» 39 / Zümer  74:

Kuran Sırası: 39
İniş Sırası: 59
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75

 » 39 / Zümer  Suresi: 74
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَقَالُوا (VGELVE) = ve ḳālū : ve derler
2. الْحَمْدُ (ELḪMD̃) = l-Hamdu : hamdolsun
3. لِلَّهِ (LLH) = lillahi : Allah'a
4. الَّذِي (ELZ̃Y) = lleƶī : "o ki;"
5. صَدَقَنَا (ṦD̃GNE) = Sadeḳanā : bize yerine getirdi
6. وَعْدَهُ (VAD̃H) = veǎ'dehu : verdiği sözünü
7. وَأَوْرَثَنَا (VÊVRS̃NE) = ve evraṧenā : ve bizi varis kıldı
8. الْأَرْضَ (ELÊRŽ) = l-erDe : yurda
9. نَتَبَوَّأُ (NTBVÊ) = netebevveu : oturacağımız
10. مِنَ (MN) = mine : (-ten)
11. الْجَنَّةِ (ELCNT) = l-cenneti : cennet
12. حَيْثُ (ḪYS̃) = Hayṧu : yerinde
13. نَشَاءُ (NŞEÙ) = neşā'u : dilediğimiz
14. فَنِعْمَ (FNAM) = feniǎ'me : ne güzeldir
15. أَجْرُ (ÊCR) = ecru : ücreti
16. الْعَامِلِينَ (ELAEMLYN) = l-ǎāmilīne : çalışanların
ve derler | hamdolsun | Allah'a | "o ki;" | bize yerine getirdi | verdiği sözünü | ve bizi varis kıldı | yurda | oturacağımız | (-ten) | cennet | yerinde | dilediğimiz | ne güzeldir | ücreti | çalışanların |

[GVL] [ḪMD̃] [] [] [ṦD̃G] [VAD̃] [VRS̃] [ERŽ] [BVE] [] [CNN] [ḪYS̃] [ŞYE] [NAM] [ECR] [AML]
VGELVE ELḪMD̃ LLH ELZ̃Y ṦD̃GNE VAD̃H VÊVRS̃NE ELÊRŽ NTBVÊ MN ELCNT ḪYS̃ NŞEÙ FNAM ÊCR ELAEMLYN

ve ḳālū l-Hamdu lillahi lleƶī Sadeḳanā veǎ'dehu ve evraṧenā l-erDe netebevveu mine l-cenneti Hayṧu neşā'u feniǎ'me ecru l-ǎāmilīne
وقالوا الحمد لله الذي صدقنا وعده وأورثنا الأرض نتبوأ من الجنة حيث نشاء فنعم أجر العاملين

 » 39 / Zümer  Suresi: 74
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وقالوا ق و ل | GVL VGELVE ve ḳālū ve derler And they will say,
الحمد ح م د | ḪMD̃ ELḪMD̃ l-Hamdu hamdolsun """All praise"
لله | LLH lillahi Allah'a (be) to Allah,
الذي | ELZ̃Y lleƶī "o ki;" Who
صدقنا ص د ق | ṦD̃G ṦD̃GNE Sadeḳanā bize yerine getirdi has fulfilled for us
وعده و ع د | VAD̃ VAD̃H veǎ'dehu verdiği sözünü His promise
وأورثنا و ر ث | VRS̃ VÊVRS̃NE ve evraṧenā ve bizi varis kıldı and has made us inherit
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDe yurda the earth,
نتبوأ ب و ا | BVE NTBVÊ netebevveu oturacağımız we may settle
من | MN mine (-ten) [from]
الجنة ج ن ن | CNN ELCNT l-cenneti cennet (in) Paradise
حيث ح ي ث | ḪYS̃ ḪYS̃ Hayṧu yerinde wherever
نشاء ش ي ا | ŞYE NŞEÙ neşā'u dilediğimiz we wish.
فنعم ن ع م | NAM FNAM feniǎ'me ne güzeldir So excellent
أجر ا ج ر | ECR ÊCR ecru ücreti (is the) reward
العاملين ع م ل | AML ELAEMLYN l-ǎāmilīne çalışanların "(of) the workers."""

39:74 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve derler | hamdolsun | Allah'a | "o ki;" | bize yerine getirdi | verdiği sözünü | ve bizi varis kıldı | yurda | oturacağımız | (-ten) | cennet | yerinde | dilediğimiz | ne güzeldir | ücreti | çalışanların |

[GVL] [ḪMD̃] [] [] [ṦD̃G] [VAD̃] [VRS̃] [ERŽ] [BVE] [] [CNN] [ḪYS̃] [ŞYE] [NAM] [ECR] [AML]
VGELVE ELḪMD̃ LLH ELZ̃Y ṦD̃GNE VAD̃H VÊVRS̃NE ELÊRŽ NTBVÊ MN ELCNT ḪYS̃ NŞEÙ FNAM ÊCR ELAEMLYN

ve ḳālū l-Hamdu lillahi lleƶī Sadeḳanā veǎ'dehu ve evraṧenā l-erDe netebevveu mine l-cenneti Hayṧu neşā'u feniǎ'me ecru l-ǎāmilīne
وقالوا الحمد لله الذي صدقنا وعده وأورثنا الأرض نتبوأ من الجنة حيث نشاء فنعم أجر العاملين

[ق و ل] [ح م د] [] [] [ص د ق] [و ع د] [و ر ث] [ا ر ض] [ب و ا] [] [ج ن ن] [ح ي ث] [ش ي ا] [ن ع م] [ا ج ر] [ع م ل]

 » 39 / Zümer  Suresi: 74
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وقالوا ق و ل | GVL VGELVE ve ḳālū ve derler And they will say,
Vav,Gaf,Elif,Lam,Vav,Elif,
6,100,1,30,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
الحمد ح م د | ḪMD̃ ELḪMD̃ l-Hamdu hamdolsun """All praise"
Elif,Lam,Ha,Mim,Dal,
1,30,8,40,4,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
لله | LLH lillahi Allah'a (be) to Allah,
Lam,Lam,He,
30,30,5,
"P – prefixed preposition lām
PN – genitive proper noun → Allah"
جار ومجرور
الذي | ELZ̃Y lleƶī "o ki;" Who
Elif,Lam,Zel,Ye,
1,30,700,10,
REL – masculine singular relative pronoun
اسم موصول
صدقنا ص د ق | ṦD̃G ṦD̃GNE Sadeḳanā bize yerine getirdi has fulfilled for us
Sad,Dal,Gaf,Nun,Elif,
90,4,100,50,1,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
PRON – 1st person plural object pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
وعده و ع د | VAD̃ VAD̃H veǎ'dehu verdiği sözünü His promise
Vav,Ayn,Dal,He,
6,70,4,5,
N – accusative masculine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم منصوب والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وأورثنا و ر ث | VRS̃ VÊVRS̃NE ve evraṧenā ve bizi varis kıldı and has made us inherit
Vav,,Vav,Re,Se,Nun,Elif,
6,,6,200,500,50,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular (form IV) perfect verb
PRON – 1st person plural object pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDe yurda the earth,
Elif,Lam,,Re,Dad,
1,30,,200,800,
"N – accusative feminine noun → Earth"
اسم منصوب
نتبوأ ب و ا | BVE NTBVÊ netebevveu oturacağımız we may settle
Nun,Te,Be,Vav,,
50,400,2,6,,
V – 1st person plural (form V) imperfect verb
فعل مضارع
من | MN mine (-ten) [from]
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
الجنة ج ن ن | CNN ELCNT l-cenneti cennet (in) Paradise
Elif,Lam,Cim,Nun,Te merbuta,
1,30,3,50,400,
"PN – genitive feminine proper noun → Paradise"
اسم علم مجرور
حيث ح ي ث | ḪYS̃ ḪYS̃ Hayṧu yerinde wherever
Ha,Ye,Se,
8,10,500,
LOC – location adverb
ظرف مكان
نشاء ش ي ا | ŞYE NŞEÙ neşā'u dilediğimiz we wish.
Nun,Şın,Elif,,
50,300,1,,
V – 1st person plural imperfect verb
فعل مضارع
فنعم ن ع م | NAM FNAM feniǎ'me ne güzeldir So excellent
Fe,Nun,Ayn,Mim,
80,50,70,40,
REM – prefixed resumption particle
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الفاء استئنافية
فعل ماض
أجر ا ج ر | ECR ÊCR ecru ücreti (is the) reward
,Cim,Re,
,3,200,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
العاملين ع م ل | AML ELAEMLYN l-ǎāmilīne çalışanların "(of) the workers."""
Elif,Lam,Ayn,Elif,Mim,Lam,Ye,Nun,
1,30,70,1,40,30,10,50,
N – genitive masculine plural active participle
اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَقَالُوا: ve derler | الْحَمْدُ: hamdolsun | لِلَّهِ: Allah'a | الَّذِي: "o ki;" | صَدَقَنَا: bize yerine getirdi | وَعْدَهُ: verdiği sözünü | وَأَوْرَثَنَا: ve bizi varis kıldı | الْأَرْضَ: yurda | نَتَبَوَّأُ: oturacağımız | مِنَ: (-ten) | الْجَنَّةِ: cennet | حَيْثُ: yerinde | نَشَاءُ: dilediğimiz | فَنِعْمَ: ne güzeldir | أَجْرُ: ücreti | الْعَامِلِينَ: çalışanların |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وقالوا WGELWE ve derler | الحمد ELḪMD̃ hamdolsun | لله LLH Allah'a | الذي ELZ̃Y "o ki;" | صدقنا ṦD̃GNE bize yerine getirdi | وعده WAD̃H verdiği sözünü | وأورثنا WÊWRS̃NE ve bizi varis kıldı | الأرض ELÊRŽ yurda | نتبوأ NTBWÊ oturacağımız | من MN (-ten) | الجنة ELCNT cennet | حيث ḪYS̃ yerinde | نشاء NŞEÙ dilediğimiz | فنعم FNAM ne güzeldir | أجر ÊCR ücreti | العاملين ELAEMLYN çalışanların |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve ḳālū: ve derler | l-Hamdu: hamdolsun | lillahi: Allah'a | lleƶī: "o ki;" | Sadeḳanā: bize yerine getirdi | veǎ'dehu: verdiği sözünü | ve evraṧenā: ve bizi varis kıldı | l-erDe: yurda | netebevveu: oturacağımız | mine: (-ten) | l-cenneti: cennet | Hayṧu: yerinde | neşā'u: dilediğimiz | feniǎ'me: ne güzeldir | ecru: ücreti | l-ǎāmilīne: çalışanların |
Kırık Meal (Transcript) : |VGELVE: ve derler | ELḪMD̃: hamdolsun | LLH: Allah'a | ELZ̃Y: "o ki;" | ṦD̃GNE: bize yerine getirdi | VAD̃H: verdiği sözünü | VÊVRS̃NE: ve bizi varis kıldı | ELÊRŽ: yurda | NTBVÊ: oturacağımız | MN: (-ten) | ELCNT: cennet | ḪYS̃: yerinde | NŞEÙ: dilediğimiz | FNAM: ne güzeldir | ÊCR: ücreti | ELAEMLYN: çalışanların |
Abdulbaki Gölpınarlı : Onlar da hamd Allah'a ki derler, bize vaadettiğini gerçekleştirdi ve cennetten, dilediğimiz yerde konaklamamız için bu yeri mîras verdi bize; ne de güzeldir iyi işlerde bulunanların mükâfâtı.
Adem Uğur : Onlar: Bize verdiği sözde sadık olan ve bizi, dilediğimiz yerinde oturacağımız bu cennet yurduna vâris kılan Allah'a hamdolsun. İyi amelde bulunanların mükâfatı ne güzelmiş! derler.
Ahmed Hulusi : (Cennetlikler) dediler ki: "Hamd o Allâh'a ki, vaadini gerçekleştirdi ve bizi şu arza (ortama) vâris kıldı. . . Cennetten dilediğimiz makamda yaşıyoruz. . . (İmanın gereğini) uygulayanların karşılığı ne güzelmiş!"
Ahmet Tekin : Onlar da: 'Bize verdiği söze sadık olan ve bizi, Allah’ın sünnetinin, düzeninin yasaları ve iradesinin tecellisi içinde dilediğimiz yerinde ebediyyen oturacağımız bu cennet yurduna vâris yapan Allah’a hamdolsun. Sorumluluğunu bilerek amacına uygun, devamlı amel edenlerin mükâfatı ne güzelmiş.' derler.
Ahmet Varol : (Cennetlikler) de şöyle derler: 'Bize verdiği sözünü yerine getiren ve bizi bu yere mirasçı kılan Allah'a hamdolsun ki; cennetten dilediğimiz yere konaklayabiliyoruz. Çalışanların ecirleri ne güzelmiş!'
Ali Bulaç : (Onlar da) Dediler ki: "Bize olan va'dinde sadık kalan ve bizi bu yere mirasçı kılan Allah'a hamd olsun ki, cennetten dilediğimiz yerde konaklayabiliriz. (Salih) Amellerde bulunanların ecri ne güzeldir."
Ali Fikri Yavuz : (Cennetlik olanlar şöyle) derler: “ - Hamd olsun o Allah’a ki, bize olan vaadini yerine getirdi; ve bizi cennet yerine mirascı kıldı, cennetde istediğimiz yere konuyoruz. İşte (dünyada Allah için güzel) amel işliyenlerin mükâfatı ne iyi!...”
Bekir Sadak : Onlar: «Bize verdigi sozde duran ve bizi bu yere varis kilan Allah'a hamdolsun. Cennettte istedigimiz yerde oturabiliriz. Yararli is isleyenlerin ecri ne guzelmis!» derler.
Celal Yıldırım : Onlar da: Hamd O Allah'a ki verdiği sözü bize gerçekleştirdi; bizi bu yere vâris kıldı ki Cennet'te istediğimiz yerde eyleşip oturabiliyoruz. iyi-yararlı amellerde bulunanların mükâfatı ne güzeldir!.
Diyanet İşleri : Onlar şöyle derler: “Hamd, bize olan vaadini gerçekleştiren ve bizi cennetten dilediğimiz yere konmak üzere bu yurda varis kılan Allah’a mahsustur. Salih amel işleyenlerin mükâfatı ne güzelmiş!”
Diyanet İşleri (eski) : Onlar: 'Bize verdiği sözde duran ve bizi bu yere varis kılan Allah'a hamdolsun. Cennette istediğimiz yerde oturabiliriz. Yararlı iş işleyenlerin ecri ne güzelmiş!' derler.
Diyanet Vakfi : Onlar: Bize verdiği sözde sadık olan ve bizi, dilediğimiz yerinde oturacağımız bu cennet yurduna vâris kılan Allah'a hamdolsun. İyi amelde bulunanların mükâfatı ne güzelmiş! derler.
Edip Yüksel : 'Bize verdiği sözü gerçekleştiren, yeri bize miras bırakan ve cennette dilediğimiz yerde oturmamızı sağlayan ALLAH'a övgüler olsun,' derler. Çalışanların ücreti ne de güzelmiş!
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Onlar da: «Hamdolsun o Allah'a ki, bize vaadini doğru çıkardı ve bizi cennet arzına varis kıldı. Cennette istediğimiz yerde oturuyoruz» derler. Bak ne güzeldir mükafatı o iyi amel işleyenlerin!
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Onlar da: «Hamdolsun o Allah'a ki, bize verdiği sözü gerçekleştirdi ve bizi bu yere varis kıldı; cennette istediğimiz yerde makam tutuyoruz.» diyecekler. Bak, artık o iş yapanların mükafatı ne güzel!
Elmalılı Hamdi Yazır : Onlar da: «Hamd, o Allaha ki bize va'dini doğru çıkardı ve bizi Arza vâris kıldı, Cennetten istediğimiz yerde makam tutuyoruz» dedikleri vakıt... bak artık ne güzeldir ecri o âmillerin
Fizilal-il Kuran : Onlar: «Bize verdiği sözde duran ve bizi buraya yerleştiren Allah'a hamd olsun. Cennette istediğimiz yerde oturabiliriz. Yararlı iş işleyenlerin ücreti ne güzelmiş!» derler.
Gültekin Onan : (Onlar da) Dediler ki: "Bize olan vaadinde sadık kalan ve bizi bu yere mirasçı kılan Tanrı'ya hamd olsun ki, cennetten dilediğimiz yerde konaklayabiliriz. (Salih) Amellerde bulunanların ecri ne güzeldir!"
Hakkı Yılmaz : Onlar da: “Tüm övgüler, bize vaadini doğru çıkaran ve bizi bu arza vâris yapan ve cennette bizi istediğimiz yerde konup göçürten o Allah'adır” dediler. –İşte, çalışanların ödülü ne güzeldir!–
Hasan Basri Çantay : Dediler: «Bize (cennet) va'dinde saadık olan, bizi, cennetden neresini dilersek konmak üzere bu yere mirascı yapan Allaha hamdolsun, (İyi) amel (ve hareket) de bulunanların mükâfatı ne güzel»!
Hayrat Neşriyat : Bunun üzerine (onlar da): 'Hamd, O Allah’a mahsustur ki, va'dini bize doğru çıkardı ve bizi bu yere vâris kıldı, Cennetten istediğimiz yerde otururuz' derler. Artık (sâlih)amel işleyenlerin mükâfâtı ne güzeldir!
İbni Kesir : Onlar da dediler ki: Bize vaadinde sadık olan ve bizi yeryüzüne varis kılan Allah'a hamdolsun. Cennette istediğimiz yerde oturabiliriz. Çalışanların ecri ne de güzeldir.
İskender Evrenosoğlu : Ve cennetlikler dediler ki: "Hamd, vaadine sadık olan Allah'a mahsustur. Ve (cennetteki) bu yere bizi varis kıldı. Cennette dilediğimiz yerde kalabiliyoruz." (Salih) amel yapanların ecri ne güzel.
Muhammed Esed : Onlar da: "Bize verdiği sözü yerine getiren ve bu (esenlik) alanını yaptıklarımızın karşılığı olarak bize bağışlayan, böylece cennette dilediğimiz şekilde yerleşmemizi sağlayan Allah'a hamdolsun!" diyeceklerdir. Ve (Allah yolunda) çaba sarf edenlerin mükafatı ne yüce, ne üstün olacaktır.
Ömer Nasuhi Bilmen : (Onlar da) Dediler ki: «Hamd Allah'a mahsustur ki, bizim için vaadini yerine getirdi ve bizi (bu yere) varis kıldı.» Cennetten dilediğimiz yerde ikâmet ediveririz. Artık ne güzeldir, (güzel) amel edenlerin mükâfaatı!
Ömer Öngüt : Onlar da derler ki: "Bize verdiği sözü yerine getiren ve bizi cennete vâris kılan Allah'a hamdolsun. Cennette istediğimiz yerde oturuyoruz. (Allah için) çalışanların mükâfatı ne güzelmiş!"
Şaban Piriş : Onlar da şöyle karşılık vermişlerdir: Bize verdiği sözü yerine getiren ve cennetten dilediğimiz yere yerleştiren, dünyaya mirasçı yapan Allah’a hamdolsun! Çalışanların ödülü ne güzeldir!
Suat Yıldırım : Onlar şöyle karşılık verirler: "Hamd-ü senalar olsun o Allah’a ki sözünde durdu ve dilediğimiz yerinde oturacağımız şekilde bizi cennete yerleştirdi. Çalışanların mükafatları ne güzelmiş!"
Süleyman Ateş : (Cennettekiler de:) "Bize verdiği sözü yerine getiren ve bizi dilediğimiz yerinde oturacağımız bu cennet yurduna vâris kılan Allah'a hamdolsun. (Allâh için) çalışanların ücreti ne güzeldir!" demişlerdir.
Tefhim-ul Kuran : (Onlar da) Dediler ki: «Bize olan va'dinde sadık kalan ve bizi bu yere mirasçı kılan Allah'a hamd olsun ki, cennetten dilediğimiz yerde konaklayabiliriz. (Salih) Amellerde bulunanların ecri ne güzeldir.»
Ümit Şimşek : Onlar 'Verdiği sözü yerine getiren ve bizi buraya yerleştiren Allah'a hamd olsun,' derler. 'Artık Cennetin dilediğimiz yerinde otururuz.' İşte, çalışanlar için ne güzel ödül!
Yaşar Nuri Öztürk : Onlar da şöyle derler: "Hamd olsun o Allah'a ki bize vaadini yerine getirdi, bizi yeryüzüne mirasçılar yaptı. İşte cennetten istediğimiz yerde konaklıyoruz. İş yapıp değer üretenlerin ödülü ne de güzelmiş!"


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}