» 80 / Abese  33:

Kuran Sırası: 80
İniş Sırası: 24
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42

 » 80 / Abese  Suresi: 33
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. فَإِذَا (FÎZ̃E) = feiƶā : zaman
2. جَاءَتِ (CEÙT) = cā'eti : geldiği
3. الصَّاخَّةُ (ELṦEḢT) = S-Sāḣḣatu : kulakları sağır eden o ses
zaman | geldiği | kulakları sağır eden o ses |

[] [CYE] [ṦḢḢ]
FÎZ̃E CEÙT ELṦEḢT

feiƶā cā'eti S-Sāḣḣatu
فإذا جاءت الصاخة

 » 80 / Abese  Suresi: 33
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فإذا | FÎZ̃E feiƶā zaman But when
جاءت ج ي ا | CYE CEÙT cā'eti geldiği comes
الصاخة ص خ خ | ṦḢḢ ELṦEḢT S-Sāḣḣatu kulakları sağır eden o ses the Deafening Blast,

80:33 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

zaman | geldiği | kulakları sağır eden o ses |

[] [CYE] [ṦḢḢ]
FÎZ̃E CEÙT ELṦEḢT

feiƶā cā'eti S-Sāḣḣatu
فإذا جاءت الصاخة

[] [ج ي ا] [ص خ خ]

 » 80 / Abese  Suresi: 33
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فإذا | FÎZ̃E feiƶā zaman But when
Fe,,Zel,Elif,
80,,700,1,
REM – prefixed resumption particle
T – time adverb
الفاء استئنافية
ظرف زمان
جاءت ج ي ا | CYE CEÙT cā'eti geldiği comes
Cim,Elif,,Te,
3,1,,400,
V – 3rd person feminine singular perfect verb
فعل ماض
الصاخة ص خ خ | ṦḢḢ ELṦEḢT S-Sāḣḣatu kulakları sağır eden o ses the Deafening Blast,
Elif,Lam,Sad,Elif,Hı,Te merbuta,
1,30,90,1,600,400,
N – nominative feminine active participle
اسم مرفوع
FÎZ̃E CEÙT ELṦEḢT

فإذا جاءت الصاخة

 » 80 / Abese  Suresi: 33

: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |فَإِذَا: zaman | جَاءَتِ: geldiği | الصَّاخَّةُ: kulakları sağır eden o ses |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فإذا FÎZ̃E zaman | جاءت CEÙT geldiği | الصاخة ELṦEḢT kulakları sağır eden o ses |
Kırık Meal (Okunuş) : |feiƶā: zaman | cā'eti: geldiği | S-Sāḣḣatu: kulakları sağır eden o ses |
Kırık Meal (Transcript) : |FÎZ̃E: zaman | CEÙT: geldiği | ELṦEḢT: kulakları sağır eden o ses |
Abdulbaki Gölpınarlı : Derken âdetâ kulakları sağır eden o bağırış gelip çattı mı.
Adem Uğur : Kulakları sağır eden o ses geldiğinde,
Ahmed Hulusi : O korkunç sayha duyulduğunda,
Ahmet Tekin : Kulakları sağır eden o ses geldiğinde herkesin derdi vardır.
Ahmet Varol : Ancak o kulakları sağır edercesine şiddetli gürültü geldiği zaman,
Ali Bulaç : Fakat 'kulakları patlatırcasına olan o gürleme' geldiği zaman,
Ali Fikri Yavuz : Amma kıyamet sayhası geldiği zaman,
Bekir Sadak : O muazzam gurultu, kiyamet kopup geldigi zaman;
Celal Yıldırım : Kulakları sağırlaştıracak o Kıyamet gürültüsü geldiğinde ;
Diyanet İşleri : (33-37) Kişinin kardeşinden, annesinden, babasından, eşinden ve çocuklarından kaçacağı gün kulakları sağır edercesine şiddetli ses geldiği vakit, işte o gün onlardan herkesin kendini meşgul edecek bir işi vardır.
Diyanet İşleri (eski) : O muazzam gürültü, kıyamet kopup geldiği zaman;
Diyanet Vakfi : Kulakları sağır eden o ses geldiğinde,
Edip Yüksel : Sonra, o müthiş patlama gerçekleşince,
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Kulakları sağır eden o gürültü geldiğinde,
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ama o sayha (gürültüsünü dinletecek bela) geldiği zaman,
Elmalılı Hamdi Yazır : Amma geldiği vakıt o Sahha (o sayhasını dinletecek belâ)
Fizilal-il Kuran : Kulakları sağır edercesine yüksek o gürültü geldiği zaman.
Gültekin Onan : Fakat 'kulakları patlatırcasına olan o gürleme' geldiği zaman,
Hakkı Yılmaz : (33-36) "Sonra, şiddetle çarpanın çıkardığı korkunç ses geldiği zaman; öyle bir gün ki o, kişi, kardeşinden, annesinden, babasından, eşinden, oğullarından kaçar. "
Hakkı Yılmaz : Peki, o yüz çeviren kişiyi gördün mü/ hiç düşündün mü?
Hasan Basri Çantay : Fakat o kulakları sağır edercesine haykıracak olan ses geldiği zaman,
Hayrat Neşriyat : Derken (kulakları sağır eden) o şiddetli gürültü (Sûr’a ikinci üfürülüş) geldiği zaman!
İbni Kesir : O büyük gürültü geldiği zaman;
İskender Evrenosoğlu : Fakat o sahha (sağır edici büyük gürleme) geldiği zaman.
Muhammed Esed : Ve böylece, (yeniden dirilmenin) o kulakları sağır eden çağrısı duyulduğunda,
Mustafa İslamoğlu : Ve nihayet kulakları sağır eden o (mahşer) çığlığı koptuğunda;
Ömer Nasuhi Bilmen : Sonra o pek kuvvetli sayha geldiği vakit.
Ömer Öngüt : Çarpınca kulakları sağır eden o gürültü geldiği zaman!
Şaban Piriş : O büyük gürültü geldiği zaman,
Suat Yıldırım : Ama vakti gelip de o kulakları patlatan dehşetli gün geldiği zaman
Süleyman Ateş : Çarpınca kulakları sağır eden o gürültü geldiği zaman,
Tefhim-ul Kuran : Fakat 'kulakları patlatırcasına olan o gürleme' geldiği zaman,
Ümit Şimşek : O müthiş ses kulaklara çarptığında,
Yaşar Nuri Öztürk : Şiddetle çarpanın çıkardığı korkunç ses geldiğinde,


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}