» 68 / Kalem  19:

Kuran Sırası: 68
İniş Sırası: 2
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52

 » 68 / Kalem  Suresi: 19
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. فَطَافَ (FŦEF) = feTāfe : fakat sardı
2. عَلَيْهَا (ALYHE) = ǎleyhā : onu
3. طَائِفٌ (ŦEÙF) = Tāifun : dolaşıcı bir bela
4. مِنْ (MN) = min : -nden
5. رَبِّكَ (RBK) = rabbike : Rabbi-
6. وَهُمْ (VHM) = vehum : ve onlar
7. نَائِمُونَ (NEÙMVN) = nāimūne : uyurlarken
fakat sardı | onu | dolaşıcı bir bela | -nden | Rabbi- | ve onlar | uyurlarken |

[ŦVF] [] [ŦVF] [] [RBB] [] [NVM]
FŦEF ALYHE ŦEÙF MN RBK VHM NEÙMVN

feTāfe ǎleyhā Tāifun min rabbike vehum nāimūne
فطاف عليها طائف من ربك وهم نائمون

 » 68 / Kalem  Suresi: 19
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فطاف ط و ف | ŦVF FŦEF feTāfe fakat sardı So there came
عليها | ALYHE ǎleyhā onu upon it
طائف ط و ف | ŦVF ŦEÙF Tāifun dolaşıcı bir bela a visitation
من | MN min -nden from
ربك ر ب ب | RBB RBK rabbike Rabbi- your Lord,
وهم | VHM vehum ve onlar while they
نائمون ن و م | NVM NEÙMVN nāimūne uyurlarken were asleep.

68:19 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

fakat sardı | onu | dolaşıcı bir bela | -nden | Rabbi- | ve onlar | uyurlarken |

[ŦVF] [] [ŦVF] [] [RBB] [] [NVM]
FŦEF ALYHE ŦEÙF MN RBK VHM NEÙMVN

feTāfe ǎleyhā Tāifun min rabbike vehum nāimūne
فطاف عليها طائف من ربك وهم نائمون

[ط و ف] [] [ط و ف] [] [ر ب ب] [] [ن و م]

 » 68 / Kalem  Suresi: 19
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فطاف ط و ف | ŦVF FŦEF feTāfe fakat sardı So there came
Fe,Tı,Elif,Fe,
80,9,1,80,
CAUS – prefixed particle of cause
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الفاء سببية
فعل ماض
عليها | ALYHE ǎleyhā onu upon it
Ayn,Lam,Ye,He,Elif,
70,30,10,5,1,
P – preposition
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
جار ومجرور
طائف ط و ف | ŦVF ŦEÙF Tāifun dolaşıcı bir bela a visitation
Tı,Elif,,Fe,
9,1,,80,
N – nominative masculine indefinite active participle
اسم مرفوع
من | MN min -nden from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
ربك ر ب ب | RBB RBK rabbike Rabbi- your Lord,
Re,Be,Kef,
200,2,20,
N – genitive masculine noun
PRON – 2nd person masculine singular possessive pronoun
اسم مجرور والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وهم | VHM vehum ve onlar while they
Vav,He,Mim,
6,5,40,
CIRC – prefixed circumstantial particle
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
الواو حالية
ضمير منفصل
نائمون ن و م | NVM NEÙMVN nāimūne uyurlarken were asleep.
Nun,Elif,,Mim,Vav,Nun,
50,1,,40,6,50,
N – nominative masculine plural active participle
اسم مرفوع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |فَطَافَ: fakat sardı | عَلَيْهَا: onu | طَائِفٌ: dolaşıcı bir bela | مِنْ: -nden | رَبِّكَ: Rabbi- | وَهُمْ: ve onlar | نَائِمُونَ: uyurlarken |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فطاف FŦEF fakat sardı | عليها ALYHE onu | طائف ŦEÙF dolaşıcı bir bela | من MN -nden | ربك RBK Rabbi- | وهم WHM ve onlar | نائمون NEÙMWN uyurlarken |
Kırık Meal (Okunuş) : |feTāfe: fakat sardı | ǎleyhā: onu | Tāifun: dolaşıcı bir bela | min: -nden | rabbike: Rabbi- | vehum: ve onlar | nāimūne: uyurlarken |
Kırık Meal (Transcript) : |FŦEF: fakat sardı | ALYHE: onu | ŦEÙF: dolaşıcı bir bela | MN: -nden | RBK: Rabbi- | VHM: ve onlar | NEÙMVN: uyurlarken |
Abdulbaki Gölpınarlı : Halbuki bahçenin üstünde, Rabbinden gelen bir felâket dolaşmadaydı ki onlar uyuyorlardı.
Adem Uğur : Fakat onlar daha uykudayken Rabbinin katından (gönderilen) kuşatıcı bir âfet (ateş) bahçeyi sarıverdi de,
Ahmed Hulusi : Onlar uyurlarken, Rabbinden bir sarıcı o bahçeyi sardı!
Ahmet Tekin : Onlar uykuda iken, Rablerinden gelen bir âfet ülkeyi sardı.
Ahmet Varol : Ancak onlar uyurlarken Rabbinden (gönderilen) bir salgın onun üzerini sardı,
Ali Bulaç : Fakat onlar, uyuyorlarken, Rabbin tarafından dolaşıp gelen bir bela onun üstünü sarıp kuşatıverdi.
Ali Fikri Yavuz : Bir de onlar uyurlarken, o bahçe üzerine Rabbinden bir belâ indi de,
Bekir Sadak : (19-20) Ama onlar daha uykudayken Rabbinin katindan gonderilen bir salgin o bahceyi sarivermisti de bahce kapkara kesilmisti.
Celal Yıldırım : Kendileri henüz uykuda iken Rabbin tarafından dolaşan bir belâ, bahçeyi sarıverdi.
Diyanet İşleri : Nihayet onlar uykuda iken Rabbinden bir afet (ateş) bahçeyi sardı.
Diyanet İşleri (eski) : (19-20) Ama onlar daha uykudayken Rabbinin katından gönderilen bir salgın o bahçeyi sarıvermişti de bahçe kapkara kesilmişti.
Diyanet Vakfi : (19-20) Fakat onlar daha uykudayken Rabbinin katından (gönderilen) kuşatıcı bir âfet (ateş) bahçeyi sarıverdi de, bahçe kapkara kesildi.
Edip Yüksel : Onlar uykudayken Rabbin tarafından gönderilen bir ziyaretçi (fırtına) bahçelerini ziyaret etti.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Fakat onlar uyurken dolaşıcı bir belâ onu sardı da,
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Derken onlar uyurken Rabbin tarafından bir dolaşan (afet) onun üzerinden dolaşıverdi.
Elmalılı Hamdi Yazır : Derken ona rabbından bir dolaşan dolaşıvermişti onlar uyuyorlardı
Fizilal-il Kuran : Ancak onlar uyurken Rabbin katından gönderilen bir salgın o bahçeyi sarıvermişti de.
Gültekin Onan : Fakat onlar, uyuyorlarken, rabbin tarafından dolaşıp gelen bir bela onun üstünü sarıp kuşatıverdi.
Hakkı Yılmaz : (17-24) Şüphesiz Biz, o çiftlik sahiplerine belâ verdiğimiz gibi onlara belâ vereceğiz: Hani onlar, sabah olunca kesinlikle çiftliğin ürünlerini devşireceklerine yemin etmişlerdi. Bir istisna da yapmıyorlardı. Ama onlar uyurken Rabbin tarafından bir tayfun çiftliğin üzerinden dolaşıverdi. Sabaha, çiftlik, biçilmiş/devşirilmiş gibi oluverdi. Sabahladıkları vakit birbirlerine seslendiler: “Haydi, devşirecekseniz sabahleyin erkence gidin!” dediler. Hemen yola koyuldular, aralarında fısıldaşıyorlardı: Sakın bugün aranıza bir yoksul sokulmasın!
Hasan Basri Çantay : Halbuki onlar uyurlarken hemen Rabbinden (gönderilen) dolaşıcı bir belâ onu sardı da.
Hayrat Neşriyat : Fakat onlar, (henüz) uykuda olan kimseler iken, Rabbinden bir dolaşıcı (ateş, geceleyin) orayı (o bahçeyi) sarıverdi.
İbni Kesir : Ama onlar, daha uykuda iken; Rabbının katından gönderilen bir salgın onu sardı da,
İskender Evrenosoğlu : Fakat onlar uyuyorken, Rabbin tarafından gönderilen bir afet onun (bostan mahsullerinin) üzerinde dolaştı.
Muhammed Esed : bunun üzerine, onlar uykudayken Rabbinden (gelen) bir salgın o (bahçeyi) sarmıştı,
Ömer Nasuhi Bilmen : (18-19) Bir istisnada da bulunmuyorlardı. Derken onlar uykuda iken o bostanın üzerine Rabbin tarafından bir azap (beliyye) dolaşıverdi.
Ömer Öngüt : Fakat onlar daha uykudayken Rabbinin katından gönderilen kuşatıcı bir âfet bahçeyi sarıverdi.
Şaban Piriş : Onlar uyurken, Rabbin tarafından bir felaket bahçeyi sarıverdi.
Suat Yıldırım : (19-20) Fakat onlar henüz uykuda iken, Rabbin tarafından gönderilen bir afet bahçeyi kapladı. Bahçe sabahleyin siyah kül haline geliverdi.
Süleyman Ateş : Fakat onlar uyurlarken hemen (gönderilen) dolaşıcı bir belâ, onu sardı da,
Tefhim-ul Kuran : Fakat onlar, uyuyorlarken, Rabbin tarafından dolaşıp gelen bir bela onun üstünü sarıp kuşatıverdi.
Ümit Şimşek : Onlar uyurken Rabbin tarafından bir âfet orayı kuşatıverdi.
Yaşar Nuri Öztürk : Ama onlar uyumaktayken, Rabbinden gelen bir dolaşıcı bahçeyi dolaştı da,


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}