» 39 / Zümer  67:

Kuran Sırası: 39
İniş Sırası: 59
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75

 » 39 / Zümer  Suresi: 67
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَمَا (VME) = ve mā : ve
2. قَدَرُوا (GD̃RVE) = ḳaderū : takdir edemediler
3. اللَّهَ (ELLH) = llahe : Allah'ı
4. حَقَّ (ḪG) = Haḳḳa : gereği gibi
5. قَدْرِهِ (GD̃RH) = ḳadrihi : O'nun kadrini
6. وَالْأَرْضُ (VELÊRŽ) = vel'erDu : ve yer
7. جَمِيعًا (CMYAE) = cemīǎn : tamamen
8. قَبْضَتُهُ (GBŽTH) = ḳabDetuhu : O'nun avucu içindedir
9. يَوْمَ (YVM) = yevme : günü
10. الْقِيَامَةِ (ELGYEMT) = l-ḳiyāmeti : kıyamet
11. وَالسَّمَاوَاتُ (VELSMEVET) = ve ssemāvātu : ve gökler
12. مَطْوِيَّاتٌ (MŦVYET) = meTviyyātun : dürülmüştür
13. بِيَمِينِهِ (BYMYNH) = biyemīnihi : sağ elinde
14. سُبْحَانَهُ (SBḪENH) = subHānehu : O münezzehtir
15. وَتَعَالَىٰ (VTAEL) = ve teǎālā : ve yücedir
16. عَمَّا (AME) = ǎmmā : -ndan
17. يُشْرِكُونَ (YŞRKVN) = yuşrikūne : onların ortak koştukları-
ve | takdir edemediler | Allah'ı | gereği gibi | O'nun kadrini | ve yer | tamamen | O'nun avucu içindedir | günü | kıyamet | ve gökler | dürülmüştür | sağ elinde | O münezzehtir | ve yücedir | -ndan | onların ortak koştukları- |

[] [GD̃R] [] [ḪGG] [GD̃R] [ERŽ] [CMA] [GBŽ] [YVM] [GVM] [SMV] [ŦVY] [YMN] [SBḪ] [ALV] [] [ŞRK]
VME GD̃RVE ELLH ḪG GD̃RH VELÊRŽ CMYAE GBŽTH YVM ELGYEMT VELSMEVET MŦVYET BYMYNH SBḪENH VTAEL AME YŞRKVN

ve mā ḳaderū llahe Haḳḳa ḳadrihi vel'erDu cemīǎn ḳabDetuhu yevme l-ḳiyāmeti ve ssemāvātu meTviyyātun biyemīnihi subHānehu ve teǎālā ǎmmā yuşrikūne
وما قدروا الله حق قدره والأرض جميعا قبضته يوم القيامة والسماوات مطويات بيمينه سبحانه وتعالى عما يشركون

 » 39 / Zümer  Suresi: 67
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وما | VME ve mā ve And not
قدروا ق د ر | GD̃R GD̃RVE ḳaderū takdir edemediler they appraised
الله | ELLH llahe Allah'ı Allah
حق ح ق ق | ḪGG ḪG Haḳḳa gereği gibi (with) true
قدره ق د ر | GD̃R GD̃RH ḳadrihi O'nun kadrini appraisal,
والأرض ا ر ض | ERŽ VELÊRŽ vel'erDu ve yer while the earth
جميعا ج م ع | CMA CMYAE cemīǎn tamamen entirely
قبضته ق ب ض | GBŽ GBŽTH ḳabDetuhu O'nun avucu içindedir (will be) in His Grip
يوم ي و م | YVM YVM yevme günü (on the) Day
القيامة ق و م | GVM ELGYEMT l-ḳiyāmeti kıyamet (of) the Resurrection,
والسماوات س م و | SMV VELSMEVET ve ssemāvātu ve gökler and the heavens
مطويات ط و ي | ŦVY MŦVYET meTviyyātun dürülmüştür (will be) folded
بيمينه ي م ن | YMN BYMYNH biyemīnihi sağ elinde in His Right Hand.
سبحانه س ب ح | SBḪ SBḪENH subHānehu O münezzehtir Glory be to Him!
وتعالى ع ل و | ALV VTAEL ve teǎālā ve yücedir And High is He
عما | AME ǎmmā -ndan above what
يشركون ش ر ك | ŞRK YŞRKVN yuşrikūne onların ortak koştukları- they associate (with Him).

39:67 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve | takdir edemediler | Allah'ı | gereği gibi | O'nun kadrini | ve yer | tamamen | O'nun avucu içindedir | günü | kıyamet | ve gökler | dürülmüştür | sağ elinde | O münezzehtir | ve yücedir | -ndan | onların ortak koştukları- |

[] [GD̃R] [] [ḪGG] [GD̃R] [ERŽ] [CMA] [GBŽ] [YVM] [GVM] [SMV] [ŦVY] [YMN] [SBḪ] [ALV] [] [ŞRK]
VME GD̃RVE ELLH ḪG GD̃RH VELÊRŽ CMYAE GBŽTH YVM ELGYEMT VELSMEVET MŦVYET BYMYNH SBḪENH VTAEL AME YŞRKVN

ve mā ḳaderū llahe Haḳḳa ḳadrihi vel'erDu cemīǎn ḳabDetuhu yevme l-ḳiyāmeti ve ssemāvātu meTviyyātun biyemīnihi subHānehu ve teǎālā ǎmmā yuşrikūne
وما قدروا الله حق قدره والأرض جميعا قبضته يوم القيامة والسماوات مطويات بيمينه سبحانه وتعالى عما يشركون

[] [ق د ر] [] [ح ق ق] [ق د ر] [ا ر ض] [ج م ع] [ق ب ض] [ي و م] [ق و م] [س م و] [ط و ي] [ي م ن] [س ب ح] [ع ل و] [] [ش ر ك]

 » 39 / Zümer  Suresi: 67
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وما | VME ve mā ve And not
Vav,Mim,Elif,
6,40,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
قدروا ق د ر | GD̃R GD̃RVE ḳaderū takdir edemediler they appraised
Gaf,Dal,Re,Vav,Elif,
100,4,200,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
الله | ELLH llahe Allah'ı Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – accusative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة منصوب
حق ح ق ق | ḪGG ḪG Haḳḳa gereği gibi (with) true
Ha,Gaf,
8,100,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
قدره ق د ر | GD̃R GD̃RH ḳadrihi O'nun kadrini appraisal,
Gaf,Dal,Re,He,
100,4,200,5,
N – genitive masculine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم مجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
والأرض ا ر ض | ERŽ VELÊRŽ vel'erDu ve yer while the earth
Vav,Elif,Lam,,Re,Dad,
6,1,30,,200,800,
"CIRC – prefixed circumstantial particle
N – nominative feminine noun → Earth"
الواو حالية
اسم مرفوع
جميعا ج م ع | CMA CMYAE cemīǎn tamamen entirely
Cim,Mim,Ye,Ayn,Elif,
3,40,10,70,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
قبضته ق ب ض | GBŽ GBŽTH ḳabDetuhu O'nun avucu içindedir (will be) in His Grip
Gaf,Be,Dad,Te,He,
100,2,800,400,5,
N – nominative feminine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم مرفوع والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
يوم ي و م | YVM YVM yevme günü (on the) Day
Ye,Vav,Mim,
10,6,40,
"N – accusative masculine noun → Day of Resurrection"
اسم منصوب
القيامة ق و م | GVM ELGYEMT l-ḳiyāmeti kıyamet (of) the Resurrection,
Elif,Lam,Gaf,Ye,Elif,Mim,Te merbuta,
1,30,100,10,1,40,400,
N – genitive feminine noun
اسم مجرور
والسماوات س م و | SMV VELSMEVET ve ssemāvātu ve gökler and the heavens
Vav,Elif,Lam,Sin,Mim,Elif,Vav,Elif,Te,
6,1,30,60,40,1,6,1,400,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – nominative feminine plural noun
الواو عاطفة
اسم مرفوع
مطويات ط و ي | ŦVY MŦVYET meTviyyātun dürülmüştür (will be) folded
Mim,Tı,Vav,Ye,Elif,Te,
40,9,6,10,1,400,
N – nominative feminine plural indefinite passive participle
اسم مرفوع
بيمينه ي م ن | YMN BYMYNH biyemīnihi sağ elinde in His Right Hand.
Be,Ye,Mim,Ye,Nun,He,
2,10,40,10,50,5,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
جار ومجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
سبحانه س ب ح | SBḪ SBḪENH subHānehu O münezzehtir Glory be to Him!
Sin,Be,Ha,Elif,Nun,He,
60,2,8,1,50,5,
N – accusative masculine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم منصوب والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وتعالى ع ل و | ALV VTAEL ve teǎālā ve yücedir And High is He
Vav,Te,Ayn,Elif,Lam,,
6,400,70,1,30,,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض
عما | AME ǎmmā -ndan above what
Ayn,Mim,Elif,
70,40,1,
P – preposition
REL – relative pronoun
حرف جر
اسم موصول
يشركون ش ر ك | ŞRK YŞRKVN yuşrikūne onların ortak koştukları- they associate (with Him).
Ye,Şın,Re,Kef,Vav,Nun,
10,300,200,20,6,50,
V – 3rd person masculine plural (form IV) imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَمَا: ve | قَدَرُوا: takdir edemediler | اللَّهَ: Allah'ı | حَقَّ: gereği gibi | قَدْرِهِ: O'nun kadrini | وَالْأَرْضُ: ve yer | جَمِيعًا: tamamen | قَبْضَتُهُ: O'nun avucu içindedir | يَوْمَ: günü | الْقِيَامَةِ: kıyamet | وَالسَّمَاوَاتُ: ve gökler | مَطْوِيَّاتٌ: dürülmüştür | بِيَمِينِهِ: sağ elinde | سُبْحَانَهُ: O münezzehtir | وَتَعَالَىٰ: ve yücedir | عَمَّا: -ndan | يُشْرِكُونَ: onların ortak koştukları- |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وما WME ve | قدروا GD̃RWE takdir edemediler | الله ELLH Allah'ı | حق ḪG gereği gibi | قدره GD̃RH O'nun kadrini | والأرض WELÊRŽ ve yer | جميعا CMYAE tamamen | قبضته GBŽTH O'nun avucu içindedir | يوم YWM günü | القيامة ELGYEMT kıyamet | والسماوات WELSMEWET ve gökler | مطويات MŦWYET dürülmüştür | بيمينه BYMYNH sağ elinde | سبحانه SBḪENH O münezzehtir | وتعالى WTAEL ve yücedir | عما AME -ndan | يشركون YŞRKWN onların ortak koştukları- |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve mā: ve | ḳaderū: takdir edemediler | llahe: Allah'ı | Haḳḳa: gereği gibi | ḳadrihi: O'nun kadrini | vel'erDu: ve yer | cemīǎn: tamamen | ḳabDetuhu: O'nun avucu içindedir | yevme: günü | l-ḳiyāmeti: kıyamet | ve ssemāvātu: ve gökler | meTviyyātun: dürülmüştür | biyemīnihi: sağ elinde | subHānehu: O münezzehtir | ve teǎālā: ve yücedir | ǎmmā: -ndan | yuşrikūne: onların ortak koştukları- |
Kırık Meal (Transcript) : |VME: ve | GD̃RVE: takdir edemediler | ELLH: Allah'ı | ḪG: gereği gibi | GD̃RH: O'nun kadrini | VELÊRŽ: ve yer | CMYAE: tamamen | GBŽTH: O'nun avucu içindedir | YVM: günü | ELGYEMT: kıyamet | VELSMEVET: ve gökler | MŦVYET: dürülmüştür | BYMYNH: sağ elinde | SBḪENH: O münezzehtir | VTAEL: ve yücedir | AME: -ndan | YŞRKVN: onların ortak koştukları- |
Abdulbaki Gölpınarlı : Allah'ı, gereği gibi ululamadılar ve yeryüzü, kıyâmet gününde, tamâmıyla kudret avucundadır onun ve gökler de, kudretiyle dürülmüştür; münezzehtir ve yücedir o, şirk koşanların şirk koştukları şeylerden.
Adem Uğur : Onlar Allah'ı hakkıyla tanıyıp bilemediler. Kıyamet günü bütün yeryüzü O'nun tasarrufundadır. Gökler O'nun kudret eliyle dürülmüş olacaktır. O, müşriklerin ortak koşmalarından yüce ve münezzehtir.
Ahmed Hulusi : Allâh'ı hakkıyla değerlendiremediler! Kıyamet sürecinde arz bütünüyle O'nun kabzasındadır (avucunun içindedir); semâlar O'nun sağ eliyle dürülmüşlerdir. . . O, onların şirk koştuklarından münezzehtir, Âli'dir.
Ahmet Tekin : Onlar, Allah’ın, yüceliğini, kudretini, kadrini, zâtını vasfının, sıfatlarının tecellisinin ifade ettiği şekilde künhüyle kavrayamadılar, Allah’ı hakkıyla tanıyıp saygıyla hafsalalarına yerleştiremediler. Kıyamet günü bütün yerküre O’nun tasarrufundadır. Gökler O’nun kudret eliyle dürülmüş olacaktır. O, ilâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında ortak koşanların kendisine koştukları ortaklardan münezzehtir, yüceler yücesidir.
Ahmet Varol : Onlar Allah'ı gereği gibi bilemediler. Oysa kıyamet günü yer tamamen O'nun avucundadır ve gökler sağ elinde dürülmüştür. O, onların ortak koştuklarından münezzeh ve yücedir.
Ali Bulaç : Onlar, Allah'ın kadrini hakkıyla takdir edemediler. Oysa kıyamet günü yer, bütünüyle O'nun avucu (kabzası)ndadır; gökler de sağ eliyle dürülüp bükülmüştür. O, şirk koştuklarından münezzeh ve yücedir.
Ali Fikri Yavuz : O kâfirler, Allah’ı gerektiği gibi takdir edemediler (büyüklüğünü anlıyamadılar). Halbuki kıyamet günü, yer küresi tamamen O’nun tasarrufundadır. Gökler de, kudret elinde dürülmüşlerdir. Allah, onların ortak koştuklarından münezzehtir ve çok yücedir.
Bekir Sadak : Onlar Allah'i geregi gibi degerlendiremediler. Butun yeryuzu, kiyamet gunu O'nun avucundadir; gokler O'nun kudretiyle durulmus olacaktir. O, putperestlerin ortak kosmalarindan yuce ve munezzehtir.
Celal Yıldırım : Onlar, Allah'ı (O'nun kudret ve yüceliğini, denge ve düzenini) hakkıyle takdir edemediler. Oysa yeryüzü Kıyamet günü O'nun kudret avucundadır. Gökler de O'nun (kudretini temsîl eden) sağ elinde katlanmış olacak. O, (inkarcı nankörlerin) ortak koştuklarından yücedir, münezzehtir.
Diyanet İşleri : Allah’ın kadrini gereği gibi bilemediler. Yeryüzü kıyamet gününde bütünüyle O’nun elindedir. Gökler de O’nun kudretiyle dürülmüştür. O, onların ortak koştuklarından uzaktır, yücedir.
Diyanet İşleri (eski) : Onlar Allah'ı gereği gibi değerlendiremediler. Bütün yeryüzü, kıyamet günü O'nun avucundadır; gökler O'nun kudretiyle dürülmüş olacaktır. O, putperestlerin ortak koşmalarından yüce ve münezzehtir.
Diyanet Vakfi : Onlar Allah'ı hakkıyla tanıyıp bilemediler. Kıyamet günü bütün yeryüzü O'nun tasarrufundadır. Gökler O'nun kudret eliyle dürülmüş olacaktır. O, müşriklerin ortak koşmalarından yüce ve münezzehtir.
Edip Yüksel : ALLAH'ı gereği gibi değerlendiremediler. Halbuki, diriliş günü, tüm yer O'nun avucu içindedir, gökler de O'nun sağ elinde dürülmüştür. O Yücedir ve onların ortak koştuklarından çok üstündür.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Allah'ı hakkıyla takdir edemediler. Halbuki bütün yer kıyamet günü O'nun avucundadır. Gökler de kudretiyle dürülmüştür. O, onların ortak koştuklarından münezzeh ve çok yüksektir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Onlar, Allah'ı gerektiği gibi takdir edemediler. Oysa bütün yeryüzü kıyamet gününde O'nun tasarrufunda olacak, gökler de O'nun kudretiyle katlanmış olacaktır. O, onların ortak koştuklarından münezzeh ve çok yücedir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Allahı hakkıyle takdir edemediler, halbuki bütün Arz Kıyamet günü onun bir kabzası gökler de yemînine dürülmüşlerdir, çok münezzeh ve çok yüksektir o sübhan onların şirkinden
Fizilal-il Kuran : Onlar, Allah'ı gereği gibi bilemediler. Oysa kıyamet günü yeryüzü, bütünü ile O'nun avucu içindedir. Gökler de O'nun sağ elinde dürülmüştür. O, müşriklerin ortak koşmalarından uzak ve yücedir.
Gültekin Onan : Onlar Tanrı'nın gerçek gücünü ölçemediler / değerlendiremediler veya Tanrı'nın gücünü gerçekten / gerektiği gibi değerlendiremediler (bence ilki). Oysa kıyamet günü yer, bütünüyle O'nun avucu (kabzası)ndadır; gökler de sağ eliyle dürülüp bükülmüştür. O, şirk koştuklarından münezzeh ve yücedir.
Hakkı Yılmaz : Ve onlar Allah'ı hakkıyla takdir etmediler/değerlendirme yapamadılar. Ve yeryüzü toptan, kıyâmet günü O'nun avucundadır. Gökler de O'nun kudretiyle dürülmüştür. O, onların ortak koştuklarından arınık ve çok yücedir.
Hasan Basri Çantay : (Müşrikler) Allâhı hak (ve lâyık) olduğu vech ile takdîr etmediler. Halbuki kıyamet günü (küre-i) arz topdan (ancak) Onun kabzasıdır. Gökler de Onun sağ eliyle (toplanıp) dürülmüşlerdir (dürüleceklerdir). O, müşriklerin (kendisine) katmakda oldukları ortaklardan münezzehdir, çok yücedir.
Hayrat Neşriyat : Hâlbuki (o kullar) Allah’ı şânının hakkıyla takdîr edemediler (tanıyamadılar, lâyıkıyla kulluk edemediler). Fakat kıyâmet günü, yer tamâmen O’nun avucunda (mülkü ve tasarrufunda)dır; gökler de O’nun sağ eliyle (kudretiyle) dürülmüşlerdir. O, (onların) ortak koşmakta oldukları şeylerden pek münezzeh ve pek yücedir.
İbni Kesir : Onlar Allah'ı şanına yaraşır şekilde takdir edemediler. Halbuki kıyamet günü bütün yeryüzü O'nun avucundadır. Gökler de O'nun sağ eliyle dürülmüştür. O; koştukları ortaklardan münezzehtir, yücedir.
İskender Evrenosoğlu : Ve (onlar) Allah'ın kadrini hakkıyla taktir edemediler. Kıyâmet günü yeryüzünün tamamı O'nun avucundadır (tasarrufundadır). Ve semalar, O'nun eliyle dürülmüş olacaktır. O, Sübhan'dır (herşeyden münezzeh). Ve onların şirk koştukları şeylerden yücedir.
Muhammed Esed : Onlar, (O'ndan başkasına kulluk edenler,) Allah hakkında doğru bir anlayışa sahip değiller; çünkü bütün yeryüzü, Kıyamet Günü O'nun için avuç içi kadar bir şey olacaktır, gökler de O'nun sağ elinde dürülmüş hale gelecek. O kudret ve egemenliğinde sınırsızdır ve onların ortak koştukları her şeyin kat kat üstündedir!
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve (müşrikler) Allah'ı hakk-ı azâmeti veçhile takdir edemediler. Ve kıyamet günü yeryüzü toptan O'nun bir kabzasındadır. Gökler de O'nun sağ eliyle dürülmüşlerdir. O şerik koştukları şeylerden münezzehtir ve mütealîdir.
Ömer Öngüt : Onlar Allah'ı lâyıkıyla takdir edip bilemediler. Yer kıyamet günü O'nun avucundadır. Gökler ise sağ eliyle dürülmüştür. O, müşriklerin ortak koştukları şeylerden yüce ve münezzehtir.
Şaban Piriş : Allah’ı hakkıyla takdir edemediler. Yer tamamen onun avucundadır, kıyamet günü gökler de sağ eliyle dürülmüş olacaktır. O, koştukları şirklerden uzak ve çok yücedir.
Suat Yıldırım : Ama onlar, Allah’ın kudret ve azametini hakkıyla takdir edemediler, O’na lâyık tazimi göstermediler. Halbuki bütün bir dünya kıyamet günü O’nun avucunda, gökler âlemi de bükülmüş olarak elinin içindedir. Böyle bir azamet ve hâkimiyet sahibi olan Allah, onların uydurdukları ortaklardan yücedir, münezzehtir.
Süleyman Ateş : Allâh'ı gereği gibi bilemediler. Halbuki kıyâmet günü yer, tamamen O'nun avucu içindedir, gökler de sağ elinde dürülmüştür. O, onların ortak koştuklarından uzak ve yücedir.
Tefhim-ul Kuran : Onlar, Allah'ın kadrini hakkıyla takdir edemediler. Oysa kıyamet günü yer, bütünüyle O'nun avucu (kabzası)ndadır, gökler de sağ eliyle dürülüp bükülmüştür. O, onların şirk koşmakta olduklarından münezzeh ve yücedir.
Ümit Şimşek : Onlar Allah'ı hakkıyla takdir edemediler. Oysa kıyamet gününde bütün yeryüzü Onun avucunda, gökler ise dürülmüş halde elindedir. O her kusurdan münezzeh, onların ortak koştukları şeylerden de yücedir.
Yaşar Nuri Öztürk : Allah'ı, kadrine/şanına yaraşır şekilde tanıyamadılar. Oysaki kıyamet günü, yeryüzü tamamen O'nun avucudur/avucundadır; gökler de O'nun sağ elinde/kudretinde dürülmüş haldedir. Şanı yücedir O'nun; arınmıştır onların ortak koştuklarından.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}