» 22 / Hac  64:

Kuran Sırası: 22
İniş Sırası: 103
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78

 » 22 / Hac  Suresi: 64
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. لَهُ (LH) = lehu : hep O'nundur
2. مَا (ME) = mā : ne varsa
3. فِي (FY) = fī :
4. السَّمَاوَاتِ (ELSMEVET) = s-semāvāti : göklerde
5. وَمَا (VME) = ve mā : ve ne varsa
6. فِي (FY) = fī :
7. الْأَرْضِ (ELÊRŽ) = l-erDi : yerde
8. وَإِنَّ (VÎN) = ve inne : ve ancak
9. اللَّهَ (ELLH) = llahe : Allah
10. لَهُوَ (LHV) = lehuve : işte O'dur
11. الْغَنِيُّ (ELĞNY) = l-ğaniyyu : zengin olan
12. الْحَمِيدُ (ELḪMYD̃) = l-Hamīdu : övülmeğe layık olan
hep O'nundur | ne varsa | | göklerde | ve ne varsa | | yerde | ve ancak | Allah | işte O'dur | zengin olan | övülmeğe layık olan |

[] [] [] [SMV] [] [] [ERŽ] [] [] [] [ĞNY] [ḪMD̃]
LH ME FY ELSMEVET VME FY ELÊRŽ VÎN ELLH LHV ELĞNY ELḪMYD̃

lehu s-semāvāti ve mā l-erDi ve inne llahe lehuve l-ğaniyyu l-Hamīdu
له ما في السماوات وما في الأرض وإن الله لهو الغني الحميد

 » 22 / Hac  Suresi: 64
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
له | LH lehu hep O'nundur For Him
ما | ME ne varsa (is) whatever
في | FY (is) in
السماوات س م و | SMV ELSMEVET s-semāvāti göklerde the heavens
وما | VME ve mā ve ne varsa and whatever
في | FY (is) in
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDi yerde the earth.
وإن | VÎN ve inne ve ancak And indeed,
الله | ELLH llahe Allah Allah
لهو | LHV lehuve işte O'dur surely, He
الغني غ ن ي | ĞNY ELĞNY l-ğaniyyu zengin olan (is) Free of need,
الحميد ح م د | ḪMD̃ ELḪMYD̃ l-Hamīdu övülmeğe layık olan the Praiseworthy.

22:64 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

hep O'nundur | ne varsa | | göklerde | ve ne varsa | | yerde | ve ancak | Allah | işte O'dur | zengin olan | övülmeğe layık olan |

[] [] [] [SMV] [] [] [ERŽ] [] [] [] [ĞNY] [ḪMD̃]
LH ME FY ELSMEVET VME FY ELÊRŽ VÎN ELLH LHV ELĞNY ELḪMYD̃

lehu s-semāvāti ve mā l-erDi ve inne llahe lehuve l-ğaniyyu l-Hamīdu
له ما في السماوات وما في الأرض وإن الله لهو الغني الحميد

[] [] [] [س م و] [] [] [ا ر ض] [] [] [] [غ ن ي] [ح م د]

 » 22 / Hac  Suresi: 64
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
له | LH lehu hep O'nundur For Him
Lam,He,
30,5,
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
جار ومجرور
ما | ME ne varsa (is) whatever
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
في | FY (is) in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
السماوات س م و | SMV ELSMEVET s-semāvāti göklerde the heavens
Elif,Lam,Sin,Mim,Elif,Vav,Elif,Te,
1,30,60,40,1,6,1,400,
N – genitive feminine plural noun
اسم مجرور
وما | VME ve mā ve ne varsa and whatever
Vav,Mim,Elif,
6,40,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
REL – relative pronoun
الواو عاطفة
اسم موصول
في | FY (is) in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDi yerde the earth.
Elif,Lam,,Re,Dad,
1,30,,200,800,
"N – genitive feminine noun → Earth"
اسم مجرور
وإن | VÎN ve inne ve ancak And indeed,
Vav,,Nun,
6,,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
ACC – accusative particle
الواو عاطفة
حرف نصب
الله | ELLH llahe Allah Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – accusative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة منصوب
لهو | LHV lehuve işte O'dur surely, He
Lam,He,Vav,
30,5,6,
EMPH – emphatic prefix lām
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
اللام لام التوكيد
ضمير منفصل
الغني غ ن ي | ĞNY ELĞNY l-ğaniyyu zengin olan (is) Free of need,
Elif,Lam,Ğayn,Nun,Ye,
1,30,1000,50,10,
N – nominative masculine singular noun
اسم مرفوع
الحميد ح م د | ḪMD̃ ELḪMYD̃ l-Hamīdu övülmeğe layık olan the Praiseworthy.
Elif,Lam,Ha,Mim,Ye,Dal,
1,30,8,40,10,4,
ADJ – nominative masculine singular adjective
صفة مرفوعة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |لَهُ: hep O'nundur | مَا: ne varsa | فِي: | السَّمَاوَاتِ: göklerde | وَمَا: ve ne varsa | فِي: | الْأَرْضِ: yerde | وَإِنَّ: ve ancak | اللَّهَ: Allah | لَهُوَ: işte O'dur | الْغَنِيُّ: zengin olan | الْحَمِيدُ: övülmeğe layık olan |
Kırık Meal (Harekesiz) : |له LH hep O'nundur | ما ME ne varsa | في FY | السماوات ELSMEWET göklerde | وما WME ve ne varsa | في FY | الأرض ELÊRŽ yerde | وإن WÎN ve ancak | الله ELLH Allah | لهو LHW işte O'dur | الغني ELĞNY zengin olan | الحميد ELḪMYD̃ övülmeğe layık olan |
Kırık Meal (Okunuş) : |lehu: hep O'nundur | : ne varsa | : | s-semāvāti: göklerde | ve mā: ve ne varsa | : | l-erDi: yerde | ve inne: ve ancak | llahe: Allah | lehuve: işte O'dur | l-ğaniyyu: zengin olan | l-Hamīdu: övülmeğe layık olan |
Kırık Meal (Transcript) : |LH: hep O'nundur | ME: ne varsa | FY: | ELSMEVET: göklerde | VME: ve ne varsa | FY: | ELÊRŽ: yerde | VÎN: ve ancak | ELLH: Allah | LHV: işte O'dur | ELĞNY: zengin olan | ELḪMYD̃: övülmeğe layık olan |
Abdulbaki Gölpınarlı : Onundur ne varsa göklerde ve ne varsa yeryüzünde ve şüphe yok ki Allah, müstağnîdir her şeyden ve odur hamde lâyık.
Adem Uğur : Göklerde ve yerde ne varsa O'nundur. Hakikaten Allah, yalnız O zengindir, övgüye değerdir.
Ahmed Hulusi : Semâlarda ve arzda olan ne varsa O'nun (Esmâ özelliklerinin seyredilmesi) içindir!. . Muhakkak ki Allâh, elbette O, Ğaniyy'dir, Hamiyd'dir.
Ahmet Tekin : Göklerdeki varlıkların ve imkânların, yerdeki varlıkların ve imkânların tamamı Allah’ındır, Allah’ın tasarrufundadır. Allah, işte O, zengindir, muhtaç değildir. Övgüye ve şükre lâyıktır.
Ahmet Varol : Göklerde ve yerde ne varsa O'nundur. Muhakkak ki Allah hiçbir şeye ihtiyacı olmayan, övgüye layık olandır.
Ali Bulaç : Göklerde ve yerde her ne varsa O'nundur. Şüphesiz Allah, hiç bir şeye ihtiyacı olmayan (Gani)dır, övülmeye layık olandır.
Ali Fikri Yavuz : Göklerde ve yerde ne varsa hep Allah’ındır. Doğrusu Allah, Ganî= (hiç bir şeye muhtaç olmıyan) hamd’e lâyık bulunandır.
Bekir Sadak : Goklerde olanlar, yerde olanlar O'nundur. Dogrusu Allah mustagnidir, ovulmege layik olandir. *
Celal Yıldırım : Göklerde ne varsa, yerde ne varsa hepsi O'nundur. Ve doğrusu Allah çok zengindir (kimselere muhtaç değildir), çok övülmeye lâyıktır.
Diyanet İşleri : Göklerdeki her şey, yerdeki her şey O’nundur. Şüphesiz ki Allah elbette zengindir, elbette övgüye lâyıktır.
Diyanet İşleri (eski) : Göklerde olanlar, yerde olanlar O'nundur. Doğrusu Allah müstağnidir, övülmeğe layık olandır.
Diyanet Vakfi : Göklerde ve yerde ne varsa O'nundur. Hakikaten Allah, yalnız O zengindir, övgüye değerdir.
Edip Yüksel : Göklerde ve yerde ne varsa O'na aittir. Elbette ALLAH Zengindir, En Çok Övülendir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Göklerde ve yerde ne varsa hep O'nundur. Doğrusu Allah müstağnîdir, övülmeğe layıktır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O'nundur. Gerçekten Allah, övülmeye layık ve hiçbir şeye muhtaç olmayan ancak O'dur.
Elmalılı Hamdi Yazır : Göklerdeki ve Yerdeki hep onundur ve hakıkat Allah, hamd olunacak yegâne ganiy ancak odur
Fizilal-il Kuran : Göklerde ve yerde bulunan tüm varlıklar O'nundur. Hiç kuşkusuz Allah zengindir ve övgüye layıktır..
Gültekin Onan : Göklerde ve yerde her ne varsa O'nundur. Şüphesiz Tanrı, hiç bir şeye ihtiyacı olmayan (Gani)dır, övülmeye layık olandır.
Hakkı Yılmaz : Göklerde ve yeryüzünde olan şeyler, yalnızca O'nundur. Ve şüphesiz Allah, muhtaç olmayandır, övülmeye en çok layık olandır.
Hasan Basri Çantay : Göklerde ne var, yerde ne varsa Onundur. Hakıykat, Allah zâti i'tibariyle her şeyden) müstağnidir. (Sıfatları, fiilleri ile de) bihakkın hamde ancak kendisi lâyıkdır.
Hayrat Neşriyat : Göklerde ne var, yerde ne varsa O’nundur. Şübhesiz ki Ganî (hiçbir şeye ihtiyâcı olmayan), Hamîd (hamd edilmeye yegâne lâyık) olan elbette ancak Allah’dır.
İbni Kesir : Göklerde ve yerde olanlar O'nundur. Muhakkak ki O; Gani'dir, Hamid'dir.
İskender Evrenosoğlu : Semalarda ve yeryüzünde olan herşey, O'nundur. Muhakkak ki Allah, O, mutlaka Ganî'dir (mustağni, hiçbir şeye ihtiyacı olmayandır), Hamîd (hamdedilen)'dir.
Muhammed Esed : Göklerde ve yerde var olan her şey O'na aittir; ve Allah'tır, Yalnız O'dur, bütün övgülere layık ve kendine yeterli olan.
Ömer Nasuhi Bilmen : Göklerde olanlar da ve yerde olanlar da O'nundur. Ve şüphe yok ki, Allah elbette O, ganîdir, hamîddir.
Ömer Öngüt : Göklerde ve yerde olanlar O'nundur. Muhakkak ki Allah zengindir, hamdedilmeye lâyıktır.
Şaban Piriş : Göklerde ve yerde ne varsa O’nundur. Gerçekten Allah, hiçbir şeye ihtiyacı olmayan ve övgüye layık olandır.
Suat Yıldırım : Göklerde ne var, yerde ne varsa hep O’nundur ve muhakkak ki Allah ganîdir, hamîddir (hiç bir şeye ihtiyacı yoktur, bütün övgülere lâyıktır).
Süleyman Ateş : Göklerde ve yerde ne varsa hep O'nundur. Allâh; işte zengin O'dur, övülmeğe lâyık O'dur.
Tefhim-ul Kuran : Göklerde ve yerde her ne varsa O'nundur. Şüphesiz Allah, hiç bir şeye ihtiyacı olmayan (Gani) dır, övülmeye layık olandır.
Ümit Şimşek : Göklerde ne var, yerde ne varsa Onundur. Hiçbir şeye ihtiyacı olmayan ve her türlü övgüye lâyık olan da ancak Allah'tır.
Yaşar Nuri Öztürk : Göklerde ne var yerde ne varsa O'nundur. Allah, Ganî olanın da Hamîd olanın da ta kendisidir.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}