» 22 / Hac  10:

Kuran Sırası: 22
İniş Sırası: 103
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78

 » 22 / Hac  Suresi: 10
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. ذَٰلِكَ (Z̃LK) = ƶālike : işte bu
2. بِمَا (BME) = bimā : yüzündendir
3. قَدَّمَتْ (GD̃MT) = ḳaddemet : önceden yaptıkları
4. يَدَاكَ (YD̃EK) = yedāke : senin ellerinin
5. وَأَنَّ (VÊN) = ve enne : ve şüphesiz
6. اللَّهَ (ELLH) = llahe : Allah
7. لَيْسَ (LYS) = leyse : değildir
8. بِظَلَّامٍ (BƵLEM) = biZellāmin : zulmedici
9. لِلْعَبِيدِ (LLABYD̃) = lil'ǎbīdi : kullara
işte bu | yüzündendir | önceden yaptıkları | senin ellerinin | ve şüphesiz | Allah | değildir | zulmedici | kullara |

[] [] [GD̃M] [YD̃Y] [] [] [LYS] [ƵLM] [ABD̃]
Z̃LK BME GD̃MT YD̃EK VÊN ELLH LYS BƵLEM LLABYD̃

ƶālike bimā ḳaddemet yedāke ve enne llahe leyse biZellāmin lil'ǎbīdi
ذلك بما قدمت يداك وأن الله ليس بظلام للعبيد

 » 22 / Hac  Suresi: 10
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ذلك | Z̃LK ƶālike işte bu That
بما | BME bimā yüzündendir (is) for what
قدمت ق د م | GD̃M GD̃MT ḳaddemet önceden yaptıkları have sent forth
يداك ي د ي | YD̃Y YD̃EK yedāke senin ellerinin your hands,
وأن | VÊN ve enne ve şüphesiz and that
الله | ELLH llahe Allah Allah
ليس ل ي س | LYS LYS leyse değildir is not
بظلام ظ ل م | ƵLM BƵLEM biZellāmin zulmedici unjust
للعبيد ع ب د | ABD̃ LLABYD̃ lil'ǎbīdi kullara to His slaves.

22:10 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

işte bu | yüzündendir | önceden yaptıkları | senin ellerinin | ve şüphesiz | Allah | değildir | zulmedici | kullara |

[] [] [GD̃M] [YD̃Y] [] [] [LYS] [ƵLM] [ABD̃]
Z̃LK BME GD̃MT YD̃EK VÊN ELLH LYS BƵLEM LLABYD̃

ƶālike bimā ḳaddemet yedāke ve enne llahe leyse biZellāmin lil'ǎbīdi
ذلك بما قدمت يداك وأن الله ليس بظلام للعبيد

[] [] [ق د م] [ي د ي] [] [] [ل ي س] [ظ ل م] [ع ب د]

 » 22 / Hac  Suresi: 10
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ذلك | Z̃LK ƶālike işte bu That
Zel,Lam,Kef,
700,30,20,
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
اسم اشارة
بما | BME bimā yüzündendir (is) for what
Be,Mim,Elif,
2,40,1,
P – prefixed preposition bi
REL – relative pronoun
جار ومجرور
قدمت ق د م | GD̃M GD̃MT ḳaddemet önceden yaptıkları have sent forth
Gaf,Dal,Mim,Te,
100,4,40,400,
V – 3rd person feminine singular (form II) perfect verb
فعل ماض
يداك ي د ي | YD̃Y YD̃EK yedāke senin ellerinin your hands,
Ye,Dal,Elif,Kef,
10,4,1,20,
N – nominative feminine dual noun
PRON – 2nd person masculine singular possessive pronoun
اسم مرفوع والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وأن | VÊN ve enne ve şüphesiz and that
Vav,,Nun,
6,,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
ACC – accusative particle
الواو عاطفة
حرف نصب من اخوات «ان»
الله | ELLH llahe Allah Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – accusative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة منصوب
ليس ل ي س | LYS LYS leyse değildir is not
Lam,Ye,Sin,
30,10,60,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض من اخوات «كان»
بظلام ظ ل م | ƵLM BƵLEM biZellāmin zulmedici unjust
Be,Zı,Lam,Elif,Mim,
2,900,30,1,40,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine singular indefinite noun
جار ومجرور
للعبيد ع ب د | ABD̃ LLABYD̃ lil'ǎbīdi kullara to His slaves.
Lam,Lam,Ayn,Be,Ye,Dal,
30,30,70,2,10,4,
P – prefixed preposition lām
N – genitive masculine plural noun
جار ومجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |ذَٰلِكَ: işte bu | بِمَا: yüzündendir | قَدَّمَتْ: önceden yaptıkları | يَدَاكَ: senin ellerinin | وَأَنَّ: ve şüphesiz | اللَّهَ: Allah | لَيْسَ: değildir | بِظَلَّامٍ: zulmedici | لِلْعَبِيدِ: kullara |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ذلك Z̃LK işte bu | بما BME yüzündendir | قدمت GD̃MT önceden yaptıkları | يداك YD̃EK senin ellerinin | وأن WÊN ve şüphesiz | الله ELLH Allah | ليس LYS değildir | بظلام BƵLEM zulmedici | للعبيد LLABYD̃ kullara |
Kırık Meal (Okunuş) : |ƶālike: işte bu | bimā: yüzündendir | ḳaddemet: önceden yaptıkları | yedāke: senin ellerinin | ve enne: ve şüphesiz | llahe: Allah | leyse: değildir | biZellāmin: zulmedici | lil'ǎbīdi: kullara |
Kırık Meal (Transcript) : |Z̃LK: işte bu | BME: yüzündendir | GD̃MT: önceden yaptıkları | YD̃EK: senin ellerinin | VÊN: ve şüphesiz | ELLH: Allah | LYS: değildir | BƵLEM: zulmedici | LLABYD̃: kullara |
Abdulbaki Gölpınarlı : Bu da senin, kendi ellerinle kendine hazırladığın şeydir ve şüphe yok ki Allah, alabildiğine zulmetmez kullarına.
Adem Uğur : İşte bu, önceden yapıp ettiklerin yüzündendir (denilir). Elbette Allah kullarına haksızlık edici değildir.
Ahmed Hulusi : "Bu, senin ellerinle takdim ettiğinin sonucudur! Muhakkak ki Allâh kullara zulmedici değildir. "
Ahmet Tekin : Onlara: 'Bunlar sizin dünyada, bizzat ellerinizle kazandığınız günahlar sebebiyledir' denir. Şüphesiz Allah kullarına zâlimce davranmaz.
Ahmet Varol : 'Bu senin kendi ellerinle işlediğinin karşılığıdır. Yoksa Allah, kullarına haksızlık etmez.'
Ali Bulaç : (Ey insan) Bu, senin ellerinin önden takdim ettikleridir. Şüphesiz Allah, kullar için zulmedici değildir.
Ali Fikri Yavuz : (Kıyamet gününde ona şöyle denecektir): Bu perişanlık ve azab, iki elinin kazandığı günahlar sebebiyledir. Muhakkak ki Allah, kullara zulümkar değildir (günahları olmadan onları cezalandırmaz).
Bekir Sadak : Ona: «Bunlar senin yaptiklarindan oturudur» denir, yoksa Allah, kullarina karsi hic de zalim degildir.*
Celal Yıldırım : Bu, senin iki elin kazanıp önden gönderdiği şeyin karşılığıdır ve Allah kullarına zulmedici değildir.
Diyanet İşleri : (Ona), “İşte bu kendi ellerinin önceden işledikleri yüzündendir. Allah, kesinlikle kullara zulmedici değildir” (denir.)
Diyanet İşleri (eski) : Ona: 'Bunlar senin yaptıklarından ötürüdür' denir, yoksa Allah, kullarına karşı hiç de zalim değildir.
Diyanet Vakfi : İşte bu, önceden yapıp ettiklerin yüzündendir (denilir). Elbette Allah kullarına haksızlık edici değildir.
Edip Yüksel : 'Bu, ellerinin senin için yapıp öne sürdüğü işlerden ötürüdür.' ALLAH kullara zulmedici değildir
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ona «Bunlar, senin ellerinle kazandığın günahlar sebebiyledir» denir. Şüphesiz Allah kullarına zulmeden değildir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Bu ellerinle yaptığın işlerden dolayıdır diye, yoksa Allah kullarına zulmeden değildir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Bu, diye: senin iki elinin takdim ettiği ve Allahın kullarına zulümkâr olmadığı içindir
Fizilal-il Kuran : O gün ona «Bu ceza, vaktiyle kendi ellerinle işlediğin günahların karşılığıdır; Allah kullarına asla haksızlık etmez» denecektir.
Gültekin Onan : (Ey insan) Bu, senin ellerinin önden takdim ettikleridir. Şüphesiz Tanrı, kullar için zulmedici değildir.
Hakkı Yılmaz : İşte bu, kendi iki elinin öne çıkardığı şeyler ve şüphesiz Allah'ın, iyi kulluk edenlere haksızlık eden biri olmayışı sebebiyledir.
Hasan Basri Çantay : Bunun sebebi iki elinin öne sürdüğü şeylerdir ve çünkü Allah, şübhesiz, kulları hakkında zulümkâr değildir.
Hayrat Neşriyat : (O zaman ona şöyle denilir:) 'Bu, senin ellerinin takdîm ettiği (senin işlediğingünahlar) yüzündendir.' Şübhesiz ki Allah, kullarına zulümkâr değildir.
İbni Kesir : Ona: Bunlar senin yaptıklarından ötürüdür, denir. Yoksa Allah kullarına asla zulmedici değildir.
İskender Evrenosoğlu : İşte bu, senin ellerinle takdim edilen şeyler (yaptığın zulümler) sebebiyledir. Ve muhakkak ki Allah, abidler (Allah'a kul olanlar) için zulmedici değildir.
Muhammed Esed : (Ve ona) (o Gün:) "bu senin kendi elinle önceden kazandığın şey; çünkü Allah kullarına asla en küçük bir haksızlık yapmaz!" (denecek).
Ömer Nasuhi Bilmen : (Denilir ki) «Bu (azab) senin iki elinin evvelce yaptığından dolayıdır. Ve şüphe yok ki, Allah kulları için hiçbir zulmeden değildir.»
Ömer Öngüt : “İşte bu, senin iki elinle öne sürdüğün şeyler yüzündendir. Yoksa Allah kullarına aslâ zulmedici değildir. ”
Şaban Piriş : -Bunlar, senin elinle yaptığının karşılığıdır. Yoksa Allah, kullarına karşı asla zulmedici değildir.
Suat Yıldırım : O vakit kendisine: "İşte bu, dünyada işlediklerinin cezasıdır. Yoksa Allah kullarına en ufak bir haksızlık bile yapmaz." denilir.
Süleyman Ateş : (Ey insan), "İşte bu, senin ellerinin yapıp öne sürdüğü işler yüzündendir. Allâh kullara zulmedici değildir!"
Tefhim-ul Kuran : (Ey insan) Bu, senin ellerinin önden takdim ettikleridir. Şüphesiz Allah, kullar için zulmedici değildir.
Ümit Şimşek : İşte bu senin elinle hazırladığın şeydir. Yoksa Allah kullarına asla haksızlık etmez.
Yaşar Nuri Öztürk : "Al, işte bu, iki elinin önden gönderdiğidir. Şu bir gerçek ki, Allah, kullara asla zulmedici değildir."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}