Ömer Öngüt Meali |
|
(Peygamber) yüzünü asıp çevirdi.(80:1) | |
Kendisine o âmâ geldi diye.(80:2) | |
Resulüm! Ne bilirsin, belki o (senden öğrendikleriyle) temizlenecekti.(80:3) | |
Yahut öğüt alacaktı da, bu öğüt kendisine fayda verecekti.(80:4) | |
Kendini sana muhtaç görmeyene gelince,(80:5) | |
İşte sen ona yöneliyorsun.(80:6) | |
Oysa ki sen onun (müslüman olmayıp) temizlenmemesinden sorumlu değilsin.(80:7) | |
Fakat sana koşarak gelen yok mu?(80:8) | |
Ki o, korkar durumdadır.(80:9) | |
Sen onunla ilgilenmiyorsun.(80:10) | |
Hayır! Öyle yapma. Çünkü o (Kur'an) bir öğüttür.(80:11) | |
Dileyen ondan öğüt alır.(80:12) | |
O, çok şerefli sayfalardadır.(80:13) | |
Yüceltilmiş ve tertemiz kılınmıştır.(80:14) | |
Kâtip (melek) lerin elleriyle (yazılmıştır).(80:15) | |
Ki o kâtipler kıymetli ve güvenilirdirler.(80:16) | |
Kahrolası insan! Ne kadar da nankör!(80:17) | |
Onu yaratan hangi şeyden yarattı?(80:18) | |
Onu nutfeden (spermadan) yaratıp (merhalelerden geçirerek) şekil verdi.(80:19) | |
Sonra ona tutacağı yolu kolaylaştırdı.(80:20) | |
Sonra onu öldürür ve kabre koyar.(80:21) | |
Daha sonra dilediği zaman onu tekrar diriltir.(80:22) | |
Hayır! Doğrusu insan, henüz Allah'ın emrettiğini yapmadı.(80:23) | |
İnsan yediğine bir baksın!(80:24) | |
Doğrusu biz suyu bol bol indirdik.(80:25) | |
Sonra toprağı iyice yardık.(80:26) | |
Orada taneler (hububat) bitirdik.(80:27) | |
Üzümler ve yoncalar.(80:28) | |
Zeytinler ve hurmalar.(80:29) | |
İri ve sık ağaçlı bahçeler.(80:30) | |
Meyveler ve çayırlar.(80:31) | |
Kendinize ve hayvanlarınıza rızık olması için.(80:32) | |
Çarpınca kulakları sağır eden o gürültü geldiği zaman!(80:33) | |
Kişi o gün kardeşinden kaçar.(80:34) | |
Anasından ve babasından.(80:35) | |
Karısından ve oğullarından.(80:36) | |
O gün, herkesin kendine yeter derdi vardır.(80:37) | |
O gün bir takım yüzler vardır, parıl parıldır.(80:38) | |
Gülmekte ve sevinmektedirler.(80:39) | |
O gün bir takım yüzler vardır, üzerini toz kaplamıştır.(80:40) | |
Karanlıklar örtmüştür.(80:41) | |
İşte kâfirler, fâcirler bunlardır.(80:42) | |