» 24 / Nûr  12:

Kuran Sırası: 24
İniş Sırası: 102
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64

 » 24 / Nûr  Suresi: 12
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. لَوْلَا (LVLE) = levlā : gerekmez miydi?
2. إِذْ (ÎZ̃) = iƶ : zaman
3. سَمِعْتُمُوهُ (SMATMVH) = semiǎ'tumūhu : onu işittiğiniz
4. ظَنَّ (ƵN) = Zenne : zanda bulunup
5. الْمُؤْمِنُونَ (ELMÙMNVN) = l-mu'minūne : inanan erkeklerin
6. وَالْمُؤْمِنَاتُ (VELMÙMNET) = velmu'minātu : ve inanan kadınların
7. بِأَنْفُسِهِمْ (BÊNFSHM) = bienfusihim : kendiliklerinden
8. خَيْرًا (ḢYRE) = ḣayran : güzel
9. وَقَالُوا (VGELVE) = ve ḳālū : ve demeleri
10. هَٰذَا (HZ̃E) = hāƶā : bu
11. إِفْكٌ (ÎFK) = ifkun : bir iftiradır
12. مُبِينٌ (MBYN) = mubīnun : apaçık
gerekmez miydi? | zaman | onu işittiğiniz | zanda bulunup | inanan erkeklerin | ve inanan kadınların | kendiliklerinden | güzel | ve demeleri | bu | bir iftiradır | apaçık |

[] [] [SMA] [ƵNN] [EMN] [EMN] [NFS] [ḢYR] [GVL] [] [EFK] [BYN]
LVLE ÎZ̃ SMATMVH ƵN ELMÙMNVN VELMÙMNET BÊNFSHM ḢYRE VGELVE HZ̃E ÎFK MBYN

levlā semiǎ'tumūhu Zenne l-mu'minūne velmu'minātu bienfusihim ḣayran ve ḳālū hāƶā ifkun mubīnun
لولا إذ سمعتموه ظن المؤمنون والمؤمنات بأنفسهم خيرا وقالوا هذا إفك مبين

 » 24 / Nûr  Suresi: 12
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
لولا | LVLE levlā gerekmez miydi? Why not,
إذ | ÎZ̃ zaman when
سمعتموه س م ع | SMA SMATMVH semiǎ'tumūhu onu işittiğiniz you heard it,
ظن ظ ن ن | ƵNN ƵN Zenne zanda bulunup think
المؤمنون ا م ن | EMN ELMÙMNVN l-mu'minūne inanan erkeklerin the believing men
والمؤمنات ا م ن | EMN VELMÙMNET velmu'minātu ve inanan kadınların and the believing women
بأنفسهم ن ف س | NFS BÊNFSHM bienfusihim kendiliklerinden good of themselves
خيرا خ ي ر | ḢYR ḢYRE ḣayran güzel good of themselves
وقالوا ق و ل | GVL VGELVE ve ḳālū ve demeleri and say,
هذا | HZ̃E hāƶā bu """This"
إفك ا ف ك | EFK ÎFK ifkun bir iftiradır (is) a lie
مبين ب ي ن | BYN MBYN mubīnun apaçık "clear?"""

24:12 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

gerekmez miydi? | zaman | onu işittiğiniz | zanda bulunup | inanan erkeklerin | ve inanan kadınların | kendiliklerinden | güzel | ve demeleri | bu | bir iftiradır | apaçık |

[] [] [SMA] [ƵNN] [EMN] [EMN] [NFS] [ḢYR] [GVL] [] [EFK] [BYN]
LVLE ÎZ̃ SMATMVH ƵN ELMÙMNVN VELMÙMNET BÊNFSHM ḢYRE VGELVE HZ̃E ÎFK MBYN

levlā semiǎ'tumūhu Zenne l-mu'minūne velmu'minātu bienfusihim ḣayran ve ḳālū hāƶā ifkun mubīnun
لولا إذ سمعتموه ظن المؤمنون والمؤمنات بأنفسهم خيرا وقالوا هذا إفك مبين

[] [] [س م ع] [ظ ن ن] [ا م ن] [ا م ن] [ن ف س] [خ ي ر] [ق و ل] [] [ا ف ك] [ب ي ن]

 » 24 / Nûr  Suresi: 12
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
لولا | LVLE levlā gerekmez miydi? Why not,
Lam,Vav,Lam,Elif,
30,6,30,1,
EXH – exhortation particle
حرف تحضيض
إذ | ÎZ̃ zaman when
,Zel,
,700,
T – time adverb
ظرف زمان
سمعتموه س م ع | SMA SMATMVH semiǎ'tumūhu onu işittiğiniz you heard it,
Sin,Mim,Ayn,Te,Mim,Vav,He,
60,40,70,400,40,6,5,
V – 2nd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
ظن ظ ن ن | ƵNN ƵN Zenne zanda bulunup think
Zı,Nun,
900,50,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
المؤمنون ا م ن | EMN ELMÙMNVN l-mu'minūne inanan erkeklerin the believing men
Elif,Lam,Mim,,Mim,Nun,Vav,Nun,
1,30,40,,40,50,6,50,
N – nominative masculine plural (form IV) active participle
اسم مرفوع
والمؤمنات ا م ن | EMN VELMÙMNET velmu'minātu ve inanan kadınların and the believing women
Vav,Elif,Lam,Mim,,Mim,Nun,Elif,Te,
6,1,30,40,,40,50,1,400,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – nominative feminine plural (form IV) active participle
الواو عاطفة
اسم مرفوع
بأنفسهم ن ف س | NFS BÊNFSHM bienfusihim kendiliklerinden good of themselves
Be,,Nun,Fe,Sin,He,Mim,
2,,50,80,60,5,40,
P – prefixed preposition bi
N – genitive feminine plural noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
جار ومجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
خيرا خ ي ر | ḢYR ḢYRE ḣayran güzel good of themselves
Hı,Ye,Re,Elif,
600,10,200,1,
ADJ – accusative masculine singular indefinite adjective
صفة منصوبة
وقالوا ق و ل | GVL VGELVE ve ḳālū ve demeleri and say,
Vav,Gaf,Elif,Lam,Vav,Elif,
6,100,1,30,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
هذا | HZ̃E hāƶā bu """This"
He,Zel,Elif,
5,700,1,
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
اسم اشارة
إفك ا ف ك | EFK ÎFK ifkun bir iftiradır (is) a lie
,Fe,Kef,
,80,20,
N – nominative masculine indefinite noun
اسم مرفوع
مبين ب ي ن | BYN MBYN mubīnun apaçık "clear?"""
Mim,Be,Ye,Nun,
40,2,10,50,
ADJ – nominative masculine indefinite (form IV) active participle
صفة مرفوعة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |لَوْلَا: gerekmez miydi? | إِذْ: zaman | سَمِعْتُمُوهُ: onu işittiğiniz | ظَنَّ: zanda bulunup | الْمُؤْمِنُونَ: inanan erkeklerin | وَالْمُؤْمِنَاتُ: ve inanan kadınların | بِأَنْفُسِهِمْ: kendiliklerinden | خَيْرًا: güzel | وَقَالُوا: ve demeleri | هَٰذَا: bu | إِفْكٌ: bir iftiradır | مُبِينٌ: apaçık |
Kırık Meal (Harekesiz) : |لولا LWLE gerekmez miydi? | إذ ÎZ̃ zaman | سمعتموه SMATMWH onu işittiğiniz | ظن ƵN zanda bulunup | المؤمنون ELMÙMNWN inanan erkeklerin | والمؤمنات WELMÙMNET ve inanan kadınların | بأنفسهم BÊNFSHM kendiliklerinden | خيرا ḢYRE güzel | وقالوا WGELWE ve demeleri | هذا HZ̃E bu | إفك ÎFK bir iftiradır | مبين MBYN apaçık |
Kırık Meal (Okunuş) : |levlā: gerekmez miydi? | : zaman | semiǎ'tumūhu: onu işittiğiniz | Zenne: zanda bulunup | l-mu'minūne: inanan erkeklerin | velmu'minātu: ve inanan kadınların | bienfusihim: kendiliklerinden | ḣayran: güzel | ve ḳālū: ve demeleri | hāƶā: bu | ifkun: bir iftiradır | mubīnun: apaçık |
Kırık Meal (Transcript) : |LVLE: gerekmez miydi? | ÎZ̃: zaman | SMATMVH: onu işittiğiniz | ƵN: zanda bulunup | ELMÙMNVN: inanan erkeklerin | VELMÙMNET: ve inanan kadınların | BÊNFSHM: kendiliklerinden | ḢYRE: güzel | VGELVE: ve demeleri | HZ̃E: bu | ÎFK: bir iftiradır | MBYN: apaçık |
Abdulbaki Gölpınarlı : Bunu duydukları zaman inanan erkeklerle kadınlar, kendilerine nasıl hüsnü zanda bulunuyorlarsa öylece hüsnü zanda bulunsalardı da bu, apaçık bir iftirâ deselerdi.
Adem Uğur : Bu iftirayı işittiğinizde erkek ve kadın müminlerin, kendi vicdanları ile hüsnüzanda bulunup da: "Bu, apaçık bir iftiradır" demeleri gerekmez miydi?
Ahmed Hulusi : Onu (iftirayı) işittiğinde iman eden erkekler ve iman eden kadınların birbirleri hakkında hayır zannında bulunup: "Bu apaçık iftiradır" demeleri gerekmez miydi?
Ahmet Tekin : Bu iftirayı işittiğinizde, erkek ve kadın mü’minlerin birbirleriyle ilgili hayırlı düşüncelerde, hüsn-ü zanlarda bulunarak: 'Bu apaçık bir iftiradır' demeleri gerekmez miydi?'
Ahmet Varol : Onu duyduğunuzda mü'min erkeklerle mü'min kadınların kendileri hakkında hayır düşünmeleri [1] ve: 'Bu apaçık bir iftiradır' demeleri gerekmez miydi?
Ali Bulaç : Onu işittiğiniz zaman, erkek mü'minler ile kadın mü'minlerin kendi nefisleri adına hayırlı bir zanda bulunup: "Bu, açıkca uydurulmuş iftira bir sözdür" demeleri gerekmez miydi?
Ali Fikri Yavuz : Keşke, onu (Hz. Aişe’ye iftirayı) işittiğiniz zaman, erkek ve kadın müminler, kendi kardeşlerine iyi bir zanda bulunub da: “- Bu apaçık bir iftiradır.” deselerdi.
Bekir Sadak : Onu isittiginiz zaman, erkek kadin muminlerin, kendiliklerinden husnu zanda bulunup da: «Bu apacik bir iftiradir» demeleri gerekmez miydi?
Celal Yıldırım : Onu işittiğiniz zaman mü'min erkekler ve mü'min kadınlar kendi kendilerine iyi zan besleyip bu acık bir iftiradır, deselerdi olmaz mıydı ?
Diyanet İşleri : Bu iftirayı işittiğiniz zaman, iman eden erkek ve kadınlar, kendi (din kardeş)leri hakkında iyi zan besleyip de, “Bu, apaçık bir iftiradır” deselerdi ya!
Diyanet İşleri (eski) : Onu işittiğiniz zaman, erkek kadın müminlerin, kendiliklerinden hüsnü zanda bulunup da: 'Bu apaçık bir iftiradır' demeleri gerekmez miydi?
Diyanet Vakfi : Bu iftirayı işittiğinizde erkek ve kadın müminlerin, kendi vicdanları ile hüsnüzanda bulunup da: «Bu, apaçık bir iftiradır» demeleri gerekmez miydi?
Edip Yüksel : Onu işittiğinizde, siz inanan erkek ve kadınların birbiriniz hakkında olumlu düşüncelere sahip olarak, 'Bu, açıkça büyük bir yalandır,' demeleri gerekmez miydi?
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Erkek ve kadın müminlerin, bu iftirayı işittiklerinde kendi vicdanları ile hüsnü zanda bulunup da, «bu apaçık bir iftiradır» demeleri gerekmez miydi?
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ne vardı, onu işittiğiniz zaman mümin erkeklerle mümin kadınlar kendi kendilerine hüsnü zanda bulunup: «Bu açık bir iftiradır!» deselerdi?
Elmalılı Hamdi Yazır : Ne vardı onu işittiğiniz vakıt erkek ve kadın mü'minler kendi kendilerine husni zann etselerdi de bu açık bir ifktir deselerdi ya
Fizilal-il Kuran : O iftirayı işittiğinizde erkek kadın bütün mü'minlerin, kendileri hakkında hüsn-ü zan besleyerek, özlerine leke kondurmaya yanaşmayarak «Bu apaçık bir iftiradır» demeleri gerekmez miydi?
Gültekin Onan : Onu işittiğiniz zaman, inançlı(erkek)ler ile inançlı(kadın)ların kendi nefsleri adına hayırlı bir zanda bulunup: "Bu, açıkca uydurulmuş iftira bir sözdür" demeleri gerekmez miydi?
Hakkı Yılmaz : Bunu duyduğunuz zaman, erkek ve kadın mü’minler, bu iftirayı işittiklerinde kendilerine hayır olduğunu zannetmeleri ve “Bu, apaçık bir iftiradır” demeleri gerekmez miydi?
Hasan Basri Çantay : Onu işitdiğîniz vakit erkek mü'minlerle kadın mü'minlerin, kendi vicdanları (önünde), iyi bir zanda bulunub da «Bu, apaçık bir iftiradır» demeleri (lâzım) değil miydi?
Hayrat Neşriyat : Onu işittiğiniz zaman, gerek erkek mü’minlerin ve gerekse kadın mü’minlerin, kendi vicdanlarıyla hüsn-i zanda bulunarak: '(Böyle bir şey olamaz!) Bu apaçık bir iftirâdır!' demeleri gerekmez miydi?
İbni Kesir : Onu işittiğiniz vakit mü'min erkeklerle, mü'min kadınların kendiliklerinden hüsn-ü zanda bulunup: Bu, apaçık bir iftiradır, demeleri gerekmez miydi?
İskender Evrenosoğlu : Mü'min erkekler ve mü'min kadınlar, onu (bu iftirayı) işittikleri zaman kendi içlerinde hayır zanda bulunsalardı ve “bu apaçık iftiradır” deselerdi olmaz mıydı (demeleri gerekmez miydi)?
Muhammed Esed : Böyle bir (söylenti) işittiğiniz zaman, (siz) inanan erkek ve kadınların, birbirleri hakkında iyi zan besleyip de, "Bu düpedüz bir iftiradır" demeleri gerekmez miydi?
Ömer Nasuhi Bilmen : Onu işittikleri zaman mü'minler ile mü'mineler kendi vicdanlarında hayırlı bir zanda bulunarak, «Bu bir apaçık iftiradır,» demeli değil mi idiler?
Ömer Öngüt : Onu işittiğiniz vakit erkek ve kadın müminlerin kendiliklerinden hüsn-ü zanda bulunup: “Bu apaçık bir iftiradır. ” demeleri lâzım değil miydi?
Şaban Piriş : Onu işittiğiniz zaman, mümin erkek ve mümin kadınların kendilerince iyi niyette bulunup “Bu, apaçık bir iftiradır” demeleri gerekmez miydi?
Suat Yıldırım : Siz ey müminler, bu dedikoduyu daha işitir işitmez, mümin erkekler ve mümin kadınlar olarak birbiriniz hakkında iyi zan besleyip: "Hâşa, bu besbelli bir iftiradan başka bir şey değildir!" demeniz gerekmez miydi?
Süleyman Ateş : Onu işittiğiniz zaman inanan erkek ve kadınların, kendiliklerinden güzel zanda bulunup: "Bu, apaçık bir iftirâdır" demeleri gerekmez miydi?
Tefhim-ul Kuran : Onu işittiğiniz zaman, erkek mü'minler ile kadın mü'minlerin kendi nefisleri adına hayırlı bir zanda bulunup: «Bu, açıkça uydurulmuş iftira bir sözdür» demeleri gerekmez miydi?
Ümit Şimşek : Onu işittiğinizde, mü'min erkekler ve mü'min kadınların birbirleri hakkında iyi şeyler düşünerek 'Hâşâ, bu düpedüz iftiradır' demeleri gerekmez miydi?
Yaşar Nuri Öztürk : Onu işittiğinizde, erkek ve kadın müminlerin birbirleri için iyi zanda bulunup, "Bu apaçık bir iftiradır" demeleri gerekmez miydi?"


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}