» 24 / Nûr  16:

Kuran Sırası: 24
İniş Sırası: 102
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64

 » 24 / Nûr  Suresi: 16
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَلَوْلَا (VLVLE) = velevlā : gerekmez miydi?
2. إِذْ (ÎZ̃) = iƶ : zaman
3. سَمِعْتُمُوهُ (SMATMVH) = semiǎ'tumūhu : onu işittiğiniz
4. قُلْتُمْ (GLTM) = ḳultum : demeniz
5. مَا (ME) = mā :
6. يَكُونُ (YKVN) = yekūnu : yakışmaz
7. لَنَا (LNE) = lenā : bize
8. أَنْ (ÊN) = en :
9. نَتَكَلَّمَ (NTKLM) = netekelleme : konuşmamız
10. بِهَٰذَا (BHZ̃E) = bihāƶā : bunu
11. سُبْحَانَكَ (SBḪENK) = subHāneke : Seni tenzih ederiz
12. هَٰذَا (HZ̃E) = hāƶā : bu
13. بُهْتَانٌ (BHTEN) = buhtānun : bir iftiradır
14. عَظِيمٌ (AƵYM) = ǎZīmun : büyük
gerekmez miydi? | zaman | onu işittiğiniz | demeniz | | yakışmaz | bize | | konuşmamız | bunu | Seni tenzih ederiz | bu | bir iftiradır | büyük |

[] [] [SMA] [GVL] [] [KVN] [] [] [KLM] [] [SBḪ] [] [BHT] [AƵM]
VLVLE ÎZ̃ SMATMVH GLTM ME YKVN LNE ÊN NTKLM BHZ̃E SBḪENK HZ̃E BHTEN AƵYM

velevlā semiǎ'tumūhu ḳultum yekūnu lenā en netekelleme bihāƶā subHāneke hāƶā buhtānun ǎZīmun
ولولا إذ سمعتموه قلتم ما يكون لنا أن نتكلم بهذا سبحانك هذا بهتان عظيم

 » 24 / Nûr  Suresi: 16
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولولا | VLVLE velevlā gerekmez miydi? And why not,
إذ | ÎZ̃ zaman when
سمعتموه س م ع | SMA SMATMVH semiǎ'tumūhu onu işittiğiniz you heard it,
قلتم ق و ل | GVL GLTM ḳultum demeniz you said,
ما | ME """Not"
يكون ك و ن | KVN YKVN yekūnu yakışmaz it is
لنا | LNE lenā bize for us
أن | ÊN en that
نتكلم ك ل م | KLM NTKLM netekelleme konuşmamız we speak
بهذا | BHZ̃E bihāƶā bunu of this.
سبحانك س ب ح | SBḪ SBḪENK subHāneke Seni tenzih ederiz Glory be to You!
هذا | HZ̃E hāƶā bu This
بهتان ب ه ت | BHT BHTEN buhtānun bir iftiradır (is) a slander
عظيم ع ظ م | AƵM AƵYM ǎZīmun büyük "great?"""

24:16 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

gerekmez miydi? | zaman | onu işittiğiniz | demeniz | | yakışmaz | bize | | konuşmamız | bunu | Seni tenzih ederiz | bu | bir iftiradır | büyük |

[] [] [SMA] [GVL] [] [KVN] [] [] [KLM] [] [SBḪ] [] [BHT] [AƵM]
VLVLE ÎZ̃ SMATMVH GLTM ME YKVN LNE ÊN NTKLM BHZ̃E SBḪENK HZ̃E BHTEN AƵYM

velevlā semiǎ'tumūhu ḳultum yekūnu lenā en netekelleme bihāƶā subHāneke hāƶā buhtānun ǎZīmun
ولولا إذ سمعتموه قلتم ما يكون لنا أن نتكلم بهذا سبحانك هذا بهتان عظيم

[] [] [س م ع] [ق و ل] [] [ك و ن] [] [] [ك ل م] [] [س ب ح] [] [ب ه ت] [ع ظ م]

 » 24 / Nûr  Suresi: 16
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولولا | VLVLE velevlā gerekmez miydi? And why not,
Vav,Lam,Vav,Lam,Elif,
6,30,6,30,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
EXH – exhortation particle
الواو عاطفة
حرف تحضيض
إذ | ÎZ̃ zaman when
,Zel,
,700,
T – time adverb
ظرف زمان
سمعتموه س م ع | SMA SMATMVH semiǎ'tumūhu onu işittiğiniz you heard it,
Sin,Mim,Ayn,Te,Mim,Vav,He,
60,40,70,400,40,6,5,
V – 2nd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
قلتم ق و ل | GVL GLTM ḳultum demeniz you said,
Gaf,Lam,Te,Mim,
100,30,400,40,
V – 2nd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل
ما | ME """Not"
Mim,Elif,
40,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
يكون ك و ن | KVN YKVN yekūnu yakışmaz it is
Ye,Kef,Vav,Nun,
10,20,6,50,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
فعل مضارع
لنا | LNE lenā bize for us
Lam,Nun,Elif,
30,50,1,
P – prefixed preposition lām
PRON – 1st person plural personal pronoun
جار ومجرور
أن | ÊN en that
,Nun,
,50,
SUB – subordinating conjunction
حرف مصدري
نتكلم ك ل م | KLM NTKLM netekelleme konuşmamız we speak
Nun,Te,Kef,Lam,Mim,
50,400,20,30,40,
V – 1st person plural (form V) imperfect verb, subjunctive mood
فعل مضارع منصوب
بهذا | BHZ̃E bihāƶā bunu of this.
Be,He,Zel,Elif,
2,5,700,1,
P – prefixed preposition bi
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
جار ومجرور
سبحانك س ب ح | SBḪ SBḪENK subHāneke Seni tenzih ederiz Glory be to You!
Sin,Be,Ha,Elif,Nun,Kef,
60,2,8,1,50,20,
N – accusative masculine noun
PRON – 2nd person masculine singular possessive pronoun
اسم منصوب والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
هذا | HZ̃E hāƶā bu This
He,Zel,Elif,
5,700,1,
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
اسم اشارة
بهتان ب ه ت | BHT BHTEN buhtānun bir iftiradır (is) a slander
Be,He,Te,Elif,Nun,
2,5,400,1,50,
N – nominative masculine indefinite noun
اسم مرفوع
عظيم ع ظ م | AƵM AƵYM ǎZīmun büyük "great?"""
Ayn,Zı,Ye,Mim,
70,900,10,40,
ADJ – nominative masculine singular indefinite adjective
صفة مرفوعة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَلَوْلَا: gerekmez miydi? | إِذْ: zaman | سَمِعْتُمُوهُ: onu işittiğiniz | قُلْتُمْ: demeniz | مَا: | يَكُونُ: yakışmaz | لَنَا: bize | أَنْ: | نَتَكَلَّمَ: konuşmamız | بِهَٰذَا: bunu | سُبْحَانَكَ: Seni tenzih ederiz | هَٰذَا: bu | بُهْتَانٌ: bir iftiradır | عَظِيمٌ: büyük |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ولولا WLWLE gerekmez miydi? | إذ ÎZ̃ zaman | سمعتموه SMATMWH onu işittiğiniz | قلتم GLTM demeniz | ما ME | يكون YKWN yakışmaz | لنا LNE bize | أن ÊN | نتكلم NTKLM konuşmamız | بهذا BHZ̃E bunu | سبحانك SBḪENK Seni tenzih ederiz | هذا HZ̃E bu | بهتان BHTEN bir iftiradır | عظيم AƵYM büyük |
Kırık Meal (Okunuş) : |velevlā: gerekmez miydi? | : zaman | semiǎ'tumūhu: onu işittiğiniz | ḳultum: demeniz | : | yekūnu: yakışmaz | lenā: bize | en: | netekelleme: konuşmamız | bihāƶā: bunu | subHāneke: Seni tenzih ederiz | hāƶā: bu | buhtānun: bir iftiradır | ǎZīmun: büyük |
Kırık Meal (Transcript) : |VLVLE: gerekmez miydi? | ÎZ̃: zaman | SMATMVH: onu işittiğiniz | GLTM: demeniz | ME: | YKVN: yakışmaz | LNE: bize | ÊN: | NTKLM: konuşmamız | BHZ̃E: bunu | SBḪENK: Seni tenzih ederiz | HZ̃E: bu | BHTEN: bir iftiradır | AƵYM: büyük |
Abdulbaki Gölpınarlı : Duyduğunuz vakit, buna dair bir söz söylemek, bize düşmez; hâşâ, bu, pek büyük bir iftirâ deseydiniz.
Adem Uğur : Onu duyduğunuzda: "Bunu konuşup yaymamız bize yakışmaz. Hâşâ! Bu, çok büyük bir iftiradır" demeli değil miydiniz?
Ahmed Hulusi : Onu (o yalanı) işittiğinizde: "Bunu konuşmak bizim işimiz değildir! Subhaneke (Seni tenzih ederiz)! Bu, aziym bir iftiradır!" demeniz gerekmez miydi?
Ahmet Tekin : Onu duyduğunuzda: 'Bunu konuşup yaymamız bize yakışmaz. Hâşâ! Bu çok büyük bir iftiradır.' demeli değil miydiniz?
Ahmet Varol : Onu duyduğunuzda: 'Bize bunu konuşmak yakışmaz. (Ey Rabbimiz!) Sen yücesin! Bu büyük bir iftiradır' demeli değil miydiniz?
Ali Bulaç : Onu işittiğiniz zaman: "Bu konuda söz söylemek bize yakışmaz. (Allah'ım) Sen yücesin; bu, büyük bir iftiradır" demeniz gerekmez miydi?
Ali Fikri Yavuz : Onu (Hz. Aişe’ye iftirayı) işittiğiniz zaman: “- Bunu söylemek bize caiz olmaz. Haşa! Bu büyük bir iftiradır.” desenizdi ya...
Bekir Sadak : O'nu isittiginizde: «Bu konuda konusmamiz yakisik almaz; hasa, bu buyuk bir iftiradir» demeniz gerekmez miydi?
Celal Yıldırım : Onu işittiğiniz vakit, (Peygamberin eşiyle ilgili) böyle bir konuşmamız bize uygun olmaz; Hakk'ı tenzîh ederiz, bu en büyük bir iftiradır, deseydiniz ya..
Diyanet İşleri : Bu iftirayı işittiğiniz vakit, “Böyle sözleri ağzımıza almamız bize yaraşmaz. Seni eksikliklerden uzak tutarız Allah’ım! Bu, çok büyük bir iftiradır” deseydiniz ya!
Diyanet İşleri (eski) : O'nu işittiğinizde: 'Bu konuda konuşmamız yakışık almaz; haşa, bu büyük bir iftiradır' demeniz gerekmez miydi?
Diyanet Vakfi : Onu duyduğunuzda: «Bunu konuşup yaymamız bize yakışmaz. Hâşâ! Bu, çok büyük bir iftiradır» demeli değil miydiniz?
Edip Yüksel : Onu işittiğinizde, 'Bunu konuşmamız doğru değil. Sen Yücesin. Bu büyük bir iftiradır,' demeniz gerekmez miydi?
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Onu duyduğunuzda «Bunu konuşup yaymamız bize yakışmaz. Haşâ! Bu, çok büyük bir iftiradır...» demeli değil miydiniz?
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Onu duyduğunuz da: «Bunu söylemek bize yakışmaz, haşa bu büyük bir iftiradır.» deseydiniz ya!
Elmalılı Hamdi Yazır : Onu işittiğiniz vakıt: bunu söylemek bize gerekmez, hâşâ bu bir büyük bühtandır deseniz ya
Fizilal-il Kuran : Onu işittiğiniz zaman «Bu konuda konuşmak bize yakışmaz. Haşa Allah'a! Bu ağır bir iftiradır» demeniz gerekmez miydi?
Gültekin Onan : Onu işittiğiniz zaman: "Bu konuda söz söylemek bize yakışmaz. (Tanrım) Sen yücesin; bu, büyük bir iftiradır" demeniz gerekmez miydi?
Hakkı Yılmaz : Ve onu duyduğunuz zaman, “Bunu konuşup durmamız bize yakışmaz. Sübhaneke! Allah'ım sen arınıksın, bu, çok büyük bir iftiradır...” deseydiniz ya!
Hasan Basri Çantay : Onu duyduğunuz zaman: «Bunu söylememiz bize yakışmaz. Haaşâ. Bu, büyük bir iftiradır» demeniz (lâzım) değil miydi?
Hayrat Neşriyat : Hem onu duyduğunuz zaman: 'Bu hususta konuşmamız bize yakışmaz! Hâşâ! Bu büyük bir iftirâdır!' demeniz gerekmez miydi?
İbni Kesir : Onu duyduğunuz zaman: Bunu söylememiz bize yakışmaz. Haşa bu, büyük bir iftiradır, demeniz gerekmez miydi?
İskender Evrenosoğlu : Ve onu işittiğiniz zaman: “Bizim bunu konuşmamız olmaz (bize yakışmaz), sen Sübhan'sın (Allah'ım Sana sığınırız). Bu büyük bir bühtan (uydurulmuş bir iftira)dır.” deseydiniz olmaz mıydı (demeniz gerekmez miydi)?
Muhammed Esed : Ve (bir kez daha): Böyle bir (söylentiyi) işittiğiniz zaman "Bu konuda konuşmak bize düşmez; kudret ve yüceliğinde sınırsız olan Sensin; şüphesiz bu çok kötü bir iftiradır!" demeniz gerekmez miydi?
Ömer Nasuhi Bilmen : Onu işittiğiniz zaman, «Bunu söylemek bize layık olmaz, hâşâ bu, pek büyük bir iftiradır,» demeli değil mi idiniz?
Ömer Öngüt : Onu duyduğunuz zaman: “Bunu söylemek bize yakışmaz. Hâşâ! Bu büyük bir iftiradır. ” demeniz gerekmez miydi?
Şaban Piriş : Hem onu duyduğunuz zaman: 'Bu hususta konuşmamız bize yakışmaz! Hâşâ! Bu büyük bir iftirâdır!' demeniz gerekmez miydi?
Suat Yıldırım : Nasıl oldu da onu işitir işitmez: "Böylesi iftiraları ağzımıza alamayız, böyle şeyler bize yakışmaz. Hâşa! Bu pek büyük, pek çirkin bir bühtandır." demediniz!
Süleyman Ateş : Onu işittiğiniz zaman, "Bunu konuşmamız bize yakışmaz, hâşâ, bu, büyük bir iftirâdır." demeniz gerekmez miydi?
Tefhim-ul Kuran : Onu işittiğiniz zaman: «Bu konuda söz söylemek bize yakışmaz. (Allah'ım) Sen yücesin; bu, büyük bir iftiradır» demeniz gerekmez miydi?
Ümit Şimşek : Onu işittiğiniz zaman 'Bunu söylemek bize yakışmaz; hâşâ, bu büyük bir iftiradır' deseydiniz ne olurdu!
Yaşar Nuri Öztürk : Onu duyduğunuzda, "Bu konuda söz söylememiz bize yakışmaz; hâşâ, bu büyük bir iftiradır" demeniz gerekmez miydi?


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}