْرِئٍ (EMRÙ) = mriin : kişi
17. بِمَا (BME) = bimā : şeye
18. كَسَبَ (KSB) = kesebe : kendi kazandığı
19. رَهِينٌ (RHYN) = rahīnun : bağlıdır
ve kimseler | inanan(lar) | ve kendilerine uyanlar | zürriyetleri de | imanda | kattık | kendilerine | zürriyetlerini | ve | eksiltmedik | -nden | kendi amelleri- | hiçbir | şey | her | kişi | şeye | kendi kazandığı | bağlıdır |

[] [EMN] [TBA] [Z̃RR] [EMN] [LḪG] [] [Z̃RR] [] [ELT] [] [AML] [] [ŞYE] [KLL] [MRE] [] [KSB] [RHN]
VELZ̃YN ËMNVE VETBATHM Z̃RYTHM BÎYMEN ÊLḪGNE BHM Z̃RYTHM VME ÊLTNEHM MN AMLHM MN ŞYÙ KL EMRÙ BME KSB RHYN

velleƶīne āmenū vettebeǎthum ƶurriyyetuhum biīmānin elHaḳnā bihim ƶurriyyetehum ve mā eletnāhum min ǎmelihim min şey'in kullu mriin bimā kesebe rahīnun
والذين آمنوا واتبعتهم ذريتهم بإيمان ألحقنا بهم ذريتهم وما ألتناهم من عملهم من شيء كل امرئ بما كسب رهين

 » 52 / Tûr  Suresi: 21
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
والذين | VELZ̃YN velleƶīne ve kimseler And those who
آمنوا ا م ن | EMN ËMNVE āmenū inanan(lar) believed
واتبعتهم ت ب ع | TBA VETBATHM vettebeǎthum ve kendilerine uyanlar and followed them
ذريتهم ذ ر ر | Z̃RR Z̃RYTHM ƶurriyyetuhum zürriyetleri de their offspring
بإيمان ا م ن | EMN BÎYMEN biīmānin imanda in faith,
ألحقنا ل ح ق | LḪG ÊLḪGNE elHaḳnā kattık We will join
بهم | BHM bihim kendilerine with them
ذريتهم ذ ر ر | Z̃RR Z̃RYTHM ƶurriyyetehum zürriyetlerini their offspring
وما | VME ve mā ve and not
ألتناهم ا ل ت | ELT ÊLTNEHM eletnāhum eksiltmedik We will deprive them
من | MN min -nden of
عملهم ع م ل | AML AMLHM ǎmelihim kendi amelleri- their deeds
من | MN min hiçbir (in) any
شيء ش ي ا | ŞYE ŞYÙ şey'in şey thing.
كل ك ل ل | KLL KL kullu her Every
امرئ م ر ا | MRE EMRÙ mriin kişi person
بما | BME bimā şeye for what
كسب ك س ب | KSB KSB kesebe kendi kazandığı he earned
رهين ر ه ن | RHN RHYN rahīnun bağlıdır (is) pledged.

52:21 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve kimseler | inanan(lar) | ve kendilerine uyanlar | zürriyetleri de | imanda | kattık | kendilerine | zürriyetlerini | ve | eksiltmedik | -nden | kendi amelleri- | hiçbir | şey | her | kişi | şeye | kendi kazandığı | bağlıdır |

[] [EMN] [TBA] [Z̃RR] [EMN] [LḪG] [] [Z̃RR] [] [ELT] [] [AML] [] [ŞYE] [KLL] [MRE] [] [KSB] [RHN]
VELZ̃YN ËMNVE VETBATHM Z̃RYTHM BÎYMEN ÊLḪGNE BHM Z̃RYTHM VME ÊLTNEHM MN AMLHM MN ŞYÙ KL EMRÙ BME KSB RHYN

velleƶīne āmenū vettebeǎthum ƶurriyyetuhum biīmānin elHaḳnā bihim ƶurriyyetehum ve mā eletnāhum min ǎmelihim min şey'in kullu mriin bimā kesebe rahīnun
والذين آمنوا واتبعتهم ذريتهم بإيمان ألحقنا بهم ذريتهم وما ألتناهم من عملهم من شيء كل امرئ بما كسب رهين

[] [ا م ن] [ت ب ع] [ذ ر ر] [ا م ن] [ل ح ق] [] [ذ ر ر] [] [ا ل ت] [] [ع م ل] [] [ش ي ا] [ك ل ل] [م ر ا] [] [ك س ب] [ر ه ن]

 » 52 / Tûr  Suresi: 21
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
والذين | VELZ̃YN velleƶīne ve kimseler And those who
Vav,Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
6,1,30,700,10,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
REL – masculine plural relative pronoun
الواو عاطفة
اسم موصول
آمنوا ا م ن | EMN ËMNVE āmenū inanan(lar) believed
,Mim,Nun,Vav,Elif,
,40,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
واتبعتهم ت ب ع | TBA VETBATHM vettebeǎthum ve kendilerine uyanlar and followed them
Vav,Elif,Te,Be,Ayn,Te,He,Mim,
6,1,400,2,70,400,5,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person feminine singular (form VIII) perfect verb
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
ذريتهم ذ ر ر | Z̃RR Z̃RYTHM ƶurriyyetuhum zürriyetleri de their offspring
Zel,Re,Ye,Te,He,Mim,
700,200,10,400,5,40,
N – nominative feminine noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مرفوع و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
بإيمان ا م ن | EMN BÎYMEN biīmānin imanda in faith,
Be,,Ye,Mim,Elif,Nun,
2,,10,40,1,50,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine indefinite (form IV) verbal noun
جار ومجرور
ألحقنا ل ح ق | LḪG ÊLḪGNE elHaḳnā kattık We will join
,Lam,Ha,Gaf,Nun,Elif,
,30,8,100,50,1,
V – 1st person plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
بهم | BHM bihim kendilerine with them
Be,He,Mim,
2,5,40,
P – prefixed preposition bi
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
ذريتهم ذ ر ر | Z̃RR Z̃RYTHM ƶurriyyetehum zürriyetlerini their offspring
Zel,Re,Ye,Te,He,Mim,
700,200,10,400,5,40,
N – accusative feminine noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم منصوب و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وما | VME ve mā ve and not
Vav,Mim,Elif,
6,40,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
ألتناهم ا ل ت | ELT ÊLTNEHM eletnāhum eksiltmedik We will deprive them
,Lam,Te,Nun,Elif,He,Mim,
,30,400,50,1,5,40,
V – 1st person plural perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
من | MN min -nden of
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
عملهم ع م ل | AML AMLHM ǎmelihim kendi amelleri- their deeds
Ayn,Mim,Lam,He,Mim,
70,40,30,5,40,
N – genitive masculine noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
من | MN min hiçbir (in) any
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
شيء ش ي ا | ŞYE ŞYÙ şey'in şey thing.
Şın,Ye,,
300,10,,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
كل ك ل ل | KLL KL kullu her Every
Kef,Lam,
20,30,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
امرئ م ر ا | MRE EMRÙ mriin kişi person
Elif,Mim,Re,,
1,40,200,,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
بما | BME bimā şeye for what
Be,Mim,Elif,
2,40,1,
P – prefixed preposition bi
REL – relative pronoun
جار ومجرور
كسب ك س ب | KSB KSB kesebe kendi kazandığı he earned
Kef,Sin,Be,
20,60,2,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
رهين ر ه ن | RHN RHYN rahīnun bağlıdır (is) pledged.
Re,He,Ye,Nun,
200,5,10,50,
N – nominative masculine singular indefinite noun
اسم مرفوع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَالَّذِينَ: ve kimseler | امَنُوا: inanan(lar) | وَاتَّبَعَتْهُمْ: ve kendilerine uyanlar | ذُرِّيَّتُهُمْ: zürriyetleri de | بِإِيمَانٍ: imanda | أَلْحَقْنَا: kattık | بِهِمْ: kendilerine | ذُرِّيَّتَهُمْ: zürriyetlerini | وَمَا: ve | أَلَتْنَاهُمْ: eksiltmedik | مِنْ: -nden | عَمَلِهِمْ: kendi amelleri- | مِنْ: hiçbir | شَيْءٍ: şey | كُلُّ: her | امْرِئٍ: kişi | بِمَا: şeye | كَسَبَ: kendi kazandığı | رَهِينٌ: bağlıdır |
Kırık Meal (Harekesiz) : |والذين WELZ̃YN ve kimseler | آمنوا ËMNWE inanan(lar) | واتبعتهم WETBATHM ve kendilerine uyanlar | ذريتهم Z̃RYTHM zürriyetleri de | بإيمان BÎYMEN imanda | ألحقنا ÊLḪGNE kattık | بهم BHM kendilerine | ذريتهم Z̃RYTHM zürriyetlerini | وما WME ve | ألتناهم ÊLTNEHM eksiltmedik | من MN -nden | عملهم AMLHM kendi amelleri- | من MN hiçbir | شيء ŞYÙ şey | كل KL her | امرئ EMRÙ kişi | بما BME şeye | كسب KSB kendi kazandığı | رهين RHYN bağlıdır |
Kırık Meal (Okunuş) : |velleƶīne: ve kimseler | āmenū: inanan(lar) | vettebeǎthum: ve kendilerine uyanlar | ƶurriyyetuhum: zürriyetleri de | biīmānin: imanda | elHaḳnā: kattık | bihim: kendilerine | ƶurriyyetehum: zürriyetlerini | ve mā: ve | eletnāhum: eksiltmedik | min: -nden | ǎmelihim: kendi amelleri- | min: hiçbir | şey'in: şey | kullu: her | mriin: kişi | bimā: şeye | kesebe: kendi kazandığı | rahīnun: bağlıdır |
Kırık Meal (Transcript) : |VELZ̃YN: ve kimseler | ËMNVE: inanan(lar) | VETBATHM: ve kendilerine uyanlar | Z̃RYTHM: zürriyetleri de | BÎYMEN: imanda | ÊLḪGNE: kattık | BHM: kendilerine | Z̃RYTHM: zürriyetlerini | VME: ve | ÊLTNEHM: eksiltmedik | MN: -nden | AMLHM: kendi amelleri- | MN: hiçbir | ŞYÙ: şey | KL: her | EMRÙ: kişi | BME: şeye | KSB: kendi kazandığı | RHYN: bağlıdır |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve inananlarla soylarından, inanarak onlara uyanları, soylarından gelenlerle birleştirir, buluştururuz ve yaptıklarının mükâfatından hiçbir şeyi eksiltmeyiz; herkes, kazancına bağlıdır.
Adem Uğur : İman eden ve soylarından gelenlerde, imanda kendilerine tâbi olanlar (var ya)! İşte biz, onların nesillerini de kendilerine kattık. Onların amellerinden de bir şey eksiltmedik. Herkes kazandıklarına karşı bir rehindir.
Ahmed Hulusi : İman edenler ve imanlı olarak kendilerine tâbi olan zürriyetleri var ya; onlara kendilerinden gelenleri de ekledik! Onların kazançlarından hiçbir şeyi de eksiltmedik. . . Her kişi yaptığının getirisine bağlıdır!
Ahmet Tekin : İman edenlerin, nesilleri de iman ile kendilerine tâbi olanların, işte biz onların nesillerinin mükâfatını da, atalarının mükâfatına denk tuttuk. Atalarının devamlı, bilinçli amellerinin mükâfatından da, bir şey eksiltmedik. Sonuçta ehliyeti hâiz herkes işlediği amellerin, hak ettiklerinin karşılığında sorumlu tutuluyor, kendisini rehin ediyor.
Ahmet Varol : İman edip nesilleri de imanda kendilerini izleyenler var ya, onların nesillerini kendilerine katmış ve kendi amellerinden bir şey eksiltmemişizdir. Her kişi kazandığına karşılık bir rehindir. [2]
Ali Bulaç : İman edenler ve soyları da kendilerini imanda izleyenler (var ya); biz onların soylarını da kendilerine katıp ekledik. Onların amellerinden hiçbir şeyi eksiltmedik. Her kişi, kendi kazandığına karşılık bir rehindir.
Ali Fikri Yavuz : (Dünyada) iman edenlere ve zürriyetleri de iman edib kendilerine uyanlara, (ahirette) zürriyetlerine kavuştururuz. (Onları da, baba ve dedeleri gibi cennete koruz ve derecelerini yükseltiriz.) Bununla beraber (baba ve dedelerinin) amellerinden hiç bir şey eksiltmeyiz. Herkes kazancına bağlıdır, (iyi amel işlerse kurtulur, değilse helâk olur.)
Bekir Sadak : Inanan, soylari da inancta kendilerine uyan kimselere soylarini da katariz. Onlarin islediklerinden hicbir sey eksiltmeyiz. Herkes kazancina baglidir.
Celal Yıldırım : Onlar ki imân ettiler ve soyları da kendilerine imân ile uydular, soylarını onlara eriştirip katarız ve biz, onların amellerinden hiçbir şey eksiltmeyiz. Her kişi kazandığına karşılık rehindir.
Diyanet İşleri : İman eden ve nesilleri de iman konusunda kendilerinin yoluna uyanlar var ya, biz onların nesillerini kendilerine kattık. Bununla beraber onların amellerinden hiçbir şey eksiltmeyiz. Herkes kazandığı karşılığında rehindir.
Diyanet İşleri (eski) : İnanan, soyları da inançta kendilerine uyan kimselere soylarını da katarız. Onların işlediklerinden hiçbir şey eksiltmeyiz. Herkes kazancına bağlıdır.
Diyanet Vakfi : İman eden ve soylarından gelenlerde, imanda kendilerine tâbi olanlar (var ya)! İşte biz, onların nesillerini de kendilerine kattık. Onların amellerinden de bir şey eksiltmedik. Herkes kazandıklarına karşı bir rehindir.
Edip Yüksel : Soyları tarafından izlenen inananlara soylarını da katarız ve onların yaptıklarından hiç bir şeyi eksiltmeyiz. Herkes kazanmış olduğu şeylerin bir ipoteğidir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : İman edip zürriyetleri de iman ile kendilerine tâbi olanlar (yok mu?); işte biz, onların nesillerini de kendilerine kattık. Kendilerinin amellerinden birşey de eksiltmedik. Herkes kendi kazandığına bağlıdır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : İman edip zürriyetleri de iman ile arkalarından gelmiş olanlar, işte Biz, onların nesillerini de kendilerine katmışızdır. Bununla beraber kendilerine amellerinden hiçbir şey de eksiltmemişizdir. Herkes kazancına bağlıdır.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve İyman edenleri ki zürriyyetleri de iyman ile arkalarından gelmiş, zürriyyetlerini kendilerine ilhak etmişizdir, bununla beraber kendilerine amellerinden hiçbir şey eksiltmemişizdir, herkes kazancına bağlıdır.
Fizilal-il Kuran : İnanan, soyları da inançta kendilerine uyan kimselere soylarını da katarız. Onların işlediklerinden hiçbir şey eksiltmeyiz. Herkes kazancına bağlıdır.
Gültekin Onan : İnananlar ve soyları kendilerini inançta izleyenler; biz onların soylarını da kendilerine katıp ekledik. Onların amellerinden hiçbir şeyi eksiltmedik. Her kişi, kendi kazandığına karşılık bir rehindir.
Hakkı Yılmaz : "Ve iman eden, soyları da iman ile kendilerine uyan kimseler; işte Biz, onların soylarını da kendilerine kattık. Kendilerinin amellerinden bir şey eksiltmedik. Herkes kendi kazandığıyla rehindir. "
Hasan Basri Çantay : İman edib de zürriyyetleri de îman ile kendilerine tâ'bi olanlar (yok mu?) biz onların nesillerini de kendilerine katdık. Kendilerinin amelinden bir şey de eksiltmedik. Herkes kazancı mukaabilinde bir rehindir.
Hayrat Neşriyat : Ve îmân edip zürriyetleri de kendilerine îmân ile tâbi' olanlara gelince, (biz) onların zürriyetlerini (Cennette) kendilerine katmışızdır; bununla berâber onların amellerinden kendilerine hiçbir şey eksiltmemişizdir. Her kişi, kendi kazandığına karşılık (bizzat kendi nefsiyle) bir rehindir!
İbni Kesir : İman edip de soyları da imanda kendilerine tabi olanlar; onlara, soylarını da kattık. Onların işlediklerinden hiç bir şey eksiltmedik. Herkes kazandığı ile bağlıdır.
İskender Evrenosoğlu : Ve (hayattayken, ölmeden önce Allah'a ulaşmayı dileyip) âmenû olan, zürriyetleri de kendilerine îmân ile tâbî olanların zürriyetlerini de kendilerine ilhak ettik (yanlarına kattık). Ve onların amellerinden bir şey eksiltmedik. Herkes kazandığına (dereceler) karşılık bır rehindir.
Muhammed Esed : Kendileri iman eden ve soyları bu imanı sürdürecek olanlara gelince, Biz onları soyları ile bütünleştirecek ve işlerini heder ettirmeyeceğiz (ama, sonuçta) herkes kendi kazandığının hesabını verecek.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve o kimseler ki, imân ettiler ve kendilerine zürriyetleri de imân ile tâbi oldular, onlara zürriyetlerini de kattık ve onlar için amellerinden bir şeyi de eksiltmedik. Her bir şahıs, kendi kazandığı şeye bağlıdır.
Ömer Öngüt : İman edenleri ve kendilerini iman ile takip eden zürriyetlerini kavuştururuz. Onların amellerinden de hiçbir şey eksiltmemişizdir. Herkes kazandıklarına karşılık bir rehindir.
Şaban Piriş : İman edenleri, soylarından da iman ederek onlara tabi olanları bir araya getirdik. Çalışmalarından hiçbir şey eksiltmedik. Her kişi, kazancına bağlı bir rehinedir.
Suat Yıldırım : Kendileri iman edip zürriyetleri de iman ile kendilerinin izinden gidenlerin nesillerini de kendilerine kavuştururuz. Onların emeklerinden hiçbir şeyin mükâfatını eksiltmeyiz. Onlardan her biri kazandığı güzel neticeleri ile daimdir.
Süleyman Ateş : Kendileri inanmış, zürriyetleri de imânda kendilerine uymuş olan kimselerin zürriyetlerini de kendilerine katmışızdır; kendi ameller(inin sevâb)ından da hiçbir şey eksiltmemişizdir. Herkes kendi kazandığına bağlıdır.
Tefhim-ul Kuran : İman edenler ve soyları da kendilerini imanda izleyenler (var ya); biz onların soylarını da kendilerine katıp eklemişiz. Onların amellerinden hiçbir şeyi eksiltmedik. Her kişi, kendi kazanmakta olduğuna karşılık bir rehindir.
Ümit Şimşek : İman edenleri ve onların nesillerinden iman ederek kendilerine tâbi olanları birbirine kavuşturmuş, kimsenin çalışmasından da birşeyi eksiltmemişizdir. Herkes kendi kazancına bağlıdır.
Yaşar Nuri Öztürk : İman edip zürriyetleri de imanda kendilerine uyanların, soy soplarını da kendilerine katmışızdır. Ve kendi amellerinden kendilerinin hiçbir şeyini eksiltmemişizdir. Her kişi, kazandığı karşılığında bir rehindir.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}