» 58 / Mücâdele  9:

Kuran Sırası: 58
İniş Sırası: 105
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22

 » 58 / Mücâdele  Suresi: 9
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. يَا (YE) = yā : EY/HEY/AH
2. أَيُّهَا (ÊYHE) = eyyuhā : SİZ!
3. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : kimseler
4. امَنُوا ( ËMNVE) = āmenū : inanan(lar)
5. إِذَا (ÎZ̃E) = iƶā : zaman
6. تَنَاجَيْتُمْ (TNECYTM) = tenāceytum : aranızda gizli konuştuğunuz
7. فَلَا (FLE) = felā :
8. تَتَنَاجَوْا (TTNECVE) = tetenācev : konuşmayın
9. بِالْإِثْمِ (BELÎS̃M) = bil-iṧmi : günah üzerinde
10. وَالْعُدْوَانِ (VELAD̃VEN) = vel'ǔdvāni : ve düşmanlık
11. وَمَعْصِيَتِ (VMAṦYT) = ve meǎ'Siyeti : ve karşı gelme
12. الرَّسُولِ (ELRSVL) = r-rasūli : Elçiye
13. وَتَنَاجَوْا (VTNECVE) = vetenācev : (fakat) konuşun
14. بِالْبِرِّ (BELBR) = bil-birri : iyilik üzerinde
15. وَالتَّقْوَىٰ (VELTGV) = ve tteḳvā : ve takva
16. وَاتَّقُوا (VETGVE) = vetteḳū : ve korkun
17. اللَّهَ (ELLH) = llahe : Allah'tan
18. الَّذِي (ELZ̃Y) = lleƶī :
19. إِلَيْهِ (ÎLYH) = ileyhi : huzuruna
20. تُحْشَرُونَ (TḪŞRVN) = tuHşerūne : toplanacağınız
EY/HEY/AH | SİZ! | kimseler | inanan(lar) | zaman | aranızda gizli konuştuğunuz | | konuşmayın | günah üzerinde | ve düşmanlık | ve karşı gelme | Elçiye | (fakat) konuşun | iyilik üzerinde | ve takva | ve korkun | Allah'tan | | huzuruna | toplanacağınız |

[Y] [EYH] [] [EMN] [] [NCV] [] [NCV] [ES̃M] [AD̃V] [AṦY] [RSL] [NCV] [BRR] [VGY] [VGY] [] [] [] [ḪŞR]
YE ÊYHE ELZ̃YN ËMNVE ÎZ̃E TNECYTM FLE TTNECVE BELÎS̃M VELAD̃VEN VMAṦYT ELRSVL VTNECVE BELBR VELTGV VETGVE ELLH ELZ̃Y ÎLYH TḪŞRVN

eyyuhā elleƶīne āmenū iƶā tenāceytum felā tetenācev bil-iṧmi vel'ǔdvāni ve meǎ'Siyeti r-rasūli vetenācev bil-birri ve tteḳvā vetteḳū llahe lleƶī ileyhi tuHşerūne
يا أيها الذين آمنوا إذا تناجيتم فلا تتناجوا بالإثم والعدوان ومعصيت الرسول وتناجوا بالبر والتقوى واتقوا الله الذي إليه تحشرون

 » 58 / Mücâdele  Suresi: 9
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
يا ي | Y YE EY/HEY/AH """O!"
أيها أ ي ه | EYH ÊYHE eyyuhā SİZ! You
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseler O you who believe!
آمنوا ا م ن | EMN ËMNVE āmenū inanan(lar) O you who believe!
إذا | ÎZ̃E iƶā zaman When
تناجيتم ن ج و | NCV TNECYTM tenāceytum aranızda gizli konuştuğunuz you hold secret counsel
فلا | FLE felā then (do) not
تتناجوا ن ج و | NCV TTNECVE tetenācev konuşmayın hold secret counsel
بالإثم ا ث م | ES̃M BELÎS̃M bil-iṧmi günah üzerinde for sin
والعدوان ع د و | AD̃V VELAD̃VEN vel'ǔdvāni ve düşmanlık and aggression
ومعصيت ع ص ي | AṦY VMAṦYT ve meǎ'Siyeti ve karşı gelme and disobedience
الرسول ر س ل | RSL ELRSVL r-rasūli Elçiye (to) the Messenger,
وتناجوا ن ج و | NCV VTNECVE vetenācev (fakat) konuşun but hold secret counsel
بالبر ب ر ر | BRR BELBR bil-birri iyilik üzerinde for righteousness
والتقوى و ق ي | VGY VELTGV ve tteḳvā ve takva and piety.
واتقوا و ق ي | VGY VETGVE vetteḳū ve korkun And fear
الله | ELLH llahe Allah'tan Allah,
الذي | ELZ̃Y lleƶī the One Who,
إليه | ÎLYH ileyhi huzuruna to Him
تحشرون ح ش ر | ḪŞR TḪŞRVN tuHşerūne toplanacağınız you will be gathered.

58:9 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

EY/HEY/AH | SİZ! | kimseler | inanan(lar) | zaman | aranızda gizli konuştuğunuz | | konuşmayın | günah üzerinde | ve düşmanlık | ve karşı gelme | Elçiye | (fakat) konuşun | iyilik üzerinde | ve takva | ve korkun | Allah'tan | | huzuruna | toplanacağınız |

[Y] [EYH] [] [EMN] [] [NCV] [] [NCV] [ES̃M] [AD̃V] [AṦY] [RSL] [NCV] [BRR] [VGY] [VGY] [] [] [] [ḪŞR]
YE ÊYHE ELZ̃YN ËMNVE ÎZ̃E TNECYTM FLE TTNECVE BELÎS̃M VELAD̃VEN VMAṦYT ELRSVL VTNECVE BELBR VELTGV VETGVE ELLH ELZ̃Y ÎLYH TḪŞRVN

eyyuhā elleƶīne āmenū iƶā tenāceytum felā tetenācev bil-iṧmi vel'ǔdvāni ve meǎ'Siyeti r-rasūli vetenācev bil-birri ve tteḳvā vetteḳū llahe lleƶī ileyhi tuHşerūne
يا أيها الذين آمنوا إذا تناجيتم فلا تتناجوا بالإثم والعدوان ومعصيت الرسول وتناجوا بالبر والتقوى واتقوا الله الذي إليه تحشرون

[ي] [أ ي ه] [] [ا م ن] [] [ن ج و] [] [ن ج و] [ا ث م] [ع د و] [ع ص ي] [ر س ل] [ن ج و] [ب ر ر] [و ق ي] [و ق ي] [] [] [] [ح ش ر]

 » 58 / Mücâdele  Suresi: 9
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
يا ي | Y YE EY/HEY/AH """O!"
Ye,Elif,
10,1,

أيها أ ي ه | EYH ÊYHE eyyuhā SİZ! You
,Ye,He,Elif,
,10,5,1,
VOC – prefixed vocative particle ya
N – nominative noun
أداة نداء
اسم مرفوع
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseler O you who believe!
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
آمنوا ا م ن | EMN ËMNVE āmenū inanan(lar) O you who believe!
,Mim,Nun,Vav,Elif,
,40,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
إذا | ÎZ̃E iƶā zaman When
,Zel,Elif,
,700,1,
T – time adverb
ظرف زمان
تناجيتم ن ج و | NCV TNECYTM tenāceytum aranızda gizli konuştuğunuz you hold secret counsel
Te,Nun,Elif,Cim,Ye,Te,Mim,
400,50,1,3,10,400,40,
V – 2nd person masculine plural (form VI) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل
فلا | FLE felā then (do) not
Fe,Lam,Elif,
80,30,1,
REM – prefixed resumption particle
PRO – prohibition particle
الفاء استئنافية
حرف نهي
تتناجوا ن ج و | NCV TTNECVE tetenācev konuşmayın hold secret counsel
Te,Te,Nun,Elif,Cim,Vav,Elif,
400,400,50,1,3,6,1,
V – 2nd person masculine plural (form VI) imperfect verb, jussive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مجزوم والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
بالإثم ا ث م | ES̃M BELÎS̃M bil-iṧmi günah üzerinde for sin
Be,Elif,Lam,,Se,Mim,
2,1,30,,500,40,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine noun
جار ومجرور
والعدوان ع د و | AD̃V VELAD̃VEN vel'ǔdvāni ve düşmanlık and aggression
Vav,Elif,Lam,Ayn,Dal,Vav,Elif,Nun,
6,1,30,70,4,6,1,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – genitive masculine noun
الواو عاطفة
اسم مجرور
ومعصيت ع ص ي | AṦY VMAṦYT ve meǎ'Siyeti ve karşı gelme and disobedience
Vav,Mim,Ayn,Sad,Ye,Te,
6,40,70,90,10,400,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – genitive feminine noun
الواو عاطفة
اسم مجرور
الرسول ر س ل | RSL ELRSVL r-rasūli Elçiye (to) the Messenger,
Elif,Lam,Re,Sin,Vav,Lam,
1,30,200,60,6,30,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
وتناجوا ن ج و | NCV VTNECVE vetenācev (fakat) konuşun but hold secret counsel
Vav,Te,Nun,Elif,Cim,Vav,Elif,
6,400,50,1,3,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 2nd person masculine plural (form VI) imperative verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
بالبر ب ر ر | BRR BELBR bil-birri iyilik üzerinde for righteousness
Be,Elif,Lam,Be,Re,
2,1,30,2,200,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine noun
جار ومجرور
والتقوى و ق ي | VGY VELTGV ve tteḳvā ve takva and piety.
Vav,Elif,Lam,Te,Gaf,Vav,,
6,1,30,400,100,6,,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – nominative masculine noun
الواو عاطفة
اسم مرفوع
واتقوا و ق ي | VGY VETGVE vetteḳū ve korkun And fear
Vav,Elif,Te,Gaf,Vav,Elif,
6,1,400,100,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 2nd person masculine plural (form VIII) imperative verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
الله | ELLH llahe Allah'tan Allah,
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – accusative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة منصوب
الذي | ELZ̃Y lleƶī the One Who,
Elif,Lam,Zel,Ye,
1,30,700,10,
REL – masculine singular relative pronoun
اسم موصول
إليه | ÎLYH ileyhi huzuruna to Him
,Lam,Ye,He,
,30,10,5,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
جار ومجرور
تحشرون ح ش ر | ḪŞR TḪŞRVN tuHşerūne toplanacağınız you will be gathered.
Te,Ha,Şın,Re,Vav,Nun,
400,8,300,200,6,50,
V – 2nd person masculine plural passive imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مبني للمجهول والواو ضمير متصل في محل رفع نائب فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |يَا : EY/HEY/AH | أَيُّهَا: SİZ! | الَّذِينَ: kimseler | امَنُوا: inanan(lar) | إِذَا: zaman | تَنَاجَيْتُمْ: aranızda gizli konuştuğunuz | فَلَا: | تَتَنَاجَوْا: konuşmayın | بِالْإِثْمِ: günah üzerinde | وَالْعُدْوَانِ: ve düşmanlık | وَمَعْصِيَتِ: ve karşı gelme | الرَّسُولِ: Elçiye | وَتَنَاجَوْا: (fakat) konuşun | بِالْبِرِّ: iyilik üzerinde | وَالتَّقْوَىٰ: ve takva | وَاتَّقُوا: ve korkun | اللَّهَ: Allah'tan | الَّذِي: | إِلَيْهِ: huzuruna | تُحْشَرُونَ: toplanacağınız |
Kırık Meal (Harekesiz) : |يا YE EY/HEY/AH | أيها ÊYHE SİZ! | الذين ELZ̃YN kimseler | آمنوا ËMNWE inanan(lar) | إذا ÎZ̃E zaman | تناجيتم TNECYTM aranızda gizli konuştuğunuz | فلا FLE | تتناجوا TTNECWE konuşmayın | بالإثم BELÎS̃M günah üzerinde | والعدوان WELAD̃WEN ve düşmanlık | ومعصيت WMAṦYT ve karşı gelme | الرسول ELRSWL Elçiye | وتناجوا WTNECWE (fakat) konuşun | بالبر BELBR iyilik üzerinde | والتقوى WELTGW ve takva | واتقوا WETGWE ve korkun | الله ELLH Allah'tan | الذي ELZ̃Y | إليه ÎLYH huzuruna | تحشرون TḪŞRWN toplanacağınız |
Kırık Meal (Okunuş) : |: EY/HEY/AH | eyyuhā: SİZ! | elleƶīne: kimseler | āmenū: inanan(lar) | iƶā: zaman | tenāceytum: aranızda gizli konuştuğunuz | felā: | tetenācev: konuşmayın | bil-iṧmi: günah üzerinde | vel'ǔdvāni: ve düşmanlık | ve meǎ'Siyeti: ve karşı gelme | r-rasūli: Elçiye | vetenācev: (fakat) konuşun | bil-birri: iyilik üzerinde | ve tteḳvā: ve takva | vetteḳū: ve korkun | llahe: Allah'tan | lleƶī: | ileyhi: huzuruna | tuHşerūne: toplanacağınız |
Kırık Meal (Transcript) : |YE: EY/HEY/AH | ÊYHE: SİZ! | ELZ̃YN: kimseler | ËMNVE: inanan(lar) | ÎZ̃E: zaman | TNECYTM: aranızda gizli konuştuğunuz | FLE: | TTNECVE: konuşmayın | BELÎS̃M: günah üzerinde | VELAD̃VEN: ve düşmanlık | VMAṦYT: ve karşı gelme | ELRSVL: Elçiye | VTNECVE: (fakat) konuşun | BELBR: iyilik üzerinde | VELTGV: ve takva | VETGVE: ve korkun | ELLH: Allah'tan | ELZ̃Y: | ÎLYH: huzuruna | TḪŞRVN: toplanacağınız |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ey inananlar, gizli konuşursanız suça ve düşmanlığa ve Peygambere karşı isyâna dâir konuşmayın da hayra ve çekinmeye dâir konuşup danışın ve çekinin o Allah'tan ki onun tapısında toplanacaksınız.
Adem Uğur : Ey iman edenler! Aranızda gizli konuşacağınız zaman günahı, düşmanlığı ve Peygamber'e karşı gelmeyi fısıldamayın. İyilik ve takvâyı konuşun. Huzuruna toplanacağınız Allah'tan korkun.
Ahmed Hulusi : Ey iman edenler. . . Birbirinizle fısıldaştığınızda kötülük, düşmanlık ve Rasûle isyan konusunda fısıldaşmayın. . . (Allâh'a) yakınlığı sağlayıcı fiiller ve korunmayı getirici davranışlar hakkında fısıldaşın! O'na haşrolunacağınız Allâh'tan (yaptıklarınızın sonucunu yaşatacağı için yanlış yapmaktan) korunun!
Ahmet Tekin : Ey iman nimetine kavuşanlar, aranızda gizli konuştuğunuz zaman, bilerek günah işlemeyi, zarar vermeyi, düşmanlığı ve peygambere, sünnetine karşı gelmeyi birbirinize fısıldamayın. İyiliği, insanlığı, müslümanlığı, takva esaslarını-Kur’ân esaslarını hayata geçirerek korunmayı, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarınıza ve özgürlüklerinize sahip çıkarak şahsiyetli davranmayı, dinî ve sosyal görevlerinizin bilincinde olmayı, Allah’a sığınmayı, emirlerine yapışmayı birbirinize fısıldayın. Toplanıp mahşerde huzuruna getirileceğiniz Allah’a sığının, emirlerine yapışın, günahlardan arınıp azaptan korunun.
Ahmet Varol : Ey iman edenler! Aranızda gizli konuştuğunuz zaman günâh, düşmanlık ve Peygamber'e karşı gelme üzerinde konuşmayın. İyilik ve takva üzerinde konuşun ve huzurunda toplanacağınız Allah'tan sakının.
Ali Bulaç : Ey iman edenler, kendi aranızda gizli konuşmalarda bulunacağınız zaman, bundan böyle günah, düşmanlık ve Peygamber'e isyanı fısıldaşıp konuşmayın; birri (iyiliği) ve takvayı konuşun ve huzurunda toplanacağınız Allah'tan sakının.
Ali Fikri Yavuz : Ey iman edenler! Siz fısıldaştığınız zaman, yalan, zulüm, Peygambere isyan fısıldaşmayın; iyilik ve takva fısıldaşın. Allah’dan korkun ki, (ahirette) O’nun huzurunda toplanacaksınız.
Bekir Sadak : Ey inananlar! Gizli konustugunuz zaman, gunah islemeyi, dusmanlik etmeyi ve Peygambere karsi gelmeyi fisildasmayin; iyilik yapmak ve Allah'a karsi gelmekten sakinmayi konusun; kiyamet gunu huzurunuzda toplanacaginiz Allah'tan sakinin.
Celal Yıldırım : Ey imân edenler! Birbirinizle gizlice fısıldaşmak istediğiniz zaman günah, düşmanlık ve Peygambere karşı gelme hususlarında gizli toplantı yapıp fısıldaşmayın. İyilik ve takva .(Allah'tan korkup fenalıklardan sakınma) hususunda toplantı yapıp fısıldasın ve (Kıyamet günü dirilip) huzurunda toplanarak biraraya getirileceğiniz, Allah'tan korkun.
Diyanet İşleri : Ey iman edenler! Siz baş başa gizlice konuştuğunuz zaman, günah, düşmanlık ve peygambere isyanı konuşmayın. İyilik ve takvayı konuşun ve huzuruna toplanacağınız Allah’a karşı gelmekten sakının.
Diyanet İşleri (eski) : Ey inananlar! Gizli konuştuğunuz zaman, günah işlemeyi, düşmanlık etmeyi ve Peygambere karşı gelmeyi fısıldaşmayın; iyilik yapmak ve Allah'a karşı gelmekten sakınmayı konuşun; kıyamet günü huzurunda toplanacağınız Allah'tan sakının.
Diyanet Vakfi : Ey iman edenler! Aranızda gizli konuşacağınız zaman günahı, düşmanlığı ve Peygamber'e karşı gelmeyi fısıldamayın. İyilik ve takvâyı konuşun. Huzuruna toplanacağınız Allah'tan korkun.
Edip Yüksel : Ey inananlar, gizli görüştüğünüz vakit günah, düşmanlık ve elçiye isyan için konuşmayın; iyilik ve erdemlilik için konuşun. Huzuruna toplanacağınız ALLAH'ı dinleyin.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ey iman edenler! Aranızda gizli konuşacağınız zaman günahı düşmanlığı ve Peygamber'e karşı gelmeyi fısıldamayın. İyilik ve takvayı konuşun. Huzuruna toplanacağınız Allah'tan korkun.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ey iman edenler, sizler fısıldaştığınız zaman, aranızda günah, düşmanlık ve peygambere isyan hususunda fısıldaşmayın, iyilik ve takvayı fısıldaşın! Allah'tan korkun ki, O'nun huzurunda toplanacaksınız.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ey o bütün iyman edenler! Sizler fısıldaştığınız vakıt günah, udvan ve Peygambere ısyan fısıldaşmayın iyilik ve takva fısıldaşın ve Allahdan korkun ki ona haşrolunacaksınız
Fizilal-il Kuran : Ey iman edenler! Aranızda gizli konuştuğunuz zaman günah, düşmanlık ve peygambere karşı gelmek üzere konuşmayın. İyilik ve takva üzerine konuşun, huzuruna varacağınız Allah'tan korkun.
Gültekin Onan : Ey inananlar, kendi aranızda gizli konuşmalarda bulunacağınız zaman, bundan böyle günah, düşmanlık ve Peygambere isyanı fısıldaşıp konuşmayın; birri (iyiliği) ve takvayı konuşun ve huzurunda toplanacağınız Tanrı'dan sakının.
Hakkı Yılmaz : Ey iman etmiş kimseler! Fısıldaştığınız zaman günahı, düşmanlığı ve Elçi'ye karşı gelmeyi fısıldamayın. İyi adam olmayı ve Allah'ın koruması altına girmeyi fısıldaşın. Kendisine toplanacağınız Allah'ın koruması altına girin.
Hasan Basri Çantay : Ey îman edenler, aranızda gizli konuşacağınız vakit günâhı, düşmanlığı, peygambere isyanı fısıldaşmayın. iyiliği, takvayı fısıldasın ve ancak huzuurunda toplanacağınız Allahdan korkun.
Hayrat Neşriyat : Ey îmân edenler! Birbirinizle gizli konuşacağınız zaman, o takdirde günah, düşmanlık ve peygambere isyân hakkında gizlice konuşmayın, fakat (konuşacaksanız) iyilik ve takvâ hakkında sessizce konuşun! Ve huzûruna toplanacağınız Allah’dan sakının!
İbni Kesir : Ey iman edenler; aranızda gizli konuşacağınız zaman; günahı, düşmanlığı ve Peygambere isyanı fısıldaşmayın. Birr'i, takvayı konuşun ve huzurunda toplanacağınız Allah'tan korkun.
İskender Evrenosoğlu : Ey âmenû olanlar (Allah'a inananlar, îmân edenler)! Aranızda gizlice konuştuğunuz zaman artık günah, düşmanlık ve resûle isyan konusunda gizli gizli konuşmayın. Birr ve takva konusunda aranızda müşavere edin (görüşün). Ve kendisine haşrolunacağınız (huzurunda toplanacağınız) Allah'a karşı takva sahibi olun.
Muhammed Esed : (O halde,) ey iman etmiş olanlar, gizli konuşmalarınızda, kötü fiiller, saldırgan davranışlar ve Elçi'ye itaatsizlik niyetiyle fesat kurmayı bırakın; (bunun yerine) fazilet ve Allah'a karşı sorumluluk bilinci üzerinde görüşmeler yapın ve (her zaman) huzurunda toplanacağınız Allah'a karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun!
Ömer Nasuhi Bilmen : Ey imân etmiş olanlar! Muhâverede bulunduğunuz zaman günah ile, adavet ile ve Peygambere isyan ile muhâverede bulunmayın ve hayr ile ve takvâ ile muhâverede bulunun ve kendisine haşrolunacak olduğunuz Allah'tan korkunuz.
Ömer Öngüt : Ey iman edenler! Aranızda gizli fısıldaştığınız zaman günahı, düşmanlığı ve Peygamber'e isyanı fısıldaşmayın. İyiliği ve takvâyı fısıldaşın. Huzurunda toplanacağınız Allah'tan korkun.
Şaban Piriş : -Ey iman edenler, aranızda gizli konuşurken günah, düşmanlık ve peygambere karşı gelmek hususunda fısıldaşmayın, iyilik ve takva konusunda konuşun. Huzurunda toplanacağınız Allah’tan korkun!
Suat Yıldırım : Ey iman edenler! Şayet siz gizlice konuşacak olursanız sakın günah, zulüm ve Peygambere isyan hususlarında kulis yapmayın. Bunu hayır ve takvâ hususunda yapın. Dirilip huzurunda toplanacağınız Allah’a karşı gelmekten sakının.
Süleyman Ateş : Ey inananlar, aranızda gizli konuştuğunuz zaman günâh, düşmanlık ve Elçiye karşı gelme üzerinde konuşmayın; iyilik ve takvâ üzerinde konuşun ve huzûruna toplanacağınız Allah'tan korkun.
Tefhim-ul Kuran : Ey iman edenler, kendi aranızda gizli konuşmalarda bulunacağınız zaman, bundan böyle günah, düşmanlık ve peygambere karşı isyanı fısıldaşıp konuşmayın; birr (iyiliği) ve takvayı konuşun ve kendi huzurunda toplanacağınız Allah'tan sakınıp korkun.
Ümit Şimşek : Ey iman edenler! Gizlice konuştuğunuzda, günah işlemek, düşmanlık etmek ve Peygambere karşı gelmek için fısıldaşmayın; hayır ve takvâ için fısıldaşın. Ve huzurunda toplanacağınız Allah'tan korkun.
Yaşar Nuri Öztürk : Ey iman edenler! Aranızda fısıldaştığınız zaman, günah, düşmanlık ve resule isyan hususlarında fısıldaşmayın; hayırda erginlik/dürüstlük ve takva konusunda fısıldaşın. Huzurunda haşredileceğiniz Allah'tan sakının!


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}