» 50 / Kâf  32:

Kuran Sırası: 50
İniş Sırası: 34
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45

 » 50 / Kâf  Suresi: 32
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. هَٰذَا (HZ̃E) = hāƶā : işte budur
2. مَا (ME) = mā :
3. تُوعَدُونَ (TVAD̃VN) = tūǎdūne : size va'dedilen
4. لِكُلِّ (LKL) = likulli : daima
5. أَوَّابٍ (ÊVEB) = evvābin : (Allah'a) yüz tutan
6. حَفِيظٍ (ḪFYƵ) = HafīZin : koruyan
işte budur | | size va'dedilen | daima | (Allah'a) yüz tutan | koruyan |

[] [] [VAD̃] [KLL] [EVB] [ḪFƵ]
HZ̃E ME TVAD̃VN LKL ÊVEB ḪFYƵ

hāƶā tūǎdūne likulli evvābin HafīZin
هذا ما توعدون لكل أواب حفيظ

 » 50 / Kâf  Suresi: 32
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
هذا | HZ̃E hāƶā işte budur """This"
ما | ME (is) what
توعدون و ع د | VAD̃ TVAD̃VN tūǎdūne size va'dedilen you were promised,
لكل ك ل ل | KLL LKL likulli daima for everyone
أواب ا و ب | EVB ÊVEB evvābin (Allah'a) yüz tutan who turns
حفيظ ح ف ظ | ḪFƵ ḪFYƵ HafīZin koruyan (and) who keeps,

50:32 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

işte budur | | size va'dedilen | daima | (Allah'a) yüz tutan | koruyan |

[] [] [VAD̃] [KLL] [EVB] [ḪFƵ]
HZ̃E ME TVAD̃VN LKL ÊVEB ḪFYƵ

hāƶā tūǎdūne likulli evvābin HafīZin
هذا ما توعدون لكل أواب حفيظ

[] [] [و ع د] [ك ل ل] [ا و ب] [ح ف ظ]

 » 50 / Kâf  Suresi: 32
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
هذا | HZ̃E hāƶā işte budur """This"
He,Zel,Elif,
5,700,1,
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
اسم اشارة
ما | ME (is) what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
توعدون و ع د | VAD̃ TVAD̃VN tūǎdūne size va'dedilen you were promised,
Te,Vav,Ayn,Dal,Vav,Nun,
400,6,70,4,6,50,
V – 2nd person masculine plural passive imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مبني للمجهول والواو ضمير متصل في محل رفع نائب فاعل
لكل ك ل ل | KLL LKL likulli daima for everyone
Lam,Kef,Lam,
30,20,30,
P – prefixed preposition lām
N – genitive masculine noun
جار ومجرور
أواب ا و ب | EVB ÊVEB evvābin (Allah'a) yüz tutan who turns
,Vav,Elif,Be,
,6,1,2,
ADJ – genitive masculine singular indefinite adjective
صفة مجرورة
حفيظ ح ف ظ | ḪFƵ ḪFYƵ HafīZin koruyan (and) who keeps,
Ha,Fe,Ye,Zı,
8,80,10,900,
ADJ – genitive masculine singular indefinite active participle
صفة مجرورة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |هَٰذَا: işte budur | مَا: | تُوعَدُونَ: size va'dedilen | لِكُلِّ: daima | أَوَّابٍ: (Allah'a) yüz tutan | حَفِيظٍ: koruyan |
Kırık Meal (Harekesiz) : |هذا HZ̃E işte budur | ما ME | توعدون TWAD̃WN size va'dedilen | لكل LKL daima | أواب ÊWEB (Allah'a) yüz tutan | حفيظ ḪFYƵ koruyan |
Kırık Meal (Okunuş) : |hāƶā: işte budur | : | tūǎdūne: size va'dedilen | likulli: daima | evvābin: (Allah'a) yüz tutan | HafīZin: koruyan |
Kırık Meal (Transcript) : |HZ̃E: işte budur | ME: | TVAD̃VN: size va'dedilen | LKL: daima | ÊVEB: (Allah'a) yüz tutan | ḪFYƵ: koruyan |
Abdulbaki Gölpınarlı : İşte denecek, size, mâbûduna tövbe eden, emri, iyiden iyiye koruyan herkese vaadedilen bu.
Adem Uğur : İşte size vâdedilen cennet! Ki o, daima Allah'a yönelen, (O'nun buyruklarını) koruyan,
Ahmed Hulusi : "Bu vadolunduğunuzdur" denir, hakikatine yönelip bu hâlini koruyanlara. . .
Ahmet Tekin : Tevbe edip, Allah’a yönelen, emirlerine riâyet eden, şeriatını koruyan, vazifesine bağlı herkes için, işte va’d olunduğunuz Cennet.
Ahmet Varol : 'Bu sizin vaadolunduğunuz şeydir. Gönülden Allah'a dönen, (Allah'ın hükümlerini) koruyan,
Ali Bulaç : Bu, size vadolunandır; (gönülden Allah'a) yönelip dönen (İslam'ın hükümlerini) koruyan,
Ali Fikri Yavuz : İşte bu, sizin (dünyada) vaad olunduğunuz şey! Her tevbe eden, Allah’ın emrini gözeten için...
Bekir Sadak : (32-34) Onlara: «Iste bu cennet, Allah'a yonelen, O'nun buyruklarina riayet eden; gormedigi Rahman'dan korkan, Allah'a yonelmis bir kalble gelen sizlere, hepinize soz verilen yerdir. Oraya esenlikle girin; iste sonsuzluk gunu budur» denir.
Celal Yıldırım : (32-33) İşte bu, size va'dolunandır. Allah'a yönelip gönül veren, (ilâhî sınırları) koruyan, gıyabında Rahmân'dan saygı ile korkan ve Allah'a yönelen bir kalb ile gelen (her insana söz verilen Cennet'tir).
Diyanet İşleri : (32-33) (Onlara şöyle denir:) “İşte bu, size (dünyada) vaad edilmekte olan şeydir. O, her tövbe eden, O’nun emrini gözeten için, görmediği hâlde sırf saygıdan dolayı Rahmân’dan korkan ve O’na yönelmiş bir kalp ile gelen kimseler içindir.”
Diyanet İşleri (eski) : (32-34) Onlara: 'İşte bu cennet, Allah'a yönelen, O'nun buyruklarına riayet eden; görmediği Rahman'dan korkan, Allah'a yönelmiş bir kalble gelen sizlere, hepinize söz verilen yerdir. Oraya esenlikle girin; işte sonsuzluk günü budur' denir.
Diyanet Vakfi : (32-33) İşte size vâdedilen cennet! Ki o, Allah'a yönelen, emirlerine riayet eden, görmediği halde Rahmân'dan korkan ve Allah'a yönelmiş bir kalp ile gelen kimselere mahsustur.
Edip Yüksel : Bu, size söz verilendir. Her yönelen ve her koruyana,
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : (32-33) Onlara denir ki: «İşte size vaad edilen bu cennet, Allah'a yönelen, O'nun emirlerine riayet eden, görmediği halde Rahman olan Allah'tan korkan ve O'na yönelen bir kalple gelenlere mahsustur.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : İşte bu o size va'dolunan; her tevbekara, görevine riayet edene,
Elmalılı Hamdi Yazır : İşte bu, diye: o sizin va'd olunduğunuz. Her bir tevbekâr, vazifesine riayetkâr olan.
Fizilal-il Kuran : İşte size vaadedilen budur. Daima tevbe ile Allah'a dönen, O'nun buyruklarını koruyan.
Gültekin Onan : Bu size vaadolunandır; (Tanrı'ya) yönelen/dönen (evvab), (İslam'ın hükümlerini) koruyan;
Hakkı Yılmaz : (32-35) "İşte bu, çokça yönelen ve çokça koruyan Rahmân'dan; yarattığı bütün canlılara dünyada çokça merhamet eden Allah'tan görülmediği, duyulmadığı; sezilmediği yerlerde bile saygıyla, sevgiyle, bilgiyle ürperen ve gönülden bağlı olan herkes için söz verilendir. –“Selâm ile oraya girin. İşte bu sonsuzluk günüdür.”– Orada onlara ne isterlerse vardır. Katımızda daha fazlası da vardır. "
Hasan Basri Çantay : İşte size va'd olunan; (gördüğünüz şu) cennetdir ki (o, Allahın tâatına) dönen, Onun (hudûd ve ahkâmına) riâyet eden,
Hayrat Neşriyat : (32-33) (Onlara şöyle denir:) '(İşte,) va'd edilmekte olduğunuz (Cennet) budur!(Allah’a) çokça yönelen (tevbe eden), (O’nun emir ve yasaklarını) gözeten, görmediği hâlde Rahmân’dan korkan ve (Allah’a) yönelmiş bir kalb ile gelen herkes içindir!'
İbni Kesir : İşte size vaadolunan budur. Ki o; daima Allah'a yönelen ve buyruklarına riayet eden,
İskender Evrenosoğlu : İşte size vaadolunan şey budur (cennettir). Bütün evvab (ruhu Allah'a ulaşarak sığınmış), ve hafîz olanlar (başlarının üzerine devrin imamının ruhu ulaşmış olanlar) için.
Muhammed Esed : "Size vaad edilen (yer) budur!" (denilecek,) -"Allah'a yönelen ve O'nu her zaman aklında tutanlara (vaad edilen)-
Ömer Nasuhi Bilmen : (32-33) İşte bu, sizin vaadolunduğunuz şeydir, her bir tevbekar olan (vazifesini) muhafaza eden için. Rahmân'a gıyaben korku duyan ve hakka müteveccih bir kalb ile gelen kimseye (mahsus) bir cennettir.
Ömer Öngüt : Onlara şöyle denilir: "İşte size vaad olunan cennet budur. Allah'a çok dönen, (hududu) muhafaza eden,"
Şaban Piriş : Yönelen ve korunan herkes, işte bu size vaat edilendir.
Suat Yıldırım : (32-33) Onlara: "İşte" denir, "buydu size vâd edilen mükâfat. Hakka yönelen, koruması gereken her şeyi koruyan, insanların görmediği yerlerde bile Rahman’a hep saygılı olan ve daima Rabbine dönen bir gönül ile gelen herkese bu mükâfat vardır."
Süleyman Ateş : "İşte size va'dedilen budur. Dâimâ Allah'a yüz tutan (O'nun buyruklarını) koruyan,
Tefhim-ul Kuran : Bu, size vadolunandır; (gönülden Allah'a) yönelip dönen, (İslâm'ın hükümlerini) koruyan.
Ümit Şimşek : İşte, Allah'a yönelen ve Onu daima hatırlayan herkes için size vaad olunan budur.
Yaşar Nuri Öztürk : İşte size vaat edilen budur. Allah'a sürekli yönelen, korunması gerekeni koruyan herkese...


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}