» 39 / Zümer  69:

Kuran Sırası: 39
İniş Sırası: 59
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75

 » 39 / Zümer  Suresi: 69
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَأَشْرَقَتِ (VÊŞRGT) = ve eşraḳati : ve parlar
2. الْأَرْضُ (ELÊRŽ) = l-erDu : yer
3. بِنُورِ (BNVR) = binūri : nuru ile
4. رَبِّهَا (RBHE) = rabbihā : Rabbinin
5. وَوُضِعَ (VVŽA) = ve vuDiǎ : ve (ortaya) konur
6. الْكِتَابُ (ELKTEB) = l-kitābu : Kitap
7. وَجِيءَ (VCYÙ) = ve cī'e : ve getirilir
8. بِالنَّبِيِّينَ (BELNBYYN) = bin-nebiyyīne : peygamberler
9. وَالشُّهَدَاءِ (VELŞHD̃EÙ) = ve şşuhedā'i : ve şahidler
10. وَقُضِيَ (VGŽY) = ve ḳuDiye : ve hükmedilir
11. بَيْنَهُمْ (BYNHM) = beynehum : aralarında
12. بِالْحَقِّ (BELḪG) = bil-Haḳḳi : adaletle
13. وَهُمْ (VHM) = ve hum : ve onlara
14. لَا (LE) = lā : asla
15. يُظْلَمُونَ (YƵLMVN) = yuZlemūne : haksızlık edilmez
ve parlar | yer | nuru ile | Rabbinin | ve (ortaya) konur | Kitap | ve getirilir | peygamberler | ve şahidler | ve hükmedilir | aralarında | adaletle | ve onlara | asla | haksızlık edilmez |

[ŞRG] [ERŽ] [NVR] [RBB] [VŽA] [KTB] [CYE] [NBE] [ŞHD̃] [GŽY] [BYN] [ḪGG] [] [] [ƵLM]
VÊŞRGT ELÊRŽ BNVR RBHE VVŽA ELKTEB VCYÙ BELNBYYN VELŞHD̃EÙ VGŽY BYNHM BELḪG VHM LE YƵLMVN

ve eşraḳati l-erDu binūri rabbihā ve vuDiǎ l-kitābu ve cī'e bin-nebiyyīne ve şşuhedā'i ve ḳuDiye beynehum bil-Haḳḳi ve hum yuZlemūne
وأشرقت الأرض بنور ربها ووضع الكتاب وجيء بالنبيين والشهداء وقضي بينهم بالحق وهم لا يظلمون

 » 39 / Zümer  Suresi: 69
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وأشرقت ش ر ق | ŞRG VÊŞRGT ve eşraḳati ve parlar And (will) shine
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDu yer the earth
بنور ن و ر | NVR BNVR binūri nuru ile with (the) light
ربها ر ب ب | RBB RBHE rabbihā Rabbinin (of) its Lord
ووضع و ض ع | VŽA VVŽA ve vuDiǎ ve (ortaya) konur and (will) be placed
الكتاب ك ت ب | KTB ELKTEB l-kitābu Kitap the Record
وجيء ج ي ا | CYE VCYÙ ve cī'e ve getirilir and (will) be brought
بالنبيين ن ب ا | NBE BELNBYYN bin-nebiyyīne peygamberler the Prophets
والشهداء ش ه د | ŞHD̃ VELŞHD̃EÙ ve şşuhedā'i ve şahidler and the witnesses,
وقضي ق ض ي | GŽY VGŽY ve ḳuDiye ve hükmedilir and it (will) be judged
بينهم ب ي ن | BYN BYNHM beynehum aralarında between them
بالحق ح ق ق | ḪGG BELḪG bil-Haḳḳi adaletle in truth,
وهم | VHM ve hum ve onlara and they
لا | LE asla will not be wronged.
يظلمون ظ ل م | ƵLM YƵLMVN yuZlemūne haksızlık edilmez will not be wronged.

39:69 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve parlar | yer | nuru ile | Rabbinin | ve (ortaya) konur | Kitap | ve getirilir | peygamberler | ve şahidler | ve hükmedilir | aralarında | adaletle | ve onlara | asla | haksızlık edilmez |

[ŞRG] [ERŽ] [NVR] [RBB] [VŽA] [KTB] [CYE] [NBE] [ŞHD̃] [GŽY] [BYN] [ḪGG] [] [] [ƵLM]
VÊŞRGT ELÊRŽ BNVR RBHE VVŽA ELKTEB VCYÙ BELNBYYN VELŞHD̃EÙ VGŽY BYNHM BELḪG VHM LE YƵLMVN

ve eşraḳati l-erDu binūri rabbihā ve vuDiǎ l-kitābu ve cī'e bin-nebiyyīne ve şşuhedā'i ve ḳuDiye beynehum bil-Haḳḳi ve hum yuZlemūne
وأشرقت الأرض بنور ربها ووضع الكتاب وجيء بالنبيين والشهداء وقضي بينهم بالحق وهم لا يظلمون

[ش ر ق] [ا ر ض] [ن و ر] [ر ب ب] [و ض ع] [ك ت ب] [ج ي ا] [ن ب ا] [ش ه د] [ق ض ي] [ب ي ن] [ح ق ق] [] [] [ظ ل م]

 » 39 / Zümer  Suresi: 69
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وأشرقت ش ر ق | ŞRG VÊŞRGT ve eşraḳati ve parlar And (will) shine
Vav,,Şın,Re,Gaf,Te,
6,,300,200,100,400,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person feminine singular (form IV) perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDu yer the earth
Elif,Lam,,Re,Dad,
1,30,,200,800,
"N – nominative feminine noun → Earth"
اسم مرفوع
بنور ن و ر | NVR BNVR binūri nuru ile with (the) light
Be,Nun,Vav,Re,
2,50,6,200,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine noun
جار ومجرور
ربها ر ب ب | RBB RBHE rabbihā Rabbinin (of) its Lord
Re,Be,He,Elif,
200,2,5,1,
N – genitive masculine noun
PRON – 3rd person feminine singular possessive pronoun
اسم مجرور و«ها» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ووضع و ض ع | VŽA VVŽA ve vuDiǎ ve (ortaya) konur and (will) be placed
Vav,Vav,Dad,Ayn,
6,6,800,70,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular passive perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض مبني للمجهول
الكتاب ك ت ب | KTB ELKTEB l-kitābu Kitap the Record
Elif,Lam,Kef,Te,Elif,Be,
1,30,20,400,1,2,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
وجيء ج ي ا | CYE VCYÙ ve cī'e ve getirilir and (will) be brought
Vav,Cim,Ye,,
6,3,10,,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular passive perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض مبني للمجهول
بالنبيين ن ب ا | NBE BELNBYYN bin-nebiyyīne peygamberler the Prophets
Be,Elif,Lam,Nun,Be,Ye,Ye,Nun,
2,1,30,50,2,10,10,50,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine plural noun
جار ومجرور
والشهداء ش ه د | ŞHD̃ VELŞHD̃EÙ ve şşuhedā'i ve şahidler and the witnesses,
Vav,Elif,Lam,Şın,He,Dal,Elif,,
6,1,30,300,5,4,1,,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – genitive masculine plural noun
الواو عاطفة
اسم مجرور
وقضي ق ض ي | GŽY VGŽY ve ḳuDiye ve hükmedilir and it (will) be judged
Vav,Gaf,Dad,Ye,
6,100,800,10,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular passive perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض مبني للمجهول
بينهم ب ي ن | BYN BYNHM beynehum aralarında between them
Be,Ye,Nun,He,Mim,
2,10,50,5,40,
LOC – accusative location adverb
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
ظرف مكان منصوب و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
بالحق ح ق ق | ḪGG BELḪG bil-Haḳḳi adaletle in truth,
Be,Elif,Lam,Ha,Gaf,
2,1,30,8,100,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine noun
جار ومجرور
وهم | VHM ve hum ve onlara and they
Vav,He,Mim,
6,5,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
الواو عاطفة
ضمير منفصل
لا | LE asla will not be wronged.
Lam,Elif,
30,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
يظلمون ظ ل م | ƵLM YƵLMVN yuZlemūne haksızlık edilmez will not be wronged.
Ye,Zı,Lam,Mim,Vav,Nun,
10,900,30,40,6,50,
V – 3rd person masculine plural passive imperfect verb, jussive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مبني للمجهول مجزوم والواو ضمير متصل في محل رفع نائب فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَأَشْرَقَتِ: ve parlar | الْأَرْضُ: yer | بِنُورِ: nuru ile | رَبِّهَا: Rabbinin | وَوُضِعَ: ve (ortaya) konur | الْكِتَابُ: Kitap | وَجِيءَ: ve getirilir | بِالنَّبِيِّينَ: peygamberler | وَالشُّهَدَاءِ: ve şahidler | وَقُضِيَ: ve hükmedilir | بَيْنَهُمْ: aralarında | بِالْحَقِّ: adaletle | وَهُمْ: ve onlara | لَا: asla | يُظْلَمُونَ: haksızlık edilmez |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وأشرقت WÊŞRGT ve parlar | الأرض ELÊRŽ yer | بنور BNWR nuru ile | ربها RBHE Rabbinin | ووضع WWŽA ve (ortaya) konur | الكتاب ELKTEB Kitap | وجيء WCYÙ ve getirilir | بالنبيين BELNBYYN peygamberler | والشهداء WELŞHD̃EÙ ve şahidler | وقضي WGŽY ve hükmedilir | بينهم BYNHM aralarında | بالحق BELḪG adaletle | وهم WHM ve onlara | لا LE asla | يظلمون YƵLMWN haksızlık edilmez |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve eşraḳati: ve parlar | l-erDu: yer | binūri: nuru ile | rabbihā: Rabbinin | ve vuDiǎ: ve (ortaya) konur | l-kitābu: Kitap | ve cī'e: ve getirilir | bin-nebiyyīne: peygamberler | ve şşuhedā'i: ve şahidler | ve ḳuDiye: ve hükmedilir | beynehum: aralarında | bil-Haḳḳi: adaletle | ve hum: ve onlara | : asla | yuZlemūne: haksızlık edilmez |
Kırık Meal (Transcript) : |VÊŞRGT: ve parlar | ELÊRŽ: yer | BNVR: nuru ile | RBHE: Rabbinin | VVŽA: ve (ortaya) konur | ELKTEB: Kitap | VCYÙ: ve getirilir | BELNBYYN: peygamberler | VELŞHD̃EÙ: ve şahidler | VGŽY: ve hükmedilir | BYNHM: aralarında | BELḪG: adaletle | VHM: ve onlara | LE: asla | YƵLMVN: haksızlık edilmez |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve ışıklanmıştır yeryüzü, Rabbinin nûruyla ve yaptıklarının yazıldığı kitap, ellerine verilmiştir ve peygamberlerle tanıklar, getirilmiştir ve aralarında, gerçek bir hükümle hükmedilmiştir ve onlara zulmedilmemiştir.
Adem Uğur : Yeryüzü, Rabbinin nûru ile aydınlanır, kitap konulur, peygamberler ve şahitler getirilir ve aralarında hakkaniyetle hüküm verilir. Onlara asla zulmedilmez.
Ahmed Hulusi : Arz, Rabbinin nuru ile parıldamış, Bilgi (hakikat) açığa çıkmış, Nebiler ve şüheda getirilmiş, onlar haksızlığa uğratılmaksızın aralarında Hak olarak hükmedilmiştir.
Ahmet Tekin : Mahşer yeri, Rabbinin nuruyla, adâletle aydınlanır. Kitap, amel defteri ortaya konur. Peygamberler, kutsal kitapları bilen ve tebliğ eden, çözüm getiren güvenilir örnek önderler, doğruları konuşan şâhitler getirilir. Mahlûkat arasında hakkaniyetle, adâletle hüküm icra edilir. Onlara haksızlık da yapılmaz.
Ahmet Varol : Yer Rabbinin nuruyla ışık verir. Kitab öne konur. Peygamberler ve şahitler getirilir. Aralarında hak ile hüküm verilir ve onlar haksızlığa uğratılmazlar.
Ali Bulaç : Yer, Rabbi'nin nuruyla parıldadı; (orta yere) kitap kondu; peygamberler ve şahidler getirildi ve aralarında hak ile hüküm verildi, onlar haksızlığa uğratılmazlar.
Ali Fikri Yavuz : Mahşer yeri, Rabbinin nuru (adaleti) ile aydınlanmıştır. Kitab (amel defterleri sağ ve sol ellere) konmuş, peygamberler ve şahidler getirilmiş, kullar arasında adaletle hüküm verilmektedir, hem onlar asla zulüm edilmezler.
Bekir Sadak : Yeryuzu Rabbinin nuruyla aydinlanir, kitap acilir, peygamberler ve sahidler getirilir ve onlara haksizlik yapilmadan, aralarinda adaletle hukum verilir.
Celal Yıldırım : Yeryüzü, Rabbının nuruyla parıldar, kitap konur, peygamberler ve şâhidler getirilir ve insanlar arasında hakk ile hükmedilir ve onlar haksızlığa uğramazlar.
Diyanet İşleri : Yeryüzü, Rabbinin nuruyla aydınlanır. Kitap (amel defterleri) ortaya konur. Peygamberler ve şahitler getirilir ve haksızlığa uğratılmaksızın aralarında adaletle hüküm verilir.
Diyanet İşleri (eski) : Yeryüzü Rabbinin nuruyla aydınlanır, kitap açılır, peygamberler ve şahidler getirilir ve onlara haksızlık yapılmadan, aralarında adaletle hüküm verilir.
Diyanet Vakfi : Yeryüzü, Rabbinin nûru ile aydınlanır, kitap konulur, peygamberler ve şahitler getirilir ve aralarında hakkaniyetle hüküm verilir. Onlara asla zulmedilmez.
Edip Yüksel : Yer, Rabbinin ışığıyla parlar. Kitap konur. Peygamberler ve tanıklar getirilir. Aralarında gerçeğe göre hüküm verilir ve onlara zulmedilmez
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Yer, Rabbinin nuru ile parlamıştır. Kitap konmuş, peygamberler ve şahitler getirilmiş ve aralarında hak ile hüküm verilmektedir. Hem onlara hiç haksızlık yapılmaz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ve yeryüzü, Rabbinin nuru ile parlamıştır. Kitap konmuş, peygamberler ve şahitler getirilmiş, onlara hiçbir haksızlık yapılmadan, aralarında hak ile hüküm verilmektedir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve Arz rabbının nuriyle parlamıştır, kitab konmuş, Peygamberler ve şâhidler getirilmiş ve beynlerinde hak ile huküm verilmektedir hem hiç zulmolunmazlar
Fizilal-il Kuran : Yeryüzü, Rabb'inin nuruyla aydınlanır. Kitap açılır. Peygamberler ve şahitler getirilir. Ve onlara haksızlık yapılmadan, aralarında adaletle hüküm verilir.
Gültekin Onan : Yer, rabbinin nuruyla parıldadı; (orta yere) kitap kondu; peygamberler ve şahidler getirildi ve aralarında hak ile hüküm verildi, onlar haksızlığa uğratılmazlar.
Hakkı Yılmaz : Ve yeryüzü Rabbinin nûruyla aydınlanmış, kitap konulmuş, peygamberler ve tanıklar getirilmiş ve aralarında hak ile karar verilmiştir. Ve onlara haksızlık edilmez.
Hasan Basri Çantay : (Haşir) yer (i) Rabbinin nuriyle ziyâlandı. Kitâb konuldu. Peygamberler ve şâhidler getirildi. (Allahın kulları) arasında onlar asla haksızlığa uğratılmayarak, hak (ve adalet) le hükmolundu.
Hayrat Neşriyat : Ve yer, Rabbisinin nûru ile parlamış; kitab (amel defteri ortaya) konulmuş, peygamberler ve şâhidler (hafaza melekleri) getirilmiş ve onların (kulların) aralarında hak ile hüküm verilmiştir; onlar haksızlığa da uğratılmazlar.
İbni Kesir : Yer; Rabbının nuru ile aydınlandı, kitab konuldu, peygamberler ve şahidler getirildi. Onlara haksızlık yapılmadan aralarında hak ile hükmolundu.
İskender Evrenosoğlu : Ve Rabbinin nuru ile yeryüzü aydınlandı. Ve kitap ortaya kondu. Peygamberler ve şahitler getirildi. Ve onların aralarında onlara zulmedilmeksizin hak ile hüküm verildi.
Muhammed Esed : Ve yeryüzü Rabbinin nuru ile aydınlanacak. (Herkesin işlediğinin) hesabı ortaya dökülecek; bütün peygamberler ile (öteki) bütün şahitler huzura çağrılacak ve kendilerine adaletle hükmedilecektir. Ve onlara asla haksızlık yapılmayacak,
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve yer Rabbinin nûruyla parlamaya başlamıştır ve kitap (meydana) konulmuştur. Ve peygamberler ve şâhitler getirilmiştir ve onların aralarında hak ile hükmolunmuştur ve onlar hiç zulme uğramazlar.
Ömer Öngüt : Mahşer yeri Rabbinin nuru ile aydınlanır. Kitap konulur. Peygamberler ve şâhitler getirilir. Sonra aralarında hak ve adaletle hükmolunur ve onlar aslâ haksızlığa uğratılmazlar.
Şaban Piriş : Yeryüzü Rabb’inin aydınlatması ile aydınlanmış, kitap ortaya konmuş, peygamberler ve şahitler getirilmiştir. Kimseye haksızlık edilmeden aralarında hak ile hüküm verilmiştir.
Suat Yıldırım : Mahşer yeri Rabbinin nûru ile ışıl ışıl aydınlanır. Amel defterleri, ortaya konur, derken... peygamberler ve şahitler getirilir. Haklarında tam adaletle hükmedilir ve onlara asla haksızlık yapılmaz.
Süleyman Ateş : Yer, Rabbinin nuru ile parlamış, Kitâp (ortaya) konmuş, peygamberler ve şâhidler getirilmiş ve aralarında adâletle hükmedilmiştir. Onlara asla haksızlık edilmez
Tefhim-ul Kuran : Yer, Rabbi'nin nuruyla parıldadı; (orta yere) kitap kondu; peygamberler ve şahidler getirildi ve aralarında hak ile hüküm verildi, onlar haksızlığa uğratılmazlar.
Ümit Şimşek : Yeryüzü Rabbinin nuruyla aydınlanır. Kitap ortaya konur. Peygamberler ve şahitler getirilir. Kimseye haksızlık edilmeden, aralarında adaletle hüküm verilir.
Yaşar Nuri Öztürk : Yeryüzü, Rabbinin nuruyla parıldamış, Kitap ortaya konmuş, peygamberler, tanıklar getirilip aralarında hakla hüküm verilmiştir. Onlar asla haksızlığa uğratılmazlar.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}