» 50 / Kâf  11:

Kuran Sırası: 50
İniş Sırası: 34
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45

 » 50 / Kâf  Suresi: 11
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. رِزْقًا (RZGE) = rizḳan : rızıktır
2. لِلْعِبَادِ (LLABED̃) = lil'ǐbādi : kullar için
3. وَأَحْيَيْنَا (VÊḪYYNE) = ve eHyeynā : ve can verdik
4. بِهِ (BH) = bihi : onunla (su ile)
5. بَلْدَةً (BLD̃T) = beldeten : bir ülkeye
6. مَيْتًا (MYTE) = meyten : ölü
7. كَذَٰلِكَ (KZ̃LK) = keƶālike : işte öyledir
8. الْخُرُوجُ (ELḢRVC) = l-ḣurūcu : çıkış
rızıktır | kullar için | ve can verdik | onunla (su ile) | bir ülkeye | ölü | işte öyledir | çıkış |

[RZG] [ABD̃] [ḪYY] [] [BLD̃] [MVT] [] [ḢRC]
RZGE LLABED̃ VÊḪYYNE BH BLD̃T MYTE KZ̃LK ELḢRVC

rizḳan lil'ǐbādi ve eHyeynā bihi beldeten meyten keƶālike l-ḣurūcu
رزقا للعباد وأحيينا به بلدة ميتا كذلك الخروج

 » 50 / Kâf  Suresi: 11
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
رزقا ر ز ق | RZG RZGE rizḳan rızıktır A provision
للعباد ع ب د | ABD̃ LLABED̃ lil'ǐbādi kullar için for the slaves,
وأحيينا ح ي ي | ḪYY VÊḪYYNE ve eHyeynā ve can verdik and We give life
به | BH bihi onunla (su ile) therewith
بلدة ب ل د | BLD̃ BLD̃T beldeten bir ülkeye (to) a land
ميتا م و ت | MVT MYTE meyten ölü dead.
كذلك | KZ̃LK keƶālike işte öyledir Thus
الخروج خ ر ج | ḢRC ELḢRVC l-ḣurūcu çıkış (will be) the coming forth.

50:11 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

rızıktır | kullar için | ve can verdik | onunla (su ile) | bir ülkeye | ölü | işte öyledir | çıkış |

[RZG] [ABD̃] [ḪYY] [] [BLD̃] [MVT] [] [ḢRC]
RZGE LLABED̃ VÊḪYYNE BH BLD̃T MYTE KZ̃LK ELḢRVC

rizḳan lil'ǐbādi ve eHyeynā bihi beldeten meyten keƶālike l-ḣurūcu
رزقا للعباد وأحيينا به بلدة ميتا كذلك الخروج

[ر ز ق] [ع ب د] [ح ي ي] [] [ب ل د] [م و ت] [] [خ ر ج]

 » 50 / Kâf  Suresi: 11
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
رزقا ر ز ق | RZG RZGE rizḳan rızıktır A provision
Re,Ze,Gaf,Elif,
200,7,100,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
للعباد ع ب د | ABD̃ LLABED̃ lil'ǐbādi kullar için for the slaves,
Lam,Lam,Ayn,Be,Elif,Dal,
30,30,70,2,1,4,
P – prefixed preposition lām
N – genitive masculine plural noun
جار ومجرور
وأحيينا ح ي ي | ḪYY VÊḪYYNE ve eHyeynā ve can verdik and We give life
Vav,,Ha,Ye,Ye,Nun,Elif,
6,,8,10,10,50,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 1st person plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
به | BH bihi onunla (su ile) therewith
Be,He,
2,5,
P – prefixed preposition bi
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
جار ومجرور
بلدة ب ل د | BLD̃ BLD̃T beldeten bir ülkeye (to) a land
Be,Lam,Dal,Te merbuta,
2,30,4,400,
N – accusative feminine indefinite noun
اسم منصوب
ميتا م و ت | MVT MYTE meyten ölü dead.
Mim,Ye,Te,Elif,
40,10,400,1,
ADJ – accusative masculine singular indefinite adjective
صفة منصوبة
كذلك | KZ̃LK keƶālike işte öyledir Thus
Kef,Zel,Lam,Kef,
20,700,30,20,
P – prefixed preposition ka
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
جار ومجرور
الخروج خ ر ج | ḢRC ELḢRVC l-ḣurūcu çıkış (will be) the coming forth.
Elif,Lam,Hı,Re,Vav,Cim,
1,30,600,200,6,3,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |رِزْقًا: rızıktır | لِلْعِبَادِ: kullar için | وَأَحْيَيْنَا: ve can verdik | بِهِ: onunla (su ile) | بَلْدَةً: bir ülkeye | مَيْتًا: ölü | كَذَٰلِكَ: işte öyledir | الْخُرُوجُ: çıkış |
Kırık Meal (Harekesiz) : |رزقا RZGE rızıktır | للعباد LLABED̃ kullar için | وأحيينا WÊḪYYNE ve can verdik | به BH onunla (su ile) | بلدة BLD̃T bir ülkeye | ميتا MYTE ölü | كذلك KZ̃LK işte öyledir | الخروج ELḢRWC çıkış |
Kırık Meal (Okunuş) : |rizḳan: rızıktır | lil'ǐbādi: kullar için | ve eHyeynā: ve can verdik | bihi: onunla (su ile) | beldeten: bir ülkeye | meyten: ölü | keƶālike: işte öyledir | l-ḣurūcu: çıkış |
Kırık Meal (Transcript) : |RZGE: rızıktır | LLABED̃: kullar için | VÊḪYYNE: ve can verdik | BH: onunla (su ile) | BLD̃T: bir ülkeye | MYTE: ölü | KZ̃LK: işte öyledir | ELḢRVC: çıkış |
Abdulbaki Gölpınarlı : Kullara rızık olarak ve o yağmurla ölü şehri diriltiriz, işte kabirden çıkış da böyledir.
Adem Uğur : (10-11) Kullara rızık olması için birbirine girmiş, küme küme tomurcukları olan uzun boylu hurma ağaçları yetiştirdik. Ve o su ile ölü toprağa can verdik. İşte hayata yeniden çıkış da böyledir.
Ahmed Hulusi : Kullara yaşam gıdası olması için. . . Onunla ölü bir beldeyi dirilttik. . . İşte huruç (dünyalarından - kozalarından çıkış) böylecedir.
Ahmet Tekin : Kullara rızık olsun diye yetiştirdik. Ölü bir beldeye, o su ile hayat verdik. İşte diriltilip, kabirlerden çıkma da, su ile genetik şifreleri harekete geçirilerek hayat verilen bitkilerin çıkışı gibidir.
Ahmet Varol : Kullar için rızık olarak. Onunla (o suyla) ölü bir beldeyi dirilttik. İşte (kabirden) çıkış da böyledir.
Ali Bulaç : Kullara rızık olmak üzere. Ve onunla (o suyla) ölü bir şehri dirilttik. İşte (ölümden sonra) diriliş de böyledir.
Ali Fikri Yavuz : Bunlar, kullara rızk içindir. O yağmurla da (bitkileri kurumuş) ölü bir memlekete hayat vermekteyiz; işte (öldükten sonra dirilip kabirlerden) çıkış da böyledir.
Bekir Sadak : (9-11) Gokten bereketli bir su indirdik, kullara rizik olmak uzere onunla bahceler, bicilecek taneli ekinler, kume kume tomurcuklari olan boylu hurma agaclari yetistirdik. O su ile olu yeri dirilttik. Iste insanlarin diriltilmesi de boyledir.
Celal Yıldırım : Kullar için rızıktır (bunlar). Ve biz, o su ile ölü bir beldeyi dirilttik. İşte (dirilip toprak altından da) çıkmak böyledir.
Diyanet İşleri : (9-11) Gökten de bereketli bir su indirip onunla kullar için rızık olarak bahçeler ve biçilecek taneler (ekinler), birbirine girmiş kat kat tomurcukları olan yüksek hurma ağaçları bitirdik ve böylece onunla ölü bir beldeye hayat verdik. İşte (dirilip kabirlerden) çıkış da böyledir.
Diyanet İşleri (eski) : (9-11) Gökten bereketli bir su indirdik, kullara rızık olmak üzere onunla bahçeler, biçilecek taneli ekinler, küme küme tomurcukları olan boylu hurma ağaçları yetiştirdik. O su ile ölü yeri dirilttik. İşte insanların diriltilmesi de böyledir.
Diyanet Vakfi : (10-11) Kullara rızık olması için birbirine girmiş, küme küme tomurcukları olan uzun boylu hurma ağaçları yetiştirdik. Ve o su ile ölü toprağa can verdik. İşte hayata yeniden çıkış da böyledir.
Edip Yüksel : Kullara bir besin olarak. Onunla bölgeyi dirilttik. Çıkış (diriliş) de böyledir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Bunları kullara rızık olması için (yetiştirmekteyiz). O su ile ölü bir toprağa can verdik, işte hayata çıkış da böyledir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Bunlar, kullara rızık olmak üzeredir. Onunla ölü bir bölgeyi de diriltmekteyiz, işte o dirilip çıkış da böyledir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Kullara rızk için ve onunla ölü bir beldeye hayat vermekteyiz, işte o huruc da böyledir.
Fizilal-il Kuran : Kullara rızık olması için. Ve o su ile ölü bir memlekete can verdik. İşte insanların yeniden dirilmesi de böyledir.
Gültekin Onan : Kullara rızık olmak üzere. Ve onunla (o suyla) ölü bir şehri dirilttik. İşte (ölümden sonra) diriliş de böyledir.
Hakkı Yılmaz : (9-11) Biz, gökten bereketli bir su indirdik. Onunla bahçeler ve biçilecek taneler, kullara rızık olmak üzere tomurcukları birbiri üzerine dizilmiş büyük ve yüksek hurma ağaçları bitirdik. Ve Biz, onunla ölü bir beldeyi canlandırdık. İşte diriliş böyledir.
Hasan Basri Çantay : ki (bunlar) kullarına rızık olmak için (yaratılmışlardır). Biz onunla ölü bir memlekete can verdik, işte (kabirden) çıkış da böyledir.
Hayrat Neşriyat : (9-11) Hem gökten bereketli bir su indirdik de, kullara rızk olmak üzere, onunla bahçeler, biçilecek ekinler ve tomurcukları (salkımları) üst üste dizilmiş yüksek hurma ağaçları yetiştirdik. Hem onunla ölü bir yeri dirilttik. İşte (kabirlerden) çıkış böyledir!
İbni Kesir : Kullara rızık olması için. Ve onunla ölü bir beldeye can verdik. İşte çıkış da böyledir.
İskender Evrenosoğlu : Kullar için rızık olsun diye. Ve onunla ölü beldeye hayat verdik. (Ölümden sonra topraktan) Çıkış (diriliş), işte bunun gibidir.
Muhammed Esed : insanlara tahsis edilmiş rızk olarak; ve bun(lar)la ölü toprağa hayat veririz; işte (insanın) ölümden (sonra) yeniden vücuda gelmesi de böyle (olacak)tır.
Ömer Nasuhi Bilmen : (11-12) Kullar için bir rızk olarak (bunları bitirdik) ve onunla (o su ile) bir ölmüş beldeyi dirilttik. İşte (kabirlerden) çıkış da böyledir. Onlardan (Kureyş müşriklerinden) evvel Nûh kavmi, Re's ashâbı ve Semûd (kavmi de peygamberlerini) tekzîp ettiler.
Ömer Öngüt : Kullarına rızık olmak üzere ve biz o su ile ölü bir toprağa can verdik. İşte insanların çıkışı (dirilmesi) de böyledir.
Şaban Piriş : Kullara rızık olarak... O su ile ölü beldeye hayat verdik. İşte kabirden çıkış da böyledir.
Suat Yıldırım : Bütün bunlar kullarımıza rızık vermek içindir. Hem o su ile ölü toprağa hayat verdik. İşte ölmüş insanların mezarlarından çıkışı da böyle olacaktır.
Süleyman Ateş : Kullara rızık olması için. Ve o su ile, ölü bir ülkeye can verdik. İşte çıkış da öyledir.
Tefhim-ul Kuran : Kullara rızık olmak üzere. Ve onunla (o suyla) ölü bir şehri dirilttik. İşte (ölümden sonra) dirilip çıkarılma da böyledir.
Ümit Şimşek : Tâ ki kullara rızık olsun. Biz o suyla ölü bir beldeye can verdik. Kabirlerden çıkışınız da işte böyledir.
Yaşar Nuri Öztürk : Kullara rızık olsun diye. Ve o suyla ölü bir beldeye hayat verdik. İşte böyledir topraktan fışkırış.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}