» 58 / Mücâdele  17:

Kuran Sırası: 58
İniş Sırası: 105
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22

 » 58 / Mücâdele  Suresi: 17
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. لَنْ (LN) = len :
2. تُغْنِيَ (TĞNY) = tuğniye : koruyamaz
3. عَنْهُمْ (ANHM) = ǎnhum : kendilerini
4. أَمْوَالُهُمْ (ÊMVELHM) = emvāluhum : malları
5. وَلَا (VLE) = ve lā : ne de
6. أَوْلَادُهُمْ (ÊVLED̃HM) = evlāduhum : çocukları
7. مِنَ (MN) = mine : karşı
8. اللَّهِ (ELLH) = llahi : Allah'a
9. شَيْئًا (ŞYÙE) = şey'en : hiçbir şey
10. أُولَٰئِكَ (ÊVLÙK) = ulāike : onlar
11. أَصْحَابُ (ÊṦḪEB) = eSHābu : halkıdır
12. النَّارِ (ELNER) = n-nāri : ateş
13. هُمْ (HM) = hum : onlar
14. فِيهَا (FYHE) = fīhā : orada
15. خَالِدُونَ (ḢELD̃VN) = ḣālidūne : sürekli kalacaklardır
| koruyamaz | kendilerini | malları | ne de | çocukları | karşı | Allah'a | hiçbir şey | onlar | halkıdır | ateş | onlar | orada | sürekli kalacaklardır |

[] [ĞNY] [] [MVL] [] [VLD̃] [] [] [ŞYE] [] [ṦḪB] [NVR] [] [] [ḢLD̃]
LN TĞNY ANHM ÊMVELHM VLE ÊVLED̃HM MN ELLH ŞYÙE ÊVLÙK ÊṦḪEB ELNER HM FYHE ḢELD̃VN

len tuğniye ǎnhum emvāluhum ve lā evlāduhum mine llahi şey'en ulāike eSHābu n-nāri hum fīhā ḣālidūne
لن تغني عنهم أموالهم ولا أولادهم من الله شيئا أولئك أصحاب النار هم فيها خالدون

 » 58 / Mücâdele  Suresi: 17
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
لن | LN len Never
تغني غ ن ي | ĞNY TĞNY tuğniye koruyamaz will avail
عنهم | ANHM ǎnhum kendilerini them
أموالهم م و ل | MVL ÊMVELHM emvāluhum malları their wealth
ولا | VLE ve lā ne de and not
أولادهم و ل د | VLD̃ ÊVLED̃HM evlāduhum çocukları their children
من | MN mine karşı against
الله | ELLH llahi Allah'a Allah
شيئا ش ي ا | ŞYE ŞYÙE şey'en hiçbir şey (in) anything.
أولئك | ÊVLÙK ulāike onlar Those
أصحاب ص ح ب | ṦḪB ÊṦḪEB eSHābu halkıdır (will be) companions
النار ن و ر | NVR ELNER n-nāri ateş (of) the Fire,
هم | HM hum onlar they,
فيها | FYHE fīhā orada in it,
خالدون خ ل د | ḢLD̃ ḢELD̃VN ḣālidūne sürekli kalacaklardır will abide forever.

58:17 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

| koruyamaz | kendilerini | malları | ne de | çocukları | karşı | Allah'a | hiçbir şey | onlar | halkıdır | ateş | onlar | orada | sürekli kalacaklardır |

[] [ĞNY] [] [MVL] [] [VLD̃] [] [] [ŞYE] [] [ṦḪB] [NVR] [] [] [ḢLD̃]
LN TĞNY ANHM ÊMVELHM VLE ÊVLED̃HM MN ELLH ŞYÙE ÊVLÙK ÊṦḪEB ELNER HM FYHE ḢELD̃VN

len tuğniye ǎnhum emvāluhum ve lā evlāduhum mine llahi şey'en ulāike eSHābu n-nāri hum fīhā ḣālidūne
لن تغني عنهم أموالهم ولا أولادهم من الله شيئا أولئك أصحاب النار هم فيها خالدون

[] [غ ن ي] [] [م و ل] [] [و ل د] [] [] [ش ي ا] [] [ص ح ب] [ن و ر] [] [] [خ ل د]

 » 58 / Mücâdele  Suresi: 17
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
لن | LN len Never
Lam,Nun,
30,50,
NEG – negative particle
حرف نفي
تغني غ ن ي | ĞNY TĞNY tuğniye koruyamaz will avail
Te,Ğayn,Nun,Ye,
400,1000,50,10,
V – 3rd person feminine singular (form IV) imperfect verb, subjunctive mood
فعل مضارع منصوب
عنهم | ANHM ǎnhum kendilerini them
Ayn,Nun,He,Mim,
70,50,5,40,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
أموالهم م و ل | MVL ÊMVELHM emvāluhum malları their wealth
,Mim,Vav,Elif,Lam,He,Mim,
,40,6,1,30,5,40,
N – nominative masculine plural noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مرفوع و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ولا | VLE ve lā ne de and not
Vav,Lam,Elif,
6,30,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
أولادهم و ل د | VLD̃ ÊVLED̃HM evlāduhum çocukları their children
,Vav,Lam,Elif,Dal,He,Mim,
,6,30,1,4,5,40,
N – nominative masculine plural noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مرفوع و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
من | MN mine karşı against
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
الله | ELLH llahi Allah'a Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
شيئا ش ي ا | ŞYE ŞYÙE şey'en hiçbir şey (in) anything.
Şın,Ye,,Elif,
300,10,,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
أولئك | ÊVLÙK ulāike onlar Those
,Vav,Lam,,Kef,
,6,30,,20,
DEM – plural demonstrative pronoun
اسم اشارة
أصحاب ص ح ب | ṦḪB ÊṦḪEB eSHābu halkıdır (will be) companions
,Sad,Ha,Elif,Be,
,90,8,1,2,
N – nominative masculine plural noun
اسم مرفوع
النار ن و ر | NVR ELNER n-nāri ateş (of) the Fire,
Elif,Lam,Nun,Elif,Re,
1,30,50,1,200,
N – genitive feminine noun
اسم مجرور
هم | HM hum onlar they,
He,Mim,
5,40,
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
ضمير منفصل
فيها | FYHE fīhā orada in it,
Fe,Ye,He,Elif,
80,10,5,1,
P – preposition
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
جار ومجرور
خالدون خ ل د | ḢLD̃ ḢELD̃VN ḣālidūne sürekli kalacaklardır will abide forever.
Hı,Elif,Lam,Dal,Vav,Nun,
600,1,30,4,6,50,
N – nominative masculine plural active participle
اسم مرفوع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |لَنْ: | تُغْنِيَ: koruyamaz | عَنْهُمْ: kendilerini | أَمْوَالُهُمْ: malları | وَلَا: ne de | أَوْلَادُهُمْ: çocukları | مِنَ: karşı | اللَّهِ: Allah'a | شَيْئًا: hiçbir şey | أُولَٰئِكَ: onlar | أَصْحَابُ: halkıdır | النَّارِ: ateş | هُمْ: onlar | فِيهَا: orada | خَالِدُونَ: sürekli kalacaklardır |
Kırık Meal (Harekesiz) : |لن LN | تغني TĞNY koruyamaz | عنهم ANHM kendilerini | أموالهم ÊMWELHM malları | ولا WLE ne de | أولادهم ÊWLED̃HM çocukları | من MN karşı | الله ELLH Allah'a | شيئا ŞYÙE hiçbir şey | أولئك ÊWLÙK onlar | أصحاب ÊṦḪEB halkıdır | النار ELNER ateş | هم HM onlar | فيها FYHE orada | خالدون ḢELD̃WN sürekli kalacaklardır |
Kırık Meal (Okunuş) : |len: | tuğniye: koruyamaz | ǎnhum: kendilerini | emvāluhum: malları | ve lā: ne de | evlāduhum: çocukları | mine: karşı | llahi: Allah'a | şey'en: hiçbir şey | ulāike: onlar | eSHābu: halkıdır | n-nāri: ateş | hum: onlar | fīhā: orada | ḣālidūne: sürekli kalacaklardır |
Kırık Meal (Transcript) : |LN: | TĞNY: koruyamaz | ANHM: kendilerini | ÊMVELHM: malları | VLE: ne de | ÊVLED̃HM: çocukları | MN: karşı | ELLH: Allah'a | ŞYÙE: hiçbir şey | ÊVLÙK: onlar | ÊṦḪEB: halkıdır | ELNER: ateş | HM: onlar | FYHE: orada | ḢELD̃VN: sürekli kalacaklardır |
Abdulbaki Gölpınarlı : Onları, malları ve evlâtları, hiçbir sûretle ve kesin olarak Allah'tan kurtaramaz, onlardır cehennem ehli, orada ebedîdir onlar.
Adem Uğur : Onların malları da oğulları da Allah'a karşı kendilerine bir fayda vermez. Onlar cehennem ehlidirler. Orada ebedî kalacaklardır.
Ahmed Hulusi : Onların ne zenginlikleri ne de evlatları Allâh'tan gelecek şeyden kurtarmayacaktır! Onlar ateş ehlidir! Onlar onda sonsuza dek kalırlar.
Ahmet Tekin : Onların servetleri de, evlatları da, Allah’tan kendilerine gelecek hiçbir şeye engel olamaz. Onlar Cehennem ehlidirler. Orada ebedî kalırlar.
Ahmet Varol : Onların malları ve çocukları Allah katında onlara bir şey sağlamayacaktır. Onlar ateş halkıdır. Orada sürekli kalacaklardır.
Ali Bulaç : Onların malları da oğulları da Allah'a karşı kendilerine bir fayda vermez. Onlar cehennem ehlidirler. Orada ebedî kalacaklardır.
Ali Fikri Yavuz : Mümkün değil, onları ne malları, ne evlâdları hiç bir surette Allah’dan kurtaramaz. Onlar, cehennemliktirler; onlar orada ebedî olarak kalacaklardır.
Bekir Sadak : Mallari ve cocuklari, onlara, Allah katinda bir fayda saglamaz. Onlar cehennemliklerdir, orada temelli kalacaklardir.
Celal Yıldırım : Ne malları, ne de çocukları onları Allah'tan (O'nun hüküm ve azabından) hiçbir şekilde kurtaramaz. Onlar Cehennem ateşinin dost ve arkadaşlarıdır.
Diyanet İşleri : Onların malları da, evlatları da Allah’a karşı kendilerine bir yarar sağlamayacaktır. Onlar, cehennemliklerdir. Onlar orada ebedî kalacaklardır.
Diyanet İşleri (eski) : Malları ve çocukları, onlara, Allah katında bir fayda sağlamaz. Onlar cehennemliklerdir, orada temelli kalacaklardır.
Diyanet Vakfi : Onların malları da oğulları da Allah'a karşı kendilerine bir fayda vermez. Onlar cehennem ehlidirler. Orada ebedî kalacaklardır.
Edip Yüksel : Ne paraları, ne de evlatları, onları ALLAH'tan kurtaramıyacaktır. Onlar cehennem halkıdırlar ve orada ebedi kalıcıdırlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Onların ne malları, ne de evlatları, kendilerinden, Allah'dan hiçbir şey savamaz. Onlar ateş halkıdır. Orada ebedî kalacaklardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Olası değil, onları ne malları, ne de evlatları hiçbir şekilde Allah'tan kurtaramaz. Onlar cehennemliktirler. Hep onun içinde kacaklardır.
Elmalılı Hamdi Yazır : İhtimali yok onları ne malları ne evlâdları hiçbir suretle Allahdan kurtaramaz, onlar ashab-ı nar'dır, hep onun içinde kalacaklardır.
Fizilal-il Kuran : Onların ne malları, ne de evlatları kendilerini Allah'a karşı koruyamaz. Onlar ateş halkıdır. Orada ebedi kalacaklardır.
Gültekin Onan : Ne malları, ne çocukları onlara Tanrı'ya karşı hiçbir şeyle yarar sağlamaz. Onlar, ateşin halkıdır, içinde süresiz kalacaklardır.
Hakkı Yılmaz : Onların malları ve evlatları, kendilerine, Allah'a karşı hiçbir şekilde asla yararı olmaz. Onlar, Ateş'in ashâbıdırlar. Onlar, orada sürekli kalanlardır.
Hasan Basri Çantay : Onları ne malları, ne evlâdları hiçbir vech ile Allah (ın azabın) dan, kaabil değil, kurtaramaz. Onlar ateş yaranıdırlar. Onlar orada ebedîdirler.
Hayrat Neşriyat : Mümkün değil, onları ne malları, ne evlâdları hiç bir surette Allah’dan kurtaramaz. Onlar, cehennemliktirler; onlar orada ebedî olarak kalacaklardır.
İbni Kesir : Mallari ve cocuklari, onlara, Allah katinda bir fayda saglamaz. Onlar cehennemliklerdir, orada temelli kalacaklardir.
İskender Evrenosoğlu : Onların malları ve evlâtları, Allah'tan bir şeye (azaba) karşı onlara asla fayda vermez. İşte onlar, ateş ehlidir, orada ebediyen kalacak olanlardır.
Muhammed Esed : Ne dünyevi servetleri ne de soy sopları onları Allah'a karşı koruyamayacaktır. Onlar, kalıcı meskenleri olan cehenneme mahkum edilmişlerdir!
Ömer Nasuhi Bilmen : Onları ne malları ve ne de evlatları hiçbir şey ile Allah'tan kurtaramaz (müstağni kılamaz). Onlar ateş ashâbıdırlar, onlar o ateşte ebedîyyen kalıcılardır.
Ömer Öngüt : Onların malları da çocukları da Allah'a karşı kendilerine bir fayda vermez. Onlar cehennem ehlidirler. Onlar orada ebedî kalacaklardır.
Şaban Piriş : Onların malları da evlatları da Allah katında onlara hiçbir yarar sağlamayacaktır. Onlar, ateş ehlidir. Onlar, orada ebedidir.
Suat Yıldırım : Allah’ın cezalandırma iradesine karşı onların ne malları, ne de evlatları asla fayda veremez. Onlar cehennemliktirler, hem de orada devamlı kalacaklardır.
Süleyman Ateş : Onların ne malları, ne de çocukları kendilerini Allah'a karşı koruyabilir. Onlar ateş halkıdır. Orada sürekli kalacaklardır.
Tefhim-ul Kuran : Ne malları, ne çocukları onlara Allah'a karşı hiçbir şeyle bir yarar sağlayamaz. Onlar, ateşin halkıdır, içinde ebedi olarak kalıcıdırlar.
Ümit Şimşek : Ne malları, ne de evlâtları, Allah'a karşı onlara bir fayda verecek değildir. Onlar ateş ehlidir ve orada sürekli kalacaklardır.
Yaşar Nuri Öztürk : Onların malları da çocukları da kendilerine, Allah'a karşı hiçbir şey sağlamaz. Ateş halkıdır onlar. Sürekli kalacaklardır orada.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}