» 68 / Kalem  51:

Kuran Sırası: 68
İniş Sırası: 2
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52

 » 68 / Kalem  Suresi: 51
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَإِنْ (VÎN) = ve in : ve
2. يَكَادُ (YKED̃) = yekādu : neredeyse
3. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : kimseler
4. كَفَرُوا (KFRVE) = keferū : inkar eden(ler)
5. لَيُزْلِقُونَكَ (LYZLGVNK) = leyuzliḳūneke : seni devireceklerdi
6. بِأَبْصَارِهِمْ (BÊBṦERHM) = biebSārihim : gözleriyle
7. لَمَّا (LME) = lemmā : zaman
8. سَمِعُوا (SMAVE) = semiǔ : işittikleri
9. الذِّكْرَ (ELZ̃KR) = ƶ-ƶikra : Zikr(Kur'an)'ı
10. وَيَقُولُونَ (VYGVLVN) = ve yeḳūlūne : ve diyorlardı
11. إِنَّهُ (ÎNH) = innehu : şüphesiz O
12. لَمَجْنُونٌ (LMCNVN) = lemecnūnun : mecnundur
ve | neredeyse | kimseler | inkar eden(ler) | seni devireceklerdi | gözleriyle | zaman | işittikleri | Zikr(Kur'an)'ı | ve diyorlardı | şüphesiz O | mecnundur |

[] [KVD̃] [] [KFR] [ZLG] [BṦR] [] [SMA] [Z̃KR] [GVL] [] [CNN]
VÎN YKED̃ ELZ̃YN KFRVE LYZLGVNK BÊBṦERHM LME SMAVE ELZ̃KR VYGVLVN ÎNH LMCNVN

ve in yekādu elleƶīne keferū leyuzliḳūneke biebSārihim lemmā semiǔ ƶ-ƶikra ve yeḳūlūne innehu lemecnūnun
وإن يكاد الذين كفروا ليزلقونك بأبصارهم لما سمعوا الذكر ويقولون إنه لمجنون

 » 68 / Kalem  Suresi: 51
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وإن | VÎN ve in ve And indeed,
يكاد ك و د | KVD̃ YKED̃ yekādu neredeyse would almost
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseler those who
كفروا ك ف ر | KFR KFRVE keferū inkar eden(ler) disbelieve,
ليزلقونك ز ل ق | ZLG LYZLGVNK leyuzliḳūneke seni devireceklerdi surely make you slip
بأبصارهم ب ص ر | BṦR BÊBṦERHM biebSārihim gözleriyle with their look
لما | LME lemmā zaman when
سمعوا س م ع | SMA SMAVE semiǔ işittikleri they hear
الذكر ذ ك ر | Z̃KR ELZ̃KR ƶ-ƶikra Zikr(Kur'an)'ı the Message,
ويقولون ق و ل | GVL VYGVLVN ve yeḳūlūne ve diyorlardı and they say,
إنه | ÎNH innehu şüphesiz O """Indeed, he"
لمجنون ج ن ن | CNN LMCNVN lemecnūnun mecnundur "(is) surely mad."""

68:51 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve | neredeyse | kimseler | inkar eden(ler) | seni devireceklerdi | gözleriyle | zaman | işittikleri | Zikr(Kur'an)'ı | ve diyorlardı | şüphesiz O | mecnundur |

[] [KVD̃] [] [KFR] [ZLG] [BṦR] [] [SMA] [Z̃KR] [GVL] [] [CNN]
VÎN YKED̃ ELZ̃YN KFRVE LYZLGVNK BÊBṦERHM LME SMAVE ELZ̃KR VYGVLVN ÎNH LMCNVN

ve in yekādu elleƶīne keferū leyuzliḳūneke biebSārihim lemmā semiǔ ƶ-ƶikra ve yeḳūlūne innehu lemecnūnun
وإن يكاد الذين كفروا ليزلقونك بأبصارهم لما سمعوا الذكر ويقولون إنه لمجنون

[] [ك و د] [] [ك ف ر] [ز ل ق] [ب ص ر] [] [س م ع] [ذ ك ر] [ق و ل] [] [ج ن ن]

 » 68 / Kalem  Suresi: 51
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وإن | VÎN ve in ve And indeed,
Vav,,Nun,
6,,50,
REM – prefixed resumption particle
CERT – particle of certainty
الواو استئنافية
حرف تحقيق
يكاد ك و د | KVD̃ YKED̃ yekādu neredeyse would almost
Ye,Kef,Elif,Dal,
10,20,1,4,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
فعل مضارع
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseler those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
كفروا ك ف ر | KFR KFRVE keferū inkar eden(ler) disbelieve,
Kef,Fe,Re,Vav,Elif,
20,80,200,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
ليزلقونك ز ل ق | ZLG LYZLGVNK leyuzliḳūneke seni devireceklerdi surely make you slip
Lam,Ye,Ze,Lam,Gaf,Vav,Nun,Kef,
30,10,7,30,100,6,50,20,
EMPH – emphatic prefix lām
V – 3rd person masculine plural (form IV) imperfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 2nd person masculine singular object pronoun
اللام لام التوكيد
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
بأبصارهم ب ص ر | BṦR BÊBṦERHM biebSārihim gözleriyle with their look
Be,,Be,Sad,Elif,Re,He,Mim,
2,,2,90,1,200,5,40,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine plural noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
جار ومجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
لما | LME lemmā zaman when
Lam,Mim,Elif,
30,40,1,
T – time adverb
ظرف زمان
سمعوا س م ع | SMA SMAVE semiǔ işittikleri they hear
Sin,Mim,Ayn,Vav,Elif,
60,40,70,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
الذكر ذ ك ر | Z̃KR ELZ̃KR ƶ-ƶikra Zikr(Kur'an)'ı the Message,
Elif,Lam,Zel,Kef,Re,
1,30,700,20,200,
N – accusative masculine verbal noun
اسم منصوب
ويقولون ق و ل | GVL VYGVLVN ve yeḳūlūne ve diyorlardı and they say,
Vav,Ye,Gaf,Vav,Lam,Vav,Nun,
6,10,100,6,30,6,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
إنه | ÎNH innehu şüphesiz O """Indeed, he"
,Nun,He,
,50,5,
ACC – accusative particle
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
حرف نصب والهاء ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
لمجنون ج ن ن | CNN LMCNVN lemecnūnun mecnundur "(is) surely mad."""
Lam,Mim,Cim,Nun,Vav,Nun,
30,40,3,50,6,50,
EMPH – emphatic prefix lām
N – nominative masculine indefinite passive participle
اللام لام التوكيد
اسم مرفوع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَإِنْ: ve | يَكَادُ: neredeyse | الَّذِينَ: kimseler | كَفَرُوا: inkar eden(ler) | لَيُزْلِقُونَكَ: seni devireceklerdi | بِأَبْصَارِهِمْ: gözleriyle | لَمَّا: zaman | سَمِعُوا: işittikleri | الذِّكْرَ: Zikr(Kur'an)'ı | وَيَقُولُونَ: ve diyorlardı | إِنَّهُ: şüphesiz O | لَمَجْنُونٌ: mecnundur |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وإن WÎN ve | يكاد YKED̃ neredeyse | الذين ELZ̃YN kimseler | كفروا KFRWE inkar eden(ler) | ليزلقونك LYZLGWNK seni devireceklerdi | بأبصارهم BÊBṦERHM gözleriyle | لما LME zaman | سمعوا SMAWE işittikleri | الذكر ELZ̃KR Zikr(Kur'an)'ı | ويقولون WYGWLWN ve diyorlardı | إنه ÎNH şüphesiz O | لمجنون LMCNWN mecnundur |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve in: ve | yekādu: neredeyse | elleƶīne: kimseler | keferū: inkar eden(ler) | leyuzliḳūneke: seni devireceklerdi | biebSārihim: gözleriyle | lemmā: zaman | semiǔ: işittikleri | ƶ-ƶikra: Zikr(Kur'an)'ı | ve yeḳūlūne: ve diyorlardı | innehu: şüphesiz O | lemecnūnun: mecnundur |
Kırık Meal (Transcript) : |VÎN: ve | YKED̃: neredeyse | ELZ̃YN: kimseler | KFRVE: inkar eden(ler) | LYZLGVNK: seni devireceklerdi | BÊBṦERHM: gözleriyle | LME: zaman | SMAVE: işittikleri | ELZ̃KR: Zikr(Kur'an)'ı | VYGVLVN: ve diyorlardı | ÎNH: şüphesiz O | LMCNVN: mecnundur |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve az kalmıştı ki kâfirler, Kur'ân'ı duydukları zaman seni gözleriyle yiyip helâk etsinler ve derlerdi ki: Şüphe yok, bu, bir deli elbette.
Adem Uğur : O inkâr edenler Zikr'i (Kur'an'ı) işittikleri zaman, neredeyse seni gözleriyle devirivereceklerdi. Hâla da (kin ve hasetlerinden:) "Hiç şüphe yok o bir delidir" derler.
Ahmed Hulusi : Muhakkak ki o hakikat bilgisini inkâr edenler, Zikri (hakikatlerini hatırlatıcıyı) işittiklerinde az kalsın bakışlarıyla seni devireceklerdi! "Muhakkak ki O, bir cin etkisi altındadır" diyorlardı.
Ahmet Tekin : Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenler, küfre saplananlar, okunması ibadet olan, övünç kaynağı Kurân’ı işittikleri zaman neredeyse seni gözleri ile yiyeceklerdi. Bir de durmuşlar: 'O, kesinlikle cinlere mahkûm olmuş biridir, delidir.' diyorlar.
Ahmet Varol : O inkar edenler zikri (Kur'an'ı) duyduklarında neredeyse gözleriyle seni devireceklerdi. (Hala senin hakkında): 'O bir delidir' diyorlar.
Ali Bulaç : O inkâr edenler, zikri (Kur'an'ı) işittikleri zaman, seni neredeyse gözleriyle devireceklerdi. "O, gerçekten bir delidir" diyorlar.
Ali Fikri Yavuz : Doğrusu o kâfirler, Kur’an’ı işittikleri vakit, (sana olan düşmanlıklarından dolayı) az kalsın gözleri ile seni devireceklerdi. Hâlâ da (senin için): “-Muhakkak O bir mecnûndur.” diyorlar.
Bekir Sadak : (50-51) Rabbi onu secip iyilerden kildi. Dogrusu inkar edenler, Kuran'i dinlediklerinde nerdeyse seni gozleriyle yikip devireceklerdi. «O delidir» diyorlardi.
Celal Yıldırım : Kâfirler, Kur'ân'ı işittikleri zaman neredeyse seni gözleriyle ye rinden devirecekler ve: «Bu elbette delinin biridir» diyorlardı.
Diyanet İşleri : Şüphesiz inkâr edenler Zikr’i (Kur’an’ı) duydukları zaman neredeyse seni gözleriyle devirecekler. (Senin için,) “Hiç şüphe yok o bir delidir” diyorlar.
Diyanet İşleri (eski) : (50-51) Rabbi onu seçip iyilerden kıldı. Doğrusu inkar edenler, Kuran'ı dinlediklerinde nerdeyse seni gözleriyle yıkıp devireceklerdi. 'O delidir' diyorlardı.
Diyanet Vakfi : O inkâr edenler Zikr'i (Kur'an'ı) işittikleri zaman, neredeyse seni gözleriyle devirivereceklerdi. Hâla da (kin ve hasetlerinden:) «Hiç şüphe yok o bir delidir» derler.
Edip Yüksel : Mesajı işittikleri zaman, inkarcılar neredeyse seni gözleriyle yiyeceklerdi. 'O, delidir!' diyorlardı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : O kafirler Kur'ân'ı işittikleri zaman neredeyse seni gözleri ile devireceklerdi. Bir de durmuşlar «o bir deli» diyorlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ve gerçekten o küfredenler o zikri (Kur'an'ı) işittikleri zaman az daha seni gözleriyle kaydıracaklardı; bir de durmuşlar: «O şüphesiz bir deli.» diyorlar.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve gerçek o küfr edenler o zikri işittikleri vakıt az daha seni gözleriyle kaydıracaklardı, bir de durmuşlar o her halde bir mecnun diyorlar.
Fizilal-il Kuran : Doğrusu kafirler Kuran'ı dinlediklerinde neredeyse seni gözleriyle yıkıp devireceklerdi. «O delidir» diyorlardı.
Gültekin Onan : O küfredenler zikri (Kuran'ı) işittikleri zaman, seni neredeyse gözleriyle devireceklerdi. "O, gerçekten bir delidir" diyorlar.
Hakkı Yılmaz : "Kâfirler; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden kimseler, o öğüdü/Kur’ân'ı işittikleri zaman az daha seni bakışlarıyla gerçekten devirecekler; sana yiyeceklermiş gibi bakacaklar ve “O şüphesiz bir delidir/gizli güçlerin desteklediği biridir” diyecekler. "
Hasan Basri Çantay : Hakıykat, o küfredenler zikri işitdikleri zaman az kaldı seni gözleriyle yıkacaklardı. Haalâ da (kîn ve hasedlerinden) «O, mutlakaa bir mecnundur» diyorlar.
Hayrat Neşriyat : Doğrusu inkâr edenler Kur’ân’ı dinlediklerinde, nerede ise seni gözleriyle devireceklerdi ve (hasedlerinden): 'Şübhesiz ki o, gerçekten bir mecnundur!' diyorlar.
İbni Kesir : Doğrusu o küfredenler, zikri işittiklerinde, az kalsın seni gözleriyle yiyeceklerdi. Ve o, mutlaka bir delidir, diyorlardı.
İskender Evrenosoğlu : Ve inkâr edenler, zikri (Kur'ân'ı) işittikleri zaman gerçekten seni, neredeyse gözleri ile devirirler. Ve: “Muhakkak ki o, gerçekten mecnundur (delidir).” derler.
Muhammed Esed : Bu nedenle, hakikati inkara şartlanmış olanlar bu uyarı ve öğüdü her duyduklarında gözleriyle seni öldürecek gibi olsalar ve "(Muhammed mi?) o kesinlikle bir delidir!" deseler bile, (sabırlı ol.)
Ömer Nasuhi Bilmen : (50-51) Fakat onu Rabbi mümtaz kıldı. Artık onu sâlihlerden kılmış oldu. Ve az kaldı ki, o kâfir olanlar, o zikri işittikleri zaman seni gözleriyle kaydırıversinler ve derler ki: «Şüphe yok, o elbette bir mecnûndur.»
Ömer Öngüt : O kâfirler Zikr'i işittikleri zaman, neredeyse seni gözleriyle devireceklerdi ve: "O bir delidir. " diyorlardı.
Şaban Piriş : Kafir olanlar, zikri işittiklerinde seni neredeyse gözleriyle devireceklerdi: -O, kesinlikle delidir, diyorlardı.
Suat Yıldırım : O kâfirler Zikri (Kur’ân’ı) işittikleri zaman, hırslarından neredeyse seni bakışlarıyla kaydıracak, âdeta gözleriyle yiyecekler! Hâlâ da: "o, delinin teki!" derler.
Süleyman Ateş : O inkâr edenler Zikr (Kur'ân)'ı işittikleri zaman, neredeyse seni gözleriyle devireceklerdi. "O mecnundur" diyorlardı.
Tefhim-ul Kuran : O küfretmekte olanlar, zikri (Kur'an'ı) işittikleri zaman, seni neredeyse gözleriyle yıkıp devireceklerdi. «O, gerçekten bir delidir» diyorlar.
Ümit Şimşek : Kur'ân'ı işittiklerinde, o kâfirler neredeyse seni gözleriyle yıkacaklardı. Yine de 'O delinin biri' diyorlar.
Yaşar Nuri Öztürk : O küfre sapanlar, Zikir'i/Kur'an'ı işittiklerinde az kalsın gözleriyle seni devireceklerdi. "Bu tam bir cinlidir." diyorlardı.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}