Gültekin Onan : "Hayır, biz (her şeyden ve bütün servetimizden) yoksun bırakıldık."
Hakkı Yılmaz : (25-29) "Sadece engelleme gücüne sahip/şiddete güçleri yeten bir tavırla erkenden gittiler. Ama çiftliği gördüklerinde: “Biz şüphesiz biz şaşırmışız/ yanlış yere gelmişiz; yok yok, biz yoksun bırakılmışız; Allah bizi cezalandırmış!” dediler. En hayırlı olanları: “Ben size ‘Allah'ı noksanlıklardan arındırmıyor musunuz?’ dememiş miydim?” dedi. Onlar: “Rabbimiz Seni tenzih ederiz, doğrusu bizler yanlış; kendi zararlarına iş yapan, haksız davranan kimselermişiz!” dediler. "
Hasan Basri Çantay : (Sonra hakıykatı anlayınca da) «Hayır, biz mahrum (kalmış) larız».
Hayrat Neşriyat : (Kendi bahçeleri olduğunu kabûllenince de:) 'Hayır! (O fakirler değil, asıl) biz (bu ni'metten) mahrum bırakılmış kimseleriz!' (dediler.)
İbni Kesir : Hayır, belki de biz mahrum bırakıldık.
Muhammed Esed : (ve sonra da) "Hayır, galiba elimizden çıkmış!" (dediler).
Ömer Nasuhi Bilmen : (26-27) Vaktâ ki o bostanlarını (o halde) gördüler, dediler ki: «Şüphe yok bizler elbette sapık kimseleriz. Hayır, biz mahrum kimseleriz.»
Ömer Öngüt : "Yok yok! Doğrusu biz mahrum bırakılmışız. "
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]