» 24 / Nûr  23:

Kuran Sırası: 24
İniş Sırası: 102
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64

 » 24 / Nûr  Suresi: 23
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. إِنَّ (ÎN) = inne : şüphesiz
2. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : edenler
3. يَرْمُونَ (YRMVN) = yermūne : zina iftirası
4. الْمُحْصَنَاتِ (ELMḪṦNET) = l-muHSanāti : namuslu kadınlara
5. الْغَافِلَاتِ (ELĞEFLET) = l-ğāfilāti : bir şeyden habersiz
6. الْمُؤْمِنَاتِ (ELMÙMNET) = l-mu'mināti : inanmış kadınlara
7. لُعِنُوا (LANVE) = luǐnū : la'netlenmişlerdir
8. فِي (FY) = fī :
9. الدُّنْيَا (ELD̃NYE) = d-dunyā : dünya'da
10. وَالْاخِرَةِ (VEL ËḢRT) = vel'āḣirati : ve ahirette
11. وَلَهُمْ (VLHM) = ve lehum : ve Onların
12. عَذَابٌ (AZ̃EB) = ǎƶābun : bir azab
13. عَظِيمٌ (AƵYM) = ǎZīmun : büyük
şüphesiz | edenler | zina iftirası | namuslu kadınlara | bir şeyden habersiz | inanmış kadınlara | la'netlenmişlerdir | | dünya'da | ve ahirette | ve Onların | bir azab | büyük |

[] [] [RMY] [ḪṦN] [ĞFL] [EMN] [LAN] [] [D̃NV] [EḢR] [LHM] [AZ̃B] [AƵM]
ÎN ELZ̃YN YRMVN ELMḪṦNET ELĞEFLET ELMÙMNET LANVE FY ELD̃NYE VEL ËḢRT VLHM AZ̃EB AƵYM

inne elleƶīne yermūne l-muHSanāti l-ğāfilāti l-mu'mināti luǐnū d-dunyā vel'āḣirati ve lehum ǎƶābun ǎZīmun
إن الذين يرمون المحصنات الغافلات المؤمنات لعنوا في الدنيا والآخرة ولهم عذاب عظيم

 » 24 / Nûr  Suresi: 23
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
الذين | ELZ̃YN elleƶīne edenler those who
يرمون ر م ي | RMY YRMVN yermūne zina iftirası accuse
المحصنات ح ص ن | ḪṦN ELMḪṦNET l-muHSanāti namuslu kadınlara the chaste women,
الغافلات غ ف ل | ĞFL ELĞEFLET l-ğāfilāti bir şeyden habersiz the unaware women
المؤمنات ا م ن | EMN ELMÙMNET l-mu'mināti inanmış kadınlara (and) the believing women,
لعنوا ل ع ن | LAN LANVE luǐnū la'netlenmişlerdir are cursed
في | FY in
الدنيا د ن و | D̃NV ELD̃NYE d-dunyā dünya'da the world
والآخرة ا خ ر | EḢR VEL ËḢRT vel'āḣirati ve ahirette and the Hereafter.
ولهم ل ه م | LHM VLHM ve lehum ve Onların And for them
عذاب ع ذ ب | AZ̃B AZ̃EB ǎƶābun bir azab (is) a punishment
عظيم ع ظ م | AƵM AƵYM ǎZīmun büyük great.

24:23 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

şüphesiz | edenler | zina iftirası | namuslu kadınlara | bir şeyden habersiz | inanmış kadınlara | la'netlenmişlerdir | | dünya'da | ve ahirette | ve Onların | bir azab | büyük |

[] [] [RMY] [ḪṦN] [ĞFL] [EMN] [LAN] [] [D̃NV] [EḢR] [LHM] [AZ̃B] [AƵM]
ÎN ELZ̃YN YRMVN ELMḪṦNET ELĞEFLET ELMÙMNET LANVE FY ELD̃NYE VEL ËḢRT VLHM AZ̃EB AƵYM

inne elleƶīne yermūne l-muHSanāti l-ğāfilāti l-mu'mināti luǐnū d-dunyā vel'āḣirati ve lehum ǎƶābun ǎZīmun
إن الذين يرمون المحصنات الغافلات المؤمنات لعنوا في الدنيا والآخرة ولهم عذاب عظيم

[] [] [ر م ي] [ح ص ن] [غ ف ل] [ا م ن] [ل ع ن] [] [د ن و] [ا خ ر] [ل ه م] [ع ذ ب] [ع ظ م]

 » 24 / Nûr  Suresi: 23
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
,Nun,
,50,
ACC – accusative particle
حرف نصب
الذين | ELZ̃YN elleƶīne edenler those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
يرمون ر م ي | RMY YRMVN yermūne zina iftirası accuse
Ye,Re,Mim,Vav,Nun,
10,200,40,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
المحصنات ح ص ن | ḪṦN ELMḪṦNET l-muHSanāti namuslu kadınlara the chaste women,
Elif,Lam,Mim,Ha,Sad,Nun,Elif,Te,
1,30,40,8,90,50,1,400,
N – accusative feminine plural (form IV) passive participle
اسم منصوب
الغافلات غ ف ل | ĞFL ELĞEFLET l-ğāfilāti bir şeyden habersiz the unaware women
Elif,Lam,Ğayn,Elif,Fe,Lam,Elif,Te,
1,30,1000,1,80,30,1,400,
ADJ – accusative feminine plural active participle
صفة منصوبة
المؤمنات ا م ن | EMN ELMÙMNET l-mu'mināti inanmış kadınlara (and) the believing women,
Elif,Lam,Mim,,Mim,Nun,Elif,Te,
1,30,40,,40,50,1,400,
ADJ – accusative feminine plural (form IV) active participle
صفة منصوبة
لعنوا ل ع ن | LAN LANVE luǐnū la'netlenmişlerdir are cursed
Lam,Ayn,Nun,Vav,Elif,
30,70,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural passive perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض مبني للمجهول والواو ضمير متصل في محل رفع نائب فاعل
في | FY in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
الدنيا د ن و | D̃NV ELD̃NYE d-dunyā dünya'da the world
Elif,Lam,Dal,Nun,Ye,Elif,
1,30,4,50,10,1,
N – genitive feminine singular noun
اسم مجرور
والآخرة ا خ ر | EḢR VEL ËḢRT vel'āḣirati ve ahirette and the Hereafter.
Vav,Elif,Lam,,Hı,Re,Te merbuta,
6,1,30,,600,200,400,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – genitive feminine singular noun
الواو عاطفة
اسم مجرور
ولهم ل ه م | LHM VLHM ve lehum ve Onların And for them
Vav,Lam,He,Mim,
6,30,5,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
الواو عاطفة
جار ومجرور
عذاب ع ذ ب | AZ̃B AZ̃EB ǎƶābun bir azab (is) a punishment
Ayn,Zel,Elif,Be,
70,700,1,2,
N – nominative masculine indefinite noun
اسم مرفوع
عظيم ع ظ م | AƵM AƵYM ǎZīmun büyük great.
Ayn,Zı,Ye,Mim,
70,900,10,40,
ADJ – nominative masculine singular indefinite adjective
صفة مرفوعة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |إِنَّ: şüphesiz | الَّذِينَ: edenler | يَرْمُونَ: zina iftirası | الْمُحْصَنَاتِ: namuslu kadınlara | الْغَافِلَاتِ: bir şeyden habersiz | الْمُؤْمِنَاتِ: inanmış kadınlara | لُعِنُوا: la'netlenmişlerdir | فِي: | الدُّنْيَا: dünya'da | وَالْاخِرَةِ: ve ahirette | وَلَهُمْ: ve Onların | عَذَابٌ: bir azab | عَظِيمٌ: büyük |
Kırık Meal (Harekesiz) : |إن ÎN şüphesiz | الذين ELZ̃YN edenler | يرمون YRMWN zina iftirası | المحصنات ELMḪṦNET namuslu kadınlara | الغافلات ELĞEFLET bir şeyden habersiz | المؤمنات ELMÙMNET inanmış kadınlara | لعنوا LANWE la'netlenmişlerdir | في FY | الدنيا ELD̃NYE dünya'da | والآخرة WEL ËḢRT ve ahirette | ولهم WLHM ve Onların | عذاب AZ̃EB bir azab | عظيم AƵYM büyük |
Kırık Meal (Okunuş) : |inne: şüphesiz | elleƶīne: edenler | yermūne: zina iftirası | l-muHSanāti: namuslu kadınlara | l-ğāfilāti: bir şeyden habersiz | l-mu'mināti: inanmış kadınlara | luǐnū: la'netlenmişlerdir | : | d-dunyā: dünya'da | vel'āḣirati: ve ahirette | ve lehum: ve Onların | ǎƶābun: bir azab | ǎZīmun: büyük |
Kırık Meal (Transcript) : |ÎN: şüphesiz | ELZ̃YN: edenler | YRMVN: zina iftirası | ELMḪṦNET: namuslu kadınlara | ELĞEFLET: bir şeyden habersiz | ELMÙMNET: inanmış kadınlara | LANVE: la'netlenmişlerdir | FY: | ELD̃NYE: dünya'da | VEL ËḢRT: ve ahirette | VLHM: ve Onların | AZ̃EB: bir azab | AƵYM: büyük |
Abdulbaki Gölpınarlı : Hiçbir şeyden haberi olmayan hür, nâmuslu, inanmış kadınlara iftirâ edenlere, dünyâda da lânet edilmiştir, âhirette de ve onlaradır pek büyük azap.
Adem Uğur : Namuslu, kötülüklerden habersiz mümin kadınlara zina isnadında bulunanlar, dünya ve ahirette lânetlenmişlerdir. Onlar için çok büyük bir azap vardır.
Ahmed Hulusi : Kozasında yaşayıp hakikat bilgisi olmayarak, iman eden iffetli kadınlara iftira atanlar, muhakkak dünyada da sonsuz gelecekte de lânetlenmişlerdir. . . Onlar için çok büyük bir azap vardır.
Ahmet Tekin : Namuslu, kötülüklerden habersiz, dalgın ve düşüncesizce davranan mü’min kadınlara zina suçlamasında bulunanlar dünyada ve âhirette, ebedî yurtta lânetlenmişlerdir. Onlara büyük bir ceza vardır.
Ahmet Varol : Namuslu, bir şeyden habersiz, mü'min hanımlara (zina suçu) atanlar dünya ve ahirette lanetlenmişlerdir. Onlar için büyük bir azap vardır.
Ali Bulaç : Namus sahibi, bir şeyden habersiz, mü'min kadınlara (zina suçu) atanlar, dünyada ve ahirette lanetlenmişlerdir. Ve onlar için büyük bir azab vardır.
Ali Fikri Yavuz : Zinadan haberi bulunmıyan iffetli mümin kadınlara, zina isnad edenler, dünyada ve ahirette lânete uğramışlardır. Onlara büyük bir azab vardır.
Bekir Sadak : (23-24) Iffetli, habersiz, mumin kadinlara zina isnat edenler dunya ve ahirette lanetlenmislerdir. Kendi dilleri, elleri ve ayaklari, yapmis olduklarina sahidlik ettikleri gun onlar buyuk azaba ugrayacaklardir.
Celal Yıldırım : Onlar ki, iffetli, (hayasızlıktan) habersiz mü'mine kadınlara zina iftirasında bulunurlar, şüphesiz ki Dünya'da da, Âhiret'te de lanetlenmişlerdir ; onlar için büyük bir azâb vardır.
Diyanet İşleri : (23-24) İffetli ve (haklarında uydurulan kötülüklerden) habersiz mü’min kadınlara zina isnat edenler, gerçekten dünya ve ahirette lânetlenmişlerdir. İşlemiş oldukları günahtan dolayı dillerinin, ellerinin ve ayaklarının kendi aleyhlerine şahitlik edecekleri günde onlara çok büyük bir azap vardır.
Diyanet İşleri (eski) : (23-24) İffetli, habersiz, mümin kadınlara zina isnat edenler dünya ve ahirette lanetlenmişlerdir. Kendi dilleri, elleri ve ayakları, yapmış olduklarına şahidlik ettikleri gün onlar büyük azaba uğrayacaklardır.
Diyanet Vakfi : (23-24) Namuslu, kötülüklerden habersiz mümin kadınlara zina isnadında bulunanlar, dünya ve ahirette lânetlenmişlerdir. Yapmış olduklarına, dilleri, elleri ve ayaklarının, aleyhlerinde şahitlik edeceği gün onlar için çok büyük bir azap vardır.
Edip Yüksel : İffetli ve (kötülüklerden) habersiz inanan kadınlara iftira edenler, dünya ve ahirette lanetlenirler ve onlar için büyük bir ceza vardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Namuslu, kötülüklerden habersiz mümin kadınlara zina isnadında bulunanlar, dünya ve ahirette lanetlenmişlerdir. Onlar için çok büyük bir azab vardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Şüphe yok ki, namuslu, kötülükten habersiz mü'min kadınlara zina suçu atanlar, dünyada ve ahirette lanetlenmişlerdir ve onlara büyük bir azap vardır.
Elmalılı Hamdi Yazır : Şübhe yok ki ırz ehli bîhaber mü'min kadınlara atanlar Dünyada ve Âhırette mel'undurlar ve onlara büyük bir azâb vardır
Fizilal-il Kuran : Zinadan haberi bulunmayan iffetli mümin kadınlara, zina isnad edenler, dünyada ve ahirette lanete uğramışlardır. Onlara büyük bir azap vardır.
Gültekin Onan : Namus sahibi, bir şeyden habersiz, inançlılara (zina suçu) atanlar dünyada ve ahirette lanetlenmişlerdir. Ve onlar için büyük bir azab vardır.
Hakkı Yılmaz : Şüphesiz hür, evli, hiçbir şeyden haberi olmayan mü’min kadınlara zina isnat eden kimseler, dünya ve âhirette dışlanmışlardır. Ve onlar için çok büyük bir azap vardır.
Hasan Basri Çantay : Namuslu, (kötülüklerden) habersiz mü'min kadınlara (iftira) atanlar dünyâda da, âhiretde de lâ'netlendiler. Onlar için büyük de bir azâb var,
Hayrat Neşriyat : Şübhesiz ki, (çirkin işlerden) habersiz, iffetli mü’min kadınlara zinâ isnâd edenler, dünyada ve âhirette lâ'netlenmişlerdir; onlar için (pek) büyük bir azab vardır.
İbni Kesir : İffetli ve mü'min kadınlara iftira atanlar; dünyada da ahirette de lanetlenmişlerdir. Ve onlar için büyük bir azab vardır.
İskender Evrenosoğlu : Muhakkak ki gâfil (kendisinin haberi olmaksızın) muhsin (iffetli) kadınlara ve mü'min kadınlara (iftira) atanlar, dünya ve ahirette lânetlenmiştir. Ve onlara azîm azap vardır.
Muhammed Esed : Fakat, gerçek şu ki, dalgınlık ya da dikkatsizlik göstermiş olsalar da iffetli ve inanmış olan kadınlara asılsız isnadlarda bulunan (ve günahlarından ötürü tevbe etmeyen) kimseler bu dünyada da, ahirette de (Allah'ın bağış ve kayrasından) uzak tutulacaklardır; ve can yakıcı bir azap beklemektedir böylelerini,
Ömer Nasuhi Bilmen : Muhakkak o kimseler ki, afîfe, bîhaber, mü'mine olan kadınlara kötülük isnadında bulunurlar, o kimseler dünyada ve ahirette lânete uğratılmışlardır. Onlar için pek büyük bir azap da vardır.
Ömer Öngüt : Zinadan haberi bulunmayan iffetli mümin kadınlara zina iftira edenler, dünyada da ahirette de lânetlenmişlerdir. Onlar için büyük bir azap vardır.
Şaban Piriş : Namuslu, hiçbir şeyden habersiz mümin kadınlara iftira atanlar, dünya ve ahirette lanetlenmişlerdir. Onlara büyük bir azap vardır.
Suat Yıldırım : Şu kesin ki, hayasızlıktan habersiz, iffetli mümin hanımlara, zina iftirası atanlar dünyada da âhirette de lânete uğrarlar. Onlara müthiş bir azap vardır.
Süleyman Ateş : O namuslu, bir şeyden habersiz, inanmış kadınlara zinâ iftirâ edenler, dünyâ'da da âhirette de la'netlenmişlerdir. Onlar için büyük bir azâb vardır.
Tefhim-ul Kuran : Namus sahibi, bir şeyden habersiz, mü'min kadınlara (zina suçu) atanlar, dünyada ve ahirette lanetlenmişlerdir. Ve onlar için büyük bir azab vardır.
Ümit Şimşek : Kötülüğü aklından geçirmeyen iffetli mü'min kadınlara iftira edenler dünyada ve âhirette lânetlenmişlerdir. Onlar için büyük bir azap vardır.
Yaşar Nuri Öztürk : O birşeyden habersiz iffetli mümin kadınlara iftira atanlar, dünyada da âhirette de lanete çarptırılmışlardır. Büyük bir azap vardır onlar için.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}